• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • 5G
  • Nesnelerin İnterneti
  • Blockchain
  • LPWAN
  • İçerik Gönder
  • S.S.S
  • Sözlük
  • Dökümanlar
  • İletişim

akillisebekeler.com

Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler

  • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
    • Şartlar ve Koşullar
    • Yasal Uyarı
    • İçerikleri Listele
  • Blog
  • Makaleler
    • Akıllı Binalar
      • Neden Bina Enerji Yönetim Sistemleri?
    • Akıllı Sayaçlar
      • OSOS Nedir? OSOS Yönetmeliği ve Haberleşme Teknolojileri
        • LPWAN İle OSOS
        • NB-IoT İle OSOS
        • LORAWAN ile OSOS
        • Sigfox İle OSOS
      • OSOS (Otomatik Sayaç Okuma)
      • Dağıtım Şirketlerinde Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)
      • Akıllı Şebeke Mi, Yoksa OSOS mu?
    • Alternatif Enerjili Elektrik Sistemleri
      • Rüzgar Enerjisi
      • Güneş Enerjisi
    • Blockchain
      • Akıllı Şebekeler ve Blockchain
      • Blockchain ile Enerji Ticareti
      • Bankacılık Sektöründe Blockchain
    • Elektrikli Araçlar
      • Bugün Arabayla Çıkmasak mı?
      • Elektrikli Araba Mı Baksak?
  • Medya
    • Haberler
    • Röportajlar
  • Danışmanlık
  • Eğitim
    • Sektör
  • Analiz
    • 5G
      • 5G ve IoT
      • 5G Stratejileri
      • 5G Özellikleri ve Senaryoları
      • Değişen İş Modelleri ile 5G
      • 5G ile Akıllı Şebekeler
      • 5G Uygulamaları: Enerji Sektöründe Beklenen Teknolojik Yenilikler
    • Nesnelerin İnterneti
      • Nesnelerin İnterneti (IoT) Değer Zinciri
      • IoT İş Modeli
      • Telekom Operatörleri için IoT İş Modeli
      • IoT’nin Türkiye’deki Durumu
      • Nesnelerin İnternet (IoT); Enerji Çözümleri
      • Nesnelerin İnterneti (IoT); 2019 Özet – En Önemli IoT Teknolojisi Atılımları
    • LPWAN
      • LPWAN Nedir?
      • LoRAWAN ile IoT Deneyimi
      • eLTE-IoT Nedir?
      • LPWAN İle OSOS
    • Köşe Taşı İçeriklerimiz
      • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
      • Elektrik Tüketiminde Tek ve Üç Zamanlı Tarife Seçenekleri.
  • İletişim
    • Ekibimiz
    • İçerik Gönder
    • S.S.S
    • Sözlük
Buradasınız : Ana Sayfa / Arşivleri akıllı bina

akıllı bina

Akıllı Şebeke’mi, Ayaklı Şebeke’mi?

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 10, 2020 18:28Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: akıllı bina, akıllı şebeke, dağıtım şebekesi, dijital şebeke, nikola tesla

Abone ol


Smart Grid Ne Demek?

Akıllı Şebeke, İngilizceden (Smart Grid) dilimize çevrilmiş bir terimdir.

Akıllı Şebekeler; en genel anlamıyla Elektrik üretiminden, son kullanıcıya kadar işlemlerin dijital teknoloji vasıtasıyla yönetilebilmesini sağlayan, hatta akıllı bina yönetimini de içeren bir işlemler bütünüdür.

Günümüzde kullanılan güç sistemleri, 1883 yılında Nikola TESLA tarafından dizayn edilmiş ve bu güne kadar fazla bir değişime uğramamıştır.

Bugün artık sistemler o kadar genişlemiştir ki; yönetilmesi zor hale gelmiştir.

Bu nedenle Dünyada uzun zamandır akıllı şebekeler üzerinde çalışmalar yoğunlukla devam etmektedir.

ABD’den Güney Kore’ye Avrupa’dan Çin’e kadar birçok ülke bu konuda çalışmalar yaparken; Ülkemizde TÜBİTAK ve üniversiteler öncülüğünde bazı çalışmalar yürütülmekte olmasına rağmen yeterli olduğu söylenemez.

Akıllı şebeke sisteminin bir parçası olarak sayaç okuma işleminde Dağıtım şirketlerinin, gerçek zamanlı okuma yaparak; kayıp kaçaklarını gerçekçi olarak görebilecekleri gibi, zaman tasarrufu yanında bazı özel kaçak/usulsüz kullanım teknikleri dışındaki ölçü sistemine müdahale ve kaçak/usulsüz tüketimleri de tespit ederek büyük avantaj sağlayabilirler.

Mevcut durumda Elektronik Elektrik sayaçlarının sayaç mahallinde el terminalleri ile GPRS’li olarak optik port’tan okunma imkânı varken; birçok Dağıtım şirketinde bazı abonelerden endeksler manüel olarak alınmaktadır.

Elbette bu uygulama birçok suistimale açık bir uygulama olmasına rağmen bir türlü önüne geçilememektedir.

Elbette kullanılmayan bu imkân insan aklına başka çağrışımlar yaptırıyor.

Her şeyden önce Dağıtım şirketinin bedelsiz olarak; abone sayaçlarının değişimi gerekçesiyle taşeron şirketine verdiği sayaçları taşeron şirketin tüketicilere parayla satmansın önüne geçilemediği gibi,

Ayrıca;

Daha önce aynı şirkette yüklenici olarak hizmet veren birinin, taahhüdünde bulunan bir 3/0 hattı tamamlamadan, hattın tesis edildiği ile Dağıtım İl Müdürü olarak atanması ve atamanın akabinde ise daha bitmemiş olan hattın geçici kabulünün yapılması gibi akla zarar birçok uygulamayı yapan bir yönetimden açıkçası fazla bir şey de beklemek pek doğru sayılmaz.

Smart Grid Ne Demek? sorusuna cevap ararken Akıllı şebeke yerine Ayaklı Şebeke kurulmuş bile.

Kısacası, Kurt dumanlı, Uyanıklar Bulut’lu günleri severmiş.

Coşkun Tezel

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: akıllı bina, akıllı şebeke, dağıtım şebekesi, dijital şebeke, nikola tesla



Akıllı Cihazların Hala Aptal Olmasının 3 Nedeni

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Şubat 15, 2020 08:03Yorum yapın Kategori: Akıllı Binalar Etiketler: akıllı bina, akıllı cihazlar, akıllı cihazlar neden aptal?, akıllı cihazlardan beklentiler, akıllı şebekeler ve akıllı cihazlar

Abone ol


” Geleceğin Akıllı Evleri “ endüstri haberlerine yön veriyor. General Electric, 2025 yılında akıllı evler inşa edeceğimizi ve akıllı evlerde yaşayacağımızı ön görüyor ve Whirlpool zaten “akıllı ” çamaşır makineleri ve buzdolaplarından tam bir yelpaze teklif ediyor.

Daha interaktif ve duyarlı cihazların olma ihtimali heyecan verici ve takibe değer olmasına rağmen, element14 mühendislerinin deneyimleri, teknoloji ile birlikte bugün kullanılan mevcut cihazların halen gelişime ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Tamamen akıllı evler elde etmeden önce, akıllı cihazların neden hala çok aptal olduğuna bakmak gerekir.

Geleceğin Akıllı Evleri – İşte ilk üç neden:

1. İşlevsellik

 ” Akıllı ” buzdolabı bize internette sörfe olanak sağlıyor, ama bu ne işe yarar? Akıllı cihazların hayatımızı geliştirmesi ve oluşabilecek yeni sorunları çözmesi gerekir.

Örneğin, buzdolabı kutuda ne kadar buz kaldığını size bildirmeli ya da bir tost makinesi ekmeğiniz yanmadan önce sizi uyarmalı.

Bunlar yemek artıklarını azaltan ve paradan tasarruf ettiren aletlerdir. Önemli günlük işlerimizi yapmak bu cihazlar ile daha kolay hale gelmektedir.

 2. Güvenlik

Akıllı cihazlar ile Internet üzerinden Büyük Verileri ilişkilendirmek daha kolay hale gelmiştir.

Akıllı teknoloji hayatımızda ve evlerde daha fazla entegre hale geldikçe, üçüncü kişilerin kullandığımız cihazlar aracılığıyla alışkanlıklarımız hakkında bilgi edinmesi mümkün olacaktır. Sonuç olarak, gizliliğimiz işgal edilebilir hale gelecektir.

Geliştiriciler akıllı cihazların arkasındaki güvenlik düzeyine yüksek öncelik tanımalıdırlar ki; kullanıcılar kendilerini güvenli ve korunaklı hissedebilsinler.

Mümkün olduğu kadar güvenliğin ” mutlak ” seviyelere yakın hale getirilmesi, bu teknolojilerin benimsenmesini çok daha hızlı ve yaygın hale getirecektir.

3. Duyarlılık

Bir bilgisayara sağduyuyu öğretmek zordur. Bir bilgisayara sensörlerini ve göstergelerini kullanarak başarılı bir şekilde algılamasını ve problemleri çözmesini sağlayan eğitim,  teknolojiyi gerçekten akıllı yapan şeydir.

Örneğin; bir parça tostun kömürleşme seviyesini tespit ederek pişirme işlemini sonlandırabilmeli ya da çamaşırlarınızın kimyasal boya bileşimlerini izleyerek yanlışlıkla beyazların ve renklilerin karışmasını önleyebilmeli.

Element14 mühendisleri düzinelerce sensör kombinasyonunun içinden sadece bu fonksiyonu gerçekleştirmek için gerekli olanı bulmalı.

Bu zorlu bir süreç olacaktır fakat doğru sensör kombinasyonunu ve yazılımını cihazlara entegre etmek onları kendi kendine yetebilecek, akıllı hale getirecektir.

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: Akıllı BinalarEtiketler: akıllı bina, akıllı cihazlar, akıllı cihazlar neden aptal?, akıllı cihazlardan beklentiler, akıllı şebekeler ve akıllı cihazlar



Akıllı Şebekelerde Akıllı Evler

Okunma Süresi: 5 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Şubat 15, 2020 08:29Yorum yapın Kategori: Akıllı Binalar Etiketler: akıllı bina, akıllı ev aletleri, akıllı sayaç, akıllı şebeke

Abone ol


Akıllı Evler! Akıllı Şebekeler evlerinizi nasıl etkileyecek? Aslında dışardan bakınca çok farklı gözükmeyecek ama perde arkasında çok fazla şey olacak. Hatta şuanda, dünya çağında bir çok ilde, yeni ekipman, cihazlar ve yazılımlar mevcut. Bunlar enerji tasarrufu, düşük maliyet ve verimli kullanıma açısından gelişmekte olan Akıllı Şebeke teknolojisini kullanmaktadır.

Temel unsur, gelişmekte olan Akıllı Şebekler teknolojilerinin fonksiyonları ile birlikte şebeke operatörleri ve sizin aranızdaki interaktif ilişkidir.

Enerji sağlayıcınız yüksek talep karşısında stres altında olan elektrik şebekesinden , akıllı şebeke teknoloji sayesinde mümkün olduğunca maliyeti düşürmeyi sağlar. Evinizdeki bilgisayarlı kontrol sistemleri ve uygulamalar kullanılan enerjiyi minimize eden bu sağlayıcınızdan gelecek olan bilgilere göre set edilmelidir.

Akıllı Sayaçları ve Ev Enerji Yönetim Sistemleri

Akıllı Sayaçlar , enerji sağlayıcınız ve sizin aranızda Akıllı Şebeke Arayüzü olarak çalışır. Eski , mekanik sayaçlar yerine monte edilen bu dijital sayaçlar ; eviniz ve enerji sağlayıcınız arasındaki kompleks bilgilerin transferini sağlar. Örneğin, akılı sayaçlar enerji sağlayıcınızdan gelen sinyalleri dağıtacak bu da enerji maliyetlerini düşürmeye yardımcı olacaktır.

Akıllı sayaçlar aynı zamanda hizmet alanları içerisinde ne kadar elektrik kullanıldığı hakkında bilgi verir. Evinizdeki Akıllı sayaçlarından gelen, kullanılan enerjinin bilgisi, direk evinizdeki Enerji Yönetim Sisteminde (EMS) yorumlanabilir ve siz bilgisayarınızdan ya da herhangi bir el cihazından bu bilgileri görebilir , kolayca anlayabilirsiniz.

Ev Enerji Yönetim Sistemi (EMS) daha fazla enerji tasarrufu için ayrıntılı olarak enerji kullanımınızı izlemenize olanak sağlar. Örneğin, EMS üzerinden çeşitli elektrik-elektronik cihazların açma kapama yaptıkları esnada kullanılan enerji üzerindeki etkisini görüntüleyebilirsiniz.

EMS gerçek zamanlı bilgileri görüntüleyerek size idarenin ücretlendirmesi hakkında bilgi verir ve yeni ayarlamalar yaparak ücretlendirmenin düşük olduğu zamanlarda otomatik kullanıma olanak sağlar.

Ayrıca, bölgedeki enerji yükünü dengelemek ve enerjinin indirimsiz ücretlendirildiği zamanlarda yüksek talepten dolayı enerji kesintisinin yaşanma ihtimaline karşı yoğun talep hızından kaçınarak izin verdiğiniz özel elektrik-elektronik aletlerini otomatik olarak devre dışı bırakmanızı sağlayan ayarları seçebilirsiniz. Bunu yaptığınız için Elektrik Kurumunuz size özel mali teşvik imkanı sunabilir.

Akıllı Elektronik Aletler

Akıllı Evinizde, EMS yoluyla çalışmasına izin verilen bir çok ev aletine ulaşabileceğin bir ağ olacaktır.

EMS , siz eve gitmek için iş yerinizden çıktığınız anda ısıtıcınızı ya da klimanızı çalıştırabilmeniz, ya da özel elektronik aletlerinizin harcamış olduğu enerjiyi izlemeniz için bir olanak sağlar. Bu havuz pompanızın harcamış olduğu enerjiyi ya  da Enerji Tasarrufu sağlayan yeni bulaşık makinenizin ne kadar enerji tasarrufu sağladığını izlemek gibi bir şeydir.

Akıllı Elektronik Aletleri ile, enerji sağlayıcınızdan gelen sinyaller doğrultusunda yoğun enerji taleplerinin olduğu zamanlarda gereksiz enerji kullanımını önlemek mümkün hale gelecek. Bu basit bir açma kapamadan çok daha karmaşık bir işlemdir.

Örneğin, Akıllı klimanız şebeke üzerindeki yükü azaltmak için çok az oranda devir süresini düşürebilir, siz farkında olmasanız bile, milyonlarca klima şekilde çalışırsa, elektrik şebekesindeki yükü çok önemli bir ölçüde azaltılabilir.

Aynı şekilde, akıllı bir buzdolabı buz çözdürme işlemini şebekenin yoğun olmayan saatlerine erteleyebilir ya da akıllı bir bulaşık makinesi çalışmasını şebekenin yoğun olmayan saatlerine erteleyebilir.

Tabii ki, akıllı elektronik cihazlar gerektiğinde tüketicinin kontrolü için otomatik kontrolü devre dışı bırakacaktır. Eğer bulaşık makinesini çalıştırmanız gerekiyorsa, enerji maliyeti ne olursa olsun, bunu yapabilirsiniz. 

Akıllı elektronik cihazların içerisindeki en dikkat çekici özellik Ev içi Elektriğinizi  Direk Bağlanabilen Elektrikli Araçlar’dır (plug-in electric vehicle- PEV). PEV ve Akıllı Şebekeye entegrasyonu ile ilgili daha fazla bilgiyi bir sonraki yazımızda bulabilirsiniz.

Akıllı Şebekeler Evlerinizi Nasıl Etkileyecek? – Ev Enerji Üretimi

Tüketiciler ev enerji üretim sistemlerine doğru kaymakta olduğu için Akıllı Şebekelerin etkin kapasitesi daha da önemli hale gelecektir. Çatılardaki güneş enerjisi sistemleri ve küçük rüzgar türbinleri artık yaygın hale geldi ve kırsal alanlarda insanlar yakındaki bir dere üzerine küçük hidroelektrik sistemleri kurmaya bile başlayacaktır.

Ayrıca şirketler de doğal gazdan elektrik ve ısı üretimi yapılabilmesi için evlere yakıt pilli sistemler kurmaya başlayacaktır.

Akıllı Şebekeler, kontrol sistemleri ve akıllı sayaçlar ile elde ettiği datalar sayesinde tüm bu küçük enerji üretim sistemlerinin etkin bir şekilde şebekeye bağlanmasına yardımcı olacaktır. Aynı zamanda bu datalar enerji sahiplerine, üretikleri fazla enerjinin ne kadarını elektrik idaresine geri verdiklerine dair bilgi verecektir.

Akıllı Şebeklerin muhtemel özelliği toplulukların kendilerinin ya da komşularının güneş enerjisi sitemlerini kullanarak kurumdan herhangi bir enerji almaksızın lambalarını yakmalarına olanak sağlamasıdır.

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: Akıllı BinalarEtiketler: akıllı bina, akıllı ev aletleri, akıllı sayaç, akıllı şebeke



Akıllı Mimari!

Okunma Süresi: 8 Dakika Yazar: İçerik Gönder Güncelleme: Mayıs 24, 2020 10:45Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: akıllı bina, akıllı mimari, doğa, ekolojik denge, sürdürülebilir bina, yeşil mimar

Abone ol


Akıllı Mimari; Sürdürülebilir mimari yapılar sınıflandırılırken kullanılan terminolojideki zenginlik, konunun genişliği ve kavram karmaşıklığı nedeniyle tartışmalı bir konudur.

Çevresel tasarım, yeşil mimari, ekolojik mimari, çevreye duyarlı mimari, çevre dostu mimari, akıllı mimari, enerji-verimli mimari, enerji-bilinçli mimari, iklimsel mimari gibi farklı terimler, sürdürülebilir mimarinin genişletilmiş anlamı içinde karmaşık, çelişen ve kimi zaman yarışan uygulamaları tanımlar.

Sürdürülebilirlik, “her şeye rağmen” değil, “her şeyi dikkate alarak” yaşamı sürdürme çabasıdır (Erengezgin, 2005).

Bina anlayışında yapılması gereken bu değişiklikler, Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) ve Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından; 1996 yılında hazırlanan Mimarlık Eğitimi Şartı’nda da belirtilmiştir.

Gelecek Yaşam Çevreleri

Yayımlanan bu şarta göre, gelecekteki yaşam çevrelerini oluşturmak için benimsenmesi gereken hedefler aşağıda sıralamıştır. Bunlar;

–                Yerleşim yerlerindeki bütün insanlar için, insanlığa yaraşır bir yaşam kalitesi,

–                İnsanların, sosyal, kültürel ve estetik gereksinimlerine saygılı bir teknik uygulama,

–                Yapılı çevrenin ekolojiye duyarlı ve sürdürülebilir gelişimi,

–                Herkesin kendi malı ve sorumluluğu olarak görüp değer verdiği bir mimari olarak belirlenmiştir. Bu hedeflerin bir arada toplandığı sonuç ürün, günümüzdeki sürdürülebilir bina arayışını tanımlamaktadır.

Sürdürülebilir binalarda, ekolojik sürdürülebilirlik, ekonomik sürdürülebilirlik ve sosyal/kültürel sürdürülebilirlik olarak üç anlayış mevcuttur.

Sürdürülebilir bir bina modeli oluştururken bu binanın nelerden oluştuğu, hangi özelliklere odaklanılması gerektiği, yapı sürecinde yer alan profesyonellere ve bina kullanıcısına göre çeşitlilik göstermektedir.

Bunun nedeni, sürdürülebilir yapım sürecinin, bina ve bina faaliyetleri, kaynak kullanımı ve çevresel etkiler arasındaki etkileşimlerin belirlenmesi, hedeflerin saptanması, bu hedefleri karmaşık ve birçok birleşenden oluşan yapım sektöründe uygulanması gibi zorluklar ile karşı karşıya kalmasıdır. Bunların yanında bölgesel ve kültürel farklılıkların da önemli olduğu bilinmektedir.

Akıllı Mimari ‘deAkıllı Bina Tasarımı

Bourdeau’ya (1999) göre, bir bina tasarlanırken; içinde bulunduğu kentin ya da bölgenin fiziksel dokusunun yanı sıra sosyoekonomik doku üzerindeki geçmişten kaynaklanan ve gelecekte de karşılaşacağı zararlar da göz önünde bulundurulmalıdır.

Ayrıca, kısa, orta ve uzun vadeli kazançları ortaya koyup gerçekleştirmek ve teknik bilgi, yöntemleri ve diğer aşamalarda elde edilen deneyimleri ön tasarım süreci ile nasıl bütünleştirileceğini belirlemek önemlidir.

Öte yandan, uygulamaların dönem dönem belli terimlerle ele alındığı da gözlenir; 1970’lerde “çevresel tasarım”, 1980’lerde “yeşil tasarım”, 1980’lerin sonu ve 1990’larda “ekolojik tasarım”, 1990’ların ortasından günümüze “sürdürülebilir tasarım”.

Bilim ve yüksek teknoloji sayesinde çevre problemlerinin üstesinden kolaylıkla gelineceğine inanılan 1970’li yıllar; mimaride yüksek standart ve konforda yapılı çevreler yaratmak ve optimum tasarımı yakalamak amacıyla analitik araştırmaların yapıldığı, yapı tipolojileri ve tasarım metodolojileri üzerine çalışıldığı bir dönemdir. 1

980’ler liberal ekonominin gelişmesiyle tüketim toplumunun teşvik edildiği, dolayısıyla tüketimde “yeşil düşünce”nin geliştirildiği dönemdir. “Geri-dönüşüm” kavramının popülerlik kazanmasıyla mimaride, ozon-dostu ve ayrışabilen malzemeleri kullanarak yeşil düşünceyi metalaştıran, teknoloji merkezli bir anlayış hakimdir.

Ayrıca, 1980’lerin ortasından itibaren; doğayı ana esin kaynağı yapan, pasif enerji sistemlerini kullanmaya çalışan, insanı ekosistemin parçası, binayı da sağlıklı ve biyolojik bir organizma olarak gören ekoloji merkezli bir anlayış gelişir. Aynı dönem, yerellik ve ekolojik mimari yaklaşımlarının ortak paydada buluştuğu ve Kenneth Frampton’un eleştirel bölgeselcilik (critical regionalism) söyleminin yaygınlaştığı yıllardır.

1992 Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda, kuzey ülkelerindeki ekonomik büyüme ve kalkınmanın sürekliliği “sürdürülebilir gelişme” yaklaşımıyla garanti altına alınırken; mimari projenin kültürel değerleri ve ekolojik yapıyı sürdüren, yerel ekonomik üretimi destekleyen ve kendi kendine yetebilen bir sosyo-ekonomik sisteme hizmet etmesi hedeflenmektedir.

Akıllı Mimari ve Doğayla Dengeli Binalar

Terminolojideki değişim, bu konuda genişleyen mimari teori ve uygulama alanını işaret eder. Bu kapsamda 1990’ların ortasına kadar öznesi “bina”, kaygısı “doğayla dengeli bağ kurmak” olan, genel anlamda “çevreye duyarlı” uygulamalardan söz edilebilir.

Avrupa’daki sürdürülebilir mimarlık uygulamaları incelendiğinde; Şekil-3 olarak verilen değerlere göre dünyadaki 3.600 milyarlık yapım sektöründe %29’luk harcamayla en büyük paya sahip olan Avrupa’da (Flanagan, bt), kamu binaları, eğitim yapıları, ofis kompleksleri, fabrikalar, konutlar, vb. gibi birçok yapı türünde çok sayıda başarılı sürdürülebilir örnek bulunmaktadır.

Bu binalardaki serinletme, havalandırma, aydınlatma ve ısıtma ihtiyaçları için; kullanılan aktif ve pasif doğal enerji sistemleri; su ve atık yönetimi, iç mekan hava kalitesi (İMHK), malzeme seçimi ve uygulama yöntemleri gibi birçok hedef ve kriter başarılı bir biçimde uygulanmıştır.

1992’den beri AB’de, sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak çalışmalar yapılmaktadır. Avrupa Komisyonu’na sürdürülebilir binalar üzerine danışmanlık yapmak amacı ile Sürdürülebilir Yapım Yöntem ve Teknikleri için Çalışma Grubu (WGSC) oluşturulmuştur.

Bu grubun hazırladığı sonuç raporda, teknolojik ve ekonomik kısıtlamalar; araştırmadaki yetersizlikler, politik ve kültürel engeller nedeni ile sürdürülebilir binaların yaygınlaşmasının kısıtlanması gerektiği belirtilmektedir.

Buradan yola çıkarak oluşturulan ve AB tarafından desteklenen THERMIE B Programı ise; Akdeniz’i çevreleyen Fransa, İspanya, Yunanistan ve İtalya’da biyoklimatik binalar üzerine deneysel çalışmalarla yeni yöntem ve tekniklerin oluşturulmasına ön ayak olmuştur.

Akıllı Mimari ile Dünyada Sürdürülebilir Binalar

İngiltere, Hollanda, İsveç, Fransa gibi Avrupa ülkeleri sürdürülebilir bina; yapım sistemleri ve yapı denetimi konularına yönelik olarak yatırımlar geliştirmekte ve yasal düzenlemeler getirmektedir.

Hollanda ve İsveç, AB’de ve BM’de çevre liderleri rolü üstlenme hedefi içinde çevresel tasarım ve yapım için pragmatik ve didaktik araçlarla desteklenen kurallar geliştirmiştir (Bourdeau,1999).

Fakat yapılan araştırmalar sonucunda, 1990’lardan sonra, toplum ve sektörün sürdürülebilir bina konusuna olan ilgisi yerini sağlık, İMHK, konfor ve estetik gibi özel yaklaşımlara bırakmış olduğu gözlemlenmiştir.

Ayrıca, İsveç yapı ve gayrimenkul sektörü 2003-2010 yılları arasında çevresel etkileri azaltmak için önemli bir çevre programı başlatmıştır.

Bu doğrultuda, enerji, malzeme ve zararlı madde kullanımı ile binalardaki iç mekan hava kalitesi üzerine hareket planları oluşturulmuştur.

Bu uygulamalarda beş ana bakış açısı dikkate alınmıştır. Bunlar; araziyle bütünleşme, yapım ürünlerinin çevresel kalitesi, su yönetimi, görsel konfor ve çevresel yönetim konularıdır.

Ayrıca inşaat sahasında oluşacak sorunları bina sektöründe teknik ve ekonomik verimliliği sağlarken azaltmak amacıyla, 1993’te başlayan “Çevreye Dost ürün, Teknik ve Metodlar” üzerine araştırma ve düzenlemeler mevcuttur.

Yazar: İçerik GönderYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: akıllı bina, akıllı mimari, doğa, ekolojik denge, sürdürülebilir bina, yeşil mimar



Akıllı Şebekeler ve Yetenekleri

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Ocak 18, 2021 18:14Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: afet alarm, afet alarm yeteneği, akıllı bina, akıllı şebeke

Abone ol


           Akıllı Şebekeler ve Yetenekleri; 17.07.2012 tarihinde İstanbul’da 40 katlı bir binada yaşanan yangında akıllı şebekeler ile yapılabileceklerin bir kısmını yakından görmüş olduk. Eğer o binada akıllı bir şebeke olmasaydı söz konusu binadaki bu yangın üzücü sonuçlara sebep olabilirdi.

Söz konusu bu bina içinde yüzlerce noktadaki; gerek algılama ve gerekse tepki sistemleri birbirleri ile uyumlu olarak çalışarak belki de büyük bir faciayı önlemişlerdir.

İşin aslında günlük hayatımızda, farkında olarak veya farkında olmadan ihtiyaçlarımızı karşılayarak; hayatımızı kolaylaştıran birçok konuda, telekomünikasyondan, sağlık sektörüne, sosyal medyadan, ulaşım hizmetlerine geniş bir yelpazede akıllı şebeke sistemini kullanıyoruz.   Burada önemli olan teknolojinin geldiği nokta ile ihtiyaçların belirlenmesidir.

Akıllı Şebekeler ve Yetenekleri ile Sınırları

Bu konuda yapılacak, daha çok iş olduğu ve işin başında olduğumuz da bir gerçektir. Akıllı şebekelerin sınırları ise teknolojinin imkânları ile insanların hayal güçleri ile sınırlıdır. Günümüzde Bilgi ve İletişim teknolojileri büyük bir hızla ilerleme kaydetmektedir. Bu gelişmeye paralel olarak söz konusu teknolojinin insanların hizmetine sunulması ile insan hayatı kolaylaşmaktadır.

Bu konuda Dünyanın birçok yerinde birçok bilim adamı bazen birbirleri ile haberli olarak bazen ise; birbirlerinden habersiz olarak birçok yeni gelişmeler üzerinde çalışmalar yapmakta ve bu konuda sürekli olarak yeni gelişmeler kaydetmektedirler. Bu gelişmelerin bir bölümü belki de başlangıçtaki amaçları dışında yeni sahalarda insanlığın hizmetine girmektedir.

Yukarıda da bahsettiğim gibi önemli olan, insanların hayatını kolaylaştırmak için bu sektörden azami fayda sağlamak düşüncesidir. Bu amaçla yapılacak çalışmalarda ihtiyaçların çözümü noktasında ihtiyaçlar ile teknolojinin bu ihtiyaçları karşılayabilmesi için yapılan çalışmalarda azami fayda için her türlü varsayımın doğru olarak irdelenmeli ve yapılan çalışmalar bu konuda yönlendirilmelidir.

Bu nedenle yapılan araştırılmalar ve çözümler konusunda yeni atılımlara ihtiyaç duyulmakta bazen mevcut çözümlere ilavelerle birbiri ile ilgili birçok sektörün ortak kullanımını karşılayabilecek projeler geliştirilmelidir.

Böylelikle ihtiyaç sahibi her kurum kendisini ilgilendiren veriye ulaşmış olur hem de bu ortak verilerden yola çıkarak ortak çalışmaların yürütülmesi sağlanmış olur. Ayrıca her kurumun benzer yatırımı tekrarlaması önlenirken diğer taraftan etkin kullanım gerçekleşmiş olacaktır.         

Yaşanan bu yangın olayındaki binadaki akıllı şebekenin özellikle alarm sistemi içerisinde, bina yönetimi, Emniyet birimleri, İtfaiye, 112 Acil Sağlık hizmetleri, Elektrik ve gaz şirketlerinin de eş zamanlı haberdar olması sağlanabilir. Böylelikle daha etkin bir afet yönetimi başarılmış olacaktır.

Bunun dışında her şebekenin alternatif beslenme ve haberleşme sistemleri iyi düşünülmelidir. Bir yangın esnasında haberleşme kablolarının zarar görmesi veya elektrik kesintisinden dolayı sistemlerin çalışmaması önlenebilmelidir.

Günümüzde akıllı şebeke sistemleri birçok sektörde çok başarılı bir şekilde uygulanmaktadır, bu sistemden daha fazla faydalanmak için yeni alanlar ve projeler geliştirmek gereklidir.

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: afet alarm, afet alarm yeteneği, akıllı bina, akıllı şebeke



Birincil kenar çubuğu

Sosyal Hesaplarınızda Bize de Yer Verin!

+30.000 okuyucumuza teşekkür ederiz. Siz de aramıza katılarak ekosisteme katkıda bulunun...

Eposta adresinizi paylaşmak istemiyor musunuz? Size uygun platformlar için ↓↓↓

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Medium
  • Pinterest
  • RSS
  • StumbleUpon
  • Tumblr
  • Twitter
  • YouTube

En’ler

  • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
  • Elektrik Faturası Açıklamaları

Köşe Taşı İçeriklerimiz

Sayaç Haberleşmesinin Faydası - Akıllı Sayaçlar ve Kaçak Elektrik Önlemi

Akıllı Sayaçlar, Şebekeler ve Kaçak Elektrik

Copyright © 2022 - akillisebekeler.com | Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler -Giriş