• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • 5G
  • Nesnelerin İnterneti
  • Blockchain
  • LPWAN
  • İçerik Gönder
  • S.S.S
  • Sözlük
  • Dökümanlar
  • İletişim

akillisebekeler.com

Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler

  • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
    • Şartlar ve Koşullar
    • Yasal Uyarı
    • İçerikleri Listele
  • Blog
  • Makaleler
    • Akıllı Binalar
      • Neden Bina Enerji Yönetim Sistemleri?
    • Akıllı Sayaçlar
      • OSOS Nedir? OSOS Yönetmeliği ve Haberleşme Teknolojileri
        • LPWAN İle OSOS
        • NB-IoT İle OSOS
        • LORAWAN ile OSOS
        • Sigfox İle OSOS
      • OSOS (Otomatik Sayaç Okuma)
      • Dağıtım Şirketlerinde Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)
      • Akıllı Şebeke Mi, Yoksa OSOS mu?
    • Alternatif Enerjili Elektrik Sistemleri
      • Rüzgar Enerjisi
      • Güneş Enerjisi
    • Blockchain
      • Akıllı Şebekeler ve Blockchain
      • Blockchain ile Enerji Ticareti
      • Bankacılık Sektöründe Blockchain
    • Elektrikli Araçlar
      • Bugün Arabayla Çıkmasak mı?
      • Elektrikli Araba Mı Baksak?
  • Medya
    • Haberler
    • Röportajlar
  • Danışmanlık
  • Eğitim
    • Sektör
  • Analiz
    • 5G
      • 5G ve IoT
      • 5G Stratejileri
      • 5G Özellikleri ve Senaryoları
      • Değişen İş Modelleri ile 5G
      • 5G ile Akıllı Şebekeler
      • 5G Uygulamaları: Enerji Sektöründe Beklenen Teknolojik Yenilikler
    • Nesnelerin İnterneti
      • Nesnelerin İnterneti (IoT) Değer Zinciri
      • IoT İş Modeli
      • Telekom Operatörleri için IoT İş Modeli
      • IoT’nin Türkiye’deki Durumu
      • Nesnelerin İnternet (IoT); Enerji Çözümleri
      • Nesnelerin İnterneti (IoT); 2019 Özet – En Önemli IoT Teknolojisi Atılımları
    • LPWAN
      • LPWAN Nedir?
      • LoRAWAN ile IoT Deneyimi
      • eLTE-IoT Nedir?
      • LPWAN İle OSOS
    • Köşe Taşı İçeriklerimiz
      • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
      • Elektrik Tüketiminde Tek ve Üç Zamanlı Tarife Seçenekleri.
  • İletişim
    • Ekibimiz
    • İçerik Gönder
    • S.S.S
    • Sözlük
Buradasınız : Ana Sayfa / Arşivleri kayıp-kaçak

kayıp-kaçak

Kaçak Elektrik Kullanımı İle Mücadele

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Ocak 15, 2021 22:43Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: elektrik faturası, epdk, kayıp kaçak kullanım, kayıp-kaçak, yönetmelik, yüksek kayıplı elektrik şirketleri

Abone ol


Kaçak elektrik kullanımı ile mücadele etmek ve okuma oranlarını yüksek düzeyde tutmak amacıyla; bina içerisindeki sayaçların yatırım programı dâhilinde bina dışına alınması yasal olarak dağıtım şirketlerinin yetkileri kapsamındadır.

Bu yatırımların, program kapsamında yapılmış olması nedeniyle orta vadede (baştan beri hiç sıcak bakmadığım bir gelir modeli olsa da; dağıtım şirketleri sözleşmeleri bu gelir modeline göre imzaladıkları için yapacak bir şey yok) tarife yolu ile geri dönüşünün dışında…

İyi planlanmış, öncelikli bölgeleri belirlenmiş ve uygulaması standartlar içerisinde olan bu yatırımların tarife yolu ile geri dönüşünün dışında…

Kısa vadede, özellikle yüksek kayıplı bölgelerde kayıt dışı tüketimin kayıt altına alınması neticesinde en fazla iki ay içerisinde doğrudan; ölçümlenebilir iyileştirmeler kaydedilmesi ile dağıtım şirketi genelinde bir önceki cari yıl sonunda cari yıl için konulmuş kayıp/kaçak hedeflerinin altında kalınan oran kadar geri dönüş sağlanmış olacaktır.

Bunun yanında özellikle yüksek kayıplı dağıtım bölgelerinde,  bir taraftan bir önceki cari yılda belirlenen cari yıl kayıp/kaçak hedefleri nedeniyle fiyat eşitleme mekanizmasından aldıkları bedel, diğer taraftan uygulama neticesinde düşecek olan K/K oranının, hedef K/K oranından düşük gerçekleşen oranı kadar gelir ve diğer taraftan ise orta vadede tarife yolu ile alınacak yatırım tutarı ile oldukça yüksek gelir elde edebilmek mümkündür.

Kaçak Elektrik Kullanımı ile Mücadele – Sayaç Keşifleri

kayıp kaçak-edaş, kabaran elektrik faturaları,kaçak elektrik cezası
kaçak elektrik tespiti
Elektrik Panosu

Fakat bu yetkiyi sadece yatırım kalemini doldurmak için yapmamak gerekiyor. Yandaki resmimde görüldüğü gibi, elektrik sayaçlarının dışarı alınıp kaçak/kayıp oranının denetim altına alınmasından ziyade yatırım bütçesindeki keşif bedelini doldurmak için; sözde sayaçların bina dışına çıkarıldığı izlenimi vermektedir.

Sırf keşif doldurmak amacı taşıyan bir işlem olmasa yapılan işlemlere biraz özen gösterilir; tüketicinin mülkiyet hakkının korunması kapsamında en azından tüketici panosu daha düzgün halde bırakılabilirdi.

Tüketicinin haklarınıza saygı duymasını bekliyorsanız; tüketicilerin de haklarına saygı duymak zorundasınız.

Kaldı ki 31.12.2015 tarih ve 29579 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan EPDK’nın “DAĞITIM SİSTEMİNDEKİ KAYIPLARIN AZALTILMASINA DAİR TEDBİRLER YÖNETMELİĞİ”  6.maddesinin 3.bendinde ki;

“(3) Yüksek kayıplı şirketler kayıp oranlarını düşürmek için aldıkları tedbirleri ve sonuçlarını altı aylık dönemlerde Kuruma bildirir.” Hükmü bulunmaktadır.

Bu maddeye rağmen beş dönemdir bu tedbirler ya alınmıyor veya alınan tedbirler başarılı olamıyor.

O halde, hem kaçak elektrik enerjisi tüketimi ya da kullanımının hem de yönetmelik şartlarını yerine getirmeyen kaçak tutanakları ve tahakkukları uygulamalar hakkında yasal yaptırımlar ağırlaştırılmalı, görev ve sorumluluğunu yerine getirmeyenlere de tarafsızca uygulanmalıdır.

Karşılaştırmalı Kayıp Kaçak Oranları

Her edaşın ve ülke ekonomisinin kanayan yarası kayıp kaçak oranlarını karşılaştırdık. Elektrik Dağıtım Şirketleri Hedeflenen ve Gerçekleşen Kayıp Kaçak Elektrik Oranları;

kaçak elektrik oranları 2018
kaçak elektrik oranları 2017
kaçak elektrik oranları 2015
kaçak elektrik oranları 2016
kaçak elektrik oranı 2017
kaçak elektrik kullanım oranları 2018
kaçak elektrik kullanım oranları 2017
kaçak elektrik kullanım oranları 2015
kaçak elektrik kullanım oranları 2016
illere göre kaçak elektrik oranları
türkiye kaçak elektrik oranı iller
elektrik kayıp kaçak oranları illere göre
kaçak elektrik kullanım oranları
tedaş kaçak elektrik kullanım oranları
doğuda kaçak elektrik kullanım oranı
türkiye'de illere göre kaçak elektrik kullanım oranları
illere göre kaçak elektrik kullanım oranları tedaş
illere göre kaçak elektrik kullanım oranları 2018
Karşılaştırmalı Kayıp Kaçak Oranları

Hedef altında gerçekleşenler K/K oranları,

Hedeflenen ile gerçekleşme arasındaki olumlu fark.

Bir önceki yıl hedefine göre düşük oranlı yeni K/K hedefi oranı.

2017 yılı gerçekleşen K/K oranı ile 2018 yılı için hedeflenen düşürülmüş K/K oranı farkı

Coşkun Tezel

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: elektrik faturası, epdk, kayıp kaçak kullanım, kayıp-kaçak, yönetmelik, yüksek kayıplı elektrik şirketleri



2017 Yılı, Gerçekleştiği İddia Edilen Kayıp /Kaçak Oranları

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Ocak 15, 2021 22:57Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: enerji dağıtımı, epdk, kayıp-kaçak

Abone ol


Gerçekleştiği İddia Edilen Kayıp Kaçak Oranları -Dağıtım Şirketleri 2017 Yılı,

EPDK Tarafından yayımlanan Elektrik Piyasası 2017 Piyasa Gelişim Raporunda 2017 Yılı elektrik üretiminin; 292.574.578,09 MWh’ı lisanslı üretim tesislerinden,  3.031.558,05 Mwh ise Lisanssız üretimden ihtiyaç fazlası olarak sisteme verilen, 2.729.060,87 MWh ithalata karşılık 3.300.096,20 MWh ihracat yapılmış.

Kısacası satışa arz edilen elektrik miktarı 295.035.100,81 MWh olarak görülmektedir, Aynı raporda faturalanan tüketim miktarına baktığımızda ise;

Dağıtım Gerilim Seviyesinden bağlı tüketicilerin tüketim miktarı,

80.768.336,36 Mwh’ı aboneler, 90.762.663,09 MWh’ı ise serbest tüketicilerde olmak üzere toplam 171.530.999,45 MWh.

İletim Gerilim Seviyesinden bağlı tüketicilerin tüketim miktarı ise;

100.453.708,65 MWh’ı aboneler, 125.259.819,48 MWh.’ı serbest tüketiciler olmak üzere toplam, 225.713.528,13 MWh olarak gerçekleşmiştir.

Satışa Sunulan Tüketim

Lisanslı Üretim (MWh)292.574.578,09
Lisanssız Üretim İhtiyaç Fazlası olarak sisteme verilen  (MWh)3.031.558,05
Üretim Toplamı (MWh)295.606.136,14
İthalat (MWh)     2.729.060,87
Genel Toplam (MWh)298.335.197,01
İhracat (MWh)3.300.096,20
Abone ve Serbest Tüketiciye satışa arz (MWh)295.035.100,81

Faturalanan Tüketim (MWh)

Abone100.453.708,65
Serbest Tüketici125.259.819,48
T O P L A M225.713.528,13

Bu durumda en basit hesabı ile satışa arz edilen elektrik enerjisi ile faturalanan (satılan) arasındaki kayıp kaçak oranı % 23 olarak görülmektedir.  Söz konusu raporda iletim Gerilim seviyesinde gerçekleşen teknik kayıp oranının %1,9 olduğu belirtilmiş olduğu görülmüştür.

Ancak aynı raporda, dağıtım şirketlerinin gerçekleşen kayıp/kaçak oranları % 13 olarak görüldüğü gibi, tüm dağıtım şirketlerinin 2017 için belirlenen kayıp/kaçak hedeflerinin altında kayıp/kaçak oranı ile kapattıkları için başarılı oldukları özellikle vurgulanmış.

Fakat nedense sadece 3 dağıtım bölgesi dışında 18 dağıtım bölgesinin 2017 kayıp kaçak hedefleri, 2016 gerçekleşen kayıp/kaçak oranından daha yüksek tutulduğuna değinilmemiştir.

EPDK kaçak kayıp tablosu,
epdk
tedaş
bölgelere göre kayıp kaçak oranları
elektrik dağıtım şirketlerinin kayıp kaçak oranları
Elektrik Dağıtım Şirketleri Kayıp Kaçak Oranları

Kaynak: EPDK (http://www.epdk.gov.tr/Detay/DownloadDocument?id=xWBff/Qkhgg=)

Rapor tablolar ile de desteklenmiş, fakat belki bir yazım hatasından dolayı olmuş da olsa kayıp/kaçak hesabında uyuşmazlıklar görülmektedir. Üretilen ve faturalanan enerji miktarı verilerine göre bu kayıp/kaçak oranlarının fiili durumu yansıtması imkânsız gibi görülmektedir.

  • Kaçak Elektrik Kullanımı Tanımı Nedir?
  • Kaçak Elektrik Kullanımı İle Mücadele ve 2018 Yılı Kayıp Kaçak Oranları

Coşkun Tezel

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: enerji dağıtımı, epdk, kayıp-kaçak



Sudan Sebepler

Okunma Süresi: 11 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Şubat 9, 2020 10:512 Yorum Kategori: Nesnelerin İnterneti Etiketler: kayıp-kaçak, NB-IoT, su, tüik

Abone ol


Su İsrafı – Suyun değerini bilmek

Su yaşamın en önemli kaynaklarından birisidir. Ne yazık ki değişen iklim şartları, dikkatsizce kullanım ve tüketme alışkanlıklarımız bu kaynağı kirletmekte ve yok etmektedir.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafi alanın çölleşme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu pek çok kaynak, haber ve makaleden okuyabiliriz. Değişik önlemler sıralanırken, önlemleri uygulamakta, denetlemekte ve sahiplenmekte kimi zaman zorlanmaktayız.

Kullanılmayan su miktarı %50 den fazla

25-26 Mayıs 2017 tarihinde yapılan 3. Su Kayıp-Kaçak Forumunda Orman ve Su İşleri Bakanı Sn. Veysel Eroğlu, Kayıp/ Kaçak suyun resmi rakamların her ne kadar %35-%40 ifade etse de, gerçek rakamın %50-%55 seviyelerinde olduğunu ifade etmiştir. %50 ve üzeri….!!!!

Önlem olarak ise şebekelerin yenilenmesi ve israfın önüne geçmekte olduğunu pek çok kere belirtilmiştir. Peki, şebekenin neresini ve ne kadarını yenilemeli? Doğru ve en etkin nokta neresi? En çok kayıp nerelerde yaşanmaktadır? İsrafı nasıl önleyeceğiz?

Aslında bunun ipuçları Belediyelerin yıllık veya iki yılda bir açıkladıkları faaliyet raporları net bir şekilde görebilmekteyiz. Diğer bir bilgi kaynağı ise TÜİK in yıllar ve illere göre paylaştığı ve internetten herkes tarafından kolayca okunabilen su istatistiklerini de sıralayabiliriz.

TÜİK verileri

Resmi rakamlara göre 2016 yılı itibarıyla kullanılan toplam su miktarı 5,3 milyar m3 dür. Toplam suyun 3,4 milyar m3 lük kısmı arıtılmakta ve hizmete sunulmaktadır.

Kişi başına Türkiye genelinde kullanılan su yıllık 217 litredir. Üç büyük İl için ise değerler aşağıdaki gibidir;

  • İstanbul 189 lt
  • İzmir 173 lt
  • Ankara 227 lt

Su kaynaklarımız bakımından ise, yarıya yakını açık hava Barajlar (%44,8), Kuyular (%26,8), Doğal Kaynaklar (%17,1), Akarsular (%9,5), kalanı Göl, Gölet v.b. den olmaktadır.

Gelelim hizmet alınan ve alınamayan suyun bedeline. Gene 2016 itibarıyla TÜİK verilerine göre 5,3 milyar m3 suyun sadece 3,73 milyar m3 lük kısmı fatura edilmiştir (resmi kayıp %35). KDV hariç ödenen rakam ise 14,22 milyar TL, abone sayısı da 27,5 milyon olarak ifade edilmektedir.

Gelir Getirmeyen Su (Non-Revenue Water – NRW) miktarı ise 5 Milyar TL seviyelerinde. Sade Vatandaşın anlayacağı bir dille, abone başına yıllık 182 TL sokağa atılmaktadır veya cebimizden çıkmaktadır.

2016 yılında bütçe açığı 29,3 Milyar TL olduğunu düşünürsek, %17 lik kısmı parası alınamayan sudan kaynaklandığını (resmi rakamlara göre) görebiliriz.

Acaba bu kayıp nerede ve illere göre nasıl bir değerde kalmaktadır?

Bazı illerin kayıp-kaçak değerleri

Belediyelerimizin faaliyet raporları ve TÜİK verilerinden yola çıkarak bazı illeri paylaşmak isterim. Sağlam veri bulabildiğim Ankara, Bursa, Gaziantep, İstanbul ve İzmir illerindeki 2015 de kesinleşen kayıp-kaçak değerlerini aşağıda sıralanmıştır;

  • Ankara %22
  • Bursa %26
  • Gaziantep %32
  • İstanbul %25
  • İzmir %32

Her 5 ilimizde değişik iyileştirme çalışmaları yapılmakta, ancak bunlar yıllık %1 – %2 lik bir düşüş veya artışın önüne geçememektedir. Pek çok teknoloji uygulamayla kayıp-kaçağın önüne geçilmeye çalışılıyor ki en yaygını SCADA kullanımıdır.

Yanlış bir adım olmamakla beraber, kullanılan SCADA uygulamaları öngörü ve ön analiz gibi modülleri veya uygulamaları desteklemediğinden veya yetersiz veri girişi sağlandığından tam umulan avantajı ne yazık ki veremiyor.

Bazı illerde değişik tipte sensörlerle denemelerin devam ettiği, ancak henüz tüm şebekeye yaygınlaştırılmadığı da belirtilmelidir.

Kayıpların 10 yıl öncesine göre çok daha iyi noktada olduğunu da unutulmamalıdır.

Kayıp-kaçak nerede oluyor?

Sanırım bu soruya herkes önce SAYAÇ der, ki bu sorunun sadece küçük bir kısmıdır.

Gelin size önce musluğu her açtığımızda olan akışı çok basitleştirilmiş olarak aktarayım. Aşırı basit anlatırsam, Su İdarelerin Yetkilileri, Su ve Çevre Mühendisleri lütfen beni bağışlasın.

Sıradan bir sabah…

Selçuk sabah kalkıp işe gitmeden önce musluğunu açıp elini yüzünü yıkar. Musluk açıldığında, binasında varsa önce bina su deposundan bu su hidrofor vasıtasıyla pompalanmaktadır. Su deposunda azalan su belirli bir seviye altına inince, su şebekesinden su ister ve depo seviyesi normale dönene kadar su alır.

Ayşe teyzemiz, Mehmet amca, Fatma hala v.b. aynı anda musluğu açınca ne olur? Şebekede yeterince su miktarı varsa musluktan su akar, yetersiz veya azalan miktar olunca ise su şebekesi ilgili miktarı pompalar ve borular yardımıyla suyu şehirde, köyde v.b. su kaynaklarından tüketim noktasına kadar iletmektedir.

Zaten sorunlar burada başlar. Su şebekesi yıllar önce kurulmuş ve pek çok kentin nüfusu makul seviyelerdeyken hizmet veriyordu. Su miktarı nüfus artışına cevap veremeyince, su şebekesi sorunlar ve zorunlu durumlar olmadıkça değişmedi, genel olarak basılacak su miktarını arttırmak için pompalarımız değiştirilmiş, kaynaklar arttırılmış ve çeşitlendirilmiştir. Pompa yeni, şebeke eski olunca, malzemenin de yaşlanması eklenince, belirli yerlerde sızıntı, çatlamalar v.b. kaçaklar oluşmaktadır. Pompalar çalıştıkları her seferinde artan su basıncı, boru hattında titreşimlere ve belirli bir süre sonra da boru hatlarına zarar vermekte, dayanamayan noktalarda sızıntı ve arızaların yaşanması kaçınılmaz olmaktadır.

Kayıp-Kaçak noktaları

Hemen başta belirttiğim gibi SAYAÇ olayı küçük bir kısmıdır. Gelin size İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İşletmeleri) tarafından 2015 yılı itibarıyla Web sayfasında yayınlanan resmi rakamları paylaşayım.

Kayıp-Kaçak toplam % 25 dir (242 milyon m3 / 830 Milyon TL). Bunun %0,99 kısmı ölçülen, ancak fatura edilmemektedir. Kalan %24 lük kısım için ise sayaç v.b. için idari kayıplar SADECE %2, kalan %22 lik kısım ise %0,80 depolar ve istasyonlarda; %21,2 ve üzeri kısmı ise isale (iletim) ve dağıtım hatlarında, yani su dağıtım şebekesinde yaşanmaktadır. Özetle borularda çatlama, kırıklar, bağlantı noktaları v.b. esas kaybın nedenleridir.

Benzeri bir durum diğer şehirler için geçerli olacağını tahmin ediyorum. Kaybın %85-%90 boru hattından kaynaklı olmaktadır.

Su İsrafı için Kayıp-Kaçak Tespiti

Şimdi okuyucularımız, idari bunları nasıl bulamıyor diye sorabilir. Ne yazık ki bu o kadar da kolay değil. Öncelikle pek çok şehirde var olan ve belgelenebilen şebeke varlıkları ile mesafeleri birbirinden farklı olduğu görünmektedir. Yani VARLIĞIN tam değerini bilinemiyor. Pek çok nedenleri olabilir, ancak şebekenin yaşı ve geçtiği güzergahı kimi zaman tam tamına bulmak kolay değildir, bilenler ise çoktan emekli olmuş ve bilgilerini ise belgeleyemeden kurumdan ayrılmıştır.

Geçtiğimiz yıllarda yeni özelleşmeler başında bir elektrik dağıtım şirketi, bir kablonun toprak altına girişini ve çıkışını bilmekle beraber mesafesini tam kestiremiyordu. 2 km lik tahmin edilen kablonun aslında 5 km den uzun olduğu değişik ölçüm yöntemleriyle ortaya çıkmıştır. Benzeri durumlar diğer kamu hizmet sistemlerinde de görebiliyoruz.

Su İsrafı için Su hattında kayıp kaçakları tespiti için uluslararası örneklerinden yola çıkarak, temelde iki yöntem görülebilir. İlki şebeke suyunu keserek, “Gaz”lı tespit (zararsız ve tatsız Helyum gazı kullanılır) diğeri ise şebeke kesmeksizin “Akustik” yöntemle yapılmaktadır. Basınç izleme v.b. değişik yöntemlerinde olduğunu belirtmeliyim. Tahmin edeceğiniz üzere en yaygını şebeke suyunu kesmeden yapılan ve boru hattının seslerini dinlemeye yarayan, kimi sensörlerle yapılan uygulama Akustik yöntemdir.

Gazlı yöntem aslında çok basittir. Su olmayan boru hattına bir gaz basılır ve bu gaz izlenerek, nerede kaçak, kırık, sızıntı v.b. olacağı görülmektedir. Su kesme zorunluluğu nedeniyle pek kullanılmak istenmez.

Akustik yöntem boru hattını dinleyerek, normal akış sesi olması gereken yerde ortaya çıkan ses bozulmaları dinler ve sorunun yaklaşık olarak nerelerde olduğunu bulmaktadır. Hata payı oldukça düşüktür ve noktasal tamirat veya boru hattı değişimi yapılabilir. Tabi borunun yer altında bulunacağı derinliği de önlemlidir.

Yöntemin anlatılması kolay olmakla beraber uygulanabilmesi için değişik noktalardan şebekenin SESİ dinlenmesi gerektiğini de unutulmamalıdır. Bu tarz noktalar yangın söndürme hidratları veya su çıkışını ayarlamak için sokaklarda var olan noktalardan yapılmalıdır.

Kaybın %20 ve üstü değerlerde olduğu düşünürsek, dağıtım şebekelerinde rastgele veya şikayet üzerine inceleme yerine, devamlı saha incelemesi yapılarak ciddi önlemler geliştirilebilir.

Tek sorun kayıp-kaçak mı?

Su İsrafı aslında kayıp-kaçak rakamsal olarak çok net bir değer olmakla beraber, su kaynaklarımız bakımdan ne yazık ki tek sorun kaynağı değildir.

Birkaç hafta öncesi Tuzla da yaşanan olayı tüm Türkiye hatırlayacaktır. İstanbul da yaşanması nedeniyle ciddi ses getirdi. Peki ya diğerleri? Kaçımız 2016 yılında Kahramanmaraş ta 15.000 kişinin hastanelere başvurduğu ve içlerinden 4.000 gerçekten de içme suyundan zehirlendiğini hatırlıyoruz? Antalya da 50 öğrenci gene içme suyundan kaynaklı nedenlerle sorun yaşadığı v.b. örnekleri çoğaltabiliriz.

Yazımın ilk bölümlerinde su kaynaklarını sıraladığımda, kaynakların yarısından fazlası açık hava ve insanların kolayca erişimine açık barajlar, akarsular v.b. den geldiğini belirtmiştim. Açık havada yani insan müdahalesine açık olması nedeniyle, ne yazık ki kolayca kirletilebilir ve insan sağlığını tehdit etme potansiyeli vardır.

Ne yazık ki su kaynakları haftanın 7 günü, 24 saat boyunca incelenmemektedir. Bu sadece Türkiye de değil, pek çok ülkede aynı durumdadır. Su idareleri belirli bir döngü içinde içme sularından alınan örnekleri, yetkili analiz merkezleri tarafından incelemekte ve web sayfalarından paylaşmaktadır. Genelde bunlar aylık döngüler halinde yapılır. Peki ya ölçümler yapıldıktan, örnekler alındıktan sonra bir sorun veya bir zehirlenme girişimi oluşursa? Bu tip durumlarda ancak vatandaşlar şikayette bulunursa veya hastanelik olaylar ortaya çıkarsa bilgimiz oluyor. Ki çoğu zamanda bu geç kalındığı anlamına gelmektedir.

Suyun kalitesini kaynağında devamlı olarak ölçülmeli ve en ufak bir farklılaşması durumunda zaman kaybetmeden müdahalesi gerekmektedir.

Nesnelerin İnterneti (IoT), sihirli bir değnek mi?

Su İsrafı için Sihir mi değil mi bilemem, ancak yukarıda anlatmaya çalıştığım boru hatlarında yaşanacak kayıpların ve zehirlenmelerini erken aşamasında, verimli ve etkin tespiti için Nesnelerin İnterneti / IoT değişik için yaklaşım sunmaktadır.

Ucuz maliyetli ve uzun ömürlü çalışma sağlaması nedeniyle 7×24 çalışabilirliği ve kolayca uygulanır, ciddi bir katma değer sağlamaktadır.

Boru hatlarının yakınlarına, istasyon ve depolarda, pompa istasyonlarına, boru hattının içine bile uygulanabilecek tipte sensörler kullanarak, boru hattının arıza noktaları tespit edilebilir. Bunu drone desteğiyle de daha da geliştirebiliriz.

Su kaynaklarında ise suya batırılmış şekilde kullanılacak sensörler sadece suyu seviyesini değil, aynı zamanda devamlı su kalitesi hakkında bilgi verecek ve değeri ölçülemeyen insan ve canlı hayatını korumak için yardımcı olacaktır.

İzlenmesi için kullanılacak haberleşme teknolojisinin önemli olduğunu eklemem gerek.

Su İsrafı ; Hayat rakamsal bir değer ile ölçülemez!

Su İsrafı Elbette burada dikkat edilmesi gereken konu başlıklarından birisi de hangi teknoloji ve çözümün doğru olacağı, maliyetlerinin nasıl karşılanacağı v.b. sorular gündeme gelebilir, ancak şu sorulara da hepimiz kolayca cevap verebiliriz:

  • Su kaynaklarını daha ne kadar süreyle, alışılagelmiş yöntemlerle ve devamlı izleme olmaksızın koruyabiliriz?
  • Kayıp-kaçakları en etkin ve hızlı şekilde nasıl önüne geçilebilir?
  • Boru hattında çıplak gözle görülemeyen sızıntı noktalarını nasıl bulacağız?
  • Yaşam kaynaklarımızın %20 sinin akıp gitmesine seyirci kalmaya devam mı edeceğiz?

Yaşamı ve hayata önem veriyorsak, sadece musluklardan akan suyu idareli kullanmak yetmez, bize gelmeden önceki noktalarda da korunmalı ve önlemler alınmalıdır.

Gökhan Yanmaz

Ocak 2018

Yazar: Gokhan Yanmaz2 YorumKategori: Nesnelerin İnternetiEtiketler: kayıp-kaçak, NB-IoT, su, tüik



Kayıp/Kaçak Bedelinde Korunanlar ve Soyulanlar.

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Haziran 5, 2016 15:55Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: dedaş, Elektrik, israf, kaçak elektrik, kayıp-kaçak, tüketici mağduriyeti

Abone ol


Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifi TBMM’den geçti, fakat dikkat çeken maddelerden biri de kayıp/kaçak bedelinin tüketicilerden alınmaya devam edilmesi artık kanun maddesine girmiş oldu, aynı konuda birkaç hafta önce;

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, bir söyleşisinde Kayıp/Kaçak bedelleri konusunda şirketleri de tüketicileri de koruduklarını ifade etmiştir.

Oysa elimizdeki verilere bakıldığında tüketicilerin korunmadığı hatta görevini yerine getirmeyen bazı yöneticiler yüzünden sadece tüketicilerin değil!

Bebek maması veya kefen bezi üreten bir Sanayicinin ödediği elektrik faturasındaki kayıp kaçak bedelini maliyetlerine yansıtması nedeniyle dünyaya gelişinden gidişine kadar her vatandaş doğrudan veya dolaylı olarak olumsuz etkilenmekte ve iddia edildiği gibi tüketiciler korunmamaktadır.

Kayıp Kaçak Elektrikte Hedefler

Kaçak Kayıp Hedefleri
201120122013201420152016
DicleHedef60.96%50.63%42,06%34,93%29.01%71.62%
Revize71.07%59.03%49.03%
VangölüHedef46.15%38.33%31.84%26.45%21.97%60.16%
Revize52.10%43.27%35.94%
ArasHedef22.92%19.04%17.62%16.30%15.08%31.68%
Revize25.70%21.35%17.73%
ÇoruhHedef10.90%10.39%10.15%10.15%10.15%9.35%
FıratHedef12.59%11.65%11.11%10.59%10.09%9.74%
ÇamlıbelHedef7.72%7.36%7.02%6.92%6.92%7.93%
ToroslarHedef9.38%8.94%8.52%8.12%7.74%13.59%
Revize11.80%11.25%10.72%
MeramHedef8.59%8.28%8.28%8.28%8.28%7.90%
BaşkentHedef8.46%8.07%7.88%7.88%7.88%8.00%
AkdenizHedef8.86%8.45%8.05%8.02%8.02%9.66%
GedizHedef8.48%8.08%7.70%7.34%7.00%8.47%
UludağHedef6.96%6.90%6.90%6.90%6.90%7.55%
TrkayaHedef7.70%7.70%7.70%7.70%7.70%7.15%
AyedaşHedef7.12%6.79%6.61%6.61%6.61%7.61%
SedaşHedef7.66%7.31%6.96%6.64%3.33%6.33%
OsmangaziHedef7.21%7.21%7.21%7.21%7.21%7.77%
BoğaziçiHedef9.12%8.69%8.28%7.90%7.57%9.60%
KayseriHedef10.01%10.01%10.01%10.01%10.01%7.44%
AydemHedef9.80%9.34%8.90%8.49%8.09%7.92%
AkedaşHedef10.03%10.03%10.03%10.03%10.03%7.46%
YeşilırmakHedef10.35%9.87%9.41%8.97%8.78%8.50%
2015 Elektrik birim fiyatı (vergi ve Fon hariç)
kwh/Tlkwh/Tlkwh/Tlkwh/Tlkwh/Tlkwh/Tl
TarihEn.Bed.K/K BedeliDağ.Bed.Per.H.Bedİlet.Bed.Toplam
01.01.20150,2167380,0404970,0371040,0073970,0087480,310484
01.04.20150,2145810,0395660,0374370,0099520,0089490,310485
01.07.20150,2012850,0551820,0381100,0069160,0089920,310485
01.10.20150,1985450,0551550,0400510,0072330,0095010,310485

Tabloda görüldüğü gibi, kayıp/kaçak hedefleri dağıtım şirketleri lehine yükseltilirken,  tüketici lehine hiçbir iyileştirme olmadığı gibi, birim fiyatlarda da tüketici lehine bir düzenleme görülmemektedir.

EPDK Başkanı Söylemi

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, yüksek kayıplı bir dağıtım bölgesinde uyguladıkları bir projenin başarılı sonuçlarını gördüklerini ifade etmişlerdir, demek ki gayret edildiği durumlarda kayıp/kaçağın düşürülmesi gayet mümkündür. Önemli olan ve uygulanacak strateji; tüketici güvenini kazanmaktır.

Yüksek kayıplı bazı dağıtım bölgeleri kayıp/kaçak oranlarını düşürmek için gayet gösterir ve sonuç alırken,

Yüksek kayıplı bir şirketin Genel Müdürü ise TCK.168.maddesine göre, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası olan kaçak kullanımını azmettirme suçu ile, yine TCK.257 maddesine göre sonucunda kamu zararı oluşmuş Görevi Kötüye Kullanma suçunu işlediği halde hakkında, Enerji Bakanlığı ve EPDK suç duyurusunda bulunmuş veya herhangi bir Cumhuriyet Savcılığı tarafından bir kamu davası açılmış mıdır?

Dicle Elektrik; İsraf Etmeyin!

(İşlenen suçun videosunu görmek isteyenler linki tıklayabilir)

Yoksa ilgili dağıtım bölgesinde hakkında kaçak tutanağı düzenlenmiş tüketicilerden hakkında savcılığa suç duyurusu bulunanlar ifadelerinde, hakkında savcılığa suç duyurusu bulunmayanlar ise kendileri doğrudan suçu işleyen hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunarak bu suçu şirket Genel Müdürünün azmettirmesi sonucu işlediklerini ifade etmeleri mi bekleniyor?

TBMM Genel Kurulu’nda, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun teklifinin görüşülmesi sırasında AB ve ABD’den örnekler verilerek kayıp kaçağın AB ve ABD’de tüketicilere yansıtıldığı ifade edilmiştir, kıyaslamayı doğru yapabilmek için AB’de veya ABD’de herhangi bir dağıtım şirketi yetkilisinin tüketicilerini kaçak kullanımına azmettirmiş olması görülmüş müdür? Azmettirmişse sonuçları ne olmuştur? Diye bakmak gerekir, yoksa kıyaslama eksik olur.

Kayıp Kaçak İle Mücadele

Kayıp/Kaçak ile mücadelede yetersiz kalan şirketlere hiçbir yaptırım uygulanmadan tüm zararın tüketicilerden karşılanmaya devam edilmesi ile hiçbir dağıtım şirketi yetkilisi kayıp/kaçak’la mücadele etme gereği duymayacaktır.

Ayrıca kayıp/kaçak’la kaynağında etkin mücadele edilebilmesi için,  yasal altyapıda ciddi düzenlemeler yapılarak, karşılıksız yararlanma suçunu işleyen yani kaçak elektrik kullananlar için ciddi yaptırımlara ihtiyaç bulunmaktadır, fakat burada dağıtım şirketlerinin de kayıp/kaçak ekiplerinin özenle seçilmesi, hatalı işlem yaparak tüketici haklarını ihlal edenlerin de ciddi anlamda cezalandırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Kanunlar, suçu işleyen, azmettiren veya tüketici haklarını ihlal edenlere de eşit şekilde uygulanmalıdır, aksi durumda kayıp/kaçak ile mücadelede başarı kazanmak gerçekleşmeyecek bir hayal olmaktan ileri gitmeyecektir.

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: dedaş, Elektrik, israf, kaçak elektrik, kayıp-kaçak, tüketici mağduriyeti



Akıllı Şebekeler, Akıllı Sayaçlar ve Akıl’la Yönetim.

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 9, 2020 13:53Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: akıllı enerji, akıllı sayaç, enerji, kayıp-kaçak, kayıp/kaçk, vangölü edaş, vedaş

Abone ol


Vangölü Elektrik Dağıtım Şirketi (VEDAŞ) örneğini vermeden önce; ICSG İstanbul 2016’nın açılışında bir konuşma yapan Enerji Bakan Yardımcısı Sayın Ali Rıza Alaboyun, akıllı şebekelerden kastın “Parayı, mekânı ve Zamanı çok iyi yönetmek” olduğunu ifade ederek çok net ve kısa bir anlatımla konuyu özetlemiştir.

Son yıllarda sürekli olarak gündemimizi; Akıllı şebekeler, akıllı sayaçlar, akıllı telefon, akıllı şehir, akıllı bina ve akıllı televizyon v.s. gibi gündelik yaşamımızı etkileyen birçok sistemin adının akıllı olması gündemimizi meşgul etmektedir.

Peki, hangi ürünler kime göre ve ne kadar akıllı cihazlardır?

Şüphesiz ki cihazların akıllılığı kişilerin beklentilerinin karşılanabilmesi ile ölçülebilmektedir.

Bu da tamamen zaman ve diğer teknolojiler ile doğrudan bağlantılı olup, insanların hayal gücü ile sınırlı bir süreçtir.

İlk jenerasyon akıllı sayaçlar ile bugünkü akıllı sayaçların kıyaslanmasında; günümüzdeki elektrik sayaçlarının neredeyse bir enerji analizörü kadar bilgi topladığı ve depoladığı gibi, uzaktan erişimle, açma/kesme işlemleri gibi taktik operasyonların yapılması yanında aynı zamanda sayaçlarla uzaktan haberleşme gibi fonksiyonları ile ihtiyaçlar çerçevesinde gelişimlerine devam ettiği görülmektedir.

Vangölü Elektrik Dağıtım Şirketi (VEDAŞ)

Yirmi bir Elektrik Dağıtım bölgesinden kayıp/kaçak oranları açısından en sıkıntılı üç bölgeden biri olan Vangölü Edaş (VEDAŞ); kongre kapsamında kaçak elektrik kullanımına müdahale etmek amacıyla İstanbul’dan Van’daki bir tüketicinin elektriğini uzaktan kontrol ve müdahale yöntemiyle kesmiş,

VEDAŞ Genel Koordinatörü Osman AKYOL’un sunumu sırasında verdiği bilgilere göre; proje öncesi bölgelerinde yüzde 65 olan kayıp kaçak oranının projenin hayata geçirilmesi ile yüzde 15’lere düştüğü, akıllı şebeke yönetiminde ise PLC teknolojisi kullandıkları belirtilmiştir.

Şayet bu verilerde bir hata yok ve kesinleşmiş oranlarsa, gelinen bu nokta çok büyük bir başarıdır.

Bu başarı hikâyesi sonucunda düşen kayıp kaçak oranlarının tarifelere yansıması ile tüm tüketiciler bu başarıdan fayda kazanmış olacaklardır.

Her ne kadar tüm kaçak kullanım şekilleri uzaktan izlenerek kullanım yeri olarak tespit edilemeyecek olsa da; akıllı şebeke uygulamaları ile trafo bölgesine kadar hedef tespiti yapılabilmektedir.

Sistem kurulumu ve işletilmesi yanında, sistem kurulumunda bölgedeki tüketicilerin ve yerel yönetimlerin desteğinin kazanılarak; bu güvenin sistemin kurulumunda desteğe dönüştürülmüş olması ile yıllardır kazanılmış alışkanlıklara rağmen sistemin hayata geçirilmiş olması da ayrı bir başarıdır.

EPDK Kurul Kararı

Yeni teknolojilere uygun iş modellerinin yasal dayanaklarla desteklenebilmesi için ise,

31 Aralık 2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 622 sayılı EPDK Kurul Kararı’nın 1.Maddesinin (A) (a) bendinde geçen “kullanım yerinde yapılan kontrol”  ifadesinin de yeni şartlara uygun olarak güncel halde düzenlenmesi dağıtım şirketlerinin elini güçlendirecek bir ihtiyaçtır.

Akıllı donanımlara sahip olmak tek başına bir anlam ifade etmemektedir. Önemli olan sahip olunan akıllı donanımları ve organizasyonu akıl’la yöneterek sonuç almaktır.

Bu başarı, uygun bir strateji ile zor olan şartlarda da başarı sağlamanın mümkün olduğunu göstermiştir.

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: akıllı enerji, akıllı sayaç, enerji, kayıp-kaçak, kayıp/kaçk, vangölü edaş, vedaş



Bu İşte Bir Terslik Var.!

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 9, 2020 14:00Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: elektrik faturası, elektrik zammı, kayıp-kaçak, oecd, tetaş

Abone ol


Ulusal Basında çıkan haberlere göre, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) İcra Kurulu Başkanı İsmail Ergüneş “Küresel piyasalarda düşen petrol ve doğalgaz fiyatları nedeniyle Türkiye’nin enerji girdi maliyetlerinin” düştüğünü, Türkiye Elektrik Ticaret A.Ş. (TETAŞ)’ın elektrik dağıtım şirketlerine yüzde sekiz indirim uyguladığını, bu nedenle yılsonuna kadar elektrik fiyatlarına zam yapılmayacağını belirtmiştir.

Elektrik dağıtım bölgelerinin özelleştirilmesi sırasında yüzde 2,33 olan brüt kar marjı, 01.01,2013 tar tarihinden itibaren yüzde 3.49’a yükseltilmiştir. 

Şimdi ise en yetkili ağızdan aldığımız bilgilere göre Elektrik Dağıtım ve doğal olarak Elektrik perakende şirketleri 2016 yılı ikinci çeyreğinden itibaren enerji tedarikinde yüzde 8 bir avantaj elde etmiştir.

Son kaynak tedarikçisi konumunda olan bu perakende şirketlerinin kar marjlarında bir değişiklik olmadığına göre,

TETAŞ’ın tedarik şirketlerine yaptığı bu yüzde 8’lik indirimin doğrudan tüketicilere yansıtılması gerekirdi, aksi halde Elektrik perakende satış şirketlerinin kar marjı yüzde 11,49’a yükseltilmiş olmaktadır; bu konuda herhangi bir karar da yayınlanmamıştır.

Elder Açıklaması

13.10.2015 tarihinde AA muhabirine bir açıklama yapan Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ELDER yönetim kurulu başkanı Nihat Özdemir ise,

Elektrik dağıtımının özelleştirilmesi sonucunda daha önce iki haneli olan kayıp kaçak oranlarının üç şirket hariç diğerlerinde ortalama yüzde 8,5 civarına gerilediğini; bu oranla OECD ülkeleri ortalamasından daha iyi bir duruma geldiklerini ifade etmiştir.

Bu iki gelişmeye rağmen 01.01.2016 tarihinden itibaren elektrikte son kullanıcı fiyatına yüzde 6,7 oranında zam gelmiştir.

Hem yılın ikinci çeyreğinde dağıtım şirketlerinin TETAŞ’tan sağlamış oldukları yüzde sekiz fiyat indirimi, hem çift haneli kayıp kaçak oranlarından yüzde 8,5’a düşen kayıp/kaçak iyileşmesi tüketicilere hiç yansımamıştır.

Kaçak/kayıp oranındaki bu iyileşmelere rağmen, tüketicilerin elektrik faturalarında ödedikleri kaçak/kayıp bedelinde düşen oranlar oranında bir iyileşme sağlanmadığı görülmektedir.

Açıklamalara göre, en azından 2016 yılı ikinci çeyrek tarifesinde en azından dağıtım şirketlerinin TETAŞ’tan aldıkları yüzde sekiz indirime ilave olarak; kayıp/kaçak oranlarındaki iyileşmenin de tüketicilere indirim olarak yansıması gerekirdi, ama her nedense bu indirim ve iyileşmeler tüketicilere yansımamış görülmektedir.

Belki tüm bu hesaplamalarda bilemediğimiz yönler vardır. Ama yapılan açıklamalarla uygulamalar tamamen birbirine zıt görülmektedir.

İster hesaplamalarda bilemediğimiz veriler olsun; isterse açıklamaları doğru okumuş olalım, her iki şart’ta da bu işte bir terslik olduğu görülmektedir.

Her şeye rağmen tüketiciler tarafında, daha anlaşılır açıklamalar beklenmektedir.

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: elektrik faturası, elektrik zammı, kayıp-kaçak, oecd, tetaş



Elektrik Sektöründe Gelecek Kaygısı!

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 9, 2020 22:33Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: döviz, Elektrik, elektrik faturası, epdk, finansal kriz, kayıp-kaçak, tarife, trt, trt payı, zam

Abone ol


Elektrik Sektörünün Geleceği vergiler, kayıp kaçak, serbest tüketici limitleri ve sınırlı teknoloji yatırımları düşünüldüğünde maalesef ki pek de iç açıcı durmuyor.

Elektrik Sektöründe Gelecek Kaygısı!
Elektrik Sektörünün Geleceği

Hafta içerisinde Ulusal Basında, Elektrik sektöründeki özelleştirmeler nedeniyle; Dağıtım Şirketleri ihalelerini kazanan, Dağıtım ve Perakende Şirketlerinin bankalara 7 Milyar Dolar borçlu olmalarından bahsedildi.

Kur artışı nedeniyle şirketlerin zor duruma düşeceği bu nedenle elektrik sektöründe olası bir finansal krizin bankalarda sıkıntı yaratacağı vurgulanarak;  Sektör yetkililerinin EPDK’ya sunumu sonrasında,

EPDK yetkilileri, 2011-2015 yılları tarife döneminin sona erdiğini belirterek, 2016 yılı tarife dönemi çalışmalarında; “”Piyasa oyuncularını da tüketicileri de adil şekilde gözettiklerini” belirtti.

Tüketicilere yeterli, kaliteli, düşük maliyetli elektrik sunmanın yanı sıra; mali açıdan güçlü, istikrarlı bir elektrik piyasası hedeflediklerini dile getiren yetkililer, tarife düzenlemelerini kısa süre içinde tamamlamak için çalıştıklarını bildirmişlerdir.

Şayet soruna acil çözüm bulunmazsa, bu krizden sadece Bankalar etkilenmiş olmayacak; finansman sıkıntısına giren şirketler gerekli yatırımları yapamayacakları için enerji arzında sıkıntılar yaşanacaktır.

Sürdürülebilirlik konusunda oluşacak sıkıntılar nedeniyle tüketiciler, alınan enerji bedelini ve vergileri zamanında ödeyemeyecekleri için ise; TETAŞ ve Kamu maliyesi de bu finansman sıkıntısından etkilenebileceği için, bu krizden daha fazla kurum ve tüketici etkilenmiş olacaktır.

Tüketiciye düşük maliyetli elektrik enerjisi tedariki derken umarım; 22.08.2015 tarih ve 29453 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği”nin 11 maddesinde açıklanan, “Piyasa İşletim Tarifesi” tüketici faturalarına zam olarak yansımaz, en azından EPDK’nın

Elektrik Faturalarında TRT Payının Hesaplanması

Elektrik faturalarında tüketiciden alınan TRT payının hesaplanmasında matrah hesabının sadece enerji bedeli olarak kabul edilmesi hakkındaki Danıştay 13.Dairesinin kararının uygulanması konusundaki hassasiyetini yeni tarifede de göstermesi tüketiciler lehine olumlu olacaktır.

Ayrıca bazı Dağıtım Şirketleri hedeflenen kayıp/kaçak oranlarına ulaşamadıklarından dolayı yaşanan gelir kaybını Fiyat eşitleme yöntemi ile telafi etmiş olsalar bile bu fiyat eşitleme yönteminin lisans sözleşmesinin sonuna kadar telafi edecekleri anlamını taşımadığı için döviz kuru risk oluşturmamış olsa bile kayıp/kaçak oranlarından dolayı ileride bir gelir kaybı riskini taşımaktadırlar.

Bunun yanında vadesi geçmiş alacakların tahsilinde yeteri kadar etkin olamadıkları nedeniyle görevli tedarik şirketleri yanında Döviz kredisi ile tesis edilmiş olan üretim santrallerinin kredi maliyetleri ile birlikte Doğalgaz çevrim santralarındaki enerji üretimi için kullanılan Doğalgazın temininin Dolara bağlı olması gibi nedenler de dikkate alındığında elektrik enerjisine zam yapılacağının sinyalleri de görülmüş oluyor.

En geç 01.01.2016 tarihinde elektrik enerjisine bir zam geleceği görülmektedir. Umarım ben yanılırım.

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: döviz, Elektrik, elektrik faturası, epdk, finansal kriz, kayıp-kaçak, tarife, trt, trt payı, zam



Ulusal Tarifeye Devam mı? Bölgesel Tarife Yolda mı?

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 10, 2020 17:42Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: bölgesel tarife, dağıtım, fiyat eşitleme, kayıp-kaçak, perakende enerji, ulusal tarife

Abone ol


Ulusal ve Bölgesel Tarife Seçimi ; 31 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe girmesi beklenen Bölgesel Tarife, 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun; Geçici 1.maddesine eklenen hüküm ile 31 Aralık 2015 tarihine kadar uzatılmıştır)

Ulusal tarife uygulaması

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Düzenlemeye tabi tarifeler üzerinden elektrik enerjisi satın alan tüketicileri, dağıtım bölgeleri arası maliyet farklılıkları nedeniyle; var olan fiyat farklılıklarından kısmen veya tamamen koruyacak şekilde tesis edilmiş ve uygulamaya ilişkin hususları Kurum tarafından hazırlanan tebliğ ile düzenlenmiş fiyat eşitleme mekanizması,31/12/2015 tarihine kadar uygulanır. Tüm kamu ve özel dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri fiyat eşitleme mekanizması içerisinde yer alır.

(2) 31/12/2015 tarihine kadar ulusal tarife uygulamasının gerekleri esas alınır ve ulusal tarifede çapraz sübvansiyon uygulanır. Ulusal tarife, Kurumca hazırlanır ve Kurul onayıyla yürürlüğe girer.

(3) 31/12/2015 tarihine kadar tüm hesaplar ilgili mevzuata göre ayrıştırılarak tutulur.

(4) Bu madde kapsamındaki sürelerin beş yıla kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu yetkilidir.

Peki, 6 Mart 2013 tarih ve 28579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, “ELEKTRİK PİYASASINDA UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ”İN 4.maddesinin h) bendinde belirlenen Destek Tutarı ise;

            “h) Dağıtım şirketleri için onaylı tarifeleri kapsamında bu şirketlerin dağıtım, iletim ve kayıp-kaçak kapsamında elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı; görevli perakende satış şirketleri için ise; perakende enerji satışı ve perakende satış hizmeti faaliyetlerinden elde etmeleri öngörülen gelir ile ulusal tarife uygulaması sonucu elde ettikleri gelir arasındaki farkı,” şeklinde tanımlanmıştır.

Şimdi önümüzde iki alternatif var; ya Ulusal tarife uygulaması beş yıl daha devam edecek ve kayıp/kaçak oranı yüksek olan bölgeler fiyat eşitleme bedelini almaya devam edecekler ve tüketiciler mevcut kayıp/kaçak bedellerini ödemeye devam edecekler.

Bölgesel Tarife

Ya da, 01 Ocak 2016 tarihinden itibaren bölgesel tarife uygulamasına geçilecek ve bazı bölgelerdeki tüketiciler yaklaşık olarak bu günkü bedel üzerinden elektrik enerjisi alabilecek iken; bazı bölgelerde birim fiyat iki hatta üç katına çıkacak ve tüketicilerin elektrik faturalarında ödedikleri mevcut kayıp/kaçak bedelleri revize edilecek veya tamamen kaldırılacak.

O zaman da kayıp/kaçak oranı yüksek olan dağıtım bölgelerinin işi gerçekten daha zor olacak.

Yüksek birim fiyat karşısında kaçak/kayıp oranları artacak, tahsilât oranları düşecek ve yönetim daha zor hale gelecek.

Diğer taraftan Fiyat eşitleme bedeli pahasına Ulusal tarife uygulamasına devam edilecek ki; o zaman da bugün bile yüksek meblağlara ulaşmış olan fiyat eşitleme finansmanın sürdürülebilirliği konusu sorun olarak devam edecektir.

Ulusal ve Bölgesel Tarife Seçimi

Sonuçta Kamu, Dağıtım ve Perakende Şirketleri ile Tüketicileri; ciddi anlamda ilgilendiren ve çözümü de pek kolay görülmeyen bir sorunla karşı karşıyayız.

Konunun Taraflarından Kamu ile Görevli Şirketler mutlaka konuyu takip ediyor ve görüşmelerini veya önerilerini tartışıyor olmalılar, bunun yanında ise;

Dağıtım ve Perakende Şirketleri (Son Kaynak Tedarikçileri dâhil) iki senaryoya göre de stratejilerini belirliyor olmalılar.

Tüketiciler ise her zamanki gibi çıkacak kararla yaşamaya alışmak zorunda olacaklar, onlar için ikinci bir yol olmadığı görülmektedir.

Saygılarımla

CoşkunTezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: bölgesel tarife, dağıtım, fiyat eşitleme, kayıp-kaçak, perakende enerji, ulusal tarife



Elektrikte Suriyeli Zammı

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 10, 2020 18:02Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: electricity bill, kayıp-kaçak, suriyeli, zam

Abone ol


Elektrik Faturalarına ‘Suriyeli’ zammı mı? Haberi ve Bilgi Kirliliği!

Elektrik Faturalarına ‘Suriyeli’ zammı mı? Haberi ve Bilgi Kirliliği!Son günlerde, bazı basın organlarında “Elektrik faturalarına ‘Suriyeli’ zammı” başlıklı yayınlanan bir haberde;

Bir elektrik dağıtım şirketi, kayıp-kaçakta Suriyelilerin etkisiyle artış olduğunu belirtip EPDK’ya başvurdu. EPDK, şirketin faturalara zam yapmasına izin verdi.

Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ Suriyeliler nedeniyle kayıp kaçakın artığı şikayeti ile EPDK’ya başvurdu. Kurul kayıp kaçak bedelinin telafisi için şirketin faturalara zam yapmasını onayladı.

SURİYELİLER KAYIP KAÇAĞI ARTTIRDI

EPDK Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ’nin kontrolünde bulunan; Gaziantep, Kilis, Hatay, Mersin, Adana ve Osmaniye’de Suriyeli sığınmacılar nedeniyle elektrikte kayıp-kaçak oranlarının arttığına hükmetti. Şirketin, 2013 ve 2014 yılları kayıp-kaçak hedeflerinin 1’er puan (ve biraz üstünde) artırılmasına karar verildi, denilmekte;

Yukarıdaki iki paragrafta ki açıklamalar arasında usul ve tüketiciye yansıma açısından çok büyük farklar var.

Ama nedense bazı haberler kendi arasında bu kadar tutarsızlıkla yayınlanmış; bazı haberlerde ise konu, söz konusu şirketin lisans bölgesindeki tüketicilere yansıyacak gibi yayınlanmıştır.

EPDK konuya açıklık getirmiş ve işin doğrusunu kamuoyuna açıklamıştır. İşin doğrusu ise oluşan bu kayıp kaçaktan dolayı EPDK ilgili şirketin kayıp/kaçak revize edilmiş olup; bu nedenle tüketicilere bir yansıması olmayacağını açıklamıştır.

Oluşan bu kayıp/kaçak artışının tüketici faturalarına yansıması ile şirketin belirlenmiş olan kayıp/kaçak oranlarının revize edilmesi teknik olarak birbirinden çok farklı konulardır.

Kısacası, bölgede oluşan bu ekstra kayıp/kaçak nedeniyle bölgedeki tüketiciler herhangi bir fark ödemek zorunda kalmayacaklardır.

Bahsedilen bölgede milyonlarca abone mevcuttur, bu tür gerçeğe aykırı ve yanlış bilgilerle aboneler doğru bilgilendirilmemiş olması nedeniyle; tedarikçi şirketlere müracaatla gereksiz iş yükü oluşturacak ve tedarikçilerine karşı ön yargı oluşmasına sebebiyet verecektir.

Bu haberi okuyucularına en doğru olarak yansıtan enerjienstitusu.com/ sitesi ve Tüketici Güvenliği Derneği Enerji Komisyonu, EPDK açıklamasını yayınlayarak tüketicilerin doğru bilgilendirmesine yardımcı olmuşlardır. Bu nedenle bu iki organizasyona teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Bizler mümkün olduğu kadar tarafsız ve bilgilendirici olarak yayınlar yapmak zorundayız.

Önemli olan kimsenin haksızlığa uğramasına seyirci kalmamak ve göz yummamak görevimizdir.

Saygılarımla

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: electricity bill, kayıp-kaçak, suriyeli, zam



Akıllı Şebeke İle Yönetim…

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 10, 2020 13:42Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: adres eşleştirme, akıllı şebeke, başarsoft, bbs, cbs, coğrafi bilgi sistemi, kayıp-kaçak, Smart Grid Management, tedaş, teknoloji, veri toplama

Abone ol


Akıllı Şebeke İle Yönetim konusu gündemde! 24.03.2015 tarihinde enerjienstitusu.com sitesinde yayınlanan Türkiye Gazetesi kaynaklı haberde;

Başarsoft CEO’su Sn.Alim Küçükpehlivan ile yapılan bir söyleşide; Dağıtım Şirketlerindeki kayıp/kaçak’ların Dağıtım şirketlerine sağladıkları haritalarla kapı, kapı dolaşarak sayaç numaralarını haritalarla eşleştirerek her trafo bölgesindeki kayıp/kaçak oranlarını tespit ettikleri belirtilmektedir.

Bu işin asıl temeli, Dağıtım şirketlerinin özelleşmesinden önce Tedaş döneminde yapılan; numaralandırma (Coğrafi Bilgi Sistemi) zamanında atılmıştı. Ama ne yazık ki, veri toplama işlemleri doğru yapılmadı ya da doğru yapılanlar ise kurum tarafından güncel tutulmadı.

Aslında yapılan bu çalışmada;

Trafo etiket değerlerinden, iletkenlere, izolatörlerden aydınlatma lambalarına kadar, dağıtım şebekesi ve abonelerle ilgili tüm değerler toplanıp haritalar üzerinde görsel olarak işlenmekteydi.

Ne yazık ki işlemler birçok şirkette tamamlanmadı, eksik tamamlandı veya güncellenmedi.

Şimdi yeni baştan başlayarak tüm verileri kaydederek, yola devam etmek en doğrusu! Fakat yapılan çalışmanın devamında, Dağıtım şirketleri tüm verileri güncel tutması zorundadır.

Yapılacak bu çalışma ile

-Şirketlerin dağıtım elamanları envanteri bilgisi edinilebilir,

–Dağıtım ve işletme saha operasyonlarını daha etkin yönetilebilir,

-Yatırım programlarını daha verimli yapılabilir,

–Coğrafi olarak, şebeke, güç ve abone bilgileri izlenebilir,

-Gerçek olarak abone sayılarına ulaşılabilinir,

-Lokal olarak kayıp/kaçak analizi yapılarak hedef küçültülebilir,

-Tüketici bilgi sistemi ile entegre edilerek, Abone ve Şebeke yönetimi tam olarak sağlanabilir,

Akıllı Şebeke İle Yönetim – Aylık Elektrik Faturası

Ama ne var ki, tüm bu sonuçları insanlar yönetmek zorunda kalacaklar!

Siz hangi teknolojiyi kurarsanız kurmuş olun; şayet 1250 kW gücünde trafosu olan bir taş kırma (mıcır) tesisinin aylık elektrik faturası 8,00 Tl.

Evet yanlış değil sadece sekiz tl. (Bir paket yabancı paket sigaradan ucuz) olarak düzenlenebiliyorsa ve bunu da o şirketi yönetenler biliyor ve hiçbir müdahaleleri yoksa o şirkette kayıp kaçağı düşürmek imkânsız gibi bir şey.

Çalıştığı şirketin lisans alanında aynı zamanda işlettiği Yerel Radyoda iki yıl boyunca; tahliye edilmiş bir tesiste perakende satış sözleşmesi imzalamadan üstelik de tesisteki kayıtlı sayaç kaybolmuş iken elektrik kullanabilen,

Aynı zamanda personel bilgi formunda ikamet ettiği meskenin tesisat numarasını değil de; abone bile olmadığı radyonun tesisat numarasını bildirerek yalan beyanda bulunmuş bir teknisyenden talimat alan Genel Müdür ve İl Müdürünün olduğu yerde teknolojilerin tek başına bir işe yarayacağını sanmıyorum.

Bir taraftan akıllı şebeke çalışması yapılırken, diğer taraftan şirketler kendi içlerinde kurulmuş olan bu ayaklı şebekelerden kurtulmazlar ise; kimse kusura bakmasın ama hiçbir teknoloji ve hiçbir yönetici bu sistemi yönetemez.

Son Söz: Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi,

Hainlere amma ki riayet yeni çıktı.!

Ziya Paşa

Saygılarımla

Coşkun Tezel

coskun.tezel@akillisebekeler.com

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: adres eşleştirme, akıllı şebeke, başarsoft, bbs, cbs, coğrafi bilgi sistemi, kayıp-kaçak, Smart Grid Management, tedaş, teknoloji, veri toplama



  • Go to page 1
  • Go to page 2
  • Go to page 3
  • Go to Next Page »

Birincil kenar çubuğu

Sosyal Hesaplarınızda Bize de Yer Verin!

+30.000 okuyucumuza teşekkür ederiz. Siz de aramıza katılarak ekosisteme katkıda bulunun...

Eposta adresinizi paylaşmak istemiyor musunuz? Size uygun platformlar için ↓↓↓

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Medium
  • Pinterest
  • RSS
  • StumbleUpon
  • Tumblr
  • Twitter
  • YouTube

En’ler

  • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
  • Elektrik Faturası Açıklamaları

Köşe Taşı İçeriklerimiz

5g ve dikey sektörler raporu 5g ve dikey sektörler 5g nesnelerin interneti ve sağlığımız

5G ve Dikey Sektörler

Copyright © 2022 - akillisebekeler.com | Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler -Giriş