• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • 5G
  • Nesnelerin İnterneti
  • Blockchain
  • LPWAN
  • İçerik Gönder
  • S.S.S
  • Sözlük
  • Dökümanlar
  • İletişim

akillisebekeler.com

Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler

  • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
    • Şartlar ve Koşullar
    • Yasal Uyarı
    • İçerikleri Listele
  • Blog
  • Makaleler
    • Akıllı Binalar
      • Neden Bina Enerji Yönetim Sistemleri?
    • Akıllı Sayaçlar
      • OSOS Nedir? OSOS Yönetmeliği ve Haberleşme Teknolojileri
        • LPWAN İle OSOS
        • NB-IoT İle OSOS
        • LORAWAN ile OSOS
        • Sigfox İle OSOS
      • OSOS (Otomatik Sayaç Okuma)
      • Dağıtım Şirketlerinde Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)
      • Akıllı Şebeke Mi, Yoksa OSOS mu?
    • Alternatif Enerjili Elektrik Sistemleri
      • Rüzgar Enerjisi
      • Güneş Enerjisi
    • Blockchain
      • Akıllı Şebekeler ve Blockchain
      • Blockchain ile Enerji Ticareti
      • Bankacılık Sektöründe Blockchain
    • Elektrikli Araçlar
      • Bugün Arabayla Çıkmasak mı?
      • Elektrikli Araba Mı Baksak?
  • Medya
    • Haberler
    • Röportajlar
  • Danışmanlık
  • Eğitim
    • Sektör
  • Analiz
    • 5G
      • 5G ve IoT
      • 5G Stratejileri
      • 5G Özellikleri ve Senaryoları
      • Değişen İş Modelleri ile 5G
      • 5G ile Akıllı Şebekeler
      • 5G Uygulamaları: Enerji Sektöründe Beklenen Teknolojik Yenilikler
    • Nesnelerin İnterneti
      • Nesnelerin İnterneti (IoT) Değer Zinciri
      • IoT İş Modeli
      • Telekom Operatörleri için IoT İş Modeli
      • IoT’nin Türkiye’deki Durumu
      • Nesnelerin İnternet (IoT); Enerji Çözümleri
      • Nesnelerin İnterneti (IoT); 2019 Özet – En Önemli IoT Teknolojisi Atılımları
    • LPWAN
      • LPWAN Nedir?
      • LoRAWAN ile IoT Deneyimi
      • eLTE-IoT Nedir?
      • LPWAN İle OSOS
    • Köşe Taşı İçeriklerimiz
      • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
      • Elektrik Tüketiminde Tek ve Üç Zamanlı Tarife Seçenekleri.
  • İletişim
    • Ekibimiz
    • İçerik Gönder
    • S.S.S
    • Sözlük
Buradasınız : Ana Sayfa / Arşivleri Makaleler

Makaleler

Artificial Intelligence of Things (AIoT)-Nesnelerin Yapay Zekası Sahnede(!)

Okunma Süresi: 19 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Ocak 30, 2021 15:23Yorum yapın Kategori: Makaleler, Nesnelerin İnterneti Etiketler: 5g, AIoT, Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka, IoT, Nesnelerin İnterneti, Nesnelerin Yapay Zekası, yapay zeka

Abone ol


Artificial Intelligence of Things (AIoT)- Nesnelerin yapay zekası nedir?Sorusuna yanıt vermeye çalışacağımız bu yazımızda öncesinde IoT tarihine yer vermek istedim.

Nesnelerin interneti kavramı tam 22 yaşında. 1999 yılında nesnelerin interneti kavramı Procter&Gamble Tedarik Yönetimi Departmanında çalışan Kevin Ashton, radyo frekansı teknolojileri ile verimliliği artırmak için geliştirilen uygulamayı anlatırken ilk terim olarak kullanılmış. Ancak Kevin dahil kimse bu terime 10 yıl kadar bir süre bir değer göstermemiş. Bununla birlikte nesnelerin birbiri ile haberleşmesi anlamına gelen nesnelerin interneti uygulama örneklerinin geçmişi 70’li yıllara kadar dayanmaktadır. Lakin öncesinde ‘gömülü internet’ ya da ‘yaygın hesaplama’ terimleri kullanılmaktaymış.

Nesnelerin interneti ya da ana dili farketmeksizin herkesin benimsediği haliyle IoT kavramı 2010’un ikinci yarısında biraz popülerlik kazanmaya başladı. Aynı dönemde Google’ın StreetView servisinin yalnızca 360 derecelik fotoğraflar çekmediği, beraberinden insanların wifi ağları ile ilgili olarak da tonlarca veri saklaması gündem olmuştu. Bu gündem ile Google’ın sadece internet dünyası verileri ile yetinmeyip fiziksel dünyanın da verileri ile ilgili bir stratejiye sahip olduğu anlaşıldı.

Tesadüf odur ki aynı yıl, Çin hükümeti Beş Yıllık Planlarında Nesnelerin İnterneti’ni stratejik bir öncelik haline getireceğini açıklamıştı.

2011 yılına gelindiğinde ise, ünlü “gelişmekte olan teknolojiler için hype döngüsünü” icat eden pazar araştırma şirketi Gartner, listelerinde yeni bir fenomeni de içeriyordu: “Nesnelerin İnterneti”.

Takip eden yıllarda ise ‘nesnelerin interneti’ temalı konferanslar, fuarlar, makaleler birbirini izliyordu.

Nesnelerin İnterneti terimi, Ocak 2014’te Google’ın Nest ‘i 3.2 milyar dolara satın aldığını duyurduğunda kitlesel pazar bilincine ulaştı. Las Vegas’taki Tüketici Elektroniği Fuarı (CES) IoT teması altında düzenlenmişti.

Nesnelerin İnterneti – IoT Nedir?

Terim bir RFID projesi için ilk olarak kullanılmış olsa da bu projeden çok daha büyük vizyon içermekte. Nesnelerin interneti, fiziksel dünyanın sensörlerle donatılarak merkezi platformlar üzerindeki iş zekasına sahip uygulamalar ile etkileşimine denir. Aklımıza hemen hepimizin aşina olduğu m2m gelebilir ancak IoT, M2M’den daha farklı ve daha kapsayıcı bir vizyon içerir. M2M ile hayatımıza giren ‘ölç-izle’ düsturu, IoT’de ‘ölç-izle-karşılaştır-artır-anla’ olarak evrilmiştir. Bir başka deyişle, Nesnelerin İnterneti kavramı, disiplinler arası bilgi alışverişini hedefler.

Geçtiğimiz onca yıl içinde nesnelerin interneti kavramı defalarca tartışılmış, faydası ve uygulanabilirliği sorgulanmıştı. 5G, sayesinde IoT uygulamalarının yaygınlaşması tartışıladursun, öte yandan global oyuncuların Artificial Intelligence of Things (AIoT) kavramını neden önemsediğine değineceğiz.

5G ve IoT

5G ve Özellikleri; Kurumların İş Planında Yer Alıyor

Yüksek hızlı geniş bant en çok talep edilen olarak listenin başında yer almasına rağmen geçen seneye oranla talebin azaldığını söyleyebiliriz ancak 5G’de genel talep bir puanlık artışa sahip. Tüm bunlara rağmen IoT’ye yatırım yapacak kurumların; 5G ve özellikleri konusunda neye öncelik verdiklerini kestirmek çok zor. Ancak kurumların 5G’nin tüm gelişmiş yeteneklerine gerçekten ihtiyaç duyup duymadıkları şu anda ikincil bir sorudur; çünkü 5G ile ilgili ilgi yeni işbirlikleri, birlikte değer oluşturma ve inovasyon için yeni fırsatlar getirecektir.

GSMA Intelligence; Ankete katılanların çoğunluğunun 5G’nin yeteneklerine aşina olduğu ve bunları başarılı IoT uygulamasına olanak sağlamak için önemli gördüğü açık olduğunu; ancak, farklı yeteneklerin kendilerine özel olarak nasıl fayda sağlayacağını henüz tam olarak anlamadıklarını belirtiyor. (işletmeler hepsini istiyor gibi görünüyor). 5G’nin daha düşük gecikme süresi, daha yüksek iletim hızları ve artan ağ kapasitesi (büyük IoT) açısından iyileştirmeleri, kurumsal dijital dönüşümün kapılarını açıyor olarak görülmelidir.

Covid-19 sonrasında 5g ye olan talep, 5g teknolojisi ve IoT teknolojisi ilişkisi, 5G nin özellikleri, hangi 5g özelliği en çok rağbet görüyor
Covid-19 Sonrasında 5G Teknolojisi İhtiyaç Analizi
Kaynak: Enterprises speak: IoT gets real

IoT Uygulamaları için Hangi 5G Özelliği Kritiktir?

5G ÖzelliğiÇok ÖnemliÖnemliÖnemsizBilmiyorum
eMBB(Yüksek Hız)%63%29%6%2
URLLC (Düşük Gecikme)%52%37%8%3
MMTC (büyük IoT)%49%39%8%4
IoT Uygulamanız için Hangi 5G özelliği gereklidir?
Kaynak: Enterprises speak: IoT gets real

Kurumsal LTE ( Kurumsal Ağlar – Private Network) – Talep ve Gereksinimler

GSMA Intelligence Raporunda, Kurumsal LTE olarak günümüzde de teklif edilen ancak 5G’nin en güçlü değer tekliflerinden biri olarak addedilen Kurumsal 5G (Kurumsal Ağ-Şebeke) ya da Private Network taleplerine de anketinde yer vermiş.

Kurumsal ağlara olan talep değişmedi. Ankete katılan işletmelerin neredeyse dörtte biri (% 22), 2020’de konuma özgü kapsama alanına ihtiyaç duyduklarını söyledi. Bu, özellikle otomotiv ve kamu sektöründeki son gelişmeler ve duyurular göz önüne alındığında ilginç olan 2019’daki rakamla aynı olması. Bu durumu, konuma özgü kapsama alanına ilginin azalması ve kurumsal ağlara olan talepte azalma olarak anlayabiliriz.

Hype faktörü etkisi. Başarılı IoT projeleri için özel ağların önemi sorulduğunda, işletmelerin% 55’i çok önemli olduklarını söyledi. Aynı soru “özel, yerelleştirilmiş kapsama mevcut kamu ağlarında mevcut olandan daha iyi mi (tesisinizi veya kampüsünüzü kapsayan)” şeklinde sorulduğunda; özel ağların önemine ithaf edilen bu rakam% 48’e düştü. İşletmelerin %22’sinin gerçekten özel ağlara ihtiyaç duyduğu düşünüldüğünde; algılanan önemin gerçek iş ihtiyaçlarına veya gereksinimlerine dönüşmediğini göstermektedir.

Kurumsal LTE, Private Network 5G, Iot için Kurumsal ağların önemi
IoT Uygulamaları için Kurumsal Ağların(Private Network) Önemi ve Önceliği
Kaynak: Enterprises speak: IoT gets real

Uç Birim Analitiği-Edge Computing: IoT’deki Rolü ve Önemi

Ufak bir bilgi boşluğu mevcut. İşletmelerin %46’sı uç bilgi işlemin çok önemli olduğunu düşünüyor; ancak verimliliği artırmak için büyük miktarda veriyi şirket içinde veya uçta (örneğin cihaz, ağ geçidi) işlemek istendiğinde, %51’i bunun çok önemli olduğunu söylüyor. Bu, uç birim analitiğinin gerçekte ne olduğu konusunda küçük bir bilgi boşluğuna işaret ediyor.

Gerçekten uçtan mı bahsediyoruz? Çoğu IoT yatırımcısı, IoT projelerinin halihazırda uç birim analitiği kullandığına inanıyor ve bu; teknolojinin olgunlaşmamışlığı göz önüne alındığında yanlış görünebilir. Ayrıca, tüm IoT yatırımcıları – karar vericileri verilerin nerede depolandığını ve/veya analiz edildiğini bilmiyor; bildiklerini iddia edenlerin %11’i verilerin uçta saklandığını söylerken, %36’sı verilerin uçta analiz edildiğini söylüyor (IoT cihazında/gateway/modem).

Nesnelerin interneti uç birim analitiği - edge computing, IoT Edge Computing
Uç Birim Analitiği-Edge Computing: IoT’deki Rolü ve Önemi
Kaynak: Enterprises speak: IoT gets real

5g ve IoT İlişkisinin Özeti

Buraya kadarki bölümde GSMA Intelligence Enterprises speak: IoT gets real raporunu baz alarak 5G ve IoT arasındaki ilişkiyi ve konu nesnelerin interneti olunca, yatırımcılar tarafından verilen cevapların tutarsızlığını gösteren ufak bilgi boşluğuna dikkat çekmeye çalıştım. 5G ve IoT konuları birbirine girmiş konular olmasına rağmen her ikisinde de büyük resmi görmek maalesef hala çok zordur. Bu durumun altında yatan temel sebebi, (yabancı tabirle) ‘Killer Application‘ senaryosunun netleşmemiş olması olarak yorumluyorum. 2G,3G ve 4G’nın en yaygın ve en temel değer teklifinin neler olduğunu 5G; Açılış yazımda belirtmiştim. Nesnelerin interneti değer zincirinden de bahsetmiştik.

Ancak, 4G’de ‘Mobil Video‘ bu teknolojinin en temel ve en yaygın değer teklifidir söylemini 5G için sadece otonom araçlar 5G’ye ihtiyac duyuyor diyebiliyoruz. Yani bir bakıma neden ve nasıl 5G’yi pazara servis edileceği netlik kazanmamıştır. M2M’deki söylem varlıklarınızı takip edin, makinelerinizi platformlara bağlayın ve tasarruf edindi! Nesnelerin İnternetinde de aynı söylem devam ediyor ki bu da albeniyi düşürüyor.

Tüm bu tartışmalar ve belirsizlikler devam ede dursun, dünya yeni bir teknolojiye(ya da ideoloji de diyebiliriz) ciddi yatırım yapmaya başlamış durumdadır. Artificial Intelligence of Things (AIoT); Türkçesi Yapay zeka destekli nesnelerin interneti ya da Nesnelerin Yapay Zekası (Zeki Nesneler).

Artificial Intelligence of Things (AIoT) Nedir?

Artificial Intelligence of Things (AIoT); nesnelerin internetinde mevzu bahis nesnelerin yapay zeka ile donatılması olarak özetleyebiliriz, yani ‘Nesnelerin Yapay Zekası (Zeki Nesneler)’ olarak hayatımıza geçecektir.

5G neyi değiştirecek diye sorsak ilk verilecek cevaplardan birisi de; yapay zekaların yaygınlaşmasını sağlayacaktır, olacaktır. Bu anlamda yapay zeka alanındaki hızlı ilerleme, bir çok sektörü yeniden şekillendirirken nesnelerin interneti ve uç birim analitiği de son zamanlarda, en azından globalde, trend teknolojilerin başında yer aldı.

Yapay Zeka ve Nesnelerin interneti teknolojilerinde doğan Nesnelerin Yapay Zekası (AIoT) adı verilen yeni bir teknoloji dalını inceleyelim.

Artificial Intelligence of Things (AIoT) Nedir? Nesnelerin Yapay Zekası nedir, ne işe yarar
Nesnelerin Yapay Zekası, Artificial Intelligence of Things (AIoT) Nedir?

Nesnelerin Yapay Zekası(AIoT) Nedir?

Nesnelerin Yapay Zekası (AIoT), daha verimli nesnelerin interneti uygulamaları elde etmek, insan-makine etkileşimlerini iyileştirmek ve veri yönetimi ile analitiği geliştirmek için yapay zeka (AI) teknolojilerinin Nesnelerin İnterneti (IoT) altyapısıyla birleşimidir.

Nesnelerin İnterneti (IoT) ve Yapay Zekanın (AI) kesişim noktasıdır. IoT, insanları, nesneleri haberleşme aracılığıyla platformlarla ve diğer nesnelerle bağlantılı hale getirmekle ilgilidir. Yapay zeka(AI), benzer verilerin modellerine dayalı olarak yeni verileri anlamak adına yazılımların iş zekalarını geliştirmek ve eğitmek için teknikler/örnekler toplamaya dayalıdır. AIoT, IoT ve AI sistemlerinin yakınsamasını ifade eden son zamanlarda ortaya çıkan bir terimdir. Fiziksel dünyanın dijitalize edilerek elde edilen yararlı veriler üretmek (IoT) ve bu verilerden içgörüler elde etmek yapay zeka (AI), bu iki amacın ortak bir payda da buluşması (AIoT).

Nesnelerin Yapay Zekası(AIoT) Ne İşe Yarar?

Veri yönetimi, analitik ve karar verme yetenekleri sayesinde yapay zeka (AI) teknolojisi olan makine öğrenimi, IoT uygulamalarına/sistemlerine verilerden öğrenme yeteneği sağlar. IoT cihazlarını/uç sensörlerini “öğrenen nesnelere” dönüştürür. Yapay zeka (AI) ayrıca nesnelerin interneti (IoT) verilerini faydalı bilgilere dönüştürerek daha iyi karar vermeyi kolaylaştırır.

Nesnelerin yapay zekası (AIoT), nesnelerin interneti verilerinin servis olarak sunulmasına olanak sağlayan temel bir teknolojidir. (IoTDaaS:IoT Data as a Service, Nesnelerin İnterneti Veri Sunma Servisi)

Nesnelerin Yapay Zekası (AIoT) Uygulama Alanları

Uygulama alanları, akıllı ev uygulamalarından otonom araçlara kadar geniş bir yelpazede değişiklik gösterebilir. Ancak şu anda, Nesnelerin Yapay Zekası uygulama alanları çok perakende ürün odaklıdır. Bu uygulamaların çoğu tüketici cihazlarında bilişsel analitiğe odaklanmaktadır.

Örneğin Mindcommerce sitesinde yer alan bilgiye göre Sharp, “Akıllı Yaşam” olarak adlandırdıkları projenin bir parçası olarak; “daha duyarlı teknoloji” adına AIoT’den “İnsan Odaklı IoT = AIoT” olarak bahsetmektedir.

IoT Analytics 2020 yılı en önemli IoT gelişmeleri raporunda; Ocak 2020’de Çinli elektronik üreticisi Xiaomi’nin, önümüzdeki 5 yıl içinde 5G’ye ve nesnelerin yapay zekasına (AIOT) en az 7,2 milyar dolar yatırım yapmayı planladığını duyurduğuna yer veriyor. Yeni teknoloji akımının, akıllı TV’ler, dronlar, elektrikli scooterlar, hava temizleyiciler, yönlendiriciler, güvenlik kameraları vb bireysel ve kurumsal IoT cihaz yatırımlarına yön vereceği belirtiliyor.

Öte yandan SAS gibi şirketler; “Veri toplamaktan toplu öğrenmeye doğru” sloganlarında atıfta bulundukları AIoT özellikli kurumsal ve endüstriyel veriler için bireysel tüketici ürünlerinin ötesinde birçok olasılık olduğunu belirtiyor. Mindcommerce’te yer alan paragrafta; Baş Teknoloji Sorumlusu Oliver Schabenberger, bağlantılı bir dünyada görevleri otomatikleştirmek için yapay zekanın; IoT uç cihazları tarafından üretilen verilerin nasıl kullanabileceğini açıklıyor.

AWS IoT; websitesinde aşağıdaki duyuru yer alır.

Üstün AI entegrasyon: AWS, cihazları daha akıllı hale getirmek için AI ve IoT’yi bir araya getirir. Bulutta modeller oluşturabilir ve bu modelleri diğer tekliflere kıyasla 2 kat daha hızlı çalıştıkları cihazlara dağıtabilirsiniz.

Forbes‘ta yer alan Nesnelerin interneti ve yapay zeka teknolojileri birleşirse ne olur? makalesinde kullanım alanları hakkındaki tahminlere yer veriliyor.

Akıllı Perakende

Mağazada konumlandırılacak yapay zeka destekli kamera sistemi, müşterilerinden kapıdan içerisi girmesi ile birlikte yüz tanıma özelliği ile tanıyabilir, doğru yönlendirmeyi yapmaya olanak tanır. Sistem, cinsiyetleri, ürün tercihleri, trafik akışı vb alanlarda müşteri iznine tabi olarak bilgi toplar, tüketici davranışını doğru bir şekilde tahmin etmek için verileri analiz eder ve ardından bu bilgileri pazarlamadan ürün yerleştirmeye ve diğer kararlara kadar mağaza operasyonları hakkında kararlar almak için kullanır. Örneğin, sistem mağazaya giren müşterilerin çoğunluğunun Y Kuşağı olduğunu tespit ederse, ürün reklamlarını veya o demografiye hitap eden mağaza içi özel ürünleri sunarak satışları artırabilir. Akıllı kameralar, alışveriş yapanları belirleyebilir ve Amazon Go mağazasında olduğu gibi ödeme aşamasını atlamalarına izin verebilir.

Drone Trafik İzleme

Akıllı şehirlerde, insansız hava araçlarıyla trafik izleme dahil AIoT’nin birkaç pratik kullanımı olacaktır. Trafik gerçek zamanlı olarak izlenebiliyorsa ve trafik akışında ayarlamalar yapılabiliyorsa, tıkanıklık azaltılabilir. Dronlar geniş bir alanı izlemek için konuşlandırıldığında, trafik verilerini iletebilirler ve ardından yapay zeka, verileri analiz edebilir ve insan müdahalesi olmadan trafik ışıklarının hız sınırlarına ve zamanlamasına yönelik ayarlamalarla trafik sıkışıklığının en iyi şekilde nasıl hafifletileceği konusunda kararlar verebilir. Alibaba Cloud’un bir ürünü olan ET City Brain, AIoT kullanarak kentsel kaynakların kullanımını optimize ediyor. Bu sistem kazaları, yasadışı parkları tespit edebilir ve ambulansların yardıma ihtiyacı olan hastalara daha hızlı ulaşmasına yardımcı olmak için trafik ışıklarını değiştirebilir.

Ofis Binaları

Yapay zeka ile nesnelerin internetinin kesiştiği bir diğer alan ise akıllı ofis binalarıdır. Bazı şirketler, ofis binalarına akıllı çevre sensörlerinden oluşan bir ağ kurmayı tercih ediyor. Bu sensörler, hangi personelin nerede olduğunu algılayabilir ve enerji verimliliğini artırmak için sıcaklıkları ve aydınlatmayı buna göre ayarlayabilir. Başka bir kullanım senaryosu da, akıllı bina yüz tanıma teknolojisi ile bina erişimini kontrol edilmesidir. Bir binaya kimin erişim izni verileceğini belirlemek için gerçek zamanlı olarak alınan görüntüleri bir veritabanıyla karşılaştırabilen bağlı kameralar ve yapay zeka kombinasyonu, AIoT uygulaması olacaktır.

Filo Yönetimi ve Otonom Araçlar

AIoT, filonun araçlarının izlenmesine, yakıt maliyetlerinin düşürülmesine, araç bakımının izlenmesine ve güvenli olmayan sürücü davranışının belirlenmesine yardımcı olmak için bugün filo yönetiminde kullanılmaktadır. Şirketler, GPS ve diğer sensörler gibi IoT cihazları ve bir yapay zeka sistemi aracılığıyla, AIoT sayesinde filolarını daha iyi yönetebilmektedir.

AIoT’nin günümüzde kullanılmasının bir başka yolu, Tesla’nın sürüş koşulları hakkında veri toplamak için radarları, sonarları, GPS’i ve kameraları kullanan otonom araçları ve ardından cihazların internetinin topladığı veriler hakkında kararlar almak için bir AI sistemi kullanan otonom araçlardır.

Otonom Teslimat Robotları

AIoT’nin otonom araçlarla nasıl kullanıldığına benzer şekilde, otonom teslim robotları da bir AIoT uygulama örneğidir. Robotların, robotun geçtiği ortam hakkında bilgi toplayan ve ardından yerleşik yapay zeka platformu aracılığıyla nasıl yanıt verileceği konusunda anlık kararlar veren sensörleri vardır.

Endüstride Dijitalleşme – Endüstri 4.0 AIIoT – Endüstriyel Nesnelerin Yapay Zekası

Yukarıda bahsi geçen örneklerin temelinde, nesnelerin bir görevi öğrenmesi, çevresel koşulları gözlemesi ve karar vermesi etrafında toplanmaktadır. Bu sebeple en güçlü kullanım alanlarından birinin de Endüstri 4.0 uygulamaları olacağını söylemek zor olmayacaktır.

Endüstriyel koşullarda ömrünü tamamlamış sensör ya da makinelerin ikame edilmesi ile birlikte yeni cihaz ya da makinenin bir öncekinin kaldığı yerden devam etmesini sağlayacak örneklere tanık olacağız.

Nesnelerin Yapay Zekası (AIoT) Uygulama Alanları Özet

Artificial Intelligence of Things (AIoT) – Nesnelerin Yapay Zekası; yapay zeka(AI) ve nesnelerin interneti (IoT) ile kesişim kümesi olmasından kaynaklı olarak bağlantılı tüm programların, yonga setlerinin ve uç birim analitiği gibi altyapı bileşenlerine yerleştirilecek. Buradaki API’ler daha sonrasında bileşenler arasında birlikte çalışabilirliği; cihaz düzeyinde, yazılım düzeyinde ve platform düzeyinde sağlamak için kullanılır. Bu birimler, öncelikli olarak sistem ve ağ işlemlerini optimize etmeye ve ayrıca verilerden değer elde etmeye odaklanacak.

AIoT kavramı hala nispeten yeni olsa da, işletme, endüstriyel ve tüketici ürünleri ve hizmet sektörleri gibi endüstri dikeylerini iyileştirmek için birçok olasılık mevcuttur. Gerçek zamanlı veriler, tüm AIoT kullanım senaryolarının ve çözümlerinin temel değeridir. Gerçek zamanlı veri için de 5G’nin özelliklerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Nesnelerin Yapay Zekası (AIoT) Bulutta Mı Uçta Mı Olacak?

Bu soruyu her iki açıdan da değerlendirmeden önce çözüm sağlayıcıların neden IoT platformlarına entegre olmalı sorusuna cevap verelim.

Researchgate sitesinde, IoT iş modelleri konusunda bir çalışma yayımlanmıştı. Bu çalışmadan konumuzla alakalı olan kısımlarını aşağıdaki paylaşacağım ancak raporun tamamını okumanızı tavsiye ederim.

IoT Platformlarının peyda olmasından evvel hayatımızda M2M uygulamaları vardı. Bu uygulamalar dikeyler özelinde geliştirilmiş bulut yazılımlarından oluşmaktadır. Bir dikey daha da önemlisi bir kullanım senaryosu için bir çözüm sağlayıcısı ve onun sağladığı platforma sahip olmanız gerekiyordu. Kullanım senaryonuzu ne kadar genişletirseniz, o kadar fazla çözüm ortağına ve bulut yazılıma ihtiyaç duyma olasılığınız artıyordu.

M2M Uygulamaları

M2M Uygulaması ya da IoT Platformsuz IoT Uygulaması
M2M Uygulaması ya da IoT Platformsuz IoT Uygulaması
Kaynak: Researchgate

Bu topolojide anlatılmak istenen, m2m uygulamaları diye tabir ettiğim IoT platformsuz IoT uygulamalarında birlikte çalışabilirlilik ve disiplinler arası veri etkileşimi eksikliğidir.

Ülkemizde adı IoT olsa da en fazla tercih edilen çözüm yaklaşımıdır.

IoT Platform Uygulamaları

IoT Platform Uygulamaları, Neden IoT Platformu, IoT ile M2M farkı
IoT Platform Uygulamaları Topolojisi
Kaynak: Researchgate

Ortak bir IoT platformunda etkileşime sahip uygulama ve çözümler birbirini besleyebilir ve son kullanıcı faydasını artırır.

Ülkemizde bu modeli benimsemiş çok az yenilikçi çözüm sağlayıcısı bulunmaktadır.

Nesnelerin Yapay Zekası(AIoT) Uç Birim Analitiğinde Olmalı

Nesnelerin interneti teknolojilerine yapay zeka desteği cihaz tarafında yani sahadaki uç birim tarafında olacağı senaryolar arasında; otonom araçlar ve sağlık algılama/görüntüleme kullanım senaryoları başta yer alacaktır. Bu durum IoT Projelerinde kritik enerji ve haberleşme gecikmesinin engellenmesi adına tercih edilebilir. Örneğin, 100 km hızla giden bir otonom aracın kararlarını daha hızlı verebilmesi adına uç tarafta karar mekanizmalarının yer alması ölümcül öneme sahip olabilir.

Nesnelerin Yapay Zekası(AIoT) Bulut Platformda Olmalı

IoT platformlarına Yapay Zeka desteği kazandırılması bir çok IoT uygulamasının değer teklifini güçlendirebilir. Örneğin, kestirimci bakım ve anomali tespiti için saha konumlandırılmış IoT projeleri. Sıvı tanklarının izlenmesi ve takibi projemiz olsun. Sahada binlerce cihazın farklı koşullarda çalışacağı abes olacaktır. Sahadaki binlerce cihaz ve çevresel koşullar, sensör tepkilerinin değişimini öğrenmenizi ve yazılımınızı en iyilemenizi sağlayacaktır.

5G, IoT ve AIoT Ekosistem İş Modeli

5G, IoT ve AIoT Ekosistem İş Modeli
5G, IoT ve AIoT Ekosistem İş Modeli
Kaynak: Researchgate

Bu görselden benim anladığım ve anlatmaya çalıştığım çıkarım şudur; Yeni nesil teknolojilerin kutu satışından ziyade birbiriyle iç içe girmiş karmaşık iş modelleri ile kazan kazan stratejisinin oluşturulacağıdır.

Okların odaklandığı iki bölge aslında telekom operatörlerini işaret etmektedir. Telekom Operatörleri ve Çözüm Ekosistemi yazımızda tam da bunu anlatmaya çalışmıştım. Çünkü telekom operatörleri hem bir pazaryeri yani satış kanalı olabiliyorken hem de IoT platform, Yapay Zeka gibi ilk yatırım maliyeti yüksek yazılımları da aylık modelde müşteri ve iş ortaklarına sunabilme yetisine sahiptir. Globalde önde gelen telekom operatörlerinin IoT başarısı kendini ispatlamışken; ülkemizde hala neden eksiklerin olduğunu Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları yazımızın detaylarında bulabilirsiniz.

Son söz olarak; Hangi IoT Haberleşme Teknolojisi Seçilmeli? yazımızda nükte ettiğimiz gibi bu yazımızda da nüktemizi edelim. Yeni nesil teknolojiler taraf olmaktan ya da tek bir alana ve/veya iş modeline odaklanmanın ötesinde dinamiklere sahiptir. Bu sebeple ilgili yatırımcıların, teknoloji yatırımlarını gözetirken bu teknolojilerin birbirinin tamamlayıcı olduğunu unutmamaları gerekir. Burada yer alacak iş modelinin adı, rekabetçi iş ortaklığı olacaktır. Aynı ekosistemde yer alan şirketlerin birbirinin rakibi olmakla birlikte, çözümlerinin etkileşimi ile değer tekliflerine artı değer katmaktadırlar.

Kaynakça;

  • Öne Çıkarılmış Görsel; Artificial intelligence by Berin Holy
  • GSMA Intelligence
  • What is AIoT? Applying AI to IoT Data, IoT For All

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: Makaleler, Nesnelerin İnternetiEtiketler: 5g, AIoT, Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka, IoT, Nesnelerin İnterneti, Nesnelerin Yapay Zekası, yapay zeka



Çözüm Sağlayıcılar Neden IoT Platformlarına Entegre Olmalı?

Okunma Süresi: 11 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Haziran 7, 2020 16:09Yorum yapın Kategori: Köşe Taşı İçeriklerimiz, Makaleler Etiketler: ekosistem, IoT Platformu nedir, Platform Modülleri, telekom operatörleri

Abone ol


Nesnelerin İnterneti Platformu ve Ekosistem; Yerel ekosistem için yerel IoT (Nesnelerin İnterneti) Platformunun gerekliliği ve avantajları ile iş modellerine değinmeden önce hepimizin terimlere aynı anlamı verdiğinden ya da bir başka deyişle aynı terimi aynı algıladığımızdan emin olalım.

IoT Analytics IoT Ekosisteminde Bilmeniz Gereken 5 Madde şeklinde çok güzel bir özeti var. Bahsi geçen makaleyi baz alarak kendimize uyarlayalım.

IoT Ekosisteminde Bilmeniz Gereken 5 Madde

Nesnelerin İnterneti Nedir? Sorusuna cevap vermiştik.

Nesnelerin İnterneti (IoT), benzersiz tanımlayıcılar (UID’ler) ile sağlanan birbiriyle ilişkili bilgi işlem cihazları, mekanik ve dijital makineler ve insandan insana veya insandan bilgisayara gerek kalmadan bir ağ üzerinden etkileşimli veri aktarma yeteneğidir.

1- Her IoT Platformu Dediğiniz Bir IoT Platformu Değildir!

Aslında hepimiz IoT Platformu dendiğinde aynı şeyi anlasak; işlerimizi daha hızlı ilerletecek ve strateji toplantılarında daha kısa sürede aynı noktada olacağız. Sektöre uzak ya da IoT alanında yeni işe başlamış kişiler için IoT Platformunun tanımı bilmek ve anlamak biraz zor olabiliyor! Özellikle partner/ iş ortağı yönetimi yapıyorsanız; Partnerinizin/iş ortağınızın dili kafanızı daha fazla karıştırabilir zira ben IoT Platformu olmayan partnerle karşılaşmadım. Herkesin IoT Platformu kendine platform gibi bir durum söz konusu 🙂

#Akıllı Şebekeler trendinde de her OSOS Çözüm Firması Akıllı Şebeke Platformu sunduğunu iddia ediyordu. Hala Anlayamadık…

Sensörlerden veri alarak Sensör Verisi Analizleri yapan bir firma ile tanışıyorsunuz; Tüketim Verimliliği Uygulamasına Tüketim IoT Platformu diyebiliyor. Bu da beraber iş yapma olasılığını düşürüyor ki bu sefer Microsoft Azure IoT Suite, SAP, Salesforce IoT, ThingWorx IoT Platform, Oracle Internet of Things, Cisco IoT Cloud Connect, Bosch IoT Suite, IBM Watson Internet of Things, Google Cloud IoT, Amazon Web Services ve Software AG Cumulocity IoT Platformu ile kendini aynı noktada konumlandırmış oluyor.

Global IoT Platformları
Microsoft Azure IoT Suite, SAP, Salesforce IoT, ThingWorx IoT Platform, Oracle Internet of Things, Cisco IoT Cloud Connect, Bosch IoT Suite, IBM Watson Internet of Things, Google Cloud IoT, Amazon Web Services ve Software AG Cumulocity IoT Platformu, Turkcell IoT Platformu, Vodafone IoT Platformu, Turk Telekom IoT Platformu, Samsung IoT Platformu
ıot platformu
iot platformu nedir
enerji iot platformu
reengen enerji iot platformu
iot platform bosch
iot platform blynk
iot platform definition
iot platform vodafone
iot platform industry 4.0
Global IoT Platformları

IoT Platformu Olduğu Zannedilen Bazı Platformlar;

  • Bağlantı Yönetimi/M2M Platformları; Bağlantı yönetimi ya da M2M Platformları IoT Cihazlarındaki bağlantıları yönetmeyi ve basitçe farklı sensör verisi setlerinin işlenmesi ve zenginleştirilmesi üzerine geliştirilmiş platformlardır. M2M SIM Kart yönetim platformlarıdır. Teknik olarak bu M2M Platformları telekom operatörlerinde konumlandırılır. Uygulama Tedarikçileri, QoS ( Quality of Service) anlamında bir çözüm geliştiremez. ( Ericsson M2M Platformu, Sierra Wireless’ AirVantage gibi)
  • IaaS Beckends (Masaüstü ve Mobil Uygulamalar Altyapısı); Servis olarak altyapı desteği platformlarına örnek olarak IBM Bluemix’i verebiliriz ancak bu tür platformlar uygulamaların daha stabil ve multi-tenant çalışabilmesi için geliştirilmiş ölçeklenebilir platformlardır. Odağınız IoT ( Nesnelerin İnterneti) olduğunda IBM Watson Internet of Things karşınıza çıkmaktadır.
  • Cihaz/Çözüm Bağımlı Platformlar; Sektörde yer alan çözüm sağlayıcıların geliştirdikleri kendi ürün ve yazımlarına bağımlı platformlardır. Tüketim Verimliliği uygulaması örneğimizde olduğu gibi firma, cihaz ya da çözüm bağımlı platformlardır. Google Nest, Çöp Takip ya da Akıllı Aydınlatma vb çözümler; firma, çözüm ve cihaz bağımlı olduğu sürece IoT Platformu olarak DEĞERLENDİRİLEMEZ!
  • Yan Özellik Olarak IoT Desteği Veren Yazılımlar/Platformlar; Telegram, Windows 10 vb bazı mobil ya da masaüstü uygulamaları IoT Cihazlarını yönetmenizi kolaylaştırmak adına özellik sunuyorlar. Bu özellik bir kişinin sınırlı sayıdaki cihazını yönetme ihtiyacını karşılamaya yetebilir olsa da bir IoT Platformu olarak DEĞERLENDİRİLEMEZ!

2- IoT Platformu Mimarisi ve İçeriği

IoT Platformlarını temel özellik ve bileşenlerini daha önce de incelemiştik. Uygulama ya da çözümünüze IoT Platformu demeden önce ya da öyle lanse etmeden önce aşağıdaki modüllere sahip olduğundan emin olmak gerekir. Bununla birlikte IoT Platformlarının temel ayrıştırıcı özellikliği ‘bağımlılık’ durumunu ortadan kaldırması ve Çapraz Yönetim imkanı sunmasıdır. Başarının Kriteri; Yenilikçi İş Modelleri…

En basit anlamda IoT Platformu; Veritabanı yönetimi, Veri Depolama Yönetimi, Haberleşme Yönetimi, Cihaz Yönetimi, Protokol Yönetimi, İş Zekası Yönetimi, Alarm Yönetimi, Veri Görselleştirme, Ek Araçlar, Veri Analizi Yönetimi, Harici Platform Desteği, Çapraz Yönetim gibi modüllerden oluştmaktadır. Elbette ki bakış açısı ve inceleme yönteminize göre barındıralan bu modülleri farklı adlandırabilir ve yerleştirebilirsiniz.

IoT Platform Modülleri

Nesnelerin İnterneti IoT Platform Modülleri, Veritabanı yönetimi, Veri Depolama Yönetimi, Haberleşme Yönetimi, Cihaz Yönetimi, Protokol Yönetimi, İş Zekası Yönetimi, Alarm Yönetimi, Veri Görselleştirme, Ek Araçlar, Veri Analizi Yönetimi, Harici Platform Desteği, Çapraz Yönetim
akillisebekeler.com – Nesnelerin İnterneti IoT Platform Modülleri

Nesnelerin İnterneti IoT Platform Modülleri ve Açıklamaları;

IoT Platformu Bağlantı Yönetimi; nesnelerin interneti dünyasında IoT haberleşeme teknolojileri genişlemiş ve türlü ihtiyaçlara göre şekillenmiştir. LPWAN tanımı IoT ile birlikte çıkmıştır. Bu sebeple IoT Platformları bir çok IoT haberleşme teknolojisini desteklemeli ve bağımlılık yaratmamalıdır. 2G Kullanma Zorunluluğu ya da Sadece LoRA ya da Sadece Sigfox destekliyoruz yaklaşımı kabul edilemez.

IoT Platformu Protokol Yönetimi; Platform geçmiş ya da yeni nesil akıllı teknolojiler kapsamında geliştirilmiş cihazların platforma entegrasyonu konusunda esneklik sağlamalıdır. Birden fazla protokolü desteklemeli ve bu protokollerin dönüşümünü sağlayan agentlar ile entegre olabilmelidir.

IoT Platformu Cihaz Yönetimi; Cihaz Yönetimi ve Protokol Yönetimini aynı modül olarak da gösterilen yerler mevcut ancak benim burada ayrı tutmamamın sebebi; marka bağımsız cihazların yönetilmesine olanak sağlaması ve uzaktan güncellemeler sağlayabilmesidir.

IoT Platformu Uygulama Yönetimi; Akıllı Aydınlatma, Enerji ve Yönetimi ya da Atık Yönetimi gibi çözümler IoT Platformunda uygulama tabanında yer alır. Bir başka deyişle uygulamanız dikey çözümdür, IoT Platformu ise yatay çatı platformdur. IoT Platformları yüzlerce binlerce uygulamayı içinde barındırabilir ve uygulamalar arası etkileşimi sağlayabilir. Atık Yönetimi uygulamanızdan gelen veriyi Enerji ve Yönetiminde işleyerek anlamı bilgi üretme şansınız vardır.

IoT Platformu İş Zekası Yönetimi; Uygulamalar birer iş zekasına sahiptir. Bu da verilerin işimize yaramasını sağlar. IoT Platformları uygulamaların içerdiği iş zekasını kendi içinde barındırmasına ve geliştirilmesine olanak sağlar ki kestirimci bakım gibi öğrenme ve tahminleme gerektiren çözümlerin nesnelerin interneti platformunda yer almasını kolaylaştırır. Görece daha büyük verileri barındırabildiğinden öğrenme ve tahminleme modülleri daha gelişmiştir.

IoT Platformu Alarm Yönetimi; hemen her uygulamanın sahip olduğu modüldür. Ancak nesnelerin interneti platformlarında bu modül çapraz çözümlerle etkileşimli olarak oluşturulmasına ve yönetilmesine olanak sağlar.

IoT Platformu Veri Modülleri

IoT Platformu Veri Görselleştirme; hemen her uygulama veri görselleştirmesini sağlayan bir modüle sahiptir. Ancak nesnelerin interneti platformlarında bu modül çapraz çözümlerle etkileşimli olarak oluşturulmasına ve yönetilmesine olanak sağlar.

IoT Platformu Veri Analizi Yönetimi; Son kullanıcıya sağlanacak faydayı gerçeklemenizi sağlayan en önemli modüldür. Veri Analizi modülü ile IoT Platformları, işletmenizin fiziksel dünyasını anlamanızı sağlar.

IoT Platformu Ek Araçlar Modülü; Ek araçlar ile özel çözüm ve gereksinimlerin karşılanması hedeflenmiştir.

IoT Platformu Harici Platform Desteği; Bu modül işletmelerde mevcutta yer alan ERP, CRM vb platformlar ile entegrasyonu sağlar. Bu entegrasyonlar sayesinde uçtan uca operasyonel verimlilik hedeflenir.

IoT Platformu Çapraz Yönetimi Modülü; Çapraz yönetim modülü IoT Platformlarını middleware katman olarak konumlandırmanıza olanak sağlar. Böylelikle işletmenizde yer alan mevcuttaki yazılım çözümlerinizi platforma taşımadan ancak platform ile haberleşmesini sağlayarak bir değer yaratmanıza olanak sağlar.

3- IoT Platformlarının Yaygınlaşma Stratejileri

Bugün sektörde faaliyet göstermekte olan 300 ‘den fazla IoT Platformu yer almaktadır.(Kaynak; IoT Analytics). Nesnelerin interneti platform sektöründe her bir platform sağlayıcısı farklı stratejilerle yaygınlaşma hedefi taşımaktadır.

Nesnelerin İnterneti Platformu ve Ekosistem

nesnelerin interneti makale
nesnelerin interneti nedir
nesnelerin interneti avantajları
nesnelerin interneti araştırma
nesnelerin interneti bileşenleri
nesnelerin interneti ve büyük veri
nesnelerin interneti hakkında bilgi
cisco nesnelerin interneti
nesnelerin interneti çevre
nesnelerin interneti yapılan çalışmalar ve ülkemizdeki mevcut durum
nesnelerin interneti faydaları
nesnelerin interneti güvenlik
nesnelerin interneti güvenliği
nesnelerin interneti geleceği
nesnelerin interneti girişimleri
nesnelerin interneti geliştirme
nesnelerin interneti girişimci
nesnelerin interneti güvenli
nesnelerin interneti haberleşme
nesnelerin interneti ıot
nesnelerin interneti ıot nedir
nesnelerin interneti ile ortaya çıkan teknoloji nedir
nesnelerin interneti kavramı nedir
nesnelerin interneti yüksek lisans
nesnelerin interneti mimari model
nesnelerin interneti mimari model önerileri
nesnelerin interneti medium
nesnelerin interneti mekatronik
nesnelerin interneti nerelerde kullanılır
nesnelerin interneti nasıl kullanılır
nesnelerin interneti nedir kısaca türkçe
nesnelerin interneti nedir ne işe yarar
nesnelerin interneti nedir örnekler
nesnelerin interneti özellikleri
türkçesi nesnelerin interneti olan
nesnelerin interneti (internet of things)
aşağıdakilerden hangisi nesnelerin interneti olarak gösterilemez
nesnelerin interneti örnek projeler
nesnelerin interneti önemi
nesnelerin interneti örneği
nesnelerin interneti öğrenme
nesnelerin interneti proje ödevi
nesnelerin interneti pazarlama
nesnelerin interneti protokolleri
Global IoT Platformları

Belli başlı IoT Platformları yaygınlaşma stratejilerine bakalım;

  • Erişimden Analitiğe; IoT dünyasına erişim hizmet sağlayıcı olarak giriş yapmış olan Ayla Networks gibi oyuncuların izlediği stratejidir. Aynı zamanda bir çok telekom operatörünün de erişim/haberleşme yönetiminden veri analitik yönetime geçmeye çalıştıklarını görmekteyiz.
  • Analitikten Erişime; IBM IoT Foundation gibi analitik platformların erişim bağlantı yönetimine doğru evrilmesi.
  • Ekosistem Tabanlı Yayılma; Cumulocity, Thingworx, GE Predix gibi platform sağlayıcılarının izlediği stratejidir. Bu model telekom operatörleri için de en uygun modeldir.
  • M&A Yaklaşımı; Amazon‘un 2lemetry ve Nokia’nın Alcatel-Lucent’i satın alması olarak örneklendirilebilir.
  • Yatırım Yaklaşımı; Yayılması ön görülen startupların satın alınarak öz şirket yeteneği olarak konumlandırılması. Cisco bu yaklaşımı benimsemektedir.

4- IoT Platformu ile Farklı Dikeylerin Birlikte Çalışabilirliği

Nesnelerin interneti uygulamalarının hepsini tek bir çözüm sağlayıcısını yapmasının imkanı yoktur. Tek elden yönetiminin faydası ne ise IoT Platformlarının değer önerisi odur. Çünkü IoT Platformları temelde birbirinden faklı çözüm ve cihazların birlikte çalışabilirliğine olanak sağlayan hem çatı hem de temel baz platformlardır.

iot sistemleri
iothook
iot yazılım
iot türkiye
Açık Kaynak Vorto; IoT Platformlarında Ekosistem Oluşturmanızı Sağlıyor. https://www.eclipse.org/vorto/

Vorto – Eclipse Topluluğu ile oluşturulan bu girişim ile cihazlarınızın önde gelen platformlarla birlikte çalışabilirliliğini kolaylaştırıyor. Vorto şu an için PTC ve Bosch tarafından desteklenmektedir.

5- IoT Platformları Barındırdıkları Farklı Cihaz Ve Çözümler Kadar Değerlidir.

Nesnelerin İnterneti Platformu ve Ekosistem birbirinden ayrılmaz bir bütün ve birbirine değer katan bileşenlerdir.

‘Bir telekomünikasyon ağının değeri, sisteme bağlı kullanıcıların sayısının karesiyle orantılıdır.’ Robert Metcalf, 1980.

IoT Platformlarının yetenek setlerinin ne kadar çok olmasından ziyade daha önemli olan ne kadar veri barındıkları ve çapraz çözümlerle eşdeğerdir. Bu durum aslında dikey çözümler için de geçerlidir. Tüketim Uygulamanızın değerini artırmak istiyorsanız kapsayıcı bir yaklaşım sergilemelisiniz.

Ekosistem Oyuncuları Neden IoT Platformlarına Dahil Olmalıdır?

Nesnelerin İnterneti Platformu ve Ekosistem; Bir çok dikeyde bir çok uzman firma kendi çözümünü geliştirmiş durumda. Bu çözümlerin yaygınlaşmasını sağlamaya çalışıyorlar. Ancak eksik parçanın nesnelerin interneti platformu olduğu konusunda çok az fikir birliği bulunmaktadır.

Uygulama sağlayıcıları için IoT Nesnelerin İnterneti Platformunun sağlayacağı faydalar;

  • Uygulamanız otomatikten ölçeklenebilir ve multi-tenant özelliğine sahip olacaktır.
  • Uygulamanızı barındırdığınız kaynaklar (bulut vb) tarafından ödediğiniz maliyetlerde bir tasarruf söz konusu olacaktır.
  • Çözümleriniz bağımlıktan kurtulacağından bu da daha fazla müşteriye gitme potansiyelini artıracaktır.
  • Siber Güvenlik yatırımlarınız azalacaktır. Platform sağlayıcılarının çoğu bunu kendi sağlıyor. Telco Grade bir platform kullanacaksanız siber güvenliği uzmanına bırakabilirsiniz 🙂
  • Veri Yönetimi kolaylaşacak ve farklı veri kaynaklarından beslenme ihtimaliniz artacaktır. Bu uygulamanızın en iyileyecektir.
  • Doğru iş modelleri ile kendi müşterilerinize katma değerli ek servisler sunma ihtimaliniz doğacaktır ki bu yeni gelir potansiyeli yaratacaktır.
  • Gelişen haberleşme teknolojileri için yatırımlarınız düşürür.

İlk aklıma gelenleri derledim. Tabi ki IoT Platformu ile IoT Platformu için kiminle iş ortaklığı yaptığınızda önemli bir konu.

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: Köşe Taşı İçeriklerimiz, MakalelerEtiketler: ekosistem, IoT Platformu nedir, Platform Modülleri, telekom operatörleri



Endüstride Dijitalleşme – Endüstriyel IoT Platformları Analizi

Okunma Süresi: 23 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:16Yorum yapın Kategori: Makaleler, Nesnelerin İnterneti Etiketler: endüstri, endüstri 4.0, endüstride dijitalleşme, endüstriyel IoT Platformu, Endüstriyel nesnelerin interneti

Abone ol


Endüstri 4.0 teknolojilerinin yaygınlaşması ile birlikte endüstride dijitalleşme süreci başlamış durumdadır. Endüstride dijitalleşme dönüşümünün temeli Endüstriyel IoT Platformu ile mümkün olmaktadır. Ancak burada ilk adım olarak endüstriyel nesnelerin interneti tanımı ile başlanacak olup 5G teknolojilerinin hayatımıza gireceği anda da “Herşeyin İnterneti” kanımına doğru ilerlemektedir.

Endüstriyel Nesnelerin İnterneti Tanımı

Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT); üretim ve enerji yönetimi dahil olmak üzere bilgisayarların endüstriyel uygulamalarıyla birlikte ağa bağlanan birbirine bağlı sensörleri, cihazları, makineleri ve robotik uygulamaları ifade eder. Bu bağlantı, potansiyel olarak üretkenlik ve verimlilikteki iyileştirmelerin yanı sıra diğer ekonomik faydaları da kolaylaştıran veri toplama, alışverişi ve analizine olanak tanır. IIoT, süreç kontrollerini iyileştirmek ve optimize etmek için bulut bilişim kullanarak daha yüksek düzeyde otomasyona izin veren bir dağıtılmış kontrol sisteminin (DCS) bir evrimidir.

IIoT, siber güvenlik, bulut bilişim, uç bilişim(edge computing), mobil teknolojiler, makineden makineye, 3D baskı, gelişmiş robotik, büyük veri, nesnelerin interneti, RFID teknolojisi ve yapay zeka gibi teknolojilerle etkinleştirilir.

IIoT sistemleri genellikle dijital teknolojinin katmanlı modüler mimarisi olarak düşünülmektedir.  

Cihaz katmanı fiziksel bileşenleri ifade eder: modemler, sensörler ve makineler. Ağ katmanı, verileri işleyen ve sürücü kontrol panelinde görüntülenebilen bilgilerle birleştiren uygulamalardan oluşan, verileri toplayan ve servis katmanına aktaran fiziksel ağ veri yolları, bulut bilgi işlem ve iletişim protokollerinden oluşur. Yığının en üst katmanı içerik katmanı veya kullanıcı arabirimidir

Endüstriyel Nesnelerin İnterneti’nin kısaltması olan Endüstriyel IoT; üretim (Endüstri 4.0), lojistik, petrol ve gaz, ulaşım, enerji / kamu hizmetleri vb sektörler bu teknolojinin en tipik uygulama alanlarının başında gelmektedir.

Endüstriyel IoT Platformunu Nasıl Tanımlayabiliriz?

Herhangi bir endüstriyel IoT platformu tanımı, IoT’nin ağa bağlı binlerce endüstriyel IoT cihazı ile yeni bir entegrasyon seviyesi oluşturduğunun anlaşılmasını gerektirir. Çünkü bir üretim tesisinin takip ve yönetmesi gereken çok daha fazla uç nokta sayısı her geçen gün artmakta! Ancak mesele sadece cihazlarla ilgili değildir, endüstriyel bir IoT ağı gerçekten insan sistemleri ve nesnelerinden oluşan dijital bir ekosistemdir. Ekosistemdeki her bir öğeyi güvenli ve etkili bir şekilde yönetmek için endüstriyel bir IoT platformu gereklidir.

En iyi endüstriyel IoT platformları; bağlı kişiler, sistemler ve nesneler arasında sorunsuz ancak güvenli veri akışını sağlamak için cihazları kurumsal uygulamalarla entegre etmenize olanak tanır.

Endüstriyel Bir IoT Platformu Bileşenleri:

Cihaz entegrasyonu; tesisteki tüm endüstriyel IoT cihazlarının bağlanmasını, yönetimini ve kullanımdan kaldırılmasını içerecektir. Endüstriyel IoT cihaz örnekleri arasında; sensörler, aktüatörler, makineler vb veri üreten fiziksel cihazlar bulunur. Endüstriyel IoT platformu, IoT verilerinin alımını otomatikleştirebilmeli ve ağdaki diğer unsurların kullanımına sunabilmeli ve marka ya da tedarikçi bağımlılığını ortadan kaldırabilmelidir.

Veri entegrasyonu; Endüstriyel IoT’nin değeri verilerinde yatmaktadır. Veriler çeşitlendirilmeli, entegre edilmeli ve yönetilmelidir. Endüstriyel IoT platformu, yeni IoT ana verilerini mevcut uygulama verileri ve farklı kurum verileri gibi diğer kaynaklardan gelen verilerle ilişkilendirebilmelidir.

Süreç entegrasyonu; Dijital bir ekosistemin parçası olarak, endüstriyel IoT öğeleri tek başına işletilmez. Endüstriyel IoT çözümlerinizin iş süreçlerinize ve iş akışlarınıza dahil edilmesi gerekir. Endüstriyel IoT platformu, endüstriyel IoT iş mantığını diğer arka uç sistemlere entegre ederek ve endüstriyel IoT verilerini iş akışı yönetiminde dahil ederek koordine eder.

Ekosistem servisleri; Endüstriyel IoT platformu, insanların, sistemlerin, verilerin ve cihazların dijital ekosisteminde güvenilir etkileşimlerin güvenli bir şekilde kurulmasından, etkinleştirilmesinden ve yönetilmesinden sorumludur.

Farklı Endüstriyel IoT Platformu Türleri Nelerdir?

Endüstriyel IoT cihazlarının ve verilerinin yönetimi ve kontrolü her endüstriyel IoT platformunun ilk değer teklifi olsa da, farklı kullanım durumlarına uyacak bir dizi farklı platform türü ortaya çıkmıştır. Aslında, endüstriyel IoT platformu kategorileri olduğunu öne sürmek zor olacaktır. Bunun yerine, endüstriyel IoT sağlayıcıları, müşteri gereksinimlerini ve belirli iş ihtiyaçlarını karşılamak için platform tekliflerini geliştiriyor demek daha doğru olacaktır.

Endüstriyel IoT platformları, endüstriyel IoT uç nokta yönetimi ve bağlanabilirliği, IoT verilerinin üretilmesi, alınması ve işlenmesi, verilerin görselleştirilmesi ve analizi ve IoT verilerinin süreçlere ve iş akışlarına entegrasyonu dahil olmak üzere farklı yetenek kombinasyonları sunmaktadır.

Herhangi bir endüstriyel IoT platformu kıyası, iş gereksinimlerinize ve belirli BT altyapısına dayanmalı ve endüstriyel IoT çözümünü bununla eşleşmelidir.

Endüstriyel IoT Platformunun Özellikleri Nelerdir?

Endüstriyel IoT platformları tedarikçisinin odaklandığı alana bağlı olarak değişiklik gösterir ve tek bir platformun yetenek seti, her senaryo için yeterli bir çözüm sağlamayacaktır. Bununla birlikte, herhangi bir endüstriyel IoT platformunun sahip olması gereken bazı özellikler vardır.

Güvenlik; Endüstriyel IoT güvenliği, tüm IoT uç noktalarını harici siber saldırılara karşı korumanın yanı sıra tesis içinden kaynaklanan kötü niyetli faaliyetlerin tespiti ve önlemi platformlar için olmazsa olmazdır.

Bağlantı (Haberleşme); Her bir endüstriyel IoT cihazının, gerekli şekilde tedarik edilirken, kaydedilirken, etkinleştirilirken, askıya alınırken, aktive edilirken, silinirken ve sıfırlanırken cihazları izleme ve yetkilendirme dahil olmak üzere yaşam döngüsünün tüm aşamalarında hızlı ve güvenli bir şekilde yönetilmesine olanak sağlamalıdır.

Entegrasyon; Endüstriyel IoT projelerinde en sık karşılaşılan en büyük zorluklarından biridir. Endüstriyel IoT platformu, IoT cihazlarının farklı kurumsal uygulamalar, bulut hizmetleri, mobil uygulamalar ve eski sistemlerle sorunsuz ve güvenli bir şekilde bağlanmasına ve bilgi paylaşmasına olanak tanımalıdır.

Kimliklendirme; Endüstriyel IoT platformu, çok çeşitli endüstri standardına sahip IoT cihazları desteklemelidir. Güvenli bir bağlantı kurmak için endüstriyel IoT mimarisinin herhangi bir yerinde varlıklarını otomatik olarak algılayabilmelidir. Cihazın kimlik bilgilerini hızlı bir şekilde oluşturabilir veya gerektiğinde otomatik olarak atayabilmelidir.

Analiz; IoT cihazları, sistem içindeki veri hacmini büyük ölçüde artırır. Endüstriyel IoT analizi, endüstriyel IoT platformunun en güçlü özelliklerinden biri olmalıdır. Veriye dayalı karar verme sürecini iyileştirmek için eyleme geçirilebilir iç görüyü ortaya çıkaracak şekilde endüstriyel IoT verilerini uygun şekilde görselleştirme ve analiz etme yeteneği sağlamalıdır.

Endüstriyel IoT Platformlarının En Önemli 5 Avantajı Nelerdir?

Endüstriyel IoT platformu, IoT projelerinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesinin temelini oluşturur. Etkili bir platform olmadan, herhangi bir büyük ölçekli endüstriyel IoT dağıtımı, tam değerine ulaşamayacaktır. En iyi endüstriyel IoT platformları, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok çeşitli avantajlar sunar:

Maliyet Tasarrufu; Farklı endüstriyel IoT cihazlarının ve ağlarının yönetimi ve bakımı maliyetli, zaman alıcı ve karmaşıktır. Endüstriyel bir IoT platformu, tüm yönetim sürecini merkezileştirerek büyük bir işletme yükünü ve maliyeti azaltır. Ek olarak, taleplerin artması ve teknoloji sağlayıcılarının müşterilerine sundukları endüstriyel IoT platformları sayesinde kullandıkça öde fiyatlandırma modelleri ile ilerlemek mümkün hale gelmiştir.

İşletme Verimliliği; Endüstriyel IoT çözümleri, iş süreçlerini ve iş akışlarını düzene koymaya ve iyileştirmeye yardımcı olmak için ekipmanların ve insanların performansı hakkında gerçek zamanlı bilgi sağlar. IoT verilerini yakalayarak ve diğer dahili harici kaynaklardan gelen verilerle entegrasyonu mümkün kılan endüstriyel IoT platformu, kestirimci bakım ve takip ve izleme tabanlı tedarik zinciri görünürlüğü gibi alanlarda operasyonel iyileştirmeleri kolaylaştırır.

Üretim Verimliliği; Platform, yeni ürün tasarımı, geliştirme ve üretim yoluyla inovasyonu ve verimliliği artırmaya yardımcı olabilecek Dijital İkizler gibi yeni endüstriyel IoT uygulamalarını devreye almak için bir temel sağlar.

IoT Verileri ile Yeni Gelir Kanalları; Yenilikçi şirketler, yeni ürünler ve hizmetler geliştirmek için IoT verilerinden aldıkları içgörüyü şimdiden kullanmaya başladı. Bir ürünün yaşam döngüsü boyunca, satış sonrası ve servis gelirleri genellikle ilk satıştan daha kârlıdır. Endüstriyel IoT platformu, ürün üretiminin ve kullanımının her aşamasında verilerin yakalanmasını ve analiz edilmesini sağlar. Bu, yeni veriye dayalı hizmet paketlerinin yanı sıra tamamen veriye dayalı yeni ürün ve servislerin oluşturulmasını olanak sağlar.

IoT Güvenliği; IoT cihazları, herkesin bildiği gibi yüksek seviye güvenlikten yoksundur. Endüstriyel IoT sensörleri vb cihazlar, güvenlik katmanları sağlamaktan ziyade özel raporlama görevini yerine getirmenin ötesinde çok az bilgi işlem kapasitesine sahiptir. Endüstriyel IoT platformu, IoT uç noktalarının siber saldırılara karşı savunmasız kalmamasını sağlamak için güvenli kimlik doğrulama ve yetkilendirme gibi tüm kimlik yönetimi yeteneklerini sağlayabilir.

Endüstriyel IoT Platformları ve Yeni İş Modellerinin Geliştirilmesi

Endüstriyel IoT Platformlarına yönelmiş şirketlerin karşılaştıkları en büyük zorluklardan bir tanesi de IIoT tabanlı iş modeli geliştirmektir. Ancak bu noktada vurgulamamız gereken nokta; yeni iş modellerinin geliştirilmesi ve şirket kültürünün adaptasyonun imkansız olmadığı olacaktır. Aslında e iki temel yaklaşım söz konusudur:

Mevcut portföyde büyüme: Bu, özellikle makine mühendisleri için önemli bir yaklaşımdır, çünkü IIoT uygulamaları, ürünün kalitesini ve istikrarını artırırken teslimat sürelerini ve “pazara sunma süresini” etkin bir şekilde kısaltmaya yardımcı olabilir. Bu, genellikle dijitalleştirilmiş kapsamlı “öngörücü/kestirimci bakım” sağladığında geçerlidir.

Öte yandan, büyük işletmeler zaten doğrudan büyümeyi tetikleyen unsurlar olarak dijitalleştirilmiş kullanım başına ödeme iş modellerini kullanıyor ve müşterilerine sunuyor. Müşteri yalnızca verimli bir endüstriyel çözüm için ödeme yapar (makine için değil), böylece yüksek ilk yatırım maliyetlerinden tasarruf eder ve artan genel sistem verimliliğinden kar elde eder.

Yenilikçi Dönüşümler: Bununla birlikte, daha kapsamlı bir yaklaşımı gözden kaçırmamalısınız;  “tamamen yeni hizmet veya yazılım ürünleri gibi yıkıcı bir yeniliğin geliştirilmesi”.

Örneğin; Almanya şu anda teknoloji verileri için sanal bir pazar geliştiriyor: Bir makine kullanım için özel verilere ihtiyaç duyarsa, bunu otomatik olarak bulut aracılığıyla elde edebileceği bir altyapı. Benzer şekilde, cihazlarının farklı kullanım özelliklerini gelecekte ayrı olarak satacak olan bir robot üreticisinin örneği de ilginçtir; çünkü robotların kendileri değiştirilebilir bir standart ürün haline gelecektir.

Tüm durumlar, uygulamaya gelecek vaat eden bir çerçeve sağlayabilecek uygun bir iş modeli gerektirir. Bu, şirketlerin izole edilmiş yalnız kurtlar olarak başarabileceği bir görev değil. Tam tersine: Dijitalleşme bir ekip çalışmasıdır – şirket sınırlarının ötesine uzanır! Uzmanlar, burada büyük bir şirketler topluluğunun bile işbirliği yapabileceği kapsamlı yenilikçi iş modellerine dikkat çekiyor.

İş modelini geliştirirken bilimsel yöntemleri takip etmek de önemlidir. İki ortak paydaları vardır: Takım çalışması ve açıklık. Bu sözler gerçekten radikal düşünmeyi gerektirir. Bu, sürekli olarak kendi çalışmanızı sorgulayıp hatalardan ders çıkarırken, birbirleriyle kesinlikle açık bir tecrübe alışverişi meselesidir. Bu bağlamda, bilgelik taşa yazılmaz – bunun yerine, anlayışları değerlendirilen ve gerekirse tekrar tekrar düzeltilmesi gereken bir “onaylanmış öğrenme” vardır.

IIoT Uygulamaları ve Platformlarıyla İlişkili Zorluklar

İş modeli oluşturulduktan sonra, IIoT çözümlerini oluşturmayla ilgili teknik zorluklara bakmanın zamanı geldi – merkezi yönetim mimarisi: makineler, sistemler ve cihazlar arasında kapsamlı bir bağlantı oluşturmanın yanı sıra her şeyi içine yerleştirirken aynı zamanda istikrarlı, net ve hızlı bir mimari. İkincil faktörler özellikle çok önemli bir rol oynar, çünkü çok sayıda merkezi “oyuncu” söz konusudur. Veri aktarımı, protokolü oluşturma ve dönüşümü ve nihayetinde bir IIoT uygulamasına işlenmesi çok net yapılar gerekmektedir.

Açıkça söylenmesi gereken: Çok sayıda ağa bağlı makineden kaynaklanan pratik sorunlar hafife alınmaktadır. Birincisi, hiçbir fabrika birbirine benzemez. Üretim tesisi tam otomatik mi yoksa ağırlıklı olarak yarı otomatik süreçler var mı? Kullanılan makinelerin çoğu benzer süreçlere ve arayüzlere sahip mi yoksa her biri ayrı ayrı tasarlanmış benzersiz bir ürün mü? Bu ve benzeri sorular, Endüstri 4.0 ağlarının nasıl kurulacağını etkiler.

Ayrıca, makinelerin 30 senelik eski makineler olduğu ve herhangi bir OPC-UA sunucusunda (Açık Platform İletişim Birleşik Mimarisi) kullanılamadığı durumlar da sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. İletişim, veri alışverişi, veri aktarımı için bir dizi standardın yanı sıra veri yapısı, arayüzleri ve güvenlik mekanizmaları karşımıza çıkar. Orijinal OPC spesifikasyonu 1996 gibi erken bir tarihte ortaya çıktı, ancak 2006 yılında OPC UA’nın ilk versiyonunun yayınlanmasıyla ileriye doğru çok önemli bir adım attı – bunun nedeni: Makine verileri artık sadece taşınmıyor, aynı zamanda makine tarafından okunabilir biçimde de açıklanmasıdır. Bu şekilde OPC UA, çeşitli üreticilerin ürünleri arasında iletişimi sağlar. Bu, kapsamlı bir şekilde kontrol edilen akıllı fabrikanın temel taşıdır.

“Eski” Makineler – Ne Yapılabilir?

İlk soru; bu arka plana atılmış eski üretim ortamlarında IIoT yaklaşımları oluşturmak gerçekten mümkün müdür? Programlanabilir mantık kontrolü (PLC) kullanan birçok makine ve sistem kullanıldığı için cevap neyse ki “evet”. Bir dizi zorluklarla, dilleri OPC-UA standartlarına çevrilebilir – burada da ayrıntılı pratik bilgiye sahip uzmanlara ihtiyaç olacaktır. Ancak yine de; bu yalnızca orijinal PLC programlarına erişiminiz olduğu zaman mümkündür. Burada iki zorluk vardır: PLC üreticisi ile birlikte çalışmanız gerekir – tabi hala faal ise – ve tüm bu süreç maliyet yaratmaktadır.  Diğer bir seçenek de, IIoT için ideal şekilde donatmak üzere eski makinelere yeni sensörleri entegre etmektir.

Son birkaç yılda, birkaç üretici OPC UA aracılığıyla bulutla iletişim kuran Endüstri 4.0 uyumlu sensör çözümleri geliştirdi. Kaçınılmaz gerçek, her yol makineler için bir “dünya dili” olarak kabul edilen OPC UA’ya götürür. Yine de önümüzdeki uzun bir yolun başlangıcındayız. Zamanla, bu uluslararası standartlaştırılmış bilgi mimarisi, kullanıcıların gelecekte bir makine tipi için bilgi modelini kapsamlı bir şekilde “anlamalarını” sağlayacak – ancak ilgili tüm özelliklerin formüle edilmesi yıllar alacaktır.

Çok Büyük Veri

IIoT uygulamaları oluştururken bir anahtar sözcük eksik olmamalıdır: Büyük veri. Tek bir (!) Takım tezgahını çalıştırırken dahi büyük miktarda sensör, işletim ve üretim verileri birikir. Ancak burada tek bir makineden, ölçüm cihazından veya üretim sisteminden bahsetmiyoruz. Kapsamlı vizyon, tam bir üretim sahasını veya hatta birden fazla üretim lokasyonunu birbiriyle ağa bağlamaktır. Sonuçta, bu çeşitli “oyuncular” yalnızca İnternet üzerinden çok çeşitli veri alışverişi yapmakla kalmaz, aynı zamanda büyük hacimli bilgileri gerçek zamanlı olarak yorumlamak ve analiz etmek zorunda olan çeşitli dahili sistemleri de içerir. Taşınan veri hacmi bu nedenle katlanarak artar. Yükün en yoğun olduğu noktalarda bile hızlı bir veri akışı garanti edilecekse, yüksek performanslı donanım ve yazılımın vazgeçilmez olduğu açıktır – ve tam olarak bu, en baştan aklınızda tutmanız gereken önemli bir yatırım alanıdır.

Son Platform Sorusu

Buradan net bir ifadeyle başlamalıyız: Bulut Çözümleri “Gelecektir”! Konunun özü, küreselleşmiş bir dünyanın üretim süreçlerini birbirine bağlamayı içeriyorsa, neden bulutta olmasın? Bulut çözümleri aynı zamanda birçok şirket için ideal bir teknik altyapı sunar çünkü şirketler büyür ve zaman içinde konumlarını, süreçlerini ve üretim sistemlerini değiştirirlerse nispeten az bir maliyetle ölçeklenebilirler. Kullanım modelleri de dahil olmak üzere bulut çözümleri burada muazzam özgürlük sunuyor. Ayrıca, finansal giriş maliyetleri düşüktür.

Buluta yönelik tipik bir eleştiri – özellikle de Almanya’da – neredeyse ilk sorulan, ilk yazılan: Peki ya güvenlik? Haklı bir itiraz, ancak aynı hızla cevaplanabilen bir itiraz. Bir yandan yerel veri merkezlerine sahip güvenlik sertifikalı sağlayıcılar var. Öte yandan, çözüm şirket içi ve şirket dışı bir çözümü içerebileceğinden, “bulut” burada esneklik sağlayacaktır. Bu, özellikle hassas veriler için çok yönlü güvenliği garanti eder. Bu bizi doğru sağlayıcıyı seçme sorusuyla baş başa bırakır. Genelleştirilmiş bir öneri kesinlikle imkansızdır. Turkcell, Microsoft, SAP, Amazon Web Services veya Google gibi büyük oyuncular kendi çözümlerini sunuyor – pazar araştırmalarına göre toplamda 400’den fazla platform mevcut. Doğru seçimi yapmak proje, hedefler ve sonuçta ortaya çıkan teknik şartnamelerle ilgilidir. Bağımsız bilgi birikimi bu noktada yine vazgeçilmezdir. Görevlendirilen uzmanlar, bu konuya dayalı tavsiyeler sunmak için diğer IIoT projelerinden kapsamlı deneyime katkıda bulunmalıdır.

IoT Teknoloji Sağlayıcılar İçin Zorluklar

IoT teknolojisi sağlayıcıları için de denklem aynı derecede karmaşıktır, ancak birkaç zorunluluk ortaya çıkmaktadır.

  • İş birlikleri çok önemlidir ve endüstriyel cihaz ve ekipman üreticileri, başarı için kritik öneme sahip analitik liderleri ve bulut hizmeti sağlayıcıları ile ilişkiler kurmaktadır. Birçoğu, kısmen bu ortaklarla daha iyi çalışmak için kendi analitik yeteneklerine de yatırım yapmaktadır.
  • Endüstriyel ortamda uzmanlaşma, nereye yatırım yapılacağına ilişkin kararları daha da karmaşık hale gelecektir. Her sektörün farklı bir ekosistem yapısı vardır: Bazıları diğerlerinden daha parçalı, bazıları daha küreseldir. Benzersiz özellikleri anlamak, ticari ve teknolojik çabaların anahtarı olacaktır.
  • Eski ekipman ve yerleşik yazılım için uzun değiştirme döngüleri geçişleri zorlaştırır, ancak mümkündür.
  • Operasyonel teknoloji gereksinimleri karmaşıktır ve arıza, tüketici uygulamalarındakinden daha fazla risk taşır. Pek çok endüstriyel uygulama, büyük fiziksel cihazları düşük gecikmeyle, genellikle çok yüksek hızlarda çalıştırır – bir otomotiv fabrikasındaki robotik kolları düşünün – veya bir petrol rafinerisindeki valfler – bir üretim sürecinde kritik işlevleri çalıştırır ve ciddi güvenlik sonuçları olmadan çalışmayı basitçe durduramaz . Bu nedenle, operasyon teknolojisinin gerçek zamanlı olarak çalışması, belirleyici olması ve yıkıcı arızaların meydana gelmesini önleyen arızaya karşı güvenli bir mod (robotik kolun hareketini durdurmak veya bir basınç tahliye vanası açmak için) içermesi gerekir. “Mavi Ekranlar” operasyonel teknolojilerde kabul edilemez.
  • İhlaller felaketle sonuçlanabileceğinden, güvenlik ve veri güvenliği çok önemlidir. Stuxnet solucanının İran’ın nükleer tesislerine 2010 yılında saldırması, endüstriyel kontrol sistemlerine sızan ve tehlikeye atan kötü amaçlı yazılımların endüstriyel sistemlere verebileceği potansiyel hasarı gösterdi. Santrifüjlerin mantık denetleyicisine saldırmak üzere programlanmış Stuxnet gibi solucanlar, görev açısından kritik operasyonlar için özellikle tehlikeli bir risktir.

Platformlarda İlerlemenin Üç Yolu

Mevcut fırsatlara ve pazar liderlerinin belirlediği yöne bağlı olarak, endüstriyel teknoloji sağlayıcıları, başlangıç ​​noktalarına, istek ve yeteneklerine bağlı olarak platformları seçmek için en az üç açık seçeneğe sahiptir.

Amerika’yı Yeniden Keşfedin; Kendi platformunuzu oluşturun!

Büyük endüstriyel firmalar şimdiden en pahalı ve uzun vadeli seçenek olan bu seçeneğe milyarlarca dolar yatırım yapıyor. Başarı, yalnızca herhangi bir getiri görmeden önce yıllarca yatırım yapmayı taahhüt etmeye değil, aynı zamanda rekabet avantajı veya benzersiz müşteri tabanından yola çıkmaya da bağlıdır. Bunu yapmanın bir yolu, kurumsal yazılım geliştiricisi PTC’nin gösterdiği gibi, mevcut platformları edinmek ve entegre etmektir. PTC’nin Axeda ve ThingWorx’u, Software AG’nin Cumulocity ve Apama’yı satın alması geliştirici tabanını hızla büyütmelerine ve sağlık hizmetleri gibi belirli sektörlerde ivme kazanmasına olanak tanıdı. Büyük bir ekosistem olmadan bile, dar bir alanda güçlü bir pazar payına sahip olan firmalar, müşteri tabanları ve ötesinde ölçek elde eden platformlar oluşturabilirler. Örneğin Alman takım tezgahı üreticisi Trumpf, küçük ve orta ölçekli müşterilerinin IoT’ye bağlı ekipmanlarını kontrol etmelerine yardımcı olmak için Axoom platformunu geliştiriyor.

Boyuttan bağımsız olarak, geleneksel platform savaşında firmalar bu yola girerken kendilerine sormaları gereken sorular arasında:

Bunu inşa etmek için mali kapasitemiz, becerilerimiz ve dayanıklılığımız var mı?

Ne kadar sürer ve biraz rekabet avantajı elde etmek için pazara hızla yetişebilir miyiz?

Kullanım alanım ve sektörüm gerekli dönüşü sağlayabilir mi?

Mevcut Platformun Müşterisi ya da Stratejik İş Ortağı Olun.

Bu yol çok daha az yatırım gerektirir ve ayrıca platform sağlayıcısının ve ekosisteminin çabalarından yararlanarak ileriye doğru bir sıçrama sunabilir. Erken katılan müşteri ve/ve ya iş ortakları, doğru zamanda ve uygun hız ve yatırım düzeyiyle girerlerse, sektörleri için platformu şekillendirme veya yeniden tanımlama becerisine sahip olabilir. Örneğin Schindler, Predix platformunda önde gelen asansör ve yürüyen merdiven sağlayıcısı olarak GE ile ortaklık kurdu. Schindler, endüstrisi için ön ucu şekillendirme becerisinin yanı sıra yerleşik bir IoT platformuna ve geniş bir geliştirici tabanına erişim elde ediyor. GE, Predix’i genişletmek için Schindler’in alan bilgisinden yararlanarak bir endüstri liderini devreye alarak avantaj sağlıyor. Bunun gibi ortaklıklar, uzmanlık, gelir ve mobilizasyon çabalarının paylaşılmasıyla platform sağlayıcısına ve müşteriye fayda sağlar. Elbette, tüm ortakların GE ölçeğinde olması gerekmez: Çok özel kullanım durumlarını hedefleyen platformlara sahip girişimler, en etkili ortaklar olabilir ve endüstriyel şirketler, şirket büyüklüğüne göre adayları dışlamamalıdır.

Cevaplanması gereken sorular:

Doğru iş ortaklarını nasıl buluruz ve doğru sözleşmeleri nasıl güvence altına alırız?

Kazan-Kazan iş modelini her iki tarafı da motive edecek şekilde nasıl paylaşabiliriz?

Bulut Servis Sağlayıcılarının Ortak Araçlarını Kullanarak Bir Uç Uygulama Geliştirin.

Bu, Turkcell IoT Platformu, Amazon Web Service’s Greengrass gibi bir platformlara erişim sağlamanın en uygun maliyetli yoludur. Bu rotayı izleyen şirketler, Turkcell IoT Platformu tarafından sağlanan araçları ve altyapıyı kendi IoT çözümlerini oluşturmak için kullanır, ancak platformu veya araçlarını şekillendirme konusunda çok daha fazla çaba harcayacaklardır. Kendilerini pazar lideri bir bulut sağlayıcısının şartlarına ve geliştirme yoluna kilitlenmiş halde bulabilirler.

Başlamak için doğru sorular arasında:

AWS, Greengrass veya Microsoft Azure, analitik, yetenekler ve diğer özellikler açısından istediğimiz uygulamayı geliştirmemize olanak sağlayabilir mi?

Çözümü kendi başımıza oluştururken ve çevrimiçi araçları kullanarak gerekli becerileri geliştirirken çıkacak zorlukların üstesinden gelebilir miyiz?

Bu yaklaşımın bizi rekabette farklı kıldığından, diğer kullanım senaryolarına göre ölçeklenebileceğinden ve genellikle geleceğin kanıtı olduğundan nasıl emin olabiliriz?

Veriler Hakkında Dört Soru

Müşteriler, uçtan uca çözümler sunmak ve verilerinin potansiyelini anlamalarına yardımcı olmak için platform sahiplerine ve teknoloji sağlayıcılarına bakıyor. Müşteriler, birkaç basit soruyu yanıtlayarak, yeteneklerini ve ihtiyaçlarını tanımlamaya başlayabilirler – doğru çözümü seçmeye yönelik önemli bir adım.

Hangi verileri oluşturuyoruz? Veriler merkezi bir depodan veya dağıtılmış noktalardan toplanıyor mu, hareketli mi yoksa sabit mi? Verileri üretiyor muyuz yoksa tüketiyor muyuz ve hangi yeni verileri oluşturmalıyız?

Verinin değeri nedir? Veriler bize ve müşterilerimize nasıl tahakkuk eder? En değerli verileri hangi kullanımlar üretir? Değeri rekabet avantajımıza nasıl bağlarız?

Verileri nasıl topluyoruz? Kolay mı? Güvenli mi? Hangi uç noktalar halihazırda etkinleştirildi ve hangilerinin olması gerekiyor? Kendimiz mi yoksa iş ortaklarımızla mı işliyoruz?

Verileri nasıl analiz ederiz? Biz ve müşterilerimiz için en fazla değeri hangi analizler yaratacak? Hangi araçlara sahibiz veya ihtiyacımız var? Bu içgörüleri dijital stratejimize nasıl entegre ederiz?

Teknoloji Sağlayıcı Olarak Telekom Operatörleri

Tüm sorulara vaktinde yanıt bulmuş ve kendini bu konuda evriltmeyi başarmış ilk sektörlerden biri de, Telekom Sektörüdür. Telekom operatörlerinin yeni oyun alanlarına nesnelerin interneti, akıllı ev, akıllı üretim, endüstri 4.0 ve daha bir çok yeni nesil teknolojileri eklemiş olması ile birlikte müşteri için biçilmiş bir teknoloji sağlayıcısı olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: Makaleler, Nesnelerin İnternetiEtiketler: endüstri, endüstri 4.0, endüstride dijitalleşme, endüstriyel IoT Platformu, Endüstriyel nesnelerin interneti



Yeni Normal COVID-19 (YNC19) – Pandemi Sonrası Yaşam Normalleri Analizi

Okunma Süresi: 15 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:22Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: corona virüs, covid-19, dijital dönüşüm, kovid-19, pandemi, yeni hayat

Abone ol


Yeni Normal COVID-19 (YNC19); COVID-19 Mayıs 2020’nin ilk haftasını geride bıraktığımız bugünlerde, dünya genelinde 4 Milyona dayanan aktif hasta sayısı ve 270 bin e ulaşmış ölüme hayatımızın bir gerçeğe olduğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş durumunda.

Nisan 2020 başında yakın bir arkadaşım COVID-19 ile ilgili bir yazı yazar mıyım sorusunu sordu ve yazının başına geçtim. Dürüst olmam gerekir ki, konu daha çok yeni, 2 – 3 hafta geçmiş ve yeni yeni alışmaya başladığımız yeni normal durumuyla ilgili hiçbir şey aklıma gelmedi. İstemeden de olsa yazamayacağımı ifade ettim.

Bugün durum çok farklı. Pek çok kişi gibi kendi deneyimlerim oluştu ve çok sayıda kanaldan bilgi birikimi oluştu sonunda. Peki ne yaşıyoruz bugünlerde?

Pandemi ile Yeni Normal COVID-19 (YNC19)

Pandemi ilan edilmesinde sonra ortaya atılan kimi bilgiler ve çözümler ağırlıkla ticari kaygı ve reklam amacı taşıdığını pek çoğumuz gördü. Halen bugünlerde de kurumlar kendi çözümlerinin reklamını yapar ve YNC19 a karşın size nasıl hizmet sunacağını ifade eder. Peki siz ne istiyorsunuz veya bekliyorsunuz? Bunu soran oldu mu? Neler yaşadığınızı veya neler yapanız gerektiği konusunda yol gösteren, YNC19 döneminde yapmanız gerekenleri en uygunu hangisi olduğu ve değerlerinizin kaybını en aza nasıl indirebilirsiniz konusunda bir destek oluştu mu?

YNC19’un Bize Bugün Getirdikleri

Yıllar önce evden çalışalım denildiğinde şirket yöneticileri bize şeytan görmüş gibi bakıp, neden olmamasını gerektiğini anlatan uzun uzun nutuklar çekerdi. Aradan birkaç sene geçince ise bu OLMAZ denileni, BELKİ ama bir gün bilemedin iki günü geçmesine döndü, ki o günde bile kontrolü elden bırakmaz, sürekli bizi evden kontrol ederdi.

Bunlar BUGÜN tümüyle değişti. BİZLER de tümüyle değişmeye zorlanıyoruz.

YNC19 bize özellikle uzaktan çalışmaya, dijital dönüşümün zorunlu olduğunu, kalabalık ortamlardan neden uzak durulması gerektiğini, mahalle marketlerin ve bakkalının değerini, sosyal sorumluluklarımızın hatırlatılmasını vb. gösterdi.

Virüsün olumsuzluklarını herkes uzun uzun anlatırken ben size birkaç olumlu konudan söz etmek isterim.

Yeni İş Fırsatları ve Millileştirme Atağı

Evet, YNC19 bize pek çok olumlu aktiviteleri geliştirmemize neden oldu. Bunlardan birkaç tanesini sizinle paylaşacağım.

Yerli Tıbbi Malzemelerin Üretilmesi

Özellikle suni solunum önde olmak üzere, her gün yeni bir Tıbbi Cihaz yerli kaynaklarla üretilebildiği bilgisini duymaktayız. Milli kaynakların ve değerlerin yurtdışına çıkmadan, aslında bizim kendi uzmanlarımız tarafından geliştirilebileceği, iş birliği yapılması halinde neler başarılacağını hep beraber gördük.

Tıbbi Maske ve Koruyucu Giysi

Günlük kıyafet üreten firmalar, üretim bandında yapılan kimi küçük ayarlarla maske ve koruyucu kıyafet üretmeye başladı. Hem kendi personeline yeni fırsatlar sundu, hem de bugünlerde işten atılan kimi çalışanımız için yeni umut oldu.

YNC19 için Teknoloji Desteği

Gözde teknoloji çözümleri YNC19 için yeniden yorumlayarak, değişik ortamları algılayan, uyaran, bizleri koruyabilen teknolojilerin yeninde yorumlanmasıyla kalabalıkların yönetimi artık söz konusudur.

Sadece bununla kalmayıp, yerli şirketlerimiz daha fazla ortaya çıkıp görev almakta, yabancılardan alınan kimi çözümleri yerlileştirerek, milli değer haline getirmektedir.

YNC19’dan Etkilenenler

Hiçbir şey Mart 2020 öncesi gibi olmayacağını herkes tarafından ifade edilmektedir. Peki neler etkileniyor veya değişmeye zorlanmaktadır? Size kısa bir derleme yapmaya çalıştım. Elbette bu sonuç liste değil, ancak bugünkü bilgimiz doğrultusunda oluşturulmuştur.

Toplu Yaşam

Bir arada olduğumuz ve yoğun olan yerlerde eskisi gibi bulamayacağız.

Toplu Taşıt kullanımı

%50 kuralı ve maskesiz kullanım olmayacak, ki bu aslında biz insanlar olarak dikkat etmeniz gereken bir konuydu. Siz de yaşamışsınızdır, araçlarda hapşıran veya aksıranlar elleriyle yüzünü kapatsa bile, yanı eli üstüne siler ve sonra yeninden tutunmaya devam ederdi. Bu değişmeli ve bilinç oluşmalıdır.

İmalat Sanayii

Ağırlıkla insana dayalı ve otomasyona geçmek için direnen kurumlar, istemeden de olsa dijital dönüşüme geçmeli, ki üretimler aksamasın.

Günlük Çalışma Hayatı

Sabah erken saatlerinde yoğun ve aşırı kalabalık araçlar yerine, yaşadıkları yerlerde iş fırsatları geliştirilmeli, kapalı ortamdan ve merkezi alanlardan yaşam alanlarına yönlendirilmelidir.

Alış-Veriş Merkezleri (AVM’ler)

Sanırım en kritik ve üzerinde düşünülmesi gereken konu AVM ler. Sosyalleşme alanı haline gelen, tüm dükkanların bir araya geldiği ve saatlerce dolaşılan bir yer haline geldi. Buralarda kalabalık izleme, uzun zaman kalanları dışarıya davet edilmesi ve kabul edilebilir bir doluluk oranda çalışmalarına izin verilecektir.

Spor Karşılaşmaları

Sadece Futbol değil, kimsenin konuşmadığı Basketbol ligleri, Voleybol vb. boks (ki daha dar bir alanda bulunur, spor salonları gibi alanlarda kapasiteler düşürülerek icra edilecek. Sporcularımız daha korumalı olmalı, soyunma odaları düzenlenmeli. Küçük şehirlerde bunu nasıl sağlayacağımız da ayrı bir sıkıntı.

Konserler

Eskisi gibi konser verilmeyeceği benziyor. Kalabalık, topluluk halinde sarmaş dolaş şarkıları söylediğimiz, dans ettiğimiz, zıpladığımız organizasyonlar geride kalacak. Hatta bazı örneklerini internetten yaşadık. Türkiye de MANGA, ABD de ROLLING STONES ve METALLICA benim hatırladıklarım.

Kongre ve Fuarlar

Gene yoğun kalabalık yaşanan alanlar, sanala dönüşmesi ve kayıt yapılarak dolaşılacak yerler haline gelecek, görsellerle beraber ek bilgi sunulan, sanal bir gezinti ortamına alışmaya başlayacağız.

Bunlara Müzeleri, Kütüphaneleri (ki Vikipediya dışındaki GERÇEK kütüphaneler) bu kategori de değerlendirilebilir.

YNC19 da hazırlıksız yakalananlar

İyi örnekler yanında ne yazık ki hazırlıksız yakalanan sektörler de var ne yazık ki. Hem maliyet baskısı ve karlılık odaklı bakarak, aşırı yoğunluk nedeniyle geride kalarak ayak uyduramayan sektörleri ele almak isterim. Burada amaç onları yermek değil, doğrularla yol göstermek.

Internet Servis Sağlayıcıları

Temel olarak ev kullanımı için olsa olsa varsayımıyla çalışırken, iş yerlerinde ise yüksek kapasiteli internet erişimi sağlayan sektör, daha merkezi bir şebeke sistemi geliştirilmiş, yoğun iş yerlerin olduğu yerlerde ise daha güçlü altyapılar mevcuttur.

Bu ne yazık ki YNC19 ile tersine döndü. Eğitimi uzaktan yapmak zorunda kalan öğrenciler, evden çalışmak zorunda kalan biz çalışanlar, evde zaman geçirmek için internetten yararlanan ortamlar bir anda her bir hane bir iş yeri, bir sınıf haline geldi.

İstanbul da 6,5 Milyon üzerinde konut var, toplam bina sayısı ise 1,6 milyonun üzerinde. 16 Milyona dayanan nüfus ile konutlarda ortalama 3 civarında kişi var, bina başına da daire sayısı ortalama 4 civarında. Size benim binadan örnek vermek isterim. 20 civarında daire var ve bizim evde hanım ve çocuklar dahil 10 un üzerinde istemci var (telefon, bilgisayar, tablet v.b.)!!! Elbette bu varsayılan yükün çok üzerinde ve evden bağlanılırken ciddi aksamalara neden oluyor. Daha önce bunları Okullarda ve İş yerlerinde kullanılan cihaz sayısı ise 7 – 8 iken, bir anda evlere taşınmış oldu. Zaman zaman nöbetleşe internet kullanımını bile yapmamız gerekiyor.

Kamu Hizmeti

Bunlara Elektrik, Su, Gaz, kışın ısıtma sayabiliriz. Gene elektrik e bağlı cihaz sayısı yukarıda anlatıldığı gibi arttı, konutları besleyen elektrik şebekesi zorlanmakta ve daha hızlı YAŞLANMAKTA dır. Bugün olmazsa ilerleyen zaman içinde sıkıntıları yaşanabilir, önlem alınması zorunlu hale gelmiştir.

Su ve Gaz keza aynı şekilde. Havaların ısınmasıyla beraber yük gaz dan suya geçmekte ve konular alanı özellikle belediyeleri zorlayacaktır.

Telefon hizmeti veren sabit ve mobil hatlarda keza aynı kapsama girerek, zorlanmakta. Temel hesaplanan kullanım değerlerin çok çok üzerine çıkılmaktadır.

Kargo ve Kurye şirketleri

İnternetten alışveriş ağırlık kazanırken, doğal bir uzantısı olan kurye ve kargo şirketleri de hazırlıksız yaşandı. Ciddi sorunlar yaşanmakta ve dün benim şahit olduğum bir kargo şubesinde müşteri ile kargo yetkilisi arasında ciddi atışmalar yaşanıyor. Zamanında teslim edilememekte ve bunu da hemen hemen tüm kargo şirketleri web sayfalarında duyurmakta. Aynı sayıda personel, daha fazla müşteriye hizmet edilmeye mecbur bırakılmakta, yeni personel alımları ise “geçici” dönem nedeniyle yapılmamaktadır. Bazı firmalar bu sorunları erken keşfederek, kendi kurye ve kargo hizmetleriyle müşterilere ürünleri ulaştırmaktadır.

Bu listesi daha uzatabiliriz. Size bazı yeni normalleri anlatmak isterim. Yakın bir gelecekte göremeye çok alışacağımız ortamları derledim.

YNC19; Dijital Yaşam Demektir

Beni yakından tanıyanlarınız bilir, iş yerim bilgisayarım için elektrik ve internet bulabildiğim her yerdir derim. Son birkaç senedir uzaktan çalışmaya alışkanlık haline getirmiş ve hemen hemen her ortamda işimi yapabilen birisiyim. Bu yavaşça yeni bir normal haline gelecek. Gelin bunları biraz açmak ve neler NORMAL olarak kabul edilecek derlemeye çalıştım:

Yeni Normal: Evden Çalışma / Uzaktan Çalışma

Evet, yakın bir zamana kadar şirketler tarafından olumsuz gözle bakılırken, getirdikleri katma değerler hep görmezlikten gelindi. Uzaktan çalışma adından da anlaşılacağı üzere, bulunduğu ortamda çalışabilen bizler demektir. Her daim ulaşılabilir (telefon, tablet vb.) ve internet kovalayan bir çalışma kitlesi gelişti.

Avantajlar:

Şirketler ofis alan kiralama ve sahip olma maliyetlerinden, maliyetlerle beraber soğuk gider denilen elektrik, su, temizlik, bedelsiz olarak çok zaman sağlanan sıcak ve soğuk ikramlıklar, masa, sandalye gibi ofis ekipmanları, çalışma alanlarına ulaşmak için ödenen ulaşım gideri (ister aracın kendisi ister kiralık araç ve yakıt vb.) azaltılır, evimizin veya çalışmak istediğimiz ortamın konforunda bulunmak, bir araya gelmeye zorunlu değil, istediğimiz kişilerle bir arada olabilme olanakları sıralanabilir

Dezavantajlar:

Şirketler çalışanlarını kontrol etme alışkanlıkları, ya çalışmıyorsa düşüncesi, evden çalışırken oluşacak rehavet, iş dışı konuların dikkat dağıtması vb. sıralanabilir. Çoğu konular kendi kendini eğiterek geliştirilebilir.

Yeni Normal: Ulaşım ve Toplu Taşıma

Aşırı yoğun, neredeyse sarılarak gidilen toplu taşıma araçlarına hepimiz binmişizdir. Yukarıda anlatılan uzaktan çalışma sayesinde bunlardan kaçınarak mümkün, ancak toplu taşıma yapan kuruluşlar, azalan gelir nedeniyle sorun yaşamak. Aynı şekilde aynı alanda daha az kişi taşımak sorunda kalan ulaşım sektörü olumsuz etkilenmekte ve çoğu zaman belediyelerden gerçekleştirilen faaliyetlerin gelirler azalmaktadır.

Bunlara hava ve karayolu taşımacılığı, raylı sistem taşımacılığı da eklenebilir.

Avantajlar:

Daha rahat ve konforlu yolculuk, sağlık sorunu olmadan dilediğimiz yerlere gidebilme.

Dezavantajlar:

Yeni iş ortamların geliştirilmesi, belki de iş yerlerini farklı alanlara taşıma zorunluluğu, azalan ulaşım gelirleri ve ister istemez artan ulaşım giderleri. Toplu taşımalardan endişe duyularak kişisel araçlara yönlenilmesi.

Yeni Normal: Dijital İmalat ve Üretim Sektörü

Ağırlıkla insana dayalı üretim yapılan imalat sektöründe kısmen otomasyon yani literatürde kullanıldığı üzere Endüstri 3.0 de bulunmakta olduğumuz ifade ediliyor. Kimi müşteriyle konuşurken gerçeklerin öyle olmadığı, kimi 2.0 hatta birileri yok yok biz daha 1.0 dayız diyenleri de gördüm.

Dijitalleşme özellikle insana dayalı olan üretimlerde artık bir lüks değil, zorunluluk haline gelmiş ve dönüşüm hesapları yapılmalıdır. Başlangıçta maliyetleri biraz korkutucu olsa bile, ilerleyen zamanlarda sahip olma maliyetleri hızla azaltacağı ve daha öncesine göre daha düşük maliyet ve nispi yüksek karlılık söz konusudur.

Avantajlar:

Daha ucuz üretim ve kontrolü yapılabilen çalışma ortamları, bulunulan her yerden üretimi izleyebilmek ve denetleme fırsatı, personeli daha etken kullanmak, sağlık koşullarında ve virüs bulaşma risklerin minimize edilmesi

Dezavantajlar:

İlk uygulama maliyeti kısmen yüksek olması ve zaman alması, mevcut personelin yeninden eğitim zorunluluğu, var olan profilin yetersiz olması ve iş akitlerinde sorunların yaşanması.

Yeni Normal: Değişen Sosyal Alanlar

Dijitalleşme evlerimize kadar ulaşmış ve sosyal medyadan bolca yararlanmaktayız. COVID-19 nedeniyle buna eğitim ve öğretim de eklendi. Fiziksel ortamdan sanal ortama taşınacak pek çok uygulama görülmekte ve görülecek. Birkaç örnek:

Evden eğitim (EBA benzeri ortamlar), sanal toplu sanat aktiviteleri (Müze gezintileri, konserler, spor karşılaşmaları v.b.), daha seyrek yapılanan ibadethaneler, spor merkezleri, market vb. alanlar.

Avantajlar

Elimizin ucunda her şeye ulaşmak, daha güvenli ortamların oluşturulması.

Dezavantajlar

Sosyalleşme şeklinin değişmesi ve asosyal ortamların kurgulanması, yeni maliyetlerin kurgulanması.

Yeniden keşfettiğimiz eski teknolojiler

Yıllardır var olduğunu bilmememiz karşın, çok da kullanılmayan veya önemsenmeyen bazı teknolojileri YNC19 ile yeninden keşfettik ve bunlara ne kadar da gerek duyduğumuz ortaya çıktı. Size birkaç teknolojileri derlemeye çalıştım.

Kişisayar

Özellikle marketlerde ve kalabalık kapalı alanlarda metrekare başına olması gereken kişi sayısını anlık olarak izlenmesi için kullanılır. Düne kadar daha çok alanlarda çalışanları ve müşterileri izlemek (ısı haritası, müşteri ile çalışan ilgileniyor mu vb.) amacıyla kullanılan kimi çözümü sosyal mesafe için kullanılmasını yeniden keşfettik

Uzaktan çalışma ortamları

Pek çok veri taban benzeri sistemi, kütüphaneler vb. yıllardır az sayıda çalışanlar tarafından kullanılması izin ve yetkilendirilirken, bu sayı YNC19 ile daha yüksek sayılara ulaşmış, uzaktan çalışılması nedeniyle yeni katma değerler keşfedilmeye başlanıldı veya yeninden hatırladık

Sanal Toplantı ve Derslikler

İster toplantı (video konferans) ister ders amacıyla olsun, dijital ortamlarda topluca görüşmek uzun zamandır vardı. Ağır ekipmanlar yerini daha çok her bilgi işlem donanımında kullanılan yazılımlara geçiş ve daha esnek ortam sağlanmaktadır.

Perimetrik Uygulamalar

Kişilerin birbirine yakınlıklarını ölçümleyen ve aşırı yakınlık gelmeye başlayınca uyarı veren cihazlar. Aslında araç park sistemlerinde kullanılan çözümlerine çok yakın bir uygulamadır.

Risk Ölçer

Özellikle Sağlık Bakanlığın geliştirdiği #hayatevesigar uygulamasıyla yeninden hatırladığımız ve kimi Belediye tarafından da kullanılan Risk Ölçer, bulunulan ortamda değişik riskleri sıralanmak ve kullanıcılara kritik alanlara gelindiğinde uyarı vermektedir (ses ve titreşimle).

Dijital Dönüşüm

Özellikle maliyetler nedeniyle çoğu zaman görmezlikten gelinen dönüşüm projeleri zorunlu olmak yolunda ilerliyor. Kimi firma bu kavrama Dijital Transformasyon, Akıllı Fabrika veya İmalat, Endüstri 4.0 vb. kavramlar altında derlenmektedir.

Dijital ortam sayesinde insanların sağlık risklerini en aza düşürme şansı yükselir. Yakın bir zamanda devlet tarafından zorunluluk hale gelebilecek bir konu başlılığı olacağını düşünüyorum.

YNC19 ile Yeni İş Fırsatları ve İş Kolları

Sağlık malzemeleri dışında da yeni iş fırsatları oluşmakta ve yeni normallere katılmaktadır. Tüm yukarıdakileri gerçekleyebilmek için bazı yol göstericilere, danışma kanalları vb. gerek duyulacaktır. Peki bunlar neler olabilir? Kısa bir liste hazırlamak istedim:

  • Sosyal Ortam Çözüm Sağlayıcıları
  • Tıbbi ürün sektörü / yerlileştirilmesi
  • Uzaktan çalışma ortamları / Takım çalışma teknolojileri
  • Sanal Toplantı / Okul / Derslik Çözüm sağlayıcıları
  • Kameralı Çözüm Sağlayıcıları
  • Dijital Dönüşüm Danışmanlıkları
  • Rehberlik hizmetleri (sınırlı sosyalleşmede yol gösterme vb.)
  • Sanal Okul çözümleri için eğitim personeli için danışmanlık (ekran karşısında nasıl davranılmalı, konular nasıl anlatılmalıdır vb.)
  • Sayısal / Dijital Fuar ve Müze Ortamları (ücretli ve ücretsiz)
  • Sanal ortamda reklamları kontrol etme (ad remove) yazılımları
  • Çalışma Ortamların kurgulanması (Bilgisayar İşletim sistemlerinin ve paket programlarının yapamadıkları)

Değişen yaşamlarımız ve YNC19 Çağı

Biraz iddialı olacak ama yeni bir yaşam tarzı ve çağla karşı karşıyayız. Günlük alışkanlıklarımız ciddi anlamda değişecek ve bilmediğimiz ortamlardan daha çok dikkatle yaklaşılacak, tercihler içinde uzaklaşılmaya çalışacağız.

Alışkanlıklarımız da temelli olarak değişeceği ve bu YNC19 döneminde kendimizi konumlandırmayı zamanla öğrenmek zorundayız, ki yaşamımız devam ettirelim.

Yeni Normal de kaliteli bir yaşam sürebilmenizi dileklerimle.

Gökhan Yanmaz

Mayıs 2020 / İstanbul

Yazar: Gokhan YanmazYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: corona virüs, covid-19, dijital dönüşüm, kovid-19, pandemi, yeni hayat



Şehirler ve Teknolojinin Ayrılmaz Bütünlüğü

Okunma Süresi: 14 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Şubat 28, 2020 06:46Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: akıllı şehirler, artan nufüs, IoT, Şehir teknolojileri, su yönetimi

Abone ol


Akıllı Şehir Teknolojileri ile Artan Nüfus Azalan Kaynaklara Çözümler; Şehirlerimiz tüm dünyada ekonominin ve yaşamın döndüğü yer olarak görülmektedir. Her geçen sene şehir nüfusu artmakta ve kırsal alandan şehre kaydığı görülmektedir. Birleşmiş Milletler in 2016 yılında yaptığı bir çalışmaya göre (UN ,“The World’s Cities” / 2016) dünya nüfusun %54,5 şehirlerde yaşarken, 2030 da bu %60 ın üzerine çıkması öngörülmüştür.

Aynı şekilde nüfusu 1 milyondan fazla olan şehir sayısı 2016 da 512 iken, 2030 da 662 olarak beklenmektedir. Mega kentler, yani nüfusu 10 milyondan fazla olan yerleşimlerin sayısı 2016 da 31’den 2030 da 41’e yükselmesi, olası şehir birleşimlerinden konuşulmaktadır.

Tüm bunlar ciddi fırsatlar kadar, ciddi sorunlar da beraberinde getirmektedir. Planlamaların normal artışlar dikkate alınarak yapılması durumunda, ani beklenmedik değişiklikler şehir yönetimlerini ciddi anlamda sıkıntıya sokmaktadır.

Bu konuda yeni yaşanan bir örneği Muğla / Fethiye de görüldü. Sahilde görünen yeşil alg yoğunluğu, denizin kirliliği ve denize dökülen atıklar nedeniyle arttığı görüşü ortaya çıktı. Fethiye ne yazık ki planlamayı mevcut nüfusunu dikkate alarak yapmış, yazın gelen misafirler dikkate alınmadığı için ise anlık değişim yaşandığı belirtilmektedir (normalin 10 katına ulaşmaktadır).

Bu yaşanan örneklerden sadece birisi ve benzer pek çok olumsuzluk ne yazık ki yaşandı, yaşanıyor ve gelecekte ’de yaşanacaktır. Benzeri olaylardan etkilenmemek ve etkin önlem alabilmek nüfus davranışlarından yola çıkılabilir. Elbette bilgi ve veriyi bir şekilde toplanmalı ve teknoloji bize burada ciddi bir katma değer ve kaynak yaratmaktadır.

Akıllı Şehir Teknolojileri ile Artan Nüfus Azalan Kaynaklara Çözümler; Türkiye

Özellikle büyük şehirlere bakıldığında ciddi nüfus hareketleri bulunduğunu herkes gündelik hayatta görebilir. Yazın azalan ancak diğer mevsimlerde ciddi bir yoğunluk yaşamaktayız ve bu yoğunluk yıllara göre zaman zaman azalsa da son yıllarda kırsal alandan şehir e göçler devam etmektedir. Cazibe merkezleri olması nedeniyle de ciddi bir nüfus artışı da olmaktadır.

Üç büyük şehre bakıldığında 2000 ile 2016 yıllarında Birleşmiş Milletler kaynaklarına göre %50 ve üzeri artışlar görünmekte ve 2030 için ise 2000 yılların değerine göre iki katı bir artış olacağı öngörülmektedir.

Şehirler 2000 2016 2030
Ankara 3.179.000 4.852.000 5.875.000
İstanbul 8.744.000 14.365.000 16.694.000
İzmir 2.216.000 3.090.000 3.701.000

Tablo 1: BM 2016 Şehir verileri

Tüm bunlar ne anlama gelmektedir. Şehir altyapıları için yapılan kimi planlamanın öngörülemeyen nedenleri algılayamadığı ve doğal olarak yetersiz olduğu ifade edilebilir. Altyapılarımızın eskimeye başladığı, yorulduğu ve artan yükü bir süre sonra kaldıramadığından ek yatırımların gerekliliği görünmektedir. Bunu her gün yaşadığımız trafikte, sokaklardaki kalabalıkta, beklediğimiz sıralarda v.b. görebiliriz.

Peki önlemler neler olabilir? Şehirlerimizi daha yaşanır hale getirmek veya giderleri azaltmak için neler yapılabilir?

Teknoloji yol göstermektedir

Şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesi için teknolojiden yararlanarak AKILLI hale gelmelidir. Akıllı Şehir tanımları pek çok farklılık ve beklentilere göre değişim gösterebilmektedir, ancak hepsindeki ortam payda teknolojinin kullanımıdır.

Kullanılacak teknoloji Bilgi İşlem ve Haberleşme odaklı olmaktadır. Tek başına yeterli olmayacak ve haliyle insanı, yönetim tarzımızı ve benzeri teknoloji dışı kavramlar da içermelidir.

Burada kısaca birkaç uygulamayı paylaşmaya çalışacağım. Özellikle şehirlere yönelik en çok ve hızlı uygulanan AKILLI çözümlerden Aydınlatma yapıları, Çöp ve Atık toplama ve Su kullanımı aktarmaya çalışacağım. Bunun dışında ulaşım içinde yer alan trafik, taşıma, limanlar (denizyolu ve havayolu), Okul ve Personel servislerin izlenmesi v.b. pek çok çözüm için benzeri uygulamalar görülebilir.

Aydınlatma Yapıları

akıllı aydınlatma sistemleri
akıllı aydınlatma anahtarı
akıllı aydınlatma nedir
akıllı aydınlatma sistemleri nedir
akıllı aydınlatma ikea
akıllı aydınlatma direkleri
akıllı aydınlatma pazarı
akıllı aydınlatma sensör
akıllı wifi aydınlatma anahtarı
akıllı bahçe aydınlatma
philips hue akıllı ev aydınlatma sistemi
akıllı wi-fi aydınlatma anahtarı
huawei akıllı aydınlatma
ikea akıllı aydınlatma
akıllı led aydınlatma
smart led aydınlatma
smart led aydinlatma ve enerji teknolojileri san. tic. ltd. şti
smart led aydınlatma tuzla
smart led aydinlatma ve enerjteknoloj ler sanayve t car
smart led aydinlatma ve enerji teknoloji san. ve tic. ltd. sti
smart led aydinlatma ve enerji teknolojileri sanayi ve ticaret limited şirketi
smart led aydinlatma ve enerji
philips hue akıllı aydınlatma nedir
akıllı sokak aydınlatma
akıllı şehir aydınlatma
akıllı telefon aydınlatma
vestel akıllı aydınlatma
akıllı yol aydınlatması
Akıllı Aydınlatma ve Şehir Aydınlatlamaları

Tüm belediyeler ve büyük şehirler de aydınlatma sisteminde dönüşümler devam etmektedir. Dönüşüm ülke ve anlayışlara göre farklılıklar gösterdiği de kaçınılmaz bir gerçekliktir. Herkes öncelikle klasik ampulleri (yüksek basınçlı cıva buhar v.b.) LED ile değiştirerek %20 ile %40 arasında bir getiri sağlamaktadır. Türkiye de bu ülkeler arasında yer almaktadır. Ağırlıkla ve nispeten kolay olan değişikliğe gidilmektedir.

İşi daha ileriye götüren belediye, şehir ve ülkelerde bununla yetinmemiş, komple yapıyı ele almış, direklerin içine yerleştirilen sensörler yardımıyla da tüm aydınlatma ekipmanına uzaktan yönetme olanağını elde etmiştir.

LED’lerin çalışma saatleri uzaktan denetlenmekte, arızalı atomik saat veya fotosel nedeniyle gündüz yanan lambalar algılanmakta, arızalı cihazlar için bakım planlanır ve gereksiz bakım çalışmaların önüne geçilmekte, civar aydınlatma (otoyol, araçlar, dükkanlar vb.) seviyeleri ölçerek verilecek ışık miktarı optimize edilmekte, saat bazlı “dimleme” yapılır ve gereksinim halinde (artan trafik, araç ve/veya yaya) arttırılır, tüketilen enerji miktarı incelenmektedir.

Görüleceği gibi, olay sadece aydınlatmadan ibaret olmamakta, yan katkı sağlayan olgular ve çevrede eklenmektedir. Tüm bunların yanında, sık sık arıza yapan yedek parçalar izlenebilir, satan firmalar denetlenebilir ve varlıkların daha uzun ömürlü olabilmesinin önü açılmaktadır.

Akıllı Şehir Teknolojileri ile Artan Nüfus Azalan Kaynaklara Çözümlerin Yurtdışı örneklerinden Oslo, Los Angeles, Paris vb. de aydınlatma sisteminde %60 ve üzeri tasarruflar sağlanmaktadır. Bakım planlamaların yapılmasında daha az gidilen yol nedeniyle, bakım araçları, yakıt, zaman vb. den de ciddi getiri sağlanacağı görülmektedir.

Bugün için aydınlatma direklerinde ister eski sistemim devamı olan yönetim panosu içinden yönetilebilir, isterse her bir direk tek tek uzaktan yönetilebilir olsun, mutlak teknoloji burada Sensörlere dayanan Nesnelerin İnterneti (IoT) kullanılmaktadır.

Veri Noktası; Aydınlatma Direkleri

Akıllı Şehir Teknolojileri ile Direklere eklenecek hava kalite ölçümü, nem algılayıcıları, su basma sensörleri, kamu iletişimi için hoparlör sistemi, adli vakaları algılayabilen mikrofon sistemleri (yüksek sesler, patlama, silah sesi vb.), şarj noktası ve daha pek çok hizmet entegre edilebilir ve çokça kazanç sağlayan çözümler sunulabilir, tasarruf, güvenlik ve refah üçgenine hizmet edebilmektedir.

Türkiye genelindeki aydınlatma direk sayısının 17 milyon olduğu ifade edilirken, İstanbul da toplam 400.000 civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu değer her iki elektrik dağıtım şirketi Boğaziçi EDAŞ ve AYEDAŞ tarafından hizmet verilen sokak aydınlatmalarını da kapsamaktadır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin sorumluluk alanında, yani şehrin doğrudan dokunabildiği direk adetleri sadece 17.500 adet olmaktadır. Yıllık sokak aydınlatma maliyetlerinin TEDAŞ 2018 raporuna göre 650 Milyon TL olarak açıklanırken, birim aydınlatma 38 TL maliyete gelmektedir.

Akıllı Şehir Teknolojileri ile Sokak aydınlatmalarında yapılması gereken çalışmanın sadece belediye değil, dağıtım şirketlerin sorumluluğunda olan direklerde de dahil olması halinde ciddi bir katma değer sağlanabilir.

Ör. sadece LED uygulanarak %40 lık bir enerji tasarrufu sağlanırsa, tüm direklerde yıllık 6.000.000 TL indirim, bağlı ve kontrollü sistem için ise %60 seviyesi durumunda yıllık 9.100.000 TL üstü bir enerji tasarrufu sağlanabilir.

Çöp Toplama çözümleri

Hepimiz pek çok kez yollara akşam kalabalık saatlerde veya olanaksız bir ortamda çöp arabaların arkasında kuyrukta bekledik. Çöp konteynerleri daha dolmadan belirlenmiş döngüler içinde ziyaret edilmekte veya aşırı dolu olmasına karşın bir türlü toplanmayan çöpler çevreye kötü koku yayarak insanları rahatsız etmektedir.

Özellikle denemelerin de tamamlandığı ülkelerde, çöp konteynerlerin içine seviye kontrol sensörleri kullanılarak, dolma noktasına ulaşan veya dolması olası olan noktalar tespit edilir, en etkin ve verimli rota seçilerek, en az harcama ve kayıpla çöpler toplanmaktadır.

Elde edilen katma değerin en büyükleri çevre temizliği, rahatsız edici kokuların olmaması ve elbette yakıt ile zaman tasarrufu gösterilebilir. Geriye dönük incelemelere bakılarak süreçler optimize edilerek, gerçekte lazım olacak çöp kamyonları planlanabilir.

LPWAN

Özellikle son zamanlarda İstanbul da farklı model ve tipte olan kimi çöp konteynerler için farklı araçlar yola çıkmak zorunda ve bunların adetleri de da geleneksel yöntemlerle tespit edilmektedir. Seviye sensörleri herhangi bir kablosuz teknoloji ile çözüm sunabilir (baskın ve etkin teknoloji LPWA – low power wide area olmaktadır).

Çöp toplama araçları aylık bazda ortalama 3.000 – 4.0000 km yi bulduğunu düşünerek, yıllık bazda 30.000 – 40.000 km yol alacaktır. Günlük 20.000 ton (aylık 600.000 ton) çöpü çıkan İstanbul için ortalama 7 ton çöp toplayan kamyonlardan günde 3.500 adedi devamlı dolaşmalıdır.

Çöp konteynerlerin doluluklarını izleyerek %20 seferlerini daha az yapabileceğinden yola çıkarak, yıllık bazda sağlanabilecek tasarruf en az 5.000.000 TL olacaktır. Azalan karbon emisyonu ve çevre kirlilik faktörünü hesaba da katarsak, ciddi katma değerler görülebilir.

Su Çözümleri

Akıllı Şehir Teknolojileri ile Artan Nüfus Azalan Kaynaklara Çözümler için Türkiye de su ciddi bir sorun haline geleceği ön görülmektedir. DSİ verilerine göre kişi başına olan 4.000 m3 suyu 1.500 m3 ye düşmüş ve su kıtlığı yaşayacak ülkeler statüsüne geçeceği ifade edilmektedir. Kıtlık için neden ise hem kayıplar hem de iklim değişikliği gösterilmektedir. Birleşmiş Milletler raporlarına göre de Türkiye üst seviye su stresi yaşayacak ülkeler arasında yer almaktadır.

Şehirlerimizde kayıplar resmi rakamlara göre %40 seviyelerinde olduğu ifade edilirken, önceki yazılarımdan “Suyun değerini bilmek” zamanın Orman ve Su İşleri Bakanı olan Sn. Veysel Eroğlu Mayıs 2017 deki 3. Su Kayıp-Kaçak Forumunda asıl değerin %50 yi aştığını ifade etmiştir. Su hizmetinin ne kadar önemli ve kritik bir konu başlığı olduğu buradan ortaya çıkmaktadır.

Sadece İstanbul ‘da son 2014 – 2017 yıl rakamlarına bakıldığında yıllık ortalama 1 Milyar TL kayıp – kaçak görünmektedir. Ortalama 6 Milyon abone olduğunu düşünürsek, hane başına yıllık 167 TL ek yük binmektedir. Kaybın en büyük kısmı (%85-90) su sayaçlarında değil, su kaynaklarından şehre su beslemek için kullanılan isale hatlarında ve su kaynakların kendisinde yaşanmaktadır. Son yıllarda olumlu bir gelişme olarak yüzen güneş panelleriyle bunun biraz önüne geçilmeye çalışılarak, elektrik enerjisi de üretilmiştir. Ancak kayıpların yaşanacağı esas ana besleme boru hattındaki durumu tespit etmek o kadar da kolay olmuyor.

Ör. her musluğu açtığımızda ister doğrudan sistemden alalım isterse bina deposundan alalım, şehir su şebekesi eksilen miktarda suyu sisteme basmaktadır. Yani su kaynaklarından hat ve pompa sisteminden yararlanarak eksilen su eklenir.

Suyun Kalitesi

Su akışı ve pompaların çalışmasından oluşan titreşimler, borularda, eklerde, terfi depolarında vb. değişik sıkıntılara neden olabiliyor ve kaçaklar oluşur. Boru hattının eskimesi, beton borularda çatlak oluşması vb. nedenlerle de ana kayıplar burada yaşanıyor. Sensör teknolojileri kullanılarak, kaybın nerelerde olabileceğini bulunabilir ve en az tamirat gideriyle sorunun önüne geçilebilir.

Su’daki diğer bir sorun ise suyun kalitesi. Devamlı olarak ve periyodik yapılan ölçümlerde suyun kalitesi ne kadar iyi olduğu anlatılmaktadır. Pek çok yaşanan olay gösterdi ki, aralıklarla değil devamlı ölçüm yapılmalıdır. Ölçüm her gün değil, belirli aralıklarla olması (ki bu pek çok ülkede de uygulanmakta) potansiyel sıkıntılara neden olmaktadır.

Su kaynaklarına cüruf atılması, hafif etken maddelerle zehirlenmesi, dış etkenlerle bilinçli olmadan kirletilmesi vb. izlenme zorunluluğunu getirmektedir. Bunun için de sensör teknolojisi ve iletişim çözümleri önümüze çıkmaktadır.

Yıllık bazda kayıp kaçakları her yıl %10 azaltılabilirsek, 5 yıllık bir aralıkta yaklaşık getiri %40 yani 400 milyon TL olabilir.

İş Modeli ve Finansman fırsatları

Bu konu başlığı yönetim danışmanlığına girdiğinden ayrıntılara girmeyeceğim. Sadece özetle her bir proje kademeli olarak uygulanması halinde getireceği net kazançlar ile kendi kendini finanse edebileceğini söylemek isterim. Her bir çözüm içine ör. 3 yıllık bir proje öngörüsüyle entegratör firma kendini finanse eder, 4. yıldan itibaren kurum doğrudan kazanım elde ederek, faaliyetlerine devam eder. Yatırımın geri dönüşü 24 – 30 ay arasında gerçekleşebilir.

Bilgi İşlem ve Haberleşme Çözümleri

Bilgi işlem ve haberleşme çözümleri tüm bu ve sayamadığım kimi çözüm için gerekli altyapıyı sunmaktadır. Elde edilen verilerin anlaşılabilir hale getirebilmek için bilgi işlem çözümleri, analitikleri, büyük veri çözümleri vb. kullanılmaktadır. Verileri bu merkezi çözümlere ulaştırabilmek için ise haberleşme çözümleri kullanılmalıdır. En etkin çözüm LPWA olarak anılan haberleşme altyapıları kendilerini göstermektedir.

NB-IoT (dar bantlı nesnelerin interneti) hücresel iletişim / mobil şebekelerin olduğu ve veri iletim sıklığının yeterli geldiği alanlarda kullanılabilir. LoRaWAN, Ingenu veya Weightless gibi çözümler daha noktasal ve geni alan iletişim sistemlerin uzak verileri taşımak için uygulanabilir (kırsal alanlarda, hücresel yapının yetersiz veya olmadığı yerlerde), Sigfox gibi hücresel olup, ancak alternatif operatör üzerinden çalışan sistemler de zaman zaman geleneksel operatörlere destek vermektedir. Bazı durumlarda ise kablolu çözümlerden yardım alınarak katma değer alınmaktadır. Kısaca hibrit olarak adlandırdıklarımız çözümlere (biraz ondan biraz bundan) yönlenmek ve teknoloji bağımsız sistemlere yönlenmek zorunluluğu görülmektedir.

Diğer şehir çözümleri

Limanlarda durum ve ortam izleme (hava ve deniz), trafik çözümleri (sadece kalabalık değil, yol üzerinde biriken kar ve su, olası donma etkenleri v.b.), personel izleme (güvenlik ve güvence amaçlı), servis izleme (öğrenci, çalışan vb.) her biri şehirler için farklı katma değer oluşturan çözümler sunmaktadır.

Ayrı ayrı olarak sıralanan bu çözümler ortaklaşa bir ortamda toplanmalı ve entegre olmalıdır. Veri paylaşımları ortaklaşa yapılmalıdır.

Haberleşme olmadan asla…

Şehirlerimizi geleceğe taşımak ve biz bireyler olarak daha refah içinde bir yaşam sürmek istersek, teknoloji kaçınılmazdır. Teknoloji çalışabilmesi için ise temel araç veridir ve veriyi de ilgili sistemlere taşımak için haberleşme çözümleri olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır.

Mevcut ve gelecek yeni çözümlerin her geçen gün doğal yaşantımızın bir parçası olacağını şimdiden kestirmek zor değildir. Yeter ki doru teknoloji, doğru zamanda ve yerde kullanılabilsin ve amaca uygun çözüm sunabilsin.

Yazar: Gokhan YanmazYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: akıllı şehirler, artan nufüs, IoT, Şehir teknolojileri, su yönetimi



Yaratıcı Problem Çözme Teorisi – TRIZ

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: mehmet atal Güncelleme: Kasım 29, 2020 19:36Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: Innovation, inovasyon, Social Innovation, TRIZ, triz teorisi, yaratıcı problem

Abone ol


Yaratıcı Problem Çözme Teorisi; İnsanların karşı karşıya kaldıkları temelde 2 tür problem vardır; (bakın burası çok önemli) ilki genelde çözümü bilinen, diğeri ise çözümü bilinmeyen problemlerdir. Çözümü bilinen problemler, çoğunlukla kitaplardan, makalelerden veya alanında uzman kişilerden elde edilen bilgilerle cevaplanır ve bu tarz problemlerin çözümleri için belirli/standart bir yol izlenir. Burada insanı cezbeden ise bir diğeri “Yaratıcı Problemler”dir (Inventive Problems).

Yaratıcı Problemler standart yöntemlerle çözülemediği için 4. Yüzyılda heuristic (sezgisel) olarak adlandırdığımız bazı kavramlar ortaya çıkmıştır. Burada uygulanan yöntemin doğruluğunun ispat edilmesi gerekmez, tek istenen karmaşık bir problemi daha basit hale getirmesidir. Modern zamanda da, yaratıcı problemler psikoloji altında ele alınmaktadır. Bunun da nedeni psikolojinin beyin, sezgi ve inovasyon arasındaki bağ üzerine çalışmasıdır. Genelde çözüm için beyin-fırtınası (brainstorming) veya deneme-yanılma (trials-and-error) yöntemleri uygulanır. Ancak, problemin karmaşıklığına göre deneme sayısı da artıp azalmaktadır. Beyin fırtınası noktasında da kişiler en fazla kendi deneyimleri veya sezgilerine göre fikirler üretebilirler.

Beyin Fırtınası

beyin fırtınası nedir
beyin fırtınası ne demektir
beyin fırtınası örnekleri
beyin fırtınası soruları
beyin fırtınası konuları
beyin fırtınası nedir kısaca
beyin fırtınası ingilizce
beyin fırtınası örneği
beyin fırtınası tekniği
beyin fırtınası aşamaları
beyin fırtınası anaokulu
beyin fırtınası animasyon
beyin fırtınası avantajları
beyin fırtınası altı şapka
beyin fırtınası alt teknikleri
a word beyin fırtınası
beyin fırtınası a doku aes
beyin fırtınası bulmacaları
beyin fırtınası bilmeceleri
beyin fırtınası balık kılçığı
beyin fırtınası bulmaca
beyin fırtınası benzerinden yararlanma
beyin fırtınası anaokulu bornova
beyin fırtınası eğitim bilimleri
beyin fırtınası hakkında bilgi
beyin fırtınası fikir bağlantıları kurma
beyin fırtınası cümle
beyin fırtınası caps
beyin fırtınası mahşeri cümbüş
www.beyin fırtınası.com
beyin fırtınası soru cevap
beyin fırtınası ile ilgili cümleler
a word beyin fırtınası cevapları
cortex beyin fırtınası
beyin fırtınası çeşitleri
beyin fırtınası çıkmış sorular
beyin fırtınası çalışmaları
beyin fırtınası çevre kirliliği
beyin fırtınası problem çözme
okul öncesi beyin fırtınası çalışmaları
beyin fırtınası dezavantajları
beyin fırtınası ders planı örneği
beyin fırtınası düşünme tekniği
beyin fırtınası diyagramı
beyin fırtınası ne demek kısaca
beyin fırtınası ekşi
beyin fırtınası eş anlamlısı
beyin fırtınası eğitimi
beyin fırtınası edebiyat konusu
beyin fırtınası estiren filmler
beyin fırtınası es anlamlisi
beyin fırtınası sanat etkinliği
beyin fırtınası faydaları
beyin fırtınası filmleri
beyin fırtınası filmi izle
beyin fırtınası filmi
beyin fırtınası fikir taraması
beyin fırtınası facebook
beyin fırtınası fikirleri
beyin fırtınası full
beyin fırtınası gülcan
beyin fırtınası gülcan youtube
beyin fırtınası gülcan instagram
beyin fırtınası görseller
beyin fırtınası gibi
beyin fırtınası mesleki gelişim
beyin fırtınası ve görüş geliştirme
beyin fırtınasında olması gereken özellikler
beyin fırtınasında olması gerekenler
beyin fırtınası toplantılarında uyulması gereken kurallar
beyin fırtınası hikayeleri
beyin fırtınası hayalhane
beyin fırtınası hastalığı
beyin fırtınası hangi teknik
beyin fırtınası hazırlama
ters beyin fırtınası hakkında bilgi
beyin fırtınasında yapılan hatalar
beyin fırtınası ıngılızce
beyin fırtınası ın sözlük anlamı
beyin fırtınası ile ilgili sorular
beyin fırtınası izle
beyin fırtınası ilkeleri
beyin fırtınası için konular
beyin fırtınası ile ilgili sloganlar
beyin fırtınası ile fikir taraması arasındaki fark
beyin fırtınası ile ilgili bir konu
mahşer-i cümbüş - beyin fırtınası
beyin fırtınası kitap
beyin fırtınası kısaca
beyin fırtınası karikatür
beyin fırtınası konusu
beyin fırtınası kanalı
beyin fırtınası kazanımları
beyin fırtınası kullanım alanları
beyin fırtınası örnekleri lise
beyin fırtınası soruları lise
beyin fırtınası matematik soruları
beyin fırtınası megep
beyin fırtınası metodu
beyin fırtınası modeli
beyin fırtınası yöntem mi teknik mi
beyin fırtınası tekniği makale
beyin fırtınası nasıl yapılır
beyin fırtınası nedir tdk
beyin fırtınası nedir kısa
beyin fırtınası nedir eğitim bilimleri
beyin fırtınası ne demek e ödev
beyin fırtınası okul öncesi
beyin fırtınası oyunu
beyin fırtınası oturma düzeni
beyin firtinasi ornegi
beyin firtinasi ozellikleri
beyin fırtınası oyunlar
beyin fırtınası örnek olay
beyin fırtınası öğretim tekniği
beyin fırtınası öyt
beyin fırtınası örnekleri okul öncesi
beyin fırtınası örnek sorular
beyin fırtınası örnek konular
beyin fırtınası örnek uygulama
beyin fırtınası ppt
beyin fırtınası powerpoint sunusu
beyin fırtınası programı
beyin fırtınası prezi
beyin fırtınası panosu
beyin fırtınası tekniği ppt
beyin fırtınası raporu
beyin fırtınası resmi
beyin fırtınası rusca
beyin fırtınası örnek rapor
r10 beyin fırtınası
beyin fırtınası sözleri
beyin fırtınası sınırlılıkları
beyin fırtınası scamper
beyin fırtınası sözlük anlamı nedir
beyin fırtınası soruları yetişkinler
şirketlerde beyin fırtınası
beyin fırtınası tekniği kpss
beyin fırtınası türleri
beyin fırtınası tanımı
beyin fırtınası tez
beyin fırtınası tekniği soruları
beyin fırtınası uygulaması
beyin fırtınası uygulama örnekleri
beyin fırtınası uygulama aşamaları
beyin fırtınası uygulama
beyin fırtınası uygulamaları
beyin fırtınası tekniği uygulama örnekleri
beyin fırtınası nedir uzun
beyin fırtınası nedir nasıl uygulanır
beyin fırtınası videoları
beyin fırtınası ve ters beyin fırtınası
beyin fırtınası vlog
beyin fırtınası vektörel
beyin fırtınası soruları ve cevapları
beyin fırtınası yöntemi
beyin fırtınası yapmak
beyin fırtınası yöntemi nedir
beyin fırtınası yapılacak konular
beyin fırtınası yapan konyalı dayılar
beyin fırtınası yararları
beyin fırtınası yapan filmler
beyin fırtınası yapılabilecek konular
beyin fırtınası zeka soruları
beyin fırtınası zararları
beyin fırtınasının zararları
beyin fırtınası ne zaman kullanılır
beyin fırtınası 1.sınıf
1.sınıf beyin fırtınası soruları
beyin fırtınası 2.sınıf
2.sınıf beyin fırtınası soruları
2.sınıf beyin fırtınası
beyin fırtınası 3. sınıf
beyin fırtınası 3 yaş
3 yaş beyin fırtınası soruları
3.sınıf beyin fırtınası soruları
4 yaş beyin fırtınası
4.sınıf beyin fırtınası
5 yaş beyin fırtınası
5.sınıf beyin fırtınası
6 yaş beyin fırtınası
6.sınıf beyin fırtınası
8.sınıf teknoloji tasarım beyin fırtınası
9.sınıf mesleki gelişim beyin fırtınası
Yaratıcı Problem Çözme Teorisi – Beyin Fırtınası

Tam da bu noktada daha iyi bir yaklaşım olarak, TRIZ yöntemi doğmuştur. TRIZ hikâyesi patent inceleme uzmanı Genrich Altshuller’ın geriye dönük 200,000 patenti incelemesiyle başlıyor. Bu inceleme sonucunda, patentlerin 98%’inin yani neredeyse tamamının mevcut bir ilkeye/teoriye dayandığını keşfediyor. Diğer bir deyişle sadece 2%’si yeni buluşlar olarak adlandırılmaktadır. Daha sonraları 1.5 milyon patentin incelenmesi sonunda sadece 40.000 tanesinin bir şekilde yaratıcı çözümler olduğu ortaya konmuştur. İşin felsefesine kısaca girmek gerekirse, her şeyin özünde imitasyon vardır. Yani insanoğlu yeni bir şeyi ortaya koyabilme vasfına sahip değildir. Tek yapabildiği doğada gözlemlediğini ihtiyacı doğrultusunda yeniden tasarlayarak ortaya koymasıdır. Bu da buluş olarak adlandırılmaktadır. Bu buluşlar da toplumda değer yaratmaya başladığında inovasyon olarak adlandırılmaktadır.

Konumuza geri dönecek olursak daha sonraki yıllarda Altshuller çözümleri sektörel bazda sınıflandırmak yerine aşağıdaki gibi kategorilere ayırıyor. Bunun sonucunda da aynı problemlerin defalarca 40 temel yaratıcılık prensibi kullanılarak çözümlendiğini ortaya çıkartıyor.

Buluşların Seviyesi

Yaratıcılık Düzeyleri

TRIZ ile problem çözümü için 5 temel yaklaşım vardır. Bunlar;

  • Inventive Principles (Buluş Prensipleri)
  • Contradictions (Çelişkiler)
  • Ideality (İdealillik)
  • Standard Solutions (Standart Çözümler)
  • Trends of Evolution (Gelişim Trendleri)

Bu 5 temel yaklaşımlar içinse bazı araçlar ve yöntemler vardır;

  • 40 Inventive Principles (40 Keşif/Buluş Prensibi)
  • 39×39 Contradiction Matrix (39×39 Zıtlık/Çelişki Matrisi)
  • 9 Window Approach (9 Pencere Yaklaşımı)
  • Size Time Cost Operators (Boyut, Zaman, Maliyet Operatörleri)
  • ARIZ (ARIZ – Algorithm for Inventive Problem Solving)
yaratıcı problem çözme
yaratıcı problem çözme teorisi
yaratıcı problem çözme etkinlikleri
yaratıcı problem çözme teorisi kitap
yaratıcı problem çözme eğitimi
yaratıcı problem örnekleri
yaratıcı problem çözme yöntemi
triz yaratıcı problem çözme teorisi
yaratıcı matematik problemleri
yaratıcı düşünme ve problem çözme teknikleri
yaratıcı problem çözme aşamaları
yaratıcı problem çözme basamakları
problem çözme yaratıcı drama
yaratıcı problem çözme evreleri
yaratıcı problem çözme nedir
yaratıcı problem çözme örnekleri
yaratıcı problem çözme programı
yaratıcı problem çözme teknikleri
yaratıcılık ve problem çözme
Yaratıcı Problem Çözme Teorisi – Neden TRIZ

TRIZ bir problem için size çözümü vermez ancak, bir problemin çözümünün yaklaşık olarak neye benzediğini gösterebilir. Temelde AR&GE / mühendislik faaliyetleri kapsamında kullanılıyor algısı olsa da günümüzde her türlü iş alanına indirgenmiş uygulamaları mevcuttur. Örnek vermek gerekirse, 40 yaratıcı prensipler arasında olan Bölümleme, organizasyonların daha iyi yönetilebilmesi için ürünler/görevler bazında ayrılmasına bir örnektir. Bir diğer prensip olan “Hızlı Hareket”ten yola çıkarsak, müşteri ihtiyaçları doğrultusunda belirlediğimiz çözümler için MVP’nin (Minimum Viable Product – Uygulanabilir Asgari Ürünün) ortaya çıkartılmasını örnek gösterebiliriz.

Bu yazı kapsamında kullandığım kaynaklar; http://eskiweb.amasya.edu.tr/media/158623/wold.pdf

https://dergipark.org.tr/download/article-file/517029

Yazar: mehmet atalYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: Innovation, inovasyon, Social Innovation, TRIZ, triz teorisi, yaratıcı problem



Kitlesel Fonlama Üzerine- Fonlama Modeleri Nelerdir?

Okunma Süresi: 6 Dakika Yazar: mehmet atal Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:44Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: arıkovanı, crowdfunding, fonbulucu, fongogo, girişim, ideanest, Indiegogo, JustGiving, Kickstarter, kitlesel fonlama, startup

Abone ol


Fonlama Modelleri ile Kitlesel Fonlama için çok çeşitli kaynaklarda farklı tanımlamalar yapılmaktadır. Dahası kitlesel fonlama yapısı 2000’li yıllardan günümüze gelene kadar da çok fazla değişime uğramıştır. Ancak, en genel tanımı bir fikre veya projeye online kanallar üzerinden sermaye toplanmasını sağlayan yöntemdir. Burada farklılık gösteren yöntemin uygulanış şeklidir. Günümüzde sayıları 1500’e yaklaşan kitlesel fonlama platformlarının, bağış, ödül, borçlanma ve hisse bazlı olmak üzere 4 türü vardır.

1. Bağış Bazlı Model: Gönüllülük esasıyla projenin gerçekleşmesine destek vermek olarak adlandırılabilir. Yardım kuruluşları bu yönteme örnek olarak gösterilebilir.

2. Ödül Bazlı Model: Yapılan yatırımların karşılığında küçük çaplı geri dönüşler alan ancak, yatırımcıların asıl gayesinin küçük ödüller elde etmekten öte olduğu durumdur. Konser organizasyonu için bağışta bulunan kişilere konser bileti verilmesi, ya da kitap yazacak kişinin, kitabın yazımında destek olan yatırımcıya imzalı kitabı göndermesi gibi düşünülebilir. Dünyada ve Türkiye’de en yaygın uygulanan modeldir.

3. Borçlanma Bazlı Model: “P2P Lending”e benzer bir model işlemektedir; yatırımcı yaptığı yatırım karşılığını belli bir süre sonunda faizi ile geri almaktadır. Bankaların da yaptığı gibi önceden anlaşılan faiz oranıyla girişimci yatırım olarak aldığı parayı geri verir.

4. Hisse Bazlı Model: Yatırımcının girişimin hisselerine veya kârına ortak olduğu modeldir. İngiltere’de Property Partner ve Amerika’da Realty Mogul en yaygın örnekleridir. Bu alan SPK’nın sorumluluk alanına girdiği için ülkemizde de SPK Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliğ Taslağı’nı 3 Ocak 2019 tarihinde duyurdu. Son geri bildirimlerden sonra da taslakta ciddi değişiklikler beklenmemekte ancak, taslak gelişmiş ülkelerdeki mevzuatlarla büyük ölçüde benzeşmektedir. 

Kitlesel Fonlama Neyi Çözüyor?

Kitlesel fonlama konusundaki bir diğer soru tam olarak neyi çözdüğüdür. Temelde kitlesel fonlama platformları bazı pazar taleplerine cevap vermektedir. Bunlar;

a. Sermayeye erişim. Geleneksel fonlanma yöntemi olan banka kredisi, kredi kartı borçlanması, aile gibi ortamlardan borç alma veya yatırım sermayeleri çoğu zaman projenin, yeni işlerin veya fikirlerin hayata geçirilmesi için yeterli gelmemektedir. Birçok banka yeni fikirlere veya girişimlere kredi vermeye gönülsüzdür veya yüksek riskli projelere kredi sağlamamaktadır. Bunun da en temeldeki nedeni, bu alanda kaliteli risk değerlendirmesi yapamamalarıdır. Bu nedenle pazarda kitlesel fonlama platformları gibi yeni modellere ihtiyaç doğmuştur.

b. Yatırımcılara olan potansiyel dönüş. Globalde düşük faiz oranları ve yüksek fon yönetim ücretleri yatırımcıları da farklı alanlara yöneltmiştir. Bu platformlar, yatırımcılar için birer fırsat üslerine dönüşmüştür.

c. Yeni girişimleri açığa çıkarma. Kitlesel fonlama platformlarının bir diğer önemli faydası, fikirlerin geçerliliğini test edebilme imkanı sunmasıdır. Bir başka bakış açısıyla girişimlerin hali hazırda kısıtlı pazarlama bütçeleri varken ve bu platformlar aracılığıyla hem fikirlerini/projelerini test edebilmekteler hem de bunun tanıtımını yapabilmekteler.

Ödül ve bağış bazlı kitlesel fonlama platformları incelendiğinde globaldeki en büyükler sırasıyla, JustGiving (UK, 2001), GoFundMe (US, 2010), KickStarter (US, 2009) ve Indiegogo’dur (US, 2007). Hisse ve borçlanma bazlı platformlara baktığımızda karşımıza, CircleUp (US, 2012), Crowdcube (UK, 2010), Seeders (UK, 2009), Crowdfunder (US, 2012), Geidvoorelkaar (Netherlands, 2011), Syndicate Room (UK, 2012), CoAssets (Singapore, 2013), ve Seedmatch (Germany, 2011) çıkmaktadır.

İyi Fikirler Nasıl Gerçek Olur?

kitlesel fonlama nedir
kitlesel fonlama siteleri
kitlesel fonlama derneği
kitlesel fonlama platformları
kitlesel fonlama tebliği
kitlesel fonlama ve vergi
kitlesel fonlama tez
kitlesel fonlama kanunu
kitlesel fonlama ne demek
kitlesel fonlama örnekleri
kitlesel fonlama avantajları
kitlesel fonlama arı kovanı
arıkovanı kitlesel fonlama
kitlesel fonlama (crowdfunding)
kitle fonlama crowdfunding
kitlesel fonlama çalıştay raporu
kitlesel fonlama derneği iletişim
kitlesel fonlama devlet desteği
kitlesel fonlama dunya gazetesi
kütlesel destekli fonlama
kitlesel fonlama eksi
kitlesel fonlama eğitimi
kitlesel fonlama siteleri ekşi
kitlesel fonlama nedir ekşi
kitlesel fonlama forumu
kitlesel fonlama funding
kitlesel fonlama resmi gazete
kitlesel fonlama konferansı
kitlesel fonlama mevzuat
kitlesel fonlama mevzuatı
kitlesel fonlama modelleri
kitle fonlama mevzuat
kitlesel fonlama nişantaşı üniversitesi
kitlesel fonlama yöntemi nedir
kitlesel fonlama projesi
kitle fonlama platformu nedir
kitle fonlama platformu spk
kitlesel fonlama röportaj
kitlesel fonlama spk
kitle fonlama spk
kitle fonlama sistemi
kitlesel fonlama şirketleri
kitlesel fonlama türleri
kitlesel fonlama torba yasa
kitlesel fonlama taslak
kitlesel fonlama tarihi
kitle fonlama türkiye
kitlesel fonlama uygulamaları
kitlesel fonlama yönetmeliği
kitlesel fonlama yöntemi
kitlesel fonlama yönetmelik
kitle fonlama yasası
1. kitlesel fonlama forumu
kitlesel fonlama 2018
arı kovanı girişimcilik
Arıkovanı Girişimcilik

Türkiye’de ise (başarıya ulaşan fon büyüklüğü) sırasıyla arıkovanı, fongogo, ideanest ve fonbulucu‘dur. Globaldeki yatırım miktarlarıyla kıyaslandığında henüz emekleme aşamasında olduğumuz aşikardır. Bunun nedenleri arasında toplumun henüz bu yapılara hazır olmaması gösterilebilir. Toplum olarak hâla, devlete girip rutin işlerle uğraşmak diğer bir deyişle garanticilik tercih edilmektedir. Bir diğer neden ise çiftlik bank ve kaşar bank gibi olaylarla toplumun daha temkinli yaklaşması gösterilebilir.

Son olarak kitlesel fonlama kapsamında en başarılı projeler listesi incelendiğinde genel olarak tasarım ve teknoloji alanında ciddi yatırımlar bulunmaktadır

Kitlesel Fonlama Kapsamında En Başarılı Proje Listesi

  1. Pebble Time – Akıllı Saat
  2. Coolest Cooler
  3. Pebble 2
  4. Kingdom Death – Monster 1.5
  5. Flow Hive 2 

Başarılara bakıp iç geçirmek güzeldi, bir de bu işin dolandırıcılık bacağı var ki kitaplara konu olabilecek türden. İşte başarısızlıkla nam salmış projeler:

IBackPack: KickStarter’dan 720 bin dolar fon topladıktan sonra ortadan kayboldu.

CST – 01: “Dünyanın en ince saati” sloganıyla yola çıkılıp 1 milyon dolardan fazla fon toplayan fikir sahipleri, fikri üretime geçirecek teknolojiye bulamadı. 

Elio Motors Scooter: 17 Mn dolar toplayıp üretime geçemeyen bir başka girişim.

Skarp Lazer Tıraş Bıçağı: “Tıraş olmayı devrimleştirme” sloganı ile yola çıktılar önce Kickstarter üzerinden 4 Mn dolardan fazla para topladılar, ardından Indiegogo’ya kayıp buradan da 500 bin dolara yakın fon topladıktan sonra ortadan kayboldular.

Cataldo’nun Kanseri: Kanser hastalığı yalanıyla 38 bin dolardan fazla para toplayan Jennifer Cataldo listede kendine yer bulmuştur. 

Bazı başarısız girişimlere yapılan yatırımlar geri alınabilirken bir kısmı da dolandırıcıların kurbanı olmaktadır. Bu alanda başarılı olmak için başarılı ve başarısız girişimleri çok detaylı inceleyip, karakteristik özelliklerini ortaya koymak gerekir. Ve bu işler hiçbir zaman platforma başvurmakla sınırlı kalmıyor. Talebiniz için içerikler/videolar hazırlamak, reklamını yapmak, beklentileri doğru yönetmek ve fon talep miktarını doğru belirlemek gibi konular tamamen sizlerin sorumluluğundadır. Fonlama modelleri arasından en sık kullanılan kitlesel fonlama modelini sizlere aktarmaya çalıştık.

Yazar: mehmet atalYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: arıkovanı, crowdfunding, fonbulucu, fongogo, girişim, ideanest, Indiegogo, JustGiving, Kickstarter, kitlesel fonlama, startup



En Yenilikçi Şirketler Serisi – Samsung

Okunma Süresi: 5 Dakika Yazar: mehmet atal Güncelleme: Şubat 8, 2020 12:07Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: Changjo Kwan, dijital dönüşüm, inovasyon, samsung, TRIZ

Abone ol


Mademki Huawei üzerinden ticaret savaşları popüler gündem maddeleri arasında, bizler de en yenilikçi şirketler serisinde 5. sırada olan Samsung‘u ele alalım.

Son birkaç seneyi saymazsak global pazarda azalan ticaret engelleri, yoğunlaşan rekabet ortamı, kısalan ürün yaşan döngüsü ve derinleşen segmentasyon firmaları farklı yollara sevk etmiştir. Rekabet yoğunluğu bilgisayar, iletişim ve elektronik gibi teknoloji alanında çok daha belirgin hissedilmeye başlanmıştır.

Samsung temelde mobil teknolojiler üzerine çözümler sunan bir şirket olarak bilinse de inşaat, reklam, oyun yapımı ve ev aletleri gibi alanlarda da çözümler/ürünler sunmaktadır. Bu denli farklı alanlarda faliyet gösteren şirketlerin, bulundukları alanlara göre de değişkenlik gösteren stratejiler benimsemesi yadsınacak bir şey değildir. Ancak, bu yazıda Samsung’un inovasyon yaklaşımını sadece elektronik kategorisi özelinde inceleyeceğiz.

Bir şirketin inovasyona/yeniliğe verdiği değeri gerçek anlamda anlayabilmek için önce misyonuna yani dışarıya açılan yüzlerine bakmak lazım. Misyonu: “İnsanların yaşamlarını zenginleştiren ve yeni bir gelecek yaratarak sosyal refaha katkıda bulunan yenilikçi teknolojiler, ürünler ve tasarımlarla dünyaya ilham vermek” olarak nitelendiren bir şirketin misyonunun da “Dünyaya İlham Ver, Geleceği Şekillendir” olmasından daha aşağı bir şey olması beklenemezdi. Bu vizyonun ve misyonun altının doldurulması şüphesiz Samsung’un pazarda kalmasını, pazar payını korumasını ve dünyadaki en popüler 5 markadan biri olmasını sağlamaktadır.

Samsung’un Inovasyon Anlayışı

Şimdi Samsung’un inovasyon anlayışını 4 ana kalemde ele alalım. Bunlar; inovasyon stratejisi, inovasyon yetkinliği, inovasyon süreci ve inovasyon kaynaklarıdır.

Samsung’un stratejik yönetimi yaratıcılık, iş ortaklığı ve yetenek özelinde ayağa kaldırılmıştır. Bu sektörde temelde 2 tip İnovasyon Stratejisi belirlenir; bunlar ‘Fast Follower – Hızlı Takipçi’ ve ‘Leader – Lider’. Bir üçüncüden bahsetmiyorum çünkü bu ikisi dışında bir stratejiniz varsa, stratejiniz olsa dahi siz olmayacağınız için bir anlam ifade etmeyecektir. Bu sektörde rakibiniz yeni bir özelliği tanıttığında sizin ondan geri kalma lüksünüz bulunmamaktadır.

Hızlı takipçi olmak bir noktada organizasyon içi üretkenliğe, üretkenlik de kurum kültürüne bağlıdır. Samsung içerisindeki iş kültürüne biraz daha yakından baktığımızda, sadece CEO şirketin yol haritasındaki kontrol gücüne sahiptir ve şirket çalışanlarının şirket işlerini daha iyi anlayabilmesi için çalışanların Changjo Kwan (Yaratıcılık Enstitüsü) adlı kurumdan eğitim alması sağlanmaktadır. Ayrıca şirket rekabeti sınırlamak için teknoloji ve fabrikasyona yüksek paralar harcayarak sektörde engeller oluşturmaktadır.

Mobil cihazlar özelinde düşünüldüğünde Samsung genelde Apple’a göre hızlı takipçi olmayı tercih etmiştir. Pazarın kurulmasını bekler ve agresif bir pazarlama stratejisiyle pazardaki yerini almaya çalışır. Yani pazarı yönlendirmekten ziyade , pazardan fikirler toplamak ana yol haritalarındandır. Pazarda yakın takipçi olmak bir risk olarak algılansa da bu riski, alanındaki en iyi çalışanları şirket bünyesine dahil ederek minimize etmektedir.

Samsung Patent Stratejileri

Patent stratejileri özelinde de TRIZ metodu olarak bilinen yöntemi uygulamaktadırlar. ‘Samsung’da işe başlayan bir mühendis, 80 saatlik TRİZ eğitimini almak zorundadır.’ Bir sonraki yazımda bu metodu daha detaylı ele alacağım.

Samsung rekabetçi tedarik zinciri avantajını da oldukça iyi kullanmaktadır. Özellikle mobil ürünlerinde hardware’lerini kendi üretmeyi tercih etmektedir. Akıllı telefonlarındaki ana parçaların 70%’i in-house üretimdir. Sadece bir cihaz üreticisi değil aynı zamanda dünyanın en büyük Chip üreticilerindendir. Şirketin dış kaynak ve in-house üretim tedarik zinciri yapısı rakibi Apple’dan farklılık göstermektedir. Apple’a göre dış kaynak firmalarına güvenmek gecikmelere ve zorluklara neden olmaktadır.

İnovasyon kaynağı açısından iş ortaklıkları dışında Samsung dünyanın çok farklı noktalarında yenilikler üretmek için AR&GE ve inovasyon merkezleri açmakta veya kullanmaktadır. Bu sayede dünyanın farklı noktalarındaki gelişmeleri yakından takip edebilmekte ve yeni ürettiği çözümleri farklı pazarlarda hızlıca tanıtabilmektedir. Ürünlerin hangi pazarda nasıl reaksiyon gördüğü, farklı reaksiyon gösteren pazarlarda hangi iş modelleriyle pazara sunması gerektiğini önceden belirleyebilmektedir.

Ayrıca Samsung, yatırımlarını Samsung Strateji & İnovasyon Merkezi üzerinden 6 kategori altında gerçekleştirmektedir. (Dijital sağlık, otonom mobilite, yapay zeka, veri altyapısı, IoT ve olmazsa olmazımız bilgi güvenliği). 2016 sonunda Türkiye’de de merkezini açan Samsung özellikle IoT ile ilgilenenler için çeşitli show-room’lar sunmaktadır.

Samsung ile ilgili yazımı araştırmalarım sırasında karşılaştığım şu sözle sona erdirmek isterim; “Bazen bir proje için üst yönetimden özür dilemek, izin almaktan daha iyidir.”

Yazar: mehmet atalYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: Changjo Kwan, dijital dönüşüm, inovasyon, samsung, TRIZ



En Yenilikçi Şirketler Serisi – Unilever

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: mehmet atal Güncelleme: Kasım 16, 2020 22:31Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: Açık İnovasyon, dijital, inovasyon, Unilever, Unilever Foundry, Unilever Ventures

Abone ol


Gelişmekte olan pazarlardaki büyümenin yavaşlaması ve son yıllarda yüksek değişkenlik gösteren döviz kurları bireysel tüketim ürünleri sektöründeki firmaları zorlamaya başladı. Bu nedenle FMCG sektöründeki Ünilever gibi global firmalar büyüme tahminlerinde revizelere devam etmekteler.

Unilever büyüme stratejisini temelde 3 alan üzerine kurdu; portföy optimizasyonu, inovasyon odağının değişimi ve sürdürülebilir uygulamalar. Bu yazıda sadece inovasyon kalemini analiz edeceğiz.

Özellikle 2010’lu yılların başlarında R&D ekiplerinin de desteğiyle tedarik zinciri mekanizmalarının iyileştirilmesine odaklandı. Ancak günümüzde, ana odak noktası “tasarım” üzerine kurgulanmaktadır.  FMCG sektöründeki inovasyon anlayışı diğer sektörlerden bir tık daha farklı ele alınabilmektedir.

Özellikle bu gibi dünyanın çok farklı lokasyonlarında faaliyet gösteren şirketler için fırsatları takip etmek, onları bulup içeriye katmak ve ardından müşterilere ulaştırmak biraz daha meşakkatlidir. Unilever de bunun farkına varacak ki 2012 yılı itibariyle odağını biraz daha yıkıcı inovasyona çevirerek bilimsel araştırmalarını yeni ürünler bulma üzerine kurmuştur. Ancak, bunu sadece içerde yapmak mümkün değildir aynı P&G gibi Unilever de dışarıdaki fırsatların peşine düşmüştür.

Bu senenin başı itibariyle bayrağı teslim eden eski CEO Paul Polman’a göre “ An innovative company has to go outside as much as inside…” – Yenilikçi bir şirket içeriye odaklandığı kadar dışarıya da odaklanmalıdır. Daha önce bahsettiğimiz Amazon ve Netflix örneklerinde olduğu gibi Unilever’de de en üst düzeyde inovasyona destek olduğunu görmekteyiz.

Akıllara, bizim CEO’larda benzer şeyler söylüyor ama uygulamaya geçildiğini görmüyoruz gelebilir. O zaman Unilever’in söylediğini nasıl icraate döktüğünü biraz inceleyelim. 

Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence) veya Açık İnovasyon faliyetleri özellikle rekabetin yoğun olduğu alanlarda, şirketlerde yaygınca görülmektedir. Unilever Foundry, P&G’s Connect + Develop, PepsiCo Go Trendsletter Challenge ve Nestle’s open Innovation platform – Henri@Nestle bunların başlıca örnekleridir. Hali hazırda bu şirketler güçlü AR&GE ekipleriyle içerdeki yenilikleri yönetebilmekteler. Ancak, rekabetten de geri kalmamak adına dışarıdaki girişimlerden beslenmekteler. Beslenmekteler diyorum, çünkü bu denli büyük şirketlerin küçük girişimleri ucuza satın alıp, yüksek fiyatlardan çıkış yaptıklarını biliyoruz.

Unilever Foundry ve Unilever Ventures

6 binin üzerinde AR&GE çalışanı, her yıl 1 Milyar Euro üzerinde AR&GE yatırımı ve toplamda 20 binin üzerinde patenti olan bir şirketi birkaç paragrafla açıklamak pek tabi yeterli olmayacaktır. Ancak, genel hatlarıyla şirket içerisindeki inovasyon yapısını göstermek gerekirse; Unilever Foundry, Unilever Ventures ve Açık İnovasyon Portalini ele alabiliriz.

Unilever Foundry: Girişimcilerle, kurumsal ortaklarıyla veya tasarımcılarla bir araya geldiği “üs” olarak konumlanmıştır.  Bu üs üzerinden girişimler, şirket ağındaki üyelerden mentörlük hizmeti alabilmekte, markası altında çözümlerini veya ürünlerini pilota alabilmekte, etkinliklere katılıp – değer görmesi durumunda- Unilever Ventures’dan yatırımlar alabilmekteler.

Unilever Ventures:  Unilever’in girişim sermayesi olarak lanse ettiği Unilever Ventures temelde 2 alana odaklanmaktadır – Kişisel Bakım ve Dijital. Bunlardan benim ilgimi çeken dijital alanda da;

  1. İçerik üretimi
  2. Veri analitiği
  3. E-ticaret
  4. IoT
  5. Mobil pazarlama 
  6. Sosyal medya alanlarında girişimlere yatırım yapmaktalar. Bu zamana kadar 52 girişime destek olmuşlar ve bunlar arasından 11’inden çıkış yapmışlar.

Açık İnovasyon Portali:  yet2 üzerinden açık inovasyonu yönetmekte olan şirket, farklı dönemlerde ihtiyacına göre çağrı çıktmaktadır. Bunlar arasında, ürün paketleme sürecinin iyileştirilmesinden soğutma teknolojilerine kadar çeşitli talepler yer almaktadır.

yatırımcı ilişkileri
foundry
Açık inovasyon için Çağrı Konuları

Yazar: mehmet atalYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: Açık İnovasyon, dijital, inovasyon, Unilever, Unilever Foundry, Unilever Ventures



En Yenilikçi Şirketler Serisi – Amazon

Okunma Süresi: 10 Dakika Yazar: mehmet atal Güncelleme: Şubat 8, 2020 13:12Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: amazon, dijital, inovasyon, yenilik

Abone ol


Yeni fikir, yaratıcı düşünce, mevcut bir ürünün veya yöntemin yeniden tasarlanması gibi türlü türlü tanımlar yapılmaktadır inovasyon için. Ancak, her neyi kabul ederseniz edin, işin içinde insana/müşteriye dokunan bir şey yoksa bunun kesinlikle inovasyon olmadığından emin olabilirsiniz.

İnovasyonun iki temel yapı taşı vardır biri ‘veri’ diğeri ise ‘çalışma tarzı/yöntemidir’. Verilerle ilgili en inovatif şirketler için hiçbir kaynakta kayda değer bilgiler çıkmaz. Sonuçta hangi firma müşteri verilerini nasıl topladığını, işlediğini ve bunları nasıl kullandığını detaylı anlatır.

Pek tabi burada sadece müşteri verilerinden de bahsetmiyoruz; süreç, makine operasyonları, test, depolama, lojistik sistemler gibi çok çeşitli alanlardaki veriler de aynı çatı altındadır. Bunlar da ürünün pazara ulaşma süresinin azaltılmasından, operasyonel verimliliği arttırarak iç müşteriyi mutlu etmeye kadar çok çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.

Bir diğer yapı taşı olan çalışma tarzı/yöntemi (“Ways of Working”) ise verinin aksine her raporda karşınıza çıkar ve herkesin kabul ettiği bu yöntemleri pek tabi kimse uygulamaya kalkmaz çünkü hiçbir zaman nereden başlayacaklarını bilemezler.

Bu durum biraz dijital dönüşüm için çeviklik (“Agility”) şart deyip ama bunu nasıl yapılacağını anlat(a)mayan danışmanlara ve raporlara benzer. 

Bu yazı serisiyle basma kalıp söylemleri bir kenara bırakıp, öncelikle “En İnovatif Şirketler” olarak adlandırılan firmaları inceleyeceğim. Bu şirketler ne yapıyor da bu kadar başarılı oluyorlar. ‘Agile ekipleri var sonuçta, ondan başarılar’ demeden detaylı olarak çevikliği nasıl gördüklerini, çalışma tarzlarının nasıl olduğu, şirket içerisinde kimlerin nasıl destek verdiği gibi konulara gireceğim. Serinin en sonunda da en yaygın kalemleri derleyeceğim.

Bu serinin ilk yazısına da Amazon ile başlayacağım. Unilever ve Netflix ile devam edecektir.

Amazon

amazon şirketinin sahibi
amazon şirketi ne iş yapıyor
amazon şirketi ne üretiyor
amazon şirketi ne satıyor
amazon şirketi hakkında bilgi
amazon şirketi kimin
amazon şirketinin değeri
amazon şirketinin hikayesi
amazon şirketi nedir
amazon şirketi sahibi
Amazon Başarı Stratejisi

Söz konusu misyonu “Dünyanın en müşteri odaklı şirketi olmak” olan bir şirketin CEO’su Jeff abimizden de aşağıdaki cümleden daha aşağısını bekleyemezdik:

“20 yılı aşkın süredir bağlı olduğumuz 3 büyük fikrimiz vardır ve başarılı olmamızın nedeni de budur  – önce müşteri, keşfet/icat et ve sabırlı ol” .

İnovasyon ve büyüme sadece Amazon’un değil bütün şirketlerin en büyük hedefleri arasında yer almaktadır. Ancak, bir şekilde Amazon kendini bu alanda farklılaştırarak birçok makalede/çalışmada kendine yer bulmaktadır.

Amazon’u bu alanda farklılaştıran en büyük yenilikler ise;

Alexa

 1. Alexa: Amazon’un sanal asistanı müşterilerine daha iyi deneyim sunmak için tasarlanmıştır. Sadece bireysel müşteriler için değil aynı zamanda kurumsal müşteriler de Alexa’yı kendi kurumlarında gerek operasyonel iş yükünü düşürmek, gerekse de bir yenilik eklemek için kullanmaktadır.

En yaygın örneği ise Cincinnati havalimanında müşterilere daha hızlı hizmet sağlamak için Alexa’nın entegre edilmesidir. Bir diğer örneği ise Ford araçlarıyla olan entegrasyonudur. Günümüzde bazı İnovasyon Merkezlerinde de Alexa’nın kullanıldığı bilinmektedir. Buradaki amaç tamamen çalışanlara/dış müşterilere daha farklı deneyim yaşatmaktır.

Amazon Pop-up Store:

2. Amazon Pop-up Store: Amazon 2014-2015 yılından beri fiziksel varlığını pop-up mağazalarla arttırmayı hedeflemekteydi. Bu mağazalarda müşterilerini evlerinde gibi hissettirip, ürünler ve onları nasıl kullanabilecekleriyle ilgili yönlendirmeler yapıyorlardı.

Ancak, Nisan 2019 itibariyle 87 lokasyondaki pop-up mağazaları kapatma kararı aldılar. Amazon’un retail stratejisi değiştikçe aldıkları yenilikçi aksiyonlar da değişmektedir.

Amazon Go

3. Amazon Go: İlk olarak Seattle’da tanıtılan ve yeni nesil mağazacılık olarak adlandırılan “Shop and Go” yöntemi müşterilerin ödeme noktalarında vakit kaybetmesinin önüne geçerek bir app aracılığıyla müşteri deneyimini iyileştirmeyi amaçlamıştır.

Amerika’daki müşterilerin 41%’i nakitsiz ödeme yöntemini tercih etmektedir ve nakitsiz toplum oluşumu Amerika ve hatta Türkiye dahil birçok ülkede yaygınlaşmaktadır. 

Ancak, bütün müşterilerin bu mağazalardan yararlanamaması ve haksız rekabet yarattığı nedeniyle ABD eyaletlerinde (New Jersey ve Philadelphia) yasaklanmaya başlandı. Amazon’un bu durumu bir şekilde çözeceğinden hiç şüphe yok, ancak bu durum bize bir şeyi düşündürtmeli. Amazon dahi olsanız, zamanın ötesinde bir yenilikçi fikri hayata geçirmeye kalkarsanız bir noktada hizmetin tutundurulması yönünde zorluklarla karşılaşırsınız. Burada Amazon değil de başka bir firma olsaydı, çıkartılacak yasal düzenleme ile bu teknolojinin kullanılmasını bile yasaklayabilirlerdi.

Amazon dahi olsanız, zamanın ötesinde bir yenilikçi fikri hayata geçirmeye kalkarsanız bir noktada hizmetin tutundurulması yönünde zorluklarla karşılaşırsınız. Burada Amazon değil de başka bir firma olsaydı, çıkartılacak yasal düzenleme ile bu teknolojinin kullanılmasını bile yasaklayabilirlerdi.

Prime Now

4) Prime Now: Bazı bölgelerde ve kısıtlı sayıda ürün için Amazon, müşterilerine sipariş verdikleri ürünü 2 saatte kapılarına bırakacağının garantisini veriyor ve bunun için ek ücret talep etmiyor. Eğer müşteri 1 saat içerisinde teslimini talep ederse sadece $7.99 ödüyor.

Dash Button- Tek Tıkla Sipariş

5) Dash Button – Tek Tıkla Sipariş: Müşterilerin en çok sipariş verdiği ürünler için vakit kaybetmesinin önüne geçmek için ortaya çıkardığı inovatif bir üründür. Tek tıklamayla istediğiniz ürün için sipariş geçebiliyorsunuz. Şimdilik sınırlı sayıdaki ürünler için geçerlidir. (Detaylar için tık tık)

Çeşitli M&A projeleri de aslında Amazon’un İnovasyona ne kadar önem verdiğinin bir başka göstergesidir. Örneğin, online kanaldan kitap satıcılığından, günümüzde dünyanın en büyük retailer şirketi olmasının yanı sıra; bulut bilişim ve smart speakers alanında da en iyi şirketler arasında gösterilmektedir.

Online kanallardaki varlığını ispatlamış bir şirketin, kendisi için yenilikçi bir aksiyon olarak offline mağazacılık için Whole Foods’u ($13.7Bn) satın alması gibi.

Örnekleri çoğaltmak gerekirse Ring ($1.8 Bn), Zappos ($1.2 Bn), Twitch ($970 Mn) ve Souq ($580 Mn) başta gelmektedir. Ayrıca, bunlar arasından Zappos’un inovasyon stratejisine yönelik ayrı bir kitap dahi yazılabilir. Amazon’un gerçekleştirdiği M&A’ler için daha detaylı bilgi için CB-Insights’ın raporuna göz atmakta fayda var.

Amazon’un inovasyonu nasıl başarılı bir şekilde yönettiğine detaylıca girmeden önce şunu belirtmek lazım; şirketin CEO’su Jeff Bezos bu çalışmaların sonuna kadar arkasında durmaktadır. Çünkü Jeff abimiz kendi rolünü şirketin inovasyon yol haritasını belirleyen kişi olarak görüyor. Bu durum bile İnovasyon yönündeki en büyük engellerden birçoğunu ortadan kaldırmaktadır.

Şimdi 3 ana başlıkta diğer yöntemlere girelim.

Yazmaya Dayalı Kültür

Akla gelen ilk yaratıcı fikirlerin olgun olmadığını hepimiz düşünürüz/biliriz veya bunu dile getirirsem gülerler endişesini hepimiz taşırız. Ancak, bunları daha olgun haline getirmenin bir yolu yazmaktır.

Bunun farkında olan Amazon, yöneticilerin kariyerlerinin başında yazma yeteneğine odaklanıyor. Aslında bunu biraz da hikaye anlatıcılığıyla da bağdaştırabiliriz. İnovatif fikirleri kabullendirmenin zor olması bir yana dursun, bunu karşıdaki insanlara anlatmak da bir o kadar zordur.

Sadece Türkiye’ye özgü olmayan, “Eğer bir şey çalışıyorsa, onu düzeltme” zihniyeti maalesef birçok yöneticiye sinmiştir. Bu nedenle onları ikna etmek için iyi bir hikaye anlatıcı olmak gerekir. Bunun da yolu, yazıp beğenmeyip tekrar ve tekrardan yazmaktan geçer.

Fikirlerinizi rahat bir şekilde kağıda dökebiliyorsanız, bunu karşınızdakine de rahat bir şekilde aktarabilirsiniz. Hatta, yazarken aklınıza her türlü karşı argümanlar da gelecektir ve bu argümanlara karşı verebileceğiniz yanıtları da bu sırada tasarlayacaksınız.

Pek tabi yazmak tek başına yapılan bir aktivite değildir, yazdıklarınıza gelen geri bildirimlerle onu bir üst noktaya taşırsınız. 

Yeni Nesil Toplantılar

Eğer bir beyaz yakalıysanız eminim “Toplantı yapmaktan bugün de çalışamadık” cümlesini hayatınızın bir döneminde kurmuşsunuzdur. Bunun bir de istatistiksel boyutuna bakalım; MIT’nin “The Science and Fiction of Meetings” adlı araştırmasında günümüzde yöneticiler haftada ortalama 23 saatlerini toplantıda geçirirken, 1960’larda bu sürenin 10 saatten daha az olduğu ortaya konulmuş. 

Bu nedenle toplantılar olabildiğince az kişiyle (“Two Pizza Teams”), ve ilk önce hazırlanan kısa notun okunmasıyla başlar. Daha sonra, katılımcılar akıllarına ilk gelen düşüncelerini paylaşır, sorularını sorar ve bu yeni fikirle ilgili daha derinlemesine incelemeler başlar.

Ve en önemlisi yöneticiler herkesi dinledikten sonra konuşur. Aksi takdirde önden fikrini dile getiren yöneticiler olunca, ister istemez çalışanlar bu durumdan etkilenip fikirlerini dile getirmiyorlar ya da inanmadıkları düşünceleri üst yönetime yakın durmak için sahipleniyorlar. ”Hızlı hareket etmek için Yavaş gitmelisiniz” aslında tam da burası için geçerli, çünkü “Prime Now” hizmetinin 1 sayfalık kağıt halinden servis haline dönüşmesine kadar 111 gün geçmiştir. 

Kültürün ve Deneyimin Birlikte Evrilmesi

Şu bir gerçek ki her şirketin kendine ait bir stratejisi vardır. Bu stratejiler de şirketin potansiyeline yani çalışanlarına göre de evrilir/olgunlaşır. IBM’in kendi stratejisiyle uyumlu belirlediği metodolojilerin, Google’unkilerle aynı olacak diye bir şart yoktur.

Ancak, bizim ülkemizde ise durum biraz farklıdır. A firması bir şey yapıyorsa, biz de yapmalıyız gibi yanlış yaklaşımlarla karşılaşıyoruz. Keza Amazon da kendisi için en doğru olduğu yöntemleri uyguluyor.

Amazon CEO’su Jeff abimizin yatırımcılara gönderdiği yazıda da dediği gibi “ Amazon olarak hiçbir zaman uyguladığımız yöntemin en doğru yöntem olduğunu iddia etmedik – bu sadece bizim sahiplendiğimiz yöntemdi- ve bunun için bizlerle kafa dengi insanları işe aldık. Bizlerin yöntemini anlamlı ve değerli bulan insanları…” 

Kurum için İnovasyon bu kadar önemliyse, kültürünüzle örtüşmese de, yeni değerler katacak insanlara kapınızı açmakla başlamalısınız işe. Yukarda bahsettiğim akla gelen fikirleri yazmayı ve bunları toplantılarda belirli metotlarla uygulayan başka şirketler de çıkar.

Ancak, neden onlar başaramıyorlar da Amazon başarabiliyorun cevabı işte bu kültür ile deneyimin birlikte evrilmesiyle sağlanır. Şirketin İnovasyon kültürünü yayması için mevcut çalışanlarını eğitmesi bir yana aynı zamanda içeride kendilerinin bu vizyonuyla uyumlu çalışanlara da istihdam oluşturmaları gerekmektedir. 

Yazar: mehmet atalYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: amazon, dijital, inovasyon, yenilik



  • Go to page 1
  • Go to page 2
  • Go to page 3
  • Interim pages omitted …
  • Go to page 10
  • Go to Next Page »

Birincil kenar çubuğu

Sosyal Hesaplarınızda Bize de Yer Verin!

+30.000 okuyucumuza teşekkür ederiz. Siz de aramıza katılarak ekosisteme katkıda bulunun...

Eposta adresinizi paylaşmak istemiyor musunuz? Size uygun platformlar için ↓↓↓

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Medium
  • Pinterest
  • RSS
  • StumbleUpon
  • Tumblr
  • Twitter
  • YouTube

En’ler

  • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
  • Elektrik Faturası Açıklamaları

Köşe Taşı İçeriklerimiz

IoT Türkiye, Nb-IoT Türkiye, cisco, huawei,turkcell,vodafone, yerel ekosistem,IoT türkiyede neden gelişmiyor,nesnelerin interneti türkiye,ülkemizde IOT durumu

IoT’nin Türkiye’deki Durumu

Copyright © 2022 - akillisebekeler.com | Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler -Giriş