
Tüketici Mağduriyeti yaşanan temel sebeplerden bir tanesi de eksik tüketim hesaplaması.
Bir dağıtım şirketi 13.10.2015 tarihinde bir tüketim tesisinde1476 sayılı Durum Tespit Protokolünde,
“Yapılan kontrol sırasında sayacın S ve T fazına ait kabloların kopması sonucu; sayacın 2/3 oranında eksik tüketim kaydettiği ifadeleri üç kişi tarafından kayıt altına alınmıştır.
Oysa Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin, “Sayacın hiç veya doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespiti” başlıklı 14.maddesinin 2.paragrafında;
“Faturaya esas süre, doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde on iki ayı geçemez.
akillisebekeler.com
Söz konusu bulgu ve belgelerin bulunmaması halinde ise; faturaya esas sürenin başlangıcı olarak, son endeks okuma ile tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme işlemleri gibi, sayaç mahallinde dağıtım şirketince gerçekleştirilmiş olan en son işlem tarihi esas alınır. Ancak bu süre hiçbir şekilde doksan günü geçemez” hükmüne rağmen,
Durum tespit protokolünün düzenlendiği 13.10.2015 tarihinden altı yıl öncesinde tüketim tesisini tahliye etmiş olan bir tüketiciye,
16.03.2009 ile 27.07.2012 tarihlerini kapsayan dönemler (tespit tarihinden 10 yıl önceki tüketimleri nedeniyle ) için ölçülemediği iddia edilen 2 faz nedeniyle tüketiciye (42 aylık bir zaman dilimini kapsayan dönem için) 411.468 kwh ilave tüketim karşılığı olarak 94.002,20 Tl. Tutarında fatura düzenlenmiştir.
Tüketici hizmetlerinin ilgili maddesinde uygulamanın nasıl yapılacağı hükme bağlanmış olmasına rağmen,
Tüketici Mağduriyeti
Tüketicinin 22.01.2016 tarihinde yapmış olduğu itiraza; ilgili tedarik şirketi gönderdiği dört sayfalık bir açıklama çabası ile söz konusu bedelin tahsilini talep etmiştir.
Yönetmelikte açıkça belirtildiği gibi, şayet bir eksik ölçüm tespit edilmişse; bu tespit on yıl sonra mı tespit edilmiştir.
Eksik ölçümün sabit olduğunu kabl edersek o zaman ise; tüketicinin söz konusu tesisi kullanmış olduğu on yıl önceki 42 ay boyunca tüketicinin sayacı okunup hiç fatura düzenlenmemmiş mi?, veya bu tüketiciye on yıl boyunca hiç açma/kesme veya sayaç kontrolü yapılmamış mı? Gibi sorular anlamsız kalmaktadır.
Ayrıca düzenlenen tespit tutanağının 2.maddesinde;
“Kopuk olan kablolar düzeltilip, 10 yıllık damga süresi dolması nedeniyle sayaç değişikliği yapıldı” ifadesi yazılmıştır, peki o zaman,
Damga yılı dolmuş olması nedeniyle kullanılmayacağı için tesise yeni sayaç takılıyorsa; o zaman kullanılmayacak olan sayaçtaki kusurun düzeltilmesine neden gerek duyulmuştur.
Şayet hatalı sayaç imha edilecek ise; o zaman kusuru ile birlikte neden imha edilmemektedir, ölçüm kusuru düzeltilerek imha edilmesi kime ne kazandırır.
Düzenlenmiş olan bu faturanın, elektrik piyasası kanunu ve yönetmeliklerin hiçbir maddesine hiçbir şekilde uygun düzenlenmemiş ve tüketiciyi mağdur etmiştir.
Kaldı ki, benzer haksız uygulamalarla tüketici mağduriyeti olduğu gibi; mağdur olmuş tüketicilerin ise başka tedarikçilere geçmesi ile uzun vadede en büyük zararı ise görevli tedarik şirketlerinin göreceği gerçektir.
Artık elektrik ticareti kimsenin tekelinde olmadığı gibi, kimse vazgeçilmez de değildir. Bu usulsüz işlemleri yapanlar her şeyden önce kendi şirketlerine zarar vermektedirler.
Kızılderili atasözüne göre, Kartalı vuran kendi tüyünden yapılmış ok’tur.

Coşkun Tezel
coskun.tezel@akillisebekeler.com
Bir cevap yazın