• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • 5G
  • Nesnelerin İnterneti
  • Blockchain
  • LPWAN
  • İçerik Gönder
  • S.S.S
  • Sözlük
  • Dökümanlar
  • İletişim

akillisebekeler.com

Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler

  • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
    • Şartlar ve Koşullar
    • Yasal Uyarı
    • İçerikleri Listele
  • Blog
  • Makaleler
    • Akıllı Binalar
      • Neden Bina Enerji Yönetim Sistemleri?
    • Akıllı Sayaçlar
      • OSOS Nedir? OSOS Yönetmeliği ve Haberleşme Teknolojileri
        • LPWAN İle OSOS
        • NB-IoT İle OSOS
        • LORAWAN ile OSOS
        • Sigfox İle OSOS
      • OSOS (Otomatik Sayaç Okuma)
      • Dağıtım Şirketlerinde Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)
      • Akıllı Şebeke Mi, Yoksa OSOS mu?
    • Alternatif Enerjili Elektrik Sistemleri
      • Rüzgar Enerjisi
      • Güneş Enerjisi
    • Blockchain
      • Akıllı Şebekeler ve Blockchain
      • Blockchain ile Enerji Ticareti
      • Bankacılık Sektöründe Blockchain
    • Elektrikli Araçlar
      • Bugün Arabayla Çıkmasak mı?
      • Elektrikli Araba Mı Baksak?
  • Medya
    • Haberler
    • Röportajlar
  • Danışmanlık
  • Eğitim
    • Sektör
  • Analiz
    • 5G
      • 5G ve IoT
      • 5G Stratejileri
      • 5G Özellikleri ve Senaryoları
      • Değişen İş Modelleri ile 5G
      • 5G ile Akıllı Şebekeler
      • 5G Uygulamaları: Enerji Sektöründe Beklenen Teknolojik Yenilikler
    • Nesnelerin İnterneti
      • Nesnelerin İnterneti (IoT) Değer Zinciri
      • IoT İş Modeli
      • Telekom Operatörleri için IoT İş Modeli
      • IoT’nin Türkiye’deki Durumu
      • Nesnelerin İnternet (IoT); Enerji Çözümleri
      • Nesnelerin İnterneti (IoT); 2019 Özet – En Önemli IoT Teknolojisi Atılımları
    • LPWAN
      • LPWAN Nedir?
      • LoRAWAN ile IoT Deneyimi
      • eLTE-IoT Nedir?
      • LPWAN İle OSOS
    • Köşe Taşı İçeriklerimiz
      • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
      • Elektrik Tüketiminde Tek ve Üç Zamanlı Tarife Seçenekleri.
  • İletişim
    • Ekibimiz
    • İçerik Gönder
    • S.S.S
    • Sözlük
Buradasınız : Ana Sayfa / Arşivleri covid-19

covid-19

Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları

Okunma Süresi: 18 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Ocak 10, 2021 15:19Yorum yapın Kategori: Nesnelerin İnterneti Etiketler: covid-19, dijital dönüşüm, gsma, IoT yatırımları

Abone ol


2020 yılı herkesin şaşırdığı ve hatta planlamaların tutmadığı bir sene olarak tarih sayfalarında yerini aldı. Korona virüsü salgınından neler öğrenmeliyiz? diye sorduk kendimize Akıllı şehirler pandemiyi önleyebilir mi? diye de. Hatta 5G ve IoT ile Pandemi önlemleri de aldık. Bazılarımız bu bizim yeni normalimiz oldu dedi bazılarımız pandemi sürecinde sayaç okuma yöntemleri değişmeli de dedi. Kısacacı hepimiz Covid-19’un dijital dönüşüm ve IoT yatırımlarına bir etkisi olacağı konusunda hemfikirdik. Ancak Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları nasıl etkileneceğini öngörmeye çalıştık. GSMA Intelligence bu perspektiften bakarak; IoT ve dijital dönüşümün geçtiğimiz seneki performansını raporladı.

Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları nasıl etkilendi ve 2021 yılı içerisinde bu alanda bizleri neler bekliyor? sorularını GSMA Intelligence raporu baz alarak paylaştık. GSMA Intelligence Enterprises speak: IoT gets real bağlantısından raporun tamamına ulaşılabilir.

IoT 2020 Özeti

COVID-19 ile Neler Oldu ve Nasıl Etkiledi?

Kovid-19 sonrasında IoT projeleri askıya alındı. – Nesnelerin interneti projelerini; 2020 yılı içerisinde tamamlamayı hedefleyen şirketlerin oranı 2019 ila 2020 yılı içerisinde %21 daralmıştır. Daha ziyade KOBİ segmenti diyeceğimiz 250’den az çalışana sahip işletmelerin projelerini durdurduğu bilinmektedir. Genel olarak işletmeler, IoT projelerinde 2019’da %63’ten 2020’de %50’ye düşüş bildirmiştir.

IoT saha kurulumları ölçekleniyor. – Ortalama saha kurulumları artmış olsa da; çoğu kuruluşun IoT saha kurulumları küçük kalıyor ve az adetli devreye alımlar oluyor. Bu saha kurulumları 50’den az cihazla gerçekleşirken; 2018’e kıyasla toplam kurulumların %20’sinden azını oluşturmaktadır. Bu durum kullanım durumları olgunlaştıkça ve yeni yetenekler ortaya çıktıkça orta ölçekli saha kurulumları büyüme gösteriyor.

Entegrasyonlar temel endişe olmaya devam ediyor. – IoT projelerinde temel endişeler; eski sistemlerle entegrasyonun yanı sıra veri güvenliği/gizliliği ve maliyet etrafında toplanmaya devam ediyor. Çalışan/şirket içi direnç, bu sene zirve yaptı ve IoT’nin faydalarına ilişkin eğitimlerin C Level seviyesinin ötesine geçmesi gerektiği gerçeğini yansıtıyor. Dijital dönüşümü tam olarak benimsemek için şirketlerin; C LEVEL altı yönetici çalışanlarına da IoT ve Dijital Dönüşümü benimsetecek bir değişim yönetimi sürecinden geçmesi gerekiyor.

Gelir üretimi, IoT başarısının en ölçüsüdür ancak yönetmelik uyumluluk hedefi artıyor. – GSMA Intelligence anketine katılan şirketlerin; %52’si yeni gelir elde adına IoT’ye yatırım yapıyor ve %68’i de IoT başarısını gelir üretimine bağlıyor. IoT başarı ölçütü olarak maliyet tasarrufu %65’le ikinci sırada yer alırken; yönetmelik uyumluluk hedefini başarı ölçütü olarak gören şirketlerin payı, veri gizliliği ve güvenlik yönetmelik düzenlemelerinin etkisiyle 2018’de %31’den 2020’de %52’ye yükselmiştir.

IoT başarısı için 5G’nin önemi. – Ankete katılanların çoğu; 5G özelliklerine aşina ve bunların başarılı IoT uygulaması için 5G’nin sağlayacağı faydalara ihtiyaç olduğunu düşünmektedir. Şirketlerin %63’ü IoT uygulamalarının başarılı olabilmesi için hızlı mobil geniş banda(eMBB) ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Ancak 5G’nin daha düşük gecikme süresi(URLLC) ve artan ağ kapasitesi (mMTC) ile sağlanacak iyileştirmelerin de kurumsal dijital dönüşüme açılan kapılar olarak görülmektedir.

Rakamlarla Kurumsal IoT

%63

İşletmelerin çoğu; bağımsız girişimler yerine dijital dönüşüm hedeflerinin bir parçası olarak IoT’ye sahip. – IoT uygulamalarının %61’i; yerel işletmelerden ziyade genel merkezleri tarafından karar veriliyor.

%49

IoT; şirket ve endüstri dönüşümü olarak görülüyor. – Bu, 2019’a kıyasla 3 puanlık bir düşüş. Aynı zamanda; % 39’luk (2019’a göre 6 puan artış) bir kesin IoT’nin şirketler ve endüstriler için dönüşümsel olabileceğine inanıyor. Ancak teknolojinin henüz imkan vermediğini belirtiyor. Bu da IoT hakkındaki görüşlerin abartılı durumdan gerçeğe doğru değiştiğini gösteriyor

%22

Kurumsal şebekelere ihtiyaç olduğunu düşünüyor. – Bu işletmelerin çoğu (% 88) bu tür şebekelere yatırım yapmaya istekli olduğunu belirtiyor. Altyapı ve donanım sağlayıcıları; hala mobil operatörlerin önünde tercih edilen iş ortaklardır.

%49

BT(IT) teknoloji departmanları IoT yatırımlarını yönlendiriyor. – Bu 2019-(%53) oranla bir düşüş. Ancak IoT yatırım kararlarının BT/IT departmanları tekelinden uzaklaşması cesaret verici bir işarettir. Ancak, OT ve IoT gereksinimlerinin daha fazla dikkate alınması gerekir.

%69

İşletmelerin çoğu; BT/IT entegrasyonlarını IoT entegrasyonu önünde önemli bir zorluk olarak görüyor. – Özellikle perakende ve kamu hizmetlerinde çalışanlar, BT entegrasyonuyla ilgili zorlukları bildiriyor. Bununla birlikte üretici işletmeler; Covid-19 salgını nedeniyle neredeyse bir gecede iş süreçlerini değiştirme ihtiyacı ile açıklanabilecek OT entegrasyonlarıyla mücadele ediyor.

%40

İşletmelerin çoğu; bir diğer zorluk olarak IoT’nin benimsenmesine şirket içi/çalışan direnci olduğunu belirtiyor. – Dahili direnç, 2018 % 26’dan bu yana; önemli bir zorluk olarak büyümeye devam ediyor. Bu durum, yönetimin IoT faydalarını net bir şekilde iletmesi ve çalışanların katılımını sağlaması gerektirdiğinin bir göstergesidir.

Covid-19 Etkisi IoT Projelerini Durdurdu

IoT projeleri sorunlu. Beklediğimiz gibi, işletmeler IoT projelerinin askıya alındığını veya ertelendiğini doğruladılar. IoT projesini başlatan ancak tamamlamayan şirketlerin genel oranı (PoC’ler dahil) % 12’den % 22’ye yükseldi. Bununla birlikte Covid-19, dijital dönüşümü de yönlendirecek. Mevcut IoT projelerine sahip olanlar ise öncekinden daha kararlı; halihazırda IoT çözümlerini uygulayanların yalnızca% 5’i, 2019’daki% 18’e kıyasla başka IoT planları olmadığını belirtiyor.

covid-19 IoT etkisi, IoT projeleri, 2020 yılı IoT projeleri, koronavirüs dijital dönüşüm etkisi, 2021 yılı IoT Beklentileri, IoT nin başarı kriterleri, neden IoT ye yatırım yapılır.
Covid-19 Salgının IoT Projelerine Etkisi
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

Kısa vadeli projeler duraklatıldı. Bir yıl içinde IoT projelerini hayata geçirmeyi planlayan şirketlerin yüzdesi, 2019’da %60 iken 2020’de %39’a 21 puanlık bir düşüş yaptı. Bu değişikliğin çoğu 250’den az çalışanı olan (KOBİ’ler) işletmelerden geldi. Sadece %30’luk kesimin (2019’da % 52) IoT projelerini hemen başlatma planları var. Bu, 2019’daki % 15’e kıyasla tüm işletmelerin üçte biri IoT projelerini iki yıldan uzun bir sürede hayata geçirmeyi planlıyor. Bunun sebebi; daha dikkatli planlama ve yakında normale döneceğine dair inanç eksikliği.

2020 IoT Proje Planları, IoT projeleri ne zaman hayata geçecek, covid-19 IoT projelerine etkisi, Kobilerin IoT yatırım planları
Covid-19’ın IoT Projelerini Duraklattı.
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

IoT’ye Finansman Zorlaşıyor

Tahsis edilmiş IoT bütçeleri düşüşte. İşletmelerin% 56’sı 2020’de IoT bütçelerine sahip veya oluşturacak (yıllık bazda 7 puan düşüş). Bu, projelerin ertelenmesiyle birleştiğinde, önceliklendirme faaliyetlerindeki sıralama değişikliğini işaret etmektedir. Üretim, nakliye ve depolama için IoT bütçe tahsisi; kısmen çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini sağlama çabasının bir sonucu olarak, diğerlerinden (% 61) önde.

Ancak IoT finansmanı gerekliliğini koruyor. IT veya OT departmanlarından ayrılmış veya aktarılan IoT bütçesine sahip olanların çoğu, hala fonlarının artmasını bekliyor. Bu durum şirketlerin, dijital dönüşüm taahhüdü ile uyumluluğunu göstermektedir.

Dijital Dönüşüm Hala Hedefler Arasında

Proje gecikmelerine ve finansman kesintilerine rağmen, dijital dönüşüm hala hedef kartları arasında yer alıyor.

Dijital dönüşüm bir zorunluluk. İşletmelerin neredeyse üçte ikisi (% 63); daha geniş dijital dönüşüm girişimlerinin bir parçası olarak IoT’yi devreye aldı. 2019 % 60’tan daha yüksek bir orana tekabül ediyor. Bu, gelişmekte olan pazarlara ve daha yeni IoT projelerine doğru eğilimi gösteriyor ve dijital dönüşüm algısının önemini vurguluyor. IoT yolculuğuna başlarken, gelişmekte olan pazarlardaki işletmeler dijital dönüşümü endüstrilerinin doğal bir ilerlemesi olarak görüyorlar; projeleri de genellikle temelden başlayan süreçlerle daha sıfırdan bir yaklaşım izliyor. Tersine, gelişmiş pazarlardaki işletmeler ise; daha olgun IoT projelerine sahiptir. Dijital dönüşümü IoT projeleri motivasyonu olarak görmemektedirler.

Türkiyede IoT bazlı dijital dönüşüm projeleri,Dijital dönüşümün IoT Projelerine etkisi,
IoT Projelerinde Dijital Dönüşüm Motivasyonu
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

IoT Projeleri Ölçekleniyor

IoT saha kurulumları artış eğiliminde. Çoğu IoT saha kurulumları az adetli küçük projelerdir ancak saha kurulum sayısı artış göstermektedir. Daha küçük ölçek, daha küçük işletmelerin daha az cihaz ile IoT projesi yaptığı gerçeğini yansıtıyor. Küçük işletmelerin (250 çalışanın altında) IoT projelerinin % 80’i; büyük işletmelerin IoT projelerinin % 53’ü ile karşılaştırıldığında, saha kurulumları 500 cihazdan azdı.

Dengeler Değişiyor. 2018’deki üçte birine kıyasla artık çok küçük IoT projelerindeki saha kurulumları (50 cihazdan az); toplam kurulumların % 20’sinden daha azını oluşturuyor. Kullanım durumları olgunlaştıkça ve yeni yetenekler ortaya çıktıkça en çok orta ölçekli kurulumlar arttı. İleriye bakıldığında, işletmeler daha da ölçeklendirmeyi planlıyor: İşletmelerin planlanan IoT projelerinin yarısı; 500’den fazla IoT cihazını içeriyor. Öncülüğü Otomotiv ve tüketici elektroniği sektörleri yaparken, her sektörden işletmelerin % 64’ü 500’ün üzerinde cihaz kurulumu planlıyor.

IoT Cihaz Yaşam Döngüsü 5 Yılın Altında

Zamanla ölçeklenir. 5 yıl önceki saha kurulumların %6’sına kıyasla, yeni kurulumların neredeyse üçte biri 50’den az IoT cihazına sahip. Bu rakamlar 5000’den fazla IoT cihazı içeren projelerin sayısını zamanla azaltmıştır. IoT projeleri artık sadece PoC’lerle ilgili değil! – Bu durum bağlı cihazların veriye dayalı içgörüler ve süreç iyileştirmeleri açısından; getirdiği değeri kanıtlamak ve ölçeklendirmek için şirket içi IoT faydalarının benimsenmesini önemini göstermektedir.

IoT projelerindeki Cihaz sayısı, IoT proje kapsamı, IoT PoC'ler
IoT Projelerindeki Cihaz Sayısı
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

Çoğu işletme, beş yıldan daha kısa bir cihaz yaşam döngüsü bekliyor. Bu, daha olgun IoT projeleri (beş yıl önce devreye alınan ve planlanan) ve yeni dağıtımlar (son 12 ayda devreye alınan ve tam olarak planlanmayan) hariçtir. Genel olarak, şirketlerin dörtte birinden biraz fazlası, IoT cihazlarının beş yıldan fazla bir süre sahada olmasını bekliyor. Tahmin edildiği gibi kamu hizmetlerinde çalışanlar (% 32), en uzun planlama döngüsüne sahipken; otomotiv ve taşımacılık sektöründeki işletmelerin (her biri % 14) cihazları bir yıldan daha kısa bir süre kullanması olasıdır.

Kurum İçi Çalışan Direnci IoT Projeleri Önünde Bir Engel

IoT projelerinde entegrasyon, güvenlik ve maliyet en büyük zorluk olmaya devam ediyor. IoT entegrasyonu söz konusu olduğunda; çoğu işletme hala BT/IT’nin üstesinden gelmeyi zor buluyor (işletmelerin% 69’u, 2019’a göre değişiklik yok) ve neredeyse yarısı OT entegrasyonlarını (% 45, 2019’a göre 2 puanlık düşüş) zorluk olarak görüyor.

Kurumlar için çalışan/ iç direnç en büyük artışı gösterdi. Bu, IoT yatırımlarının ve faydalarının benimsenmesine ilişkin eğitim ve çabaların C Level seviyesinin ötesine uzanması ve değişikliklerin uygulanabilinmesi çalışan katılımını gerektirdiği gerçeğini yansıtıyor. İç direnci bir zorluk olarak listeleyen daha büyük işletmelerde yıldan yıla 7 puanlık bir artış oldu (% 42).

Daha fazla işletme, belirsiz ROI’yi bir zorluk olarak görüyor. İşletmelerin üçte birinden daha azı yatırım getirisini bir zorluk olarak görse de; IoT ölçeklendikçe ve olgunlaştıkça bu rakamın arttığını görmek şaşırtıcı. Özellikle üreticiler yatırım getiriyle daha fazla ilgileniyorlar (2020’de % 27’ye karşı 2019’da% 23). Bununla birlikte, ulaşım sektöründeki kişiler; yatırım getirisini daha az zorluk olarak görüyor (2020’de % 27’ye karşı 2019’da% 32). Bu da IoT yetenekleriyle ilgili görüşlerinin daha olumlu olduğu gerçeğiyle örtüşüyor.

IoT Projelerindeki engeller, IoT projelerindeki kurum içi engeller, IoT projelerinde çalışan direnci, IoT faydasının benimsenmesi, kurum içi stratejik uyumluluk
IoT Yatırımlarındaki Engeller
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

IoT’ye Yaklaşım Değişiyor – Abartıdan Gerçeğe…

Teknolojinin eksikliklerinin daha geniş bir şekilde tanınması. IoT’ye yatırım yapan şirketler, IoT’nin şirketleri ve ilgili endüstrileri üzerinde bir etkisi olacağını kabul ediyorlar. Ancak aynı zamanda sahada daha uzun süredir; aktif IoT kurulumlarına sahip olduklarından zorlukları artık daha net görüyorlar.

Dikey sektöre bağlı olarak IoT algısı ve etkisi değişiyor. Kamu hizmetleri ve sağlık, IoT tarafından en çok hayal kırıklığına uğramış sektörlerdir (algı değişikliği). Aynı zamanda da pandemi sırasında birbirine bağlı olmaktan en çok faydalanması gereken iki dikey sektördür. IoT algısı iyileşen tek sektör ulaşımdır. Ancak genel ortalamada IoT karar vericilerinin % 55’i IoT’nin şirketlerini ve sektörlerini olumlu yönde etkileyeceğine inanmaktadır.

IoT Başarı Kriterlerinde Öncelikle ve Ağırlıklar Değişiyor

Bir kurum ya da şirketin Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları adına araştırma ya da planlama yapmasının altında temelde 3 neden vardır. Bu 2 nedenden ilk ve en önemli gelir etkisi iken; ikinci sırada maliyet tasarrufu ve son sırada yönetmeliklere uyumluluk yer alıyordu.

Gelir Etkisi

Son 3 yıla bakıldığında IoT başarısının temel kriteri olarak gelir üretimi artan öneme ve karar etkisinde büyük yüzdeye sahip olmuştur.

Gelir Etkisi201820192020
Önem Payı% 58% 68% 68
Başarı Ölçütü Olarak Gelir Etkisini Görenlerin Yüzdesi
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

Gelir üretimi, şirketlerin büyütme baskısı altında olmaları nedeniyle 2020’de en önemli başarı ölçütü haline geldi. Gelir üretimi, IoT yolculuğunun ilk beş yılı için çok önemlidir. Bu, özellikle yatırımın ilk yılındakiler için geçerlidir (Beş yıl önce IoT’yi ilk uygulayanlar için% 63’e kıyasla % 71).

Maliyet Tasarrufu

Son 3 yıla bakıldığında maliyet tasarrufu odaklı IoT yatırımlarının kararın yüzdesi azalmaktadır.

Maliyet Tasarrufu201820192020
Önem Payı% 85% 69% 65
Başarı Ölçütü Olarak Maliyet Tasarrufunu Görenlerin Yüzdesi
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

Maliyet tasarrufu hala önemli! Ancak mevcut ortamda, 2020’de 2018’e kıyasla 20 puanlık bir düşüşle daha az önem verildiğini görmekteyiz. IoT yatırım planları ne kadar uzun süreli olursa, maliyet tasarrufuna o kadar az odaklanılmaktadır. Beş yıldan daha uzun bir süre önce IoT’yi ilk uygulayanların % 60’ına kıyasla; “benimseyenlerin” % 67’si maliyet tasarrufunu bir başarı ölçütü olarak görüyor.

Yönetmeliklere Uyum

Dijital dönüşüm ve IoT’nin yaygınlaşmasına bağlı olarak ülke yönetimleri de yönetmeliklerinde gerekli gördükleri düzenlemeleri yapmaktadır. Hatta bu teknolojiler kullanıcılar kişisel verilerin korunması konusunda ciddi endişelere sebep olmaktadır.

Yönetmelik Uyum201820192020
Önem Payı% 31% 51% 52
Başarı Ölçütü Olarak Yönetmelik Uyum Görenlerin Yüzdesi
Kaynak:
Enterprises speak: IoT gets real

GSMA Intelligence Ankete katılan işletmelerin yarısından fazlası için yönetmelikler uyum, 2018’de% 31 olan bir başarı ölçütüydü. Düzenlemelere uyumluluğun önemi, IoT olgunlaştıkça ve ölçeklendikçe artmakta. Patırım planlama süresi ne kadar uzunsa, yasal gerekliliklere uymak o kadar önemli hale gelmektedir. Düzenleyici baskılara ilişkin farkındalık da zamanla artar.

IoT Yatırımlarının Hedefinde Gelir Üretmek Var

Gelir yaratmak ilk akla gelen hedeftir. IoT’nin maliyetlerden tasarruf etmek veya yeni gelir elde etmek için kullanılıp kullanılmadığı sorulduğunda, katılımcılar 2019’da eşit olarak bölünmüştü (her biri% 50). Ancak 2020’de gelir üretimi% 52 ile ilk sırada yer aldı. Bu küçük bir yüzde değişikliği olsa da; IoT dağıtımının bir nedeni olarak yeni gelir akışları oluşturmak için veriye dayalı içgörüler kullanmaya yönelik istikrarlı hareketi yansıtıyor. (ek olarak, işletmelerin% 68’i gelir üretimini daha önce tartışıldığı gibi önemli bir başarı ölçütü olarak görüyor.).

Önce veri. Kuruluşlar yalnızca performansı izlemek ve operasyonel görünürlük elde etmek için verileri kullanmakla kalmıyor! Aynı zamanda departmanlarında yeni fırsatlar; (ankete katılan tüm işletmelerin neredeyse üçte biri) ve tüm işletme genelinde yeni gelir (% 23) yaratmak için verileri kullanmayı hedefliyorlar. Bu arada,% 13’ü iş modellerini tamamen değiştirmek için veri içgörülerini kullanmayı planlıyor.

IoT Yatırımlarının Önceliği Maliyet Tasarrufu Odaklılığından Uzaklaşıyor

Dikeyler arasında karışık resim. Covid-19 salgını işletmeleri çeşitli derecelerde etkiledi. En çok etkilenenler – perakende, otomotiv ve kamu hizmetleri – günlük operasyonları kesintiye uğradı. Bir projenin başlangıcında IoT başarısının önemli bir göstergesi olan ve IoT başarısının sezgisel bir ölçüsü olan maliyet tasarrufu; mevcut ortamda daha az alakalı olabilmektedir. – Bunun yerine, güvenlik ve güvenlik genellikle en üst sırada yer alır.

Genel olarak % 5’in altında maliyet tasarrufu. Şirketlerin çoğu, IoT’nin benimsenmesinin bir sonucu olarak brüt işletme maliyeti tasarrufu % 5’in altında elde ediyor. İşletme ne kadar büyükse; maliyet tasarrufu da o kadar büyük olur! – İşletme maliyetlerinde % 5’ten fazla tasarruf bildirenler için, işletme büyüklüğü ile bir korelasyon vardır; örn. Büyük işletmelerin % 27’sine kıyasla KOBİ’lerin% 17’si.

Üretim Sektöründe Yönetmelikler Uyumun Önemi Artıyor

Yükselen IoT başarı ölçütü olarak yönetmeliklere uyumluluk. Uyumluluğu bir başarı ölçütü olarak gören işletmelerin oranı 2018’de % 31’den 2020’de% 52’ye yükseldi. Buna ek olarak, işletmelerin% 46’sı IoT yatırımlarının nedeni olarak iş sonuçlarına nazaran mevzuata uygunluğu seçti. Yıldan yıla 2 puan artış yaşandı.

İmalat sektörlerinde mevzuata uygunluk. İmalat sektörlerindekiler, düzenleyici önlemlerin yanı sıra kendi kendine empoze edilen önlemlere (örneğin ISO sertifikası) uyarlar. Ayrıca artık pandeminin işçilerin güvenliğini sağlamak için getirdiği yeni kuralları da takip ediyorlar. Beklenenin aksine, bazı dikeyler (örneğin, IoT’nin sosyal uzaklaşma önlemlerine yardımcı olabileceği perakende sektörü gibi) ve ülkeler; bir başarı ölçütü olarak uyumlulukta bir düşüş bildirdi. Çin, 2019’a göre (% 76) bir düşüşle (% 69); (ancak yine de ortalamanın çok üzerinde) tüm ülkelerde uyum açısından lider durumda.

Veri Güvenliği ve Gizliliği Yönetmelikleri IoT Yatırımlarını Hızlandırıyor

Veri güvenliği ve gizliliği gereksinimleri, yönetmeliklerin temelini oluşturur. Yönetmeliğe uymak için, işletmelerin veri gizliliği gereksinimlerini dikkate alması ve bunları süreçlere dönüştürmesi gerekir. Veri güvenliği uyumluluğunu sağlamak için, güvenlik riski eşiklerini anlayarak IoT yatırımları yapmaları gerekir. IoT güvenliğinin; gönüllü olan öneriler/yönergeler (örneğin Birleşik Krallık ve Avustralya’da) kapsamından; işletmelerin uyması gereken yasalara (örneğin ABD IoT Siber Güvenlik Yasası) geçiş yapmasını bekliyoruz.

İç yönetişim. IoT, şirketler arası daha iyi etkileşimi (ör. Varlık yönetimi) sağlamak ve aynı uygulamaların birden çok site ve konumda izlenmesini sağlamak adına; veri ve makine öğrenimi / yapay zekayı kullanarak dahili süreçleri kolaylaştırmaya yardımcı olabilir.

Brezilya ve Güney Afrika sigorta gereksinimlerinde başı çekiyor. Brezilya ve Güney Afrika’daki ankete katılan işletmelerin sırasıyla% 64 ve % 62’si IoT’nin sigorta gereksinimlerini karşılamaya yardımcı olduğuna inanıyor. Bunun nedeni, sigorta telematiği için anahtar pazarlar olmaları olabilir.

Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları rapordan da anlaşılacağı üzere anlam değiştirmiş durumdadır. Daha önce senelerde maliyet tasarrufu odağında yapılan yatırımlar, Covid-19 Etkisinde Dijital Dönüşüm ve IoT Yatırımları yönetmelik uyumluluğu ve gelir odaklı projeler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: Nesnelerin İnternetiEtiketler: covid-19, dijital dönüşüm, gsma, IoT yatırımları



Akıllı Şehirler Pandemiyi Önleyebilir Mi? Akıllı Şehirlerin Avantajları

Okunma Süresi: 5 Dakika Yazar: Fatih Ökten Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:19Yorum yapın Kategori: Nesnelerin İnterneti Etiketler: akıllı şehirler, coronavirus, covid-19, IoT, koronavirüsü, kovid-19, pandemi, pandemi nasıl önlenir, Smart City

Abone ol


Eskiden çok daha seyrek görülen pandemi, 2000’den beri ortalama 5 senede bir (Domuz Gribi, SARS, MERS vb) görülmeye başlandı. İngiliz Bilim İnsanlarına göre bu salgınların tek nedeni var o da “insanoğlu”. Unuttuğumuz bir şey var ki insanoğlu doğaya zarar verse de doğa bir şekilde yaşamını sürdürür. Çok daralırsa insanın üzerine bir afet salar, insan can derdindeyken o da kendi yaralarını sarar. İnsanoğlu, kendi hayatını idame ettirmek adına neler yapması gerektiğine odaklanmalı.

Kontrollü normalleşme süreci başladı ama uzmanların yorumuna göre “yeni normal” imiz eskisinden farklı olmalı ki pandemi nüksetmesin ya da yeni pandemiler oluşmasın. Eskiden yapmadığımız neleri yapalım ki yeni pandemi ihtimalini azaltalım? En iyi tavsiyeleri işin uzmanları verir, bununla birlikte belki çoğumuzun bildiği ama hatırlatmakta fayda gördüğüm birkaç somut öneriyi aşağıda paylaşıyorum:

–       Merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, STK ve vatandaşlar olarak daha fazla işbirliği için “fedakârlık” yapmalıyız. Örneğin her il için Valiliğin, Bakanlıkların Taşra Teşkilatlarının, Belediyelerin, Üniversitelerin, Kalkınma Ajanslarının, Teknokentlerin, OSB’lerin, STK’ların, Teknoloji firmalarının temsilcilerinin olduğu İl Akıllı Şehir Kurulu oluşturmalıyız.

–       Eskisine göre daha az hava kirliliği yaratmalıyız. Örneğin bunun için bireysel araçlar yerine daha fazla toplu taşımayı tercih etmeliyiz, elektrikli araçlarla toplu ulaşım ya da bireysel ulaşım (elektrikli otomobil, bisiklet, scooter) için sürdürülebilir altyapıları hayata geçirmeliyiz.

–       Yeşil enerji açısından cennet olan ülkemizde fosil tabanlı enerjiden güneş, rüzgâr gibi yeşil enerjiye geçiş yapmalıyız. Bu konudaki yerli üretimi daha fazla desteklemeli, bürokratik engelleri azaltmalıyız.

–       Su ve gıda israfını azaltacak çözümlere odaklanmalıyız. Tarlaları akıllı ve uygun maliyetli sulama teknikleriyle sulamalı, evdeki musluklarda sızıntı olup olmadığını düzenli şekilde kontrol etmeliyiz. İhtiyacımız kadar alışveriş yapmalı, artan gıdaları değerlendirmenin yolunu bulmalıyız. (Bu alanlardaki tasarrufun kontrolü daha zor olduğu için bilinç yaratmaya dayalı orta vadeli çözümler olası görünüyor)

Vahşi Yaşam Alanları Korunmalı

–       Tarım ya da yerleşim için vahşi yaşam alanlarını tahrip etmemeliyiz.

–       Şehirlere olan göçü önce azaltmalı sonra kırsala dönüş başlatmalıyız. Kırsalda bir yaşam ekosistemi oluşturmalı, çocuklara ve gençlere çiftçiliğin ülkenin geleceği için olan önemini anlatmalıyız.

–       Bütün projeleri bütünleşik, veriye dayalı ve şeffaf bir şekilde yönetmeliyiz. Her bileşeni ilgili ildeki ve sonra da merkezdeki şehir yönetim platformuna entegre çalıştırmalıyız. Böylece hem halkın güvenini kazanmış oluruz hem o ildeki proje tecrübelerinden faydalanarak aynı iş için diğer illerdeki yatırım maliyetini azaltabiliriz hem de sistemi ölçerek kaliteli yönetim sağlayabiliriz.

Yukarıdaki maddelerden daha önemli bir şey var ki o da “farkındalık”. Yani biz vatandaşa yaptığımız işi doğru anlatabilirsek başarının kendiliğinden geleceğine inanıyorum. Akıllı aydınlatmadan elde edilen tasarrufla ihtiyacı olan ailelere aş götürüleceğini, parklara konulan güvenlik sistemi ile ebeveynlerin akıllarının çocuklarında kalmayacağını, yeşil enerji sistemleri sayesinde yaşadığı yerdeki havanın, suyun, ormanın daha az etkileneceğini, köyünden göçmek zorunda kalmayacağını doğru anlatabilmeliyiz. Böylece vatandaş, projelerin kendisine olan faydasını fark eder ve sahiplenir. Vatandaşın talebini yerine getirmekten de hem kamu hem de özel sektör memnuniyet duyar.

Yukarıdaki çözüm önerilerini hayata geçirmenin kolay olmadığını biliyorum ama imkânsız değil. Atalarımız birçok zorluğun üstesinden büyük mücadeleler vererek gelebilmişler ki “zahmetsiz rahmet olmaz” demişler. Ülke olarak büyük işler başardık, kamu-özel sektör-vatandaş işbirliği ile bu işi de başaracağımıza yürekten inanıyorum. Yaptığımız seçimlerin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Doğru tercih yaparsak hem kendimiz hem de göz bebeğimiz çocuklarımızın geleceği için elimizden geleni yapmış olacağız; doğru tercih yapmazsak daha sık, daha öldürücü ve ekonomik etkisi daha ağır pandemilere seyirci kalacağız.

İnsan diğer varlıklardan farklı olarak akıl ve vicdan sahibidir. Her iki özelliği de yine kendi çıkarı adına yaşadığı yer için de kullanmalıdır. Hep söylediğimiz gibi; Akıllı şehir ya da akıllı yer, kaynaklarını sürdürülebilir verimlilikle kullanan şehirdir ve bu bir tercih değil bir zorunluluktur.

Yazar: Fatih ÖktenYorum yapınKategori: Nesnelerin İnternetiEtiketler: akıllı şehirler, coronavirus, covid-19, IoT, koronavirüsü, kovid-19, pandemi, pandemi nasıl önlenir, Smart City



Pandemi; Sayaç Okuma İşlemlerinde Neleri Değiştirdi?

Okunma Süresi: 9 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Kasım 30, 2020 00:06Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: covid, covid 19 sayaç, covid 19 sayac, covid-19, epdk, kıyasen faturalama, kovid-19, meter reading operations, pandemi, sayaç okuma

Abone ol


Daha önce YNC19 etiketi ile Yeni Normal Covid 19 yazımda pandemi ile hayatımızda nelerin ‘Yeni Normal’ sayılacağı konusunda fikirlerimi belirtmiştim. Şimdi ‘Sayaç Okuma İşlemleri’ konusunda ‘Yeni Normal’ ne olacak ona bakalım.

Sayaç Okumada Yeni Normal

Her gün haberlerde COVID-19 un bugün ve gelecekte hayatlarımızı nasıl etkileyeceği duymaktayız. Yeni NORMAL in nasıl olacağı veya alınan önlemler, alınmamış önlemler, diğer ülkelerde neler olup bittiğini vb. devamlı olarak akşam haberlerinde veya sonrası yapılan tartışma programlarında evlerimize misafir olmaktadır.

Bazı konularda ise COVID-19 aslında bize yeni fırsatlar sunduğunu ne yazık ki yeterince duyamıyoruz. Sürekli olarak reddedilen veya uzak görülen konular için bize yeni bir başlangıç sunabilir ve günlük çalışma hayatımızda veya tüketim alışkanlıklarımızda olumlu yönde ciddi değişimlere neden olacaktır.

Covid-19 Sayaç’ın Getirdikleri

Daha önce iş yerlerinde, günde en az 8 – 9 saat boyunca, çok katlı iş merkezleri ve kampüs alanlarında çalışırken, salgın nedeniyle pek çok beyaz yakalı çalışan evlerinden çalışmaya başladı veya devam etmektedir.

İster istemez bu alışıla gelmiş elektrik şebekesi ve diğer kamu hizmetleri üzerinde ciddi ve olumsuz etkilere neden olmaktadır. Sistemler yüzyıldan uzun süre temelleri atılan kanunlara göre tasarlanmış, işletilmekte ve abonelerin hizmetine sunulmaktadır.

Genel olarak salgın öncesi alışılan konut elektrik tüketimi ister kısmi sokak kısıtlamasında ister değişen çalışma hayatımızda nedeniyle eve kapanmış olsun tümden değişti. İş yerlerinde beyaz yakalı çalışanların kullandığı elektrikli cihazların pek çoğu konut alanlarına kaydırılmış durumda, özellikle bilgisayar ve modem kullanımı nedeniyle yüklenme söz konusu. Evde birden fazla cihaz olması durumda ise çok daha yoğun yaşanmaktadır. Örneğin bizim evde herkeste ya tablet veya bilgisayar yanında bir de telefonlar bulunmaktadır. Gün içinde en fazla üç istemci varken, bu sayı 3 hatta 4 katına çıkmıştır. Özetle elektrik dağıtım şebekesi COVID-19 nedeniyle bambaşka bir NORMAL e doğru yol almaktadır.

EPDK nın kıyaslamalı fatura kararı

Türkiye için Nisan 2020 ayının başını hatırlayalım. EPDK evlerde sayaç okuma işlemlerinin hem hane halkı hem de sayaç okuyucular açısından risk teşkil etmesi nedeniyle, KIYASEN FATURA kararı almış, 3 ay süreyle elektrik ve doğalgaz sayaçlarının tüketimini geçmiş ayların tüketimini esas alarak fatura kesilecektir. Ancak fatura bırakmak için binalara kadar gelmeleri gerekiyor. Bir süre sonra tüketici şikayetleri ve aşırı gelen faturalar nedeniyle sonradan vaz geçildi. İşin ilginç tarafı su faturaları için bir karar alınmamıştır. Sanki risk grubuna dahil değillermiş gibi…

Peki, karar hatalı mıydı yoksa aslında doğru muydu? Deloitte ’un Nisan 2020 de yayınladığı çalışmaya göre, hane elektrik tüketiminde geçen seneye aynı aya göre %4 seviyesinde bir artış yaşanmış, ancak sanayi tüketimi azaldığı için toplam tüketim elbette düşmüştür (genel olarak %23-%25 seviyelerinde). Geçen senelerin verileri ele alınarak aynı aylar karşılaştırma yapılmış olsa, muhtemelen daha az şikayetler oluşurdu, bu bakımından evet karar doğru, kıyaslama metodu yanlış. Elbette tüketim yok ise fatura kesilmesin, o konuda hemfikirim.

Sayaç Okuma işlemleri öncelikle sayaç okuyanların sağlıkları ise sayaçların konumları bakımından risk oluşturabilir, çünkü binalara gelmek zorundalar.

Sayaçların Yerleri

Büyük şehirlerde yaşayanların sayaçları genel olarak hane dışında bulunmaktadır. Anadolu’nun pek ise çok yerinde sayaçlar ya evin içinde veya dış duvarlarda ya da elektrik direklerinde bulunabiliyor. Apartmanlarda elektrik sayaçlar bodrum katındayken, su ve gaz sayaçları ise katlarda bulunmaktadır.

İster binalara gelip, katlara veya bodruma girsinler, ister ev içindeki sayacı okusunlar, sayaç okuma hizmet veren çalışanlar her türlü durumda bir risk altındadır ve risk ancak uzaktan okuma sistemleriyle giderilebilir.

Bugün için her türlü durumda sayaç okuyanlar binalara gelip, sayaçları yerinde okumalı ve incelemelidir, çünkü Türkiye de henüz hane tüketicileri için “Uzaktan” veya “Otomatik Sayaç Okuma sistem (OSOS)” yoktur. Bunu değişik nedenleri var.

Neden Konutlarda OSOS Yoktur?

Anadolu Ajansının 5 Haziran 2019 tarihli haberine göre elektrik abone sayısı 44 Milyonu geçti ve bunun içinde konut abone sayısının ise 36 Milyon olduğu ortaya çıkmaktadır. Bugün bir karar alınmış olsa ve herkese akıllı sayaç verilecek denilirse çok ciddi bir maliyet ortaya çıkacaktır.

Bilinen ortalama haberleşmeli mono faz sayaç fiyatı 50 € seviyelerinde (milyonlarca sayaç üretilmesi halinde alınabilecek bir fiyat). 1,75 Milyar ile 2 Milyar € yani 10 – 15 Milyar TL bir maliyet söz konusu. Elbette bunun işletme giderleri ve benzeri de dikkate alınmalıdır (kabaca 5 – 10 € ek gider demektir).

Türkiye de birim sayaç okuma için ödenen bedel bunun çok çok daha düşük bir değerde olması nedeniyle ESKİ NORMAL koşullara göre olanaksız. Diğer bir engel ise, var olan sayaçları yer değiştirmesi, yani sadece okuma işlemi yapılması için cazip değil. Hanedeki tüketimin izlenmesi, enerji alışverişi yapılması, enerji tarifelerin kullanıcıya özel uygulanması, enerji tüketimine göre voltaj seviyelerini adapte edilmesi, hane enerji yönetim çözümleri sunulması ve benzeri, bugün için Akıllı Şebeke konusunda yer alan çözümleri için kullanılacaksa, Akıllı Sayaçlarının aslında bambaşka bir kapı açacakları kesindir.

İdarelerin farklı olması nedeniyle tüm işleticiler için tek altyapıda birleşmesi kamu yararı olmasına karşın, anlaşma sağlanamadığından, üç hizmet (elektrik, su ve gaz) için gene üç farklı sistem kurgulanmaya çalışılır ki bu ciddi bir israftır. Çözüm tek altyapı olmalıdır.

Akıllı Sayaç ve Avrupa Birliği

AB de daha önce alınan ortak karara göre 2020 de en az %80 seviyesinde Akıllı Sayaç uygulaması yapılma tavsiye kararı konusunda bugüne kadar uygulayanların sayısı sınırlı kalmaktadır. Tractabel in Temmuz 2019 da Engie ile beraber hazırladığı rapora göre İskandinavya, İspanya, İtalya ve Estonya gibi ülkeler tamamlama noktasındayken, 2020 sonuna kadar bunlara Fransa, Büyük Britanya, Yunanistan ve Avusturya katılacak. Diğer ülkeler ise 2025 lere ve sonrası için tarih vermektedir.

BBC nin Eylül 2019 daki haberine göre Büyük Britanya 2019 da bitirileceği söylenen akıllı sayaç geçişi 2024 e ertelenmiş. Bunun en büyük nedeni siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması yatmaktadır. Benzeri çekinceler diğer Avrupa Ülkelerinde ve dünyanın başka yerlerinde görülmektedir.

Çekimser kalma konusu aslında hem yatırım miktarı hem de kişisel bilgilerin korunması etrafında dönmektedir.

Akıllı Sayaç ve Diğer Ülkeler

Kuzey Amerika da AB benzeri gerekçelerle ve maliyet sorunları nedeniyle Akıllı Sayaçların uygulaması 2024’e kadar uzayacağı konuşulmaktadır. Benzeri yaklaşım diğer bölgeler içinde geçerlidir.

Akıllı Sayaç ve Ötesi

sayaç okumadan fatura
sayaç okumama kararı
sayaç okumada erteleme
covid 19 sayaç
covid 19 sayac
ortak akıl danışmanlık
Uzaktan Sayaç Okuma İşlemleri

Akıllı sayaç bugün için sadece elektrik tüketimi ölçmek için kullanılmıyor. Hem işletici kuruluşa hem de pek çok kullanıcıya ek hizmet sunmaktadır. Sayaç ötesinde hizmet noktası olduğunu hatırlamamız gerekecek. Burada akıllı sayaçların sağladığı avantajları yeniden sıralamak yerine, olası zayıflıkları özetlemeye çalışacağım.

Sayısallaşma her ne kadar ciddi avantajlar getirse de beraberinde siber saldırıları da davet etmektedir. Özellikle yeterince dikkatle tasarlanmayan yapılarda siber saldırılar kaçınılmazdır. Her şeye saldırılabilir varsayımından yola çıkarak, en az zararla nasıl kapatırız ’ı dikkate almamız gerekecek. Ne yazık ki sadece bilinen saldırılara önlem alınabilir, yeni tip saldırılara sadece kapan benzeri (honey-pot) sistemleri kurabiliriz.

Hizmeti reddetme (denial on service), virüs atakları, sayaç yazılımlarının değiştirilmesi, sızmalar vb. bugün için bildiğimiz saldırılardır. Bunların yeterli olmadığını özellikle “Notpetya” veya “Stuxnet” gibi saldırılar gösterdi.

Sayaç çözümlerinde ya kapalı tasarıma gidilmeli, ki sadece fiziksel saldırılara izin verilsin ve bunlar algılanabilsin veya sağlam siber saldırıdan koruyucu çözümleri tasarlanması gerekecek.

Yeni İş Fırsatları

Akıllı sayaçlar bize uzaktan okuma yerine yen iş alanlarına da kapı açmaktadır. Her bir daire yeni bir dükkan gibi değerlendirilebilir ve değişik iş modelleri sunulabilir.

Ev Enerji Yönetimi (Home Energy Management), Evden Yaşlı ve Bakım Muhtaç kişilere hizmet sunumu, Yenilenebilir enerji ile “Üreten Tüketici” (ProSumer), Dijital Ev Çözümleri (Eğlence, Güvenlik, Konfor vb.) ve daha nicelerini sayabiliriz.

Asıl Önemli Olan Soru…

COVID-19 bizi eve kapattığı ve birbirimize karşı daha dikkatle davranmamızı gerektirdiği bugünler için asıl önemli olan soruları sormamız gerekmektedir: İnsan hayatının değeri nedir? İnsanın iş gücü ve sağlığı ne kadarlık parasal yatırıma karşı gelmektedir? Yatırım ve Para mı yoksa İnsan Hayatı mı?

Bu sorular sizi rahatsız edebilir, ancak geçtiğimiz yıllarda pek çok ülkede yatırımcı hep şunu savundu, “İş gücü maliyetleri ve devletin ödediği bedeller, akıllı ve uzaktan okuma çözümlerinden daha ucuzdur”!

Son kez vurgulamak için İnsan hayatı hane başına yapılacak akıllı yatırımdan daha değerli olduğunu unutmamak gerekir.

Gökhan Yanmaz

Mayıs 2020 / İstanbul

Yazar: Gokhan YanmazYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: covid, covid 19 sayaç, covid 19 sayac, covid-19, epdk, kıyasen faturalama, kovid-19, meter reading operations, pandemi, sayaç okuma



Yeni Normal COVID-19 (YNC19) – Pandemi Sonrası Yaşam Normalleri Analizi

Okunma Süresi: 15 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:22Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: corona virüs, covid-19, dijital dönüşüm, kovid-19, pandemi, yeni hayat

Abone ol


Yeni Normal COVID-19 (YNC19); COVID-19 Mayıs 2020’nin ilk haftasını geride bıraktığımız bugünlerde, dünya genelinde 4 Milyona dayanan aktif hasta sayısı ve 270 bin e ulaşmış ölüme hayatımızın bir gerçeğe olduğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş durumunda.

Nisan 2020 başında yakın bir arkadaşım COVID-19 ile ilgili bir yazı yazar mıyım sorusunu sordu ve yazının başına geçtim. Dürüst olmam gerekir ki, konu daha çok yeni, 2 – 3 hafta geçmiş ve yeni yeni alışmaya başladığımız yeni normal durumuyla ilgili hiçbir şey aklıma gelmedi. İstemeden de olsa yazamayacağımı ifade ettim.

Bugün durum çok farklı. Pek çok kişi gibi kendi deneyimlerim oluştu ve çok sayıda kanaldan bilgi birikimi oluştu sonunda. Peki ne yaşıyoruz bugünlerde?

Pandemi ile Yeni Normal COVID-19 (YNC19)

Pandemi ilan edilmesinde sonra ortaya atılan kimi bilgiler ve çözümler ağırlıkla ticari kaygı ve reklam amacı taşıdığını pek çoğumuz gördü. Halen bugünlerde de kurumlar kendi çözümlerinin reklamını yapar ve YNC19 a karşın size nasıl hizmet sunacağını ifade eder. Peki siz ne istiyorsunuz veya bekliyorsunuz? Bunu soran oldu mu? Neler yaşadığınızı veya neler yapanız gerektiği konusunda yol gösteren, YNC19 döneminde yapmanız gerekenleri en uygunu hangisi olduğu ve değerlerinizin kaybını en aza nasıl indirebilirsiniz konusunda bir destek oluştu mu?

YNC19’un Bize Bugün Getirdikleri

Yıllar önce evden çalışalım denildiğinde şirket yöneticileri bize şeytan görmüş gibi bakıp, neden olmamasını gerektiğini anlatan uzun uzun nutuklar çekerdi. Aradan birkaç sene geçince ise bu OLMAZ denileni, BELKİ ama bir gün bilemedin iki günü geçmesine döndü, ki o günde bile kontrolü elden bırakmaz, sürekli bizi evden kontrol ederdi.

Bunlar BUGÜN tümüyle değişti. BİZLER de tümüyle değişmeye zorlanıyoruz.

YNC19 bize özellikle uzaktan çalışmaya, dijital dönüşümün zorunlu olduğunu, kalabalık ortamlardan neden uzak durulması gerektiğini, mahalle marketlerin ve bakkalının değerini, sosyal sorumluluklarımızın hatırlatılmasını vb. gösterdi.

Virüsün olumsuzluklarını herkes uzun uzun anlatırken ben size birkaç olumlu konudan söz etmek isterim.

Yeni İş Fırsatları ve Millileştirme Atağı

Evet, YNC19 bize pek çok olumlu aktiviteleri geliştirmemize neden oldu. Bunlardan birkaç tanesini sizinle paylaşacağım.

Yerli Tıbbi Malzemelerin Üretilmesi

Özellikle suni solunum önde olmak üzere, her gün yeni bir Tıbbi Cihaz yerli kaynaklarla üretilebildiği bilgisini duymaktayız. Milli kaynakların ve değerlerin yurtdışına çıkmadan, aslında bizim kendi uzmanlarımız tarafından geliştirilebileceği, iş birliği yapılması halinde neler başarılacağını hep beraber gördük.

Tıbbi Maske ve Koruyucu Giysi

Günlük kıyafet üreten firmalar, üretim bandında yapılan kimi küçük ayarlarla maske ve koruyucu kıyafet üretmeye başladı. Hem kendi personeline yeni fırsatlar sundu, hem de bugünlerde işten atılan kimi çalışanımız için yeni umut oldu.

YNC19 için Teknoloji Desteği

Gözde teknoloji çözümleri YNC19 için yeniden yorumlayarak, değişik ortamları algılayan, uyaran, bizleri koruyabilen teknolojilerin yeninde yorumlanmasıyla kalabalıkların yönetimi artık söz konusudur.

Sadece bununla kalmayıp, yerli şirketlerimiz daha fazla ortaya çıkıp görev almakta, yabancılardan alınan kimi çözümleri yerlileştirerek, milli değer haline getirmektedir.

YNC19’dan Etkilenenler

Hiçbir şey Mart 2020 öncesi gibi olmayacağını herkes tarafından ifade edilmektedir. Peki neler etkileniyor veya değişmeye zorlanmaktadır? Size kısa bir derleme yapmaya çalıştım. Elbette bu sonuç liste değil, ancak bugünkü bilgimiz doğrultusunda oluşturulmuştur.

Toplu Yaşam

Bir arada olduğumuz ve yoğun olan yerlerde eskisi gibi bulamayacağız.

Toplu Taşıt kullanımı

%50 kuralı ve maskesiz kullanım olmayacak, ki bu aslında biz insanlar olarak dikkat etmeniz gereken bir konuydu. Siz de yaşamışsınızdır, araçlarda hapşıran veya aksıranlar elleriyle yüzünü kapatsa bile, yanı eli üstüne siler ve sonra yeninden tutunmaya devam ederdi. Bu değişmeli ve bilinç oluşmalıdır.

İmalat Sanayii

Ağırlıkla insana dayalı ve otomasyona geçmek için direnen kurumlar, istemeden de olsa dijital dönüşüme geçmeli, ki üretimler aksamasın.

Günlük Çalışma Hayatı

Sabah erken saatlerinde yoğun ve aşırı kalabalık araçlar yerine, yaşadıkları yerlerde iş fırsatları geliştirilmeli, kapalı ortamdan ve merkezi alanlardan yaşam alanlarına yönlendirilmelidir.

Alış-Veriş Merkezleri (AVM’ler)

Sanırım en kritik ve üzerinde düşünülmesi gereken konu AVM ler. Sosyalleşme alanı haline gelen, tüm dükkanların bir araya geldiği ve saatlerce dolaşılan bir yer haline geldi. Buralarda kalabalık izleme, uzun zaman kalanları dışarıya davet edilmesi ve kabul edilebilir bir doluluk oranda çalışmalarına izin verilecektir.

Spor Karşılaşmaları

Sadece Futbol değil, kimsenin konuşmadığı Basketbol ligleri, Voleybol vb. boks (ki daha dar bir alanda bulunur, spor salonları gibi alanlarda kapasiteler düşürülerek icra edilecek. Sporcularımız daha korumalı olmalı, soyunma odaları düzenlenmeli. Küçük şehirlerde bunu nasıl sağlayacağımız da ayrı bir sıkıntı.

Konserler

Eskisi gibi konser verilmeyeceği benziyor. Kalabalık, topluluk halinde sarmaş dolaş şarkıları söylediğimiz, dans ettiğimiz, zıpladığımız organizasyonlar geride kalacak. Hatta bazı örneklerini internetten yaşadık. Türkiye de MANGA, ABD de ROLLING STONES ve METALLICA benim hatırladıklarım.

Kongre ve Fuarlar

Gene yoğun kalabalık yaşanan alanlar, sanala dönüşmesi ve kayıt yapılarak dolaşılacak yerler haline gelecek, görsellerle beraber ek bilgi sunulan, sanal bir gezinti ortamına alışmaya başlayacağız.

Bunlara Müzeleri, Kütüphaneleri (ki Vikipediya dışındaki GERÇEK kütüphaneler) bu kategori de değerlendirilebilir.

YNC19 da hazırlıksız yakalananlar

İyi örnekler yanında ne yazık ki hazırlıksız yakalanan sektörler de var ne yazık ki. Hem maliyet baskısı ve karlılık odaklı bakarak, aşırı yoğunluk nedeniyle geride kalarak ayak uyduramayan sektörleri ele almak isterim. Burada amaç onları yermek değil, doğrularla yol göstermek.

Internet Servis Sağlayıcıları

Temel olarak ev kullanımı için olsa olsa varsayımıyla çalışırken, iş yerlerinde ise yüksek kapasiteli internet erişimi sağlayan sektör, daha merkezi bir şebeke sistemi geliştirilmiş, yoğun iş yerlerin olduğu yerlerde ise daha güçlü altyapılar mevcuttur.

Bu ne yazık ki YNC19 ile tersine döndü. Eğitimi uzaktan yapmak zorunda kalan öğrenciler, evden çalışmak zorunda kalan biz çalışanlar, evde zaman geçirmek için internetten yararlanan ortamlar bir anda her bir hane bir iş yeri, bir sınıf haline geldi.

İstanbul da 6,5 Milyon üzerinde konut var, toplam bina sayısı ise 1,6 milyonun üzerinde. 16 Milyona dayanan nüfus ile konutlarda ortalama 3 civarında kişi var, bina başına da daire sayısı ortalama 4 civarında. Size benim binadan örnek vermek isterim. 20 civarında daire var ve bizim evde hanım ve çocuklar dahil 10 un üzerinde istemci var (telefon, bilgisayar, tablet v.b.)!!! Elbette bu varsayılan yükün çok üzerinde ve evden bağlanılırken ciddi aksamalara neden oluyor. Daha önce bunları Okullarda ve İş yerlerinde kullanılan cihaz sayısı ise 7 – 8 iken, bir anda evlere taşınmış oldu. Zaman zaman nöbetleşe internet kullanımını bile yapmamız gerekiyor.

Kamu Hizmeti

Bunlara Elektrik, Su, Gaz, kışın ısıtma sayabiliriz. Gene elektrik e bağlı cihaz sayısı yukarıda anlatıldığı gibi arttı, konutları besleyen elektrik şebekesi zorlanmakta ve daha hızlı YAŞLANMAKTA dır. Bugün olmazsa ilerleyen zaman içinde sıkıntıları yaşanabilir, önlem alınması zorunlu hale gelmiştir.

Su ve Gaz keza aynı şekilde. Havaların ısınmasıyla beraber yük gaz dan suya geçmekte ve konular alanı özellikle belediyeleri zorlayacaktır.

Telefon hizmeti veren sabit ve mobil hatlarda keza aynı kapsama girerek, zorlanmakta. Temel hesaplanan kullanım değerlerin çok çok üzerine çıkılmaktadır.

Kargo ve Kurye şirketleri

İnternetten alışveriş ağırlık kazanırken, doğal bir uzantısı olan kurye ve kargo şirketleri de hazırlıksız yaşandı. Ciddi sorunlar yaşanmakta ve dün benim şahit olduğum bir kargo şubesinde müşteri ile kargo yetkilisi arasında ciddi atışmalar yaşanıyor. Zamanında teslim edilememekte ve bunu da hemen hemen tüm kargo şirketleri web sayfalarında duyurmakta. Aynı sayıda personel, daha fazla müşteriye hizmet edilmeye mecbur bırakılmakta, yeni personel alımları ise “geçici” dönem nedeniyle yapılmamaktadır. Bazı firmalar bu sorunları erken keşfederek, kendi kurye ve kargo hizmetleriyle müşterilere ürünleri ulaştırmaktadır.

Bu listesi daha uzatabiliriz. Size bazı yeni normalleri anlatmak isterim. Yakın bir gelecekte göremeye çok alışacağımız ortamları derledim.

YNC19; Dijital Yaşam Demektir

Beni yakından tanıyanlarınız bilir, iş yerim bilgisayarım için elektrik ve internet bulabildiğim her yerdir derim. Son birkaç senedir uzaktan çalışmaya alışkanlık haline getirmiş ve hemen hemen her ortamda işimi yapabilen birisiyim. Bu yavaşça yeni bir normal haline gelecek. Gelin bunları biraz açmak ve neler NORMAL olarak kabul edilecek derlemeye çalıştım:

Yeni Normal: Evden Çalışma / Uzaktan Çalışma

Evet, yakın bir zamana kadar şirketler tarafından olumsuz gözle bakılırken, getirdikleri katma değerler hep görmezlikten gelindi. Uzaktan çalışma adından da anlaşılacağı üzere, bulunduğu ortamda çalışabilen bizler demektir. Her daim ulaşılabilir (telefon, tablet vb.) ve internet kovalayan bir çalışma kitlesi gelişti.

Avantajlar:

Şirketler ofis alan kiralama ve sahip olma maliyetlerinden, maliyetlerle beraber soğuk gider denilen elektrik, su, temizlik, bedelsiz olarak çok zaman sağlanan sıcak ve soğuk ikramlıklar, masa, sandalye gibi ofis ekipmanları, çalışma alanlarına ulaşmak için ödenen ulaşım gideri (ister aracın kendisi ister kiralık araç ve yakıt vb.) azaltılır, evimizin veya çalışmak istediğimiz ortamın konforunda bulunmak, bir araya gelmeye zorunlu değil, istediğimiz kişilerle bir arada olabilme olanakları sıralanabilir

Dezavantajlar:

Şirketler çalışanlarını kontrol etme alışkanlıkları, ya çalışmıyorsa düşüncesi, evden çalışırken oluşacak rehavet, iş dışı konuların dikkat dağıtması vb. sıralanabilir. Çoğu konular kendi kendini eğiterek geliştirilebilir.

Yeni Normal: Ulaşım ve Toplu Taşıma

Aşırı yoğun, neredeyse sarılarak gidilen toplu taşıma araçlarına hepimiz binmişizdir. Yukarıda anlatılan uzaktan çalışma sayesinde bunlardan kaçınarak mümkün, ancak toplu taşıma yapan kuruluşlar, azalan gelir nedeniyle sorun yaşamak. Aynı şekilde aynı alanda daha az kişi taşımak sorunda kalan ulaşım sektörü olumsuz etkilenmekte ve çoğu zaman belediyelerden gerçekleştirilen faaliyetlerin gelirler azalmaktadır.

Bunlara hava ve karayolu taşımacılığı, raylı sistem taşımacılığı da eklenebilir.

Avantajlar:

Daha rahat ve konforlu yolculuk, sağlık sorunu olmadan dilediğimiz yerlere gidebilme.

Dezavantajlar:

Yeni iş ortamların geliştirilmesi, belki de iş yerlerini farklı alanlara taşıma zorunluluğu, azalan ulaşım gelirleri ve ister istemez artan ulaşım giderleri. Toplu taşımalardan endişe duyularak kişisel araçlara yönlenilmesi.

Yeni Normal: Dijital İmalat ve Üretim Sektörü

Ağırlıkla insana dayalı üretim yapılan imalat sektöründe kısmen otomasyon yani literatürde kullanıldığı üzere Endüstri 3.0 de bulunmakta olduğumuz ifade ediliyor. Kimi müşteriyle konuşurken gerçeklerin öyle olmadığı, kimi 2.0 hatta birileri yok yok biz daha 1.0 dayız diyenleri de gördüm.

Dijitalleşme özellikle insana dayalı olan üretimlerde artık bir lüks değil, zorunluluk haline gelmiş ve dönüşüm hesapları yapılmalıdır. Başlangıçta maliyetleri biraz korkutucu olsa bile, ilerleyen zamanlarda sahip olma maliyetleri hızla azaltacağı ve daha öncesine göre daha düşük maliyet ve nispi yüksek karlılık söz konusudur.

Avantajlar:

Daha ucuz üretim ve kontrolü yapılabilen çalışma ortamları, bulunulan her yerden üretimi izleyebilmek ve denetleme fırsatı, personeli daha etken kullanmak, sağlık koşullarında ve virüs bulaşma risklerin minimize edilmesi

Dezavantajlar:

İlk uygulama maliyeti kısmen yüksek olması ve zaman alması, mevcut personelin yeninden eğitim zorunluluğu, var olan profilin yetersiz olması ve iş akitlerinde sorunların yaşanması.

Yeni Normal: Değişen Sosyal Alanlar

Dijitalleşme evlerimize kadar ulaşmış ve sosyal medyadan bolca yararlanmaktayız. COVID-19 nedeniyle buna eğitim ve öğretim de eklendi. Fiziksel ortamdan sanal ortama taşınacak pek çok uygulama görülmekte ve görülecek. Birkaç örnek:

Evden eğitim (EBA benzeri ortamlar), sanal toplu sanat aktiviteleri (Müze gezintileri, konserler, spor karşılaşmaları v.b.), daha seyrek yapılanan ibadethaneler, spor merkezleri, market vb. alanlar.

Avantajlar

Elimizin ucunda her şeye ulaşmak, daha güvenli ortamların oluşturulması.

Dezavantajlar

Sosyalleşme şeklinin değişmesi ve asosyal ortamların kurgulanması, yeni maliyetlerin kurgulanması.

Yeniden keşfettiğimiz eski teknolojiler

Yıllardır var olduğunu bilmememiz karşın, çok da kullanılmayan veya önemsenmeyen bazı teknolojileri YNC19 ile yeninden keşfettik ve bunlara ne kadar da gerek duyduğumuz ortaya çıktı. Size birkaç teknolojileri derlemeye çalıştım.

Kişisayar

Özellikle marketlerde ve kalabalık kapalı alanlarda metrekare başına olması gereken kişi sayısını anlık olarak izlenmesi için kullanılır. Düne kadar daha çok alanlarda çalışanları ve müşterileri izlemek (ısı haritası, müşteri ile çalışan ilgileniyor mu vb.) amacıyla kullanılan kimi çözümü sosyal mesafe için kullanılmasını yeniden keşfettik

Uzaktan çalışma ortamları

Pek çok veri taban benzeri sistemi, kütüphaneler vb. yıllardır az sayıda çalışanlar tarafından kullanılması izin ve yetkilendirilirken, bu sayı YNC19 ile daha yüksek sayılara ulaşmış, uzaktan çalışılması nedeniyle yeni katma değerler keşfedilmeye başlanıldı veya yeninden hatırladık

Sanal Toplantı ve Derslikler

İster toplantı (video konferans) ister ders amacıyla olsun, dijital ortamlarda topluca görüşmek uzun zamandır vardı. Ağır ekipmanlar yerini daha çok her bilgi işlem donanımında kullanılan yazılımlara geçiş ve daha esnek ortam sağlanmaktadır.

Perimetrik Uygulamalar

Kişilerin birbirine yakınlıklarını ölçümleyen ve aşırı yakınlık gelmeye başlayınca uyarı veren cihazlar. Aslında araç park sistemlerinde kullanılan çözümlerine çok yakın bir uygulamadır.

Risk Ölçer

Özellikle Sağlık Bakanlığın geliştirdiği #hayatevesigar uygulamasıyla yeninden hatırladığımız ve kimi Belediye tarafından da kullanılan Risk Ölçer, bulunulan ortamda değişik riskleri sıralanmak ve kullanıcılara kritik alanlara gelindiğinde uyarı vermektedir (ses ve titreşimle).

Dijital Dönüşüm

Özellikle maliyetler nedeniyle çoğu zaman görmezlikten gelinen dönüşüm projeleri zorunlu olmak yolunda ilerliyor. Kimi firma bu kavrama Dijital Transformasyon, Akıllı Fabrika veya İmalat, Endüstri 4.0 vb. kavramlar altında derlenmektedir.

Dijital ortam sayesinde insanların sağlık risklerini en aza düşürme şansı yükselir. Yakın bir zamanda devlet tarafından zorunluluk hale gelebilecek bir konu başlılığı olacağını düşünüyorum.

YNC19 ile Yeni İş Fırsatları ve İş Kolları

Sağlık malzemeleri dışında da yeni iş fırsatları oluşmakta ve yeni normallere katılmaktadır. Tüm yukarıdakileri gerçekleyebilmek için bazı yol göstericilere, danışma kanalları vb. gerek duyulacaktır. Peki bunlar neler olabilir? Kısa bir liste hazırlamak istedim:

  • Sosyal Ortam Çözüm Sağlayıcıları
  • Tıbbi ürün sektörü / yerlileştirilmesi
  • Uzaktan çalışma ortamları / Takım çalışma teknolojileri
  • Sanal Toplantı / Okul / Derslik Çözüm sağlayıcıları
  • Kameralı Çözüm Sağlayıcıları
  • Dijital Dönüşüm Danışmanlıkları
  • Rehberlik hizmetleri (sınırlı sosyalleşmede yol gösterme vb.)
  • Sanal Okul çözümleri için eğitim personeli için danışmanlık (ekran karşısında nasıl davranılmalı, konular nasıl anlatılmalıdır vb.)
  • Sayısal / Dijital Fuar ve Müze Ortamları (ücretli ve ücretsiz)
  • Sanal ortamda reklamları kontrol etme (ad remove) yazılımları
  • Çalışma Ortamların kurgulanması (Bilgisayar İşletim sistemlerinin ve paket programlarının yapamadıkları)

Değişen yaşamlarımız ve YNC19 Çağı

Biraz iddialı olacak ama yeni bir yaşam tarzı ve çağla karşı karşıyayız. Günlük alışkanlıklarımız ciddi anlamda değişecek ve bilmediğimiz ortamlardan daha çok dikkatle yaklaşılacak, tercihler içinde uzaklaşılmaya çalışacağız.

Alışkanlıklarımız da temelli olarak değişeceği ve bu YNC19 döneminde kendimizi konumlandırmayı zamanla öğrenmek zorundayız, ki yaşamımız devam ettirelim.

Yeni Normal de kaliteli bir yaşam sürebilmenizi dileklerimle.

Gökhan Yanmaz

Mayıs 2020 / İstanbul

Yazar: Gokhan YanmazYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: corona virüs, covid-19, dijital dönüşüm, kovid-19, pandemi, yeni hayat



Koronavirüs Salgını Kapsamında Elektrik ve Doğalgaz Dağıtım Hizmetleri

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Mayıs 5, 2020 08:21Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: covid-19, doğalgaz faturası, elektrik faturası, koronavirüsü, pandemi, salgın

Abone ol


Koronavirüs Salgını Kapsamında Elektrik ve Doğalgaz Dağıtım Hizmetleri

02.04.2020 tarihli Habertürk Gazetesinde Olcay Aydilek’in haberine https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-elektrik-ve-dogalgaz-faturasinda-yeni-donem-haberler-2632566-ekonomi göre;

Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında şehir içi dağıtım hizmetlerinde sayaç okuma hizmetlerinde görevli çalışan personellerin abonelerle teması kesilerek salgınla mücadeleye katkısı sağlanacak. Bu kapsamda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nun Elektrik ve Doğal gaz faturalandırılmasında bazı batı ülkeleri örneklerinde olduğu gibi, aylık düzenli sayaç okuma hizmetini geçici süre askıya alarak;

Tüketicilerin son 2 yıllık ortalama tüketimlerini, Geçmiş dönem tüketimi olmayanlar için de emsal tüketimler dikkate alınarak fatura düzenlenebilmesi için bir çalışma içerisinde olduğu bildirilmektedir.

Bu uygulama, 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı Resmi gazetede yayımlanan, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 31.maddesinde; 2.11.2013 tarih ve 28809 sayılı Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 35.maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri kapsamında yasal olarak uygulanabilir olsa da;

Pratikte, salgın nedeniyle ticari faaliyetlerde kapasite düşmesi sonucu veya faaliyetlerini askıya alan işletmelerin tüketimlerinin düşmesi ile; bu işletmelerin önceki dönem tüketimlerine göre kıyas fatura yapılması ile olmayan tüketim faturalandırılacak ve tam bir karmaşaya neden olacaktır.

Ayrıca elektrik şirketleri fatura bilgilerinin elektronik ortamda gönderebilmesi için tüketicilerin e-fatura bilgilerini güncellemiş olsalar bile özellikle son dönemde devreye giren e-arşiv fatura uygulaması tam oturmadan, e-mail veya GSM numaraları tam olarak güncellenmeden tüketicilerin fatura ve borç bilgilerinin tüketiciye iletilmesi ayrıca bir sorun olacaktır.

Koronavirüs Salgını Kapsamında Elektrik ve Doğalgaz Faturaları

Bu arada;

26.03.2020 tarihinde bir internet sitesinde; https://www.tarafsizhaberajansi.com/2020/03/26/bakan-donmezden-elektrik-ve-dogal-gaz-aciklamasi/ yayınlanan haberde Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in atfedilen açıklamaya göre;

Koronavirüs’le mücadele kapsamında, vatandaşların evde kaldıkları süre boyunca; (konut dışı tüketimler konusuna bir açıklık getirilmemiştir.) elektrik ve doğal gaz hizmetlerinin kesintisiz devam edeceği bildirilmektedir.

Bu açıklamaya rağmen son günlerde bazı illerde konut abonelerinde borçtan dolayı elektrik kesintisi yapıldığı medyada yer almaktadır.

Bu durumda ya bu açıklama ilgili kurumlara genelge olarak gönderilmemiş veya bazı dağıtım şirketleri, genelgeye aykırı işlemler yapmaktadır.

Bu durumda, dağıtım şirketlerinin enerji tedarikinden kaynaklanan tedarikçiye olan borçları ertelenir veya yapılandırılırsa dağıtım şirketleri de faaliyetlerini sürdürebileceklerdir.

Bazı batı ülkeleri ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde olduğu gibi belli bir süre boyunca tüketicilerin elektrik, doğalgaz ve su faturaları devlet tarafından karşılanmayacaksa; zaten gelir kaybına uğramış tüketicilerin faturaları ödeme sıkıntısına etkili bir çözüm bulunmaması durumunda ekonomik ve sosyal etkileri çok daha yıkıcı olacaktır.

Saygılarımla

Coşkun Tezel

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: covid-19, doğalgaz faturası, elektrik faturası, koronavirüsü, pandemi, salgın



Birincil kenar çubuğu

Sosyal Hesaplarınızda Bize de Yer Verin!

+30.000 okuyucumuza teşekkür ederiz. Siz de aramıza katılarak ekosisteme katkıda bulunun...

Eposta adresinizi paylaşmak istemiyor musunuz? Size uygun platformlar için ↓↓↓

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Medium
  • Pinterest
  • RSS
  • StumbleUpon
  • Tumblr
  • Twitter
  • YouTube

En’ler

  • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
  • Elektrik Faturası Açıklamaları

Köşe Taşı İçeriklerimiz

güvence bedeli nedir güvence bedeli ne kadar güvence bedeli fark faturası muhasebe kaydı güvence bedeli enerjisa güvence bedeli hesaplama güvence bedeli iadesi güvence bedeli adli kontrol güvence bedeli geri alma elektrik güvence bedeli ankara güvence bedeli nasıl alınır güvence birim bedeli elektrik güvence bedeli bursa clk güvence bedeli 2019 Elektrik Faturalarında Vergiler ve Fonlar elektrik vergileri elektrik vergileri 2019 elektrik vergilerinin geri ödenmesi elektrik faturası vergileri elektrik faturası vergileri 2018 elektrik faturası vergileri 2019 elektrik araba vergileri elektrik faturasındaki vergilere itiraz elektrik vergisi 2018 elektrik vergi no nerde yazar elektrik vergi indirimi elektrik vergisi geri alma elektrik vergi no nasıl öğrenilir elektrik vergi no elektrik vergi oranı 2018 elektrik araç vergisi vergi elektrik affı elektrik faturasından alınan vergiler elektrik tüketim vergisi beyannamesi elektrik tüketim vergisi beyanname örneği elektrik tüketim vergisi belediye elektrik damga vergisi elektrik damga vergisi hesaplama programı 2018 elektrik damga vergisi 2018 elektrik damga vergisi hesaplama programı elektrik dükkanı vergisi elektrik damga vergisi oranı 2018 elektrik damga vergisi oranları abb elektrik vergi dairesi schneider elektrik vergi dairesi gediz elektrik vergi dairesi elektrik faturasına eklenen vergiler elektrik faturasındaki vergiler elektrik faturası vergi hesaplama elektrik faturası vergi no nerde yazar elektrik faturası vergi geri ödeme elektrik faturası vergi no öğrenme elektrik faturası vergi no elektrik tüketim vergisi hesaplama elektrik damga vergisi hesaplama elektrik su vergi indirimi elektrik vergisi yüzde kaç elektrik tüketim vergisi kanunu elektrik tüketim vergisi kdv matrahına dahil mi elektrik tüketim vergisi muhasebe kaydı elektrik tüketim vergisi muafiyeti elektrik vergisi ne kadar gediz elektrik vergi no boğaziçi elektrik vergi no ck elektrik vergi no uludağ elektrik vergi no clk elektrik vergi no enerjisa elektrik vergi no elektrik vergi oranı elektrik damga vergisi oranı elektrik tüketim vergisi oranı elektrik damga vergisi ödeme elektrik tüketim vergisi ödeme zamanı elektrik faturasında ödenen vergiler elektrik tüketim vergisi elektrik tüketim vergisi yüzde kaç elektrik trt vergisi elektrik üretim vergisi elektrik üretimi vergi elektrik faturası üzerindeki vergiler elektrik vergi ve fonlar elektrik faturasına yansıyan vergiler elektrik faturası vergileri 2017 elektrik tüketim vergisi 2018 elektrik tüketim vergisi 2016 elektrik birim fiyatı 2018 vergiler dahil

Elektrik Faturalarında Vergiler, Fonlar ve Yanıltıcı Haber.!

Copyright © 2022 - akillisebekeler.com | Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler -Giriş