Akıllı Şebekeler ve Verimlilik – Neden enerji verimliliği ?
- Fosil kaynakların yakın gelecekte tükenecek olması
- Alternatif kaynakların henüz ekonomik olmaması
- Artan talep nedeniyle fiyatların tırmanması
- Yerli kaynakların ithal bağımlılığını önleyememesi
- Ekolojik dengenin alarm vermesi.
Enerji verimliliğini önemli hale getirmiştir.
“Bugün hem sürdürülebilir kalkınmanın gereklerini yerine getiren, hem de çevresel tehlikelerle enerji üretimi ve tüketiminden kaynaklanan ekonomik ve sosyal maliyetleri en aza indirgeyen bir strateji oluşturmak için, çevresel kısıtlar, ekonomik ve siyasi kısıtlarla beraber düşünülmelidir. Burada bahsedilen strateji de enerji verimliliği stratejisidir.
Böyle bir strateji, en önce enerji ihtiyacı kavramının dramatik biçimde yeniden ele alınmasına dayanmaktadır.
Aynı hizmet bugünkünden daha az enerji kullanarak ve toplamda bugünkünden daha az bir maliyetle yerine getirilebilmesidir.
Bu durum, en ileri teknolojileri kullanan ve belirgin biçimde etkin ekonomilere sahip olan ülkeler için geçerli olmaktadır.
Son yüzyılda sanayi ve teknolojide görülen büyük gelişmelere karşın doğal enerji kaynakları hızla tükenmektedir. Bu nedenle enerjinin etkin kullanılması, israfın önlenmesi ve enerji maliyetlerinin aşağı çekilmesi gerekmektedir.
Başka bir deyişle; yaşam kalitesinde düşüşe yol açamadan enerji tüketiminin azaltılması, yani, enerjide verimliliğin artırılması gerekmektedir.
Bu artışın sürekliliğinin sağlanması için ise belli aralıklarla enerji verimliliği ölçümleri yapılmalı, bu ölçümler değerlendirilmeli ve gerekiyorsa yeni yatırımlar yapılmalıdır.
Kısaca enerji verimliliği, enerji kaynaklarının üretimden tüketim aşamasına kadar tüm safhalarda en yüksek etkinlikte değerlendirilmesini ifade etmektedir (Bozkurt, 2008).

Yenilenebilir enerji kaynaklarının birçoğu doğrudan kirlilik yaratmasa da, kurulumda gerekli olan maddesel ve sanayi süreçleri ile inşaat malzemelerinin kullanımı atık ve kirlilik yaratabilir’ KW olarak en ucuz enerji kullanılmayan enerjidir’.
Tedarikçiler açısından teknolojik ve hükümet politikası olarak makro alanda değişikliklere ihtiyaç varken, talep açısından (veya en azından enerji tasarrufu açısından) bakıldığında daha çok tüketici seviyesinde mikro kararlara ihtiyaç olduğu görülmektedir.
Enerji tasarrufu ve verimlilik arasındaki nüansa bakıldığında korumanın daha az ile daha az yaratmak olduğu ve verimliliğin daha az enerji israfı anlamına geldiği ortaya çıkmıştır. Michael Grunwald’a göre ‘Daha verimli elektrikli aletler, ışıklandırma, fabrikalar ve binalar yanında daha verimli araçlar dünya enerji tüketimini gerçek anlamda hiç bir sıkıntıya sokmadan beşte bir ile üçte bir oranında azaltmaktadır.
Akıllı Şebekeler ve Verimlilik – Verimlilik Artırma Yolları
Verimliliği artırmanın bir yolu dağıtım ağlarını geliştirmektir.
Akıllı şebekeler terimi ‘güç aktarımını daha güvenilir, esnek ve uyumlu kılmaktan, elektrik saati okumalarını, bozuk kabloları tespit edip akım yolunu bozukluklar çerçevesinde yeniden oluşturabilen otomatik yazılım yollayan sistemlere kadarki tüm yöntemleri içerir’. Financial Times’da Ed Crooks bu terimi ‘enerji üretimini ve tüketimini daha esnek bir biçimde yönetme amaçlı bilişim teknolojilerini kullanan elektrik ağı’ olarak tanımlamıştır.
Karbon üzerinde bir ücretin bulunmaması yenilenebilir enerji kaynaklarının yayılmasının önünde en büyük engel olarak değerlendirilmektedir. Bu sebepten dolayı, enerji verimliliği yatırımları ve temiz elektrik üretimi yöntemleri yeni yasal düzenlemeler ile teşvik edilmelidir (Lardos ve ark., 2011). Çizelge 2.7’de 2004 yılında karbon dioksit eşdeğeri olarak toplam emisyonun sera gazı oranı verilmiştir.
Çizelge 2.7. 2004 yılında karbon dioksit eşdeğeri olarak toplam emisyonun sera gazı oranı
Emisyon Kaynakları | % |
CO2 (Fosil Yakıt Kullanımı) | 57 |
CO2 | 17 |
CO2 | 3 |
CH4 | 14 |
N2O | 8 |
F-Gazları | 1 |
Dünyanın her yerinden firmalar temiz enerji teknolojileri geliştirmek adına milyarlarca dolar yatırım yapmakta olsalar da, güç dağıtım şebekeleri geliştirilmediği sürece her şey faydasız kalmıştır. Bu, doğası itibarıyla sürekli olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarını var olan dağıtım şebekeleri ile entegre etmek zordur. Yeni kaynaklar arasındaki enerji akımı ve yeni talep şekilleri ancak dünyanın elektrik dağıtım şebekeleri ‘daha akıllı’ bir seviyeye ulaştığı zaman bir birlerini karşılayabilir noktaya gelebilmektedir.
Bilgisayar gücü ile desteklenecek olan akıllı şebekelerin günümüzün dağıtım şebekelerinden çok daha interaktif, şeffaf ve hızlı tepki verebilen hatlar olması beklenmektedir.
Bu şekilde, yenilenebilir enerji kaynakları ile daha kolay baş edebilir bir kapasitede olacaktır; elektrikli arabaların koordineli bir şekilde şarj edilmelerini, tüketicilerin tüketim miktarları ile ilgili bilgi almaları, elektrik istasyonlarının ağlarını daha etkili denetlemeleri ve kontrol edebilmeleri ve böylelikle GHG emisyonlarının azaltılması mümkün olabilecektir.
‘Sürdürülebilir bir bakış açısıyla, enerji sektörünün günümüzdeki en büyük sorunu iklim değişikliği konusunu çözmektir. İnsan faaliyetleri, özellikle karbon dioksit gibi sera gazlarının emisyonu, iklim değişikliğinin ana sebebi olarak kabul edilmiştir.
Mücahit CAN