• Birinci navigasyona geç
  • Skip to main content
  • Birinci sidebar'a geç
  • 5G
  • Nesnelerin İnterneti
  • Blockchain
  • LPWAN
  • İçerik Gönder
  • S.S.S
  • Sözlük
  • Dökümanlar
  • İletişim

akillisebekeler.com

Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler

  • Anasayfa
    • Hakkımızda
    • Gizlilik Politikası
    • Şartlar ve Koşullar
    • Yasal Uyarı
    • İçerikleri Listele
  • Blog
  • Makaleler
    • Akıllı Binalar
      • Neden Bina Enerji Yönetim Sistemleri?
    • Akıllı Sayaçlar
      • OSOS Nedir? OSOS Yönetmeliği ve Haberleşme Teknolojileri
        • LPWAN İle OSOS
        • NB-IoT İle OSOS
        • LORAWAN ile OSOS
        • Sigfox İle OSOS
      • OSOS (Otomatik Sayaç Okuma)
      • Dağıtım Şirketlerinde Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS)
      • Akıllı Şebeke Mi, Yoksa OSOS mu?
    • Alternatif Enerjili Elektrik Sistemleri
      • Rüzgar Enerjisi
      • Güneş Enerjisi
    • Blockchain
      • Akıllı Şebekeler ve Blockchain
      • Blockchain ile Enerji Ticareti
      • Bankacılık Sektöründe Blockchain
    • Elektrikli Araçlar
      • Bugün Arabayla Çıkmasak mı?
      • Elektrikli Araba Mı Baksak?
  • Medya
    • Haberler
    • Röportajlar
  • Danışmanlık
  • Eğitim
    • Sektör
  • Analiz
    • 5G
      • 5G ve IoT
      • 5G Stratejileri
      • 5G Özellikleri ve Senaryoları
      • Değişen İş Modelleri ile 5G
      • 5G ile Akıllı Şebekeler
      • 5G Uygulamaları: Enerji Sektöründe Beklenen Teknolojik Yenilikler
    • Nesnelerin İnterneti
      • Nesnelerin İnterneti (IoT) Değer Zinciri
      • IoT İş Modeli
      • Telekom Operatörleri için IoT İş Modeli
      • IoT’nin Türkiye’deki Durumu
      • Nesnelerin İnternet (IoT); Enerji Çözümleri
      • Nesnelerin İnterneti (IoT); 2019 Özet – En Önemli IoT Teknolojisi Atılımları
    • LPWAN
      • LPWAN Nedir?
      • LoRAWAN ile IoT Deneyimi
      • eLTE-IoT Nedir?
      • LPWAN İle OSOS
    • Köşe Taşı İçeriklerimiz
      • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
      • Elektrik Tüketiminde Tek ve Üç Zamanlı Tarife Seçenekleri.
  • İletişim
    • Ekibimiz
    • İçerik Gönder
    • S.S.S
    • Sözlük
Buradasınız : Ana Sayfa / Arşivleri pandemi

pandemi

Pandemi Döneminde Borçtan Dolayı Elektrik Kesilir Mi? – (Abone Hakları 2021)

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Şubat 28, 2021 17:12Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: elektrik borcu, elektrik desteği, elektrik kesilmesi, pandemi

Abone ol


 Tüketicilerin en fazla sorduğu Pandemi Döneminde Borçtan dolayı elektrik kesilmesi hakkında tüketici lehine bir düzenleme olup olmadığı görülmektedir. Bu konuda yürürlükteki mevzuatı tüketicilerin bilgisine sunmak istedik.

20 Şubat 2021 tarih ve 31401 sayılı resmi gazetede yayımlanan yönetmelik ile, 30 Mayıs 2018 tarih ve 30436 sayılı resmi gazetede yayımlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri yönetmeliğinin 52.maddesine ilave edilen; 

MADDE 21 – Aynı Yönetmeliğin 52 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(Kendi adına perakende satış sözleşmesi olan mesken tüketici grubunda bulunan, 65 yaş üstü tüketicilerin, yüzde 40’ın üzerinde engelli olduğuna dair sağlık kurulu raporunu görevli tedarik şirketine ibraz eden engelli tüketicilerin ve Şehit Aileleri ve Muharip/Malul Gaziler mesken alt tüketici grubunda bulunan tüketicilerin elektriği, tek bir kullanım yerine ait faturaların aralıksız olarak yıl içerisinde en az üç dönem boyunca zamanında ödenmemesi ve tüketicinin kesme yapılacağı hakkında görevli tedarik şirketi tarafından bilgilendirildiğinin ispatı hallerinde kesilebilir. Borcun ödenmesine ilişkin taksitlendirme talep edilmesi halinde taksitlendirme tedarikçiler yapılır. Taksitlendirme süresi azami dört aydır.”

                     paragraf ile açıklığa kavuşmuştur.

Pandemide Borçtan Dolayı Elektrik Kesilmesi Şartları

Buradan da anlaşılacağı üzere, borçtan dolayı elektrik kesilmesi konusunda aşağıdaki şartlar belirlenmiştir.

65 Yaş Üstü Elektrik Aboneleri

 65 yaş üzerindeki aboneler,

Yüzde % 40’ın üzeri engelli olduğunu sağlık kurulu raporu ile ibraz eden

Şehit Aileleri ve Muharip Gazi Elektrik Aboneleri

Şehit aileleri ve muharip gazilerin

Mesken grubuna ait tek bir kullanım yerinde yıl içerisinde en az üç dönem boyunca zamanında ödenmemiş olması ve görevli tedarik şirketinin elektriğin kesileceği bilgilendirmesinin ispatı halinde kesilebileceği, tüketicinin talebi doğrultusunda azami dört taksitle tahsilat yapılacağı ifade edilmiştir.

Buradan açıkça anlaşılacağı üzere birbirini takip eden üç fatura döneminde ödenmemiş faturalara; sadece yukarıdaki tüketicilere uygulanabilecek bir kolaylık getirilmiştir.

Fakat zamanında ödenmeyen borçlara uygulanacak gecikme zammı uygulaması hakkında herhangi bir açıklama bulunmuyor. Bundan dolayı geç ve/veya taksitli ödenebilecek borçlar için gecikme faizinin uygulanacağı anlaşılmaktadır.

Aile ve Çalışma Bakanlığı – Nakdi Elektrik Tüketim Desteği

Ayrıca; 3294 ve 2022 sayılı Kanunlar kapsamındaki düzenli sosyal yardım programlarından faydalanan ihtiyaç sahibi hanelerdeki ihtiyaç sahiplerine; aile ve çalışma bakanlığı tarafından;

1-2 kişilik hanelere aylık 75 kWh,

3 kişilik hanelere aylık 100 kWh,

4 kişilik hanelere aylık 125 kWh,

5 ve daha fazla kişilik hanelere aylık 150 kWh karşılığı tutarında nakdi Elektrik tüketim desteği; PTT şubeleri aracılığı ile verilmektedir.

Bu kapsam dışındaki iş veya gelir kaybı yaşayan tüketici grupları için herhangi bir pozitif ayrımcılık bulunmamaktadır.

Coşkun Tezel

Saygılarımla

Görsel; Global pandemic by Tim Boelaars

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: elektrik borcu, elektrik desteği, elektrik kesilmesi, pandemi



Pandemi’de Elektrik Hibesi – Esnafa Elektrik Yardımları

Okunma Süresi: 4 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:17Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: doğalgaz hibe desteği, elektrik hibe desteği, pandemi

Abone ol


Websitemize okuyucularımız tarafından sıklıkla sorulan sorular; Pandemi elektrik faturası yardımı yapılır mı? Pandemi döneminde elektrik kesilir mi? Pandemi’de elektrik faturamı ödemezsem ne olur?

Bu sorulara yanıt olabilmek adına yaşanan bazı gelişmelerin eşiğinde bu yazı hazırladık.

Pandemi Elektrik Yardımı

Ticaret bakanı Pekcan’ın ifadesine göre; esnaflara kira, elektrik, su ve doğalgaz ödemelerine katkıda bulunmak amacıyla belirlenen oranlarda hibe desteği verileceği ifade edilmiş… Bu amaçla bütçe imkanları dahilinde yapılacak desteklerin yanında global firmaların da desteğinin alınması için görüşmelerin sürdüğü belirtilmektedir.

Elektrik ve doğalgaz dağıtım hizmetleri her ne kadar özel sektör aracılığı ile yürütülen ticari bir faaliyet olsa da; hizmetin kapsamı açısından bir kamusal faaliyetin özel sektör aracılığı ile yürütülmesidir.

Geç kalmış bir proje olsa da bu konuda çalışma olması memnuniyet vericidir. Yıllardır gelir seviyesine göre on binlerce mesken elektrik tüketicisinin belli oranda elektrik faturasının devlet tarafından karşılanan tüketicilere ilave olarak; bir işi olmadığı halde pandemi nedeniyle işsiz sayılmayıp esnek çalışma ödeneğine mecbur kalan elektrik tüketicileri ile işleri bozulan, gelir kaybına uğrayan esnaflara da bu anlamda destek olunması şarttır.

Projenin finansman çalışmaları devam ederken diğer taraftan belirli kriterler konularak bu kapsamda hiç olmazsa; esnafın elektrik, su ve doğalgazlarının kesilmemesi konusunda bir genelge hazırlanabilirdi. Aksi halde zaten gelir kaybına uğramış zor durumdaki işletmelerin beklenti içerisinde olması kıt kaynaklarının önceliğini belirlemesinde yardımcı olacaktır.

Global Şirketlerin Yardımları ile Hibe Desteği

Proje finansmanı konusunda bütçe imkanlarına ilave olarak global şirketlerin sponsorlukları düşünülürken;

Yapılacak hibe tutarları hesaplanırken en azından dağıtım şirketleri ile de görüşülerek aldıkları enerji bedeline ilave olarak masraf tutarlarının eklenmesiyle (dağıtım şirketi karları ile kamu adına tahakkuk eden fon ve vergiler hariç) tespit edilecek bedel belirlenerek bu kapsamdaki tüketimlerin faturalandırılması sırasında bu detay dikkate alınmış olsa hem dağıtım şirketlerinin de projeye katkısı sağlanır. Hem devlet aynı finansman miktarıyla daha fazla tüketiciye fayda sağlayabilir olması da göz önünde bulundurulmalıdır. Aksi halde kamu bir taraftan yaptığı hibe yardımının bir bölümünü tekrar vergi ve fon olarak kendisi alacak demektir.

Pandemi’de Elektrik Hibesi Uygulanabilir Mi?

Tüm bu yaşananlardan bir ders çıkarılacak olursa;

Deprem amacıyla geçici olarak bir yıllık uygulama takviminde alınması planlanan ve 20 senedir kalıcı hale gelen özel iletişim vergisinin amacı dışında harcanmış olması benzeri Elektrik tüketimlerinde uygulanan; Ar-Ge çalışmalarında kullanılması amacıyla, yıllardır tüketicilerin elektrik faturaları içerisinde tüketicilerden tahsil edilen enerji fonundan elektrik dağıtımı ve altyapı konusunda sonuçları dağıtım şirketleri ve tüketicilere yansımış olan bir Ar-Ge çalışması sonucu hissedilmediği gibi,

Endüstride dijitalleşme ile elektrik enerjisinin sürekliliği ve kalitesinin iyileştirilmesi dışında tamamen bir kamu finansmanına dönüşmüş olması ihtimali bulunan enerji fonu tutarının sadece amaçları doğrultusunda ve bir kısmı olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere değerlendirilmesi bundan sonraki karşılaşılabilecek olağanüstü durumlarda kullanıma hazır yedek akçe olarak değerlendirilebilir, fakat uygulanabilir mi emin değilim.

Saygılarımla

Coşkun Tezel

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: doğalgaz hibe desteği, elektrik hibe desteği, pandemi



Akıllı Şehirler Pandemiyi Önleyebilir Mi? Akıllı Şehirlerin Avantajları

Okunma Süresi: 5 Dakika Yazar: Fatih Ökten Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:19Yorum yapın Kategori: Nesnelerin İnterneti Etiketler: akıllı şehirler, coronavirus, covid-19, IoT, koronavirüsü, kovid-19, pandemi, pandemi nasıl önlenir, Smart City

Abone ol


Eskiden çok daha seyrek görülen pandemi, 2000’den beri ortalama 5 senede bir (Domuz Gribi, SARS, MERS vb) görülmeye başlandı. İngiliz Bilim İnsanlarına göre bu salgınların tek nedeni var o da “insanoğlu”. Unuttuğumuz bir şey var ki insanoğlu doğaya zarar verse de doğa bir şekilde yaşamını sürdürür. Çok daralırsa insanın üzerine bir afet salar, insan can derdindeyken o da kendi yaralarını sarar. İnsanoğlu, kendi hayatını idame ettirmek adına neler yapması gerektiğine odaklanmalı.

Kontrollü normalleşme süreci başladı ama uzmanların yorumuna göre “yeni normal” imiz eskisinden farklı olmalı ki pandemi nüksetmesin ya da yeni pandemiler oluşmasın. Eskiden yapmadığımız neleri yapalım ki yeni pandemi ihtimalini azaltalım? En iyi tavsiyeleri işin uzmanları verir, bununla birlikte belki çoğumuzun bildiği ama hatırlatmakta fayda gördüğüm birkaç somut öneriyi aşağıda paylaşıyorum:

–       Merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, STK ve vatandaşlar olarak daha fazla işbirliği için “fedakârlık” yapmalıyız. Örneğin her il için Valiliğin, Bakanlıkların Taşra Teşkilatlarının, Belediyelerin, Üniversitelerin, Kalkınma Ajanslarının, Teknokentlerin, OSB’lerin, STK’ların, Teknoloji firmalarının temsilcilerinin olduğu İl Akıllı Şehir Kurulu oluşturmalıyız.

–       Eskisine göre daha az hava kirliliği yaratmalıyız. Örneğin bunun için bireysel araçlar yerine daha fazla toplu taşımayı tercih etmeliyiz, elektrikli araçlarla toplu ulaşım ya da bireysel ulaşım (elektrikli otomobil, bisiklet, scooter) için sürdürülebilir altyapıları hayata geçirmeliyiz.

–       Yeşil enerji açısından cennet olan ülkemizde fosil tabanlı enerjiden güneş, rüzgâr gibi yeşil enerjiye geçiş yapmalıyız. Bu konudaki yerli üretimi daha fazla desteklemeli, bürokratik engelleri azaltmalıyız.

–       Su ve gıda israfını azaltacak çözümlere odaklanmalıyız. Tarlaları akıllı ve uygun maliyetli sulama teknikleriyle sulamalı, evdeki musluklarda sızıntı olup olmadığını düzenli şekilde kontrol etmeliyiz. İhtiyacımız kadar alışveriş yapmalı, artan gıdaları değerlendirmenin yolunu bulmalıyız. (Bu alanlardaki tasarrufun kontrolü daha zor olduğu için bilinç yaratmaya dayalı orta vadeli çözümler olası görünüyor)

Vahşi Yaşam Alanları Korunmalı

–       Tarım ya da yerleşim için vahşi yaşam alanlarını tahrip etmemeliyiz.

–       Şehirlere olan göçü önce azaltmalı sonra kırsala dönüş başlatmalıyız. Kırsalda bir yaşam ekosistemi oluşturmalı, çocuklara ve gençlere çiftçiliğin ülkenin geleceği için olan önemini anlatmalıyız.

–       Bütün projeleri bütünleşik, veriye dayalı ve şeffaf bir şekilde yönetmeliyiz. Her bileşeni ilgili ildeki ve sonra da merkezdeki şehir yönetim platformuna entegre çalıştırmalıyız. Böylece hem halkın güvenini kazanmış oluruz hem o ildeki proje tecrübelerinden faydalanarak aynı iş için diğer illerdeki yatırım maliyetini azaltabiliriz hem de sistemi ölçerek kaliteli yönetim sağlayabiliriz.

Yukarıdaki maddelerden daha önemli bir şey var ki o da “farkındalık”. Yani biz vatandaşa yaptığımız işi doğru anlatabilirsek başarının kendiliğinden geleceğine inanıyorum. Akıllı aydınlatmadan elde edilen tasarrufla ihtiyacı olan ailelere aş götürüleceğini, parklara konulan güvenlik sistemi ile ebeveynlerin akıllarının çocuklarında kalmayacağını, yeşil enerji sistemleri sayesinde yaşadığı yerdeki havanın, suyun, ormanın daha az etkileneceğini, köyünden göçmek zorunda kalmayacağını doğru anlatabilmeliyiz. Böylece vatandaş, projelerin kendisine olan faydasını fark eder ve sahiplenir. Vatandaşın talebini yerine getirmekten de hem kamu hem de özel sektör memnuniyet duyar.

Yukarıdaki çözüm önerilerini hayata geçirmenin kolay olmadığını biliyorum ama imkânsız değil. Atalarımız birçok zorluğun üstesinden büyük mücadeleler vererek gelebilmişler ki “zahmetsiz rahmet olmaz” demişler. Ülke olarak büyük işler başardık, kamu-özel sektör-vatandaş işbirliği ile bu işi de başaracağımıza yürekten inanıyorum. Yaptığımız seçimlerin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Doğru tercih yaparsak hem kendimiz hem de göz bebeğimiz çocuklarımızın geleceği için elimizden geleni yapmış olacağız; doğru tercih yapmazsak daha sık, daha öldürücü ve ekonomik etkisi daha ağır pandemilere seyirci kalacağız.

İnsan diğer varlıklardan farklı olarak akıl ve vicdan sahibidir. Her iki özelliği de yine kendi çıkarı adına yaşadığı yer için de kullanmalıdır. Hep söylediğimiz gibi; Akıllı şehir ya da akıllı yer, kaynaklarını sürdürülebilir verimlilikle kullanan şehirdir ve bu bir tercih değil bir zorunluluktur.

Yazar: Fatih ÖktenYorum yapınKategori: Nesnelerin İnternetiEtiketler: akıllı şehirler, coronavirus, covid-19, IoT, koronavirüsü, kovid-19, pandemi, pandemi nasıl önlenir, Smart City



Pandemi; Sayaç Okuma İşlemlerinde Neleri Değiştirdi?

Okunma Süresi: 9 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Kasım 30, 2020 00:06Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: covid, covid 19 sayaç, covid 19 sayac, covid-19, epdk, kıyasen faturalama, kovid-19, meter reading operations, pandemi, sayaç okuma

Abone ol


Daha önce YNC19 etiketi ile Yeni Normal Covid 19 yazımda pandemi ile hayatımızda nelerin ‘Yeni Normal’ sayılacağı konusunda fikirlerimi belirtmiştim. Şimdi ‘Sayaç Okuma İşlemleri’ konusunda ‘Yeni Normal’ ne olacak ona bakalım.

Sayaç Okumada Yeni Normal

Her gün haberlerde COVID-19 un bugün ve gelecekte hayatlarımızı nasıl etkileyeceği duymaktayız. Yeni NORMAL in nasıl olacağı veya alınan önlemler, alınmamış önlemler, diğer ülkelerde neler olup bittiğini vb. devamlı olarak akşam haberlerinde veya sonrası yapılan tartışma programlarında evlerimize misafir olmaktadır.

Bazı konularda ise COVID-19 aslında bize yeni fırsatlar sunduğunu ne yazık ki yeterince duyamıyoruz. Sürekli olarak reddedilen veya uzak görülen konular için bize yeni bir başlangıç sunabilir ve günlük çalışma hayatımızda veya tüketim alışkanlıklarımızda olumlu yönde ciddi değişimlere neden olacaktır.

Covid-19 Sayaç’ın Getirdikleri

Daha önce iş yerlerinde, günde en az 8 – 9 saat boyunca, çok katlı iş merkezleri ve kampüs alanlarında çalışırken, salgın nedeniyle pek çok beyaz yakalı çalışan evlerinden çalışmaya başladı veya devam etmektedir.

İster istemez bu alışıla gelmiş elektrik şebekesi ve diğer kamu hizmetleri üzerinde ciddi ve olumsuz etkilere neden olmaktadır. Sistemler yüzyıldan uzun süre temelleri atılan kanunlara göre tasarlanmış, işletilmekte ve abonelerin hizmetine sunulmaktadır.

Genel olarak salgın öncesi alışılan konut elektrik tüketimi ister kısmi sokak kısıtlamasında ister değişen çalışma hayatımızda nedeniyle eve kapanmış olsun tümden değişti. İş yerlerinde beyaz yakalı çalışanların kullandığı elektrikli cihazların pek çoğu konut alanlarına kaydırılmış durumda, özellikle bilgisayar ve modem kullanımı nedeniyle yüklenme söz konusu. Evde birden fazla cihaz olması durumda ise çok daha yoğun yaşanmaktadır. Örneğin bizim evde herkeste ya tablet veya bilgisayar yanında bir de telefonlar bulunmaktadır. Gün içinde en fazla üç istemci varken, bu sayı 3 hatta 4 katına çıkmıştır. Özetle elektrik dağıtım şebekesi COVID-19 nedeniyle bambaşka bir NORMAL e doğru yol almaktadır.

EPDK nın kıyaslamalı fatura kararı

Türkiye için Nisan 2020 ayının başını hatırlayalım. EPDK evlerde sayaç okuma işlemlerinin hem hane halkı hem de sayaç okuyucular açısından risk teşkil etmesi nedeniyle, KIYASEN FATURA kararı almış, 3 ay süreyle elektrik ve doğalgaz sayaçlarının tüketimini geçmiş ayların tüketimini esas alarak fatura kesilecektir. Ancak fatura bırakmak için binalara kadar gelmeleri gerekiyor. Bir süre sonra tüketici şikayetleri ve aşırı gelen faturalar nedeniyle sonradan vaz geçildi. İşin ilginç tarafı su faturaları için bir karar alınmamıştır. Sanki risk grubuna dahil değillermiş gibi…

Peki, karar hatalı mıydı yoksa aslında doğru muydu? Deloitte ’un Nisan 2020 de yayınladığı çalışmaya göre, hane elektrik tüketiminde geçen seneye aynı aya göre %4 seviyesinde bir artış yaşanmış, ancak sanayi tüketimi azaldığı için toplam tüketim elbette düşmüştür (genel olarak %23-%25 seviyelerinde). Geçen senelerin verileri ele alınarak aynı aylar karşılaştırma yapılmış olsa, muhtemelen daha az şikayetler oluşurdu, bu bakımından evet karar doğru, kıyaslama metodu yanlış. Elbette tüketim yok ise fatura kesilmesin, o konuda hemfikirim.

Sayaç Okuma işlemleri öncelikle sayaç okuyanların sağlıkları ise sayaçların konumları bakımından risk oluşturabilir, çünkü binalara gelmek zorundalar.

Sayaçların Yerleri

Büyük şehirlerde yaşayanların sayaçları genel olarak hane dışında bulunmaktadır. Anadolu’nun pek ise çok yerinde sayaçlar ya evin içinde veya dış duvarlarda ya da elektrik direklerinde bulunabiliyor. Apartmanlarda elektrik sayaçlar bodrum katındayken, su ve gaz sayaçları ise katlarda bulunmaktadır.

İster binalara gelip, katlara veya bodruma girsinler, ister ev içindeki sayacı okusunlar, sayaç okuma hizmet veren çalışanlar her türlü durumda bir risk altındadır ve risk ancak uzaktan okuma sistemleriyle giderilebilir.

Bugün için her türlü durumda sayaç okuyanlar binalara gelip, sayaçları yerinde okumalı ve incelemelidir, çünkü Türkiye de henüz hane tüketicileri için “Uzaktan” veya “Otomatik Sayaç Okuma sistem (OSOS)” yoktur. Bunu değişik nedenleri var.

Neden Konutlarda OSOS Yoktur?

Anadolu Ajansının 5 Haziran 2019 tarihli haberine göre elektrik abone sayısı 44 Milyonu geçti ve bunun içinde konut abone sayısının ise 36 Milyon olduğu ortaya çıkmaktadır. Bugün bir karar alınmış olsa ve herkese akıllı sayaç verilecek denilirse çok ciddi bir maliyet ortaya çıkacaktır.

Bilinen ortalama haberleşmeli mono faz sayaç fiyatı 50 € seviyelerinde (milyonlarca sayaç üretilmesi halinde alınabilecek bir fiyat). 1,75 Milyar ile 2 Milyar € yani 10 – 15 Milyar TL bir maliyet söz konusu. Elbette bunun işletme giderleri ve benzeri de dikkate alınmalıdır (kabaca 5 – 10 € ek gider demektir).

Türkiye de birim sayaç okuma için ödenen bedel bunun çok çok daha düşük bir değerde olması nedeniyle ESKİ NORMAL koşullara göre olanaksız. Diğer bir engel ise, var olan sayaçları yer değiştirmesi, yani sadece okuma işlemi yapılması için cazip değil. Hanedeki tüketimin izlenmesi, enerji alışverişi yapılması, enerji tarifelerin kullanıcıya özel uygulanması, enerji tüketimine göre voltaj seviyelerini adapte edilmesi, hane enerji yönetim çözümleri sunulması ve benzeri, bugün için Akıllı Şebeke konusunda yer alan çözümleri için kullanılacaksa, Akıllı Sayaçlarının aslında bambaşka bir kapı açacakları kesindir.

İdarelerin farklı olması nedeniyle tüm işleticiler için tek altyapıda birleşmesi kamu yararı olmasına karşın, anlaşma sağlanamadığından, üç hizmet (elektrik, su ve gaz) için gene üç farklı sistem kurgulanmaya çalışılır ki bu ciddi bir israftır. Çözüm tek altyapı olmalıdır.

Akıllı Sayaç ve Avrupa Birliği

AB de daha önce alınan ortak karara göre 2020 de en az %80 seviyesinde Akıllı Sayaç uygulaması yapılma tavsiye kararı konusunda bugüne kadar uygulayanların sayısı sınırlı kalmaktadır. Tractabel in Temmuz 2019 da Engie ile beraber hazırladığı rapora göre İskandinavya, İspanya, İtalya ve Estonya gibi ülkeler tamamlama noktasındayken, 2020 sonuna kadar bunlara Fransa, Büyük Britanya, Yunanistan ve Avusturya katılacak. Diğer ülkeler ise 2025 lere ve sonrası için tarih vermektedir.

BBC nin Eylül 2019 daki haberine göre Büyük Britanya 2019 da bitirileceği söylenen akıllı sayaç geçişi 2024 e ertelenmiş. Bunun en büyük nedeni siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması yatmaktadır. Benzeri çekinceler diğer Avrupa Ülkelerinde ve dünyanın başka yerlerinde görülmektedir.

Çekimser kalma konusu aslında hem yatırım miktarı hem de kişisel bilgilerin korunması etrafında dönmektedir.

Akıllı Sayaç ve Diğer Ülkeler

Kuzey Amerika da AB benzeri gerekçelerle ve maliyet sorunları nedeniyle Akıllı Sayaçların uygulaması 2024’e kadar uzayacağı konuşulmaktadır. Benzeri yaklaşım diğer bölgeler içinde geçerlidir.

Akıllı Sayaç ve Ötesi

sayaç okumadan fatura
sayaç okumama kararı
sayaç okumada erteleme
covid 19 sayaç
covid 19 sayac
ortak akıl danışmanlık
Uzaktan Sayaç Okuma İşlemleri

Akıllı sayaç bugün için sadece elektrik tüketimi ölçmek için kullanılmıyor. Hem işletici kuruluşa hem de pek çok kullanıcıya ek hizmet sunmaktadır. Sayaç ötesinde hizmet noktası olduğunu hatırlamamız gerekecek. Burada akıllı sayaçların sağladığı avantajları yeniden sıralamak yerine, olası zayıflıkları özetlemeye çalışacağım.

Sayısallaşma her ne kadar ciddi avantajlar getirse de beraberinde siber saldırıları da davet etmektedir. Özellikle yeterince dikkatle tasarlanmayan yapılarda siber saldırılar kaçınılmazdır. Her şeye saldırılabilir varsayımından yola çıkarak, en az zararla nasıl kapatırız ’ı dikkate almamız gerekecek. Ne yazık ki sadece bilinen saldırılara önlem alınabilir, yeni tip saldırılara sadece kapan benzeri (honey-pot) sistemleri kurabiliriz.

Hizmeti reddetme (denial on service), virüs atakları, sayaç yazılımlarının değiştirilmesi, sızmalar vb. bugün için bildiğimiz saldırılardır. Bunların yeterli olmadığını özellikle “Notpetya” veya “Stuxnet” gibi saldırılar gösterdi.

Sayaç çözümlerinde ya kapalı tasarıma gidilmeli, ki sadece fiziksel saldırılara izin verilsin ve bunlar algılanabilsin veya sağlam siber saldırıdan koruyucu çözümleri tasarlanması gerekecek.

Yeni İş Fırsatları

Akıllı sayaçlar bize uzaktan okuma yerine yen iş alanlarına da kapı açmaktadır. Her bir daire yeni bir dükkan gibi değerlendirilebilir ve değişik iş modelleri sunulabilir.

Ev Enerji Yönetimi (Home Energy Management), Evden Yaşlı ve Bakım Muhtaç kişilere hizmet sunumu, Yenilenebilir enerji ile “Üreten Tüketici” (ProSumer), Dijital Ev Çözümleri (Eğlence, Güvenlik, Konfor vb.) ve daha nicelerini sayabiliriz.

Asıl Önemli Olan Soru…

COVID-19 bizi eve kapattığı ve birbirimize karşı daha dikkatle davranmamızı gerektirdiği bugünler için asıl önemli olan soruları sormamız gerekmektedir: İnsan hayatının değeri nedir? İnsanın iş gücü ve sağlığı ne kadarlık parasal yatırıma karşı gelmektedir? Yatırım ve Para mı yoksa İnsan Hayatı mı?

Bu sorular sizi rahatsız edebilir, ancak geçtiğimiz yıllarda pek çok ülkede yatırımcı hep şunu savundu, “İş gücü maliyetleri ve devletin ödediği bedeller, akıllı ve uzaktan okuma çözümlerinden daha ucuzdur”!

Son kez vurgulamak için İnsan hayatı hane başına yapılacak akıllı yatırımdan daha değerli olduğunu unutmamak gerekir.

Gökhan Yanmaz

Mayıs 2020 / İstanbul

Yazar: Gokhan YanmazYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: covid, covid 19 sayaç, covid 19 sayac, covid-19, epdk, kıyasen faturalama, kovid-19, meter reading operations, pandemi, sayaç okuma



Kişisel Veri Güvenliğine Pandemi Darbesi

Okunma Süresi: 5 Dakika Yazar: Abdullah Gulabi Güncelleme: Mayıs 21, 2020 17:21Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: gdpr, koronavirüsü, kvkk, pandemi, veri güvenliği

Abone ol


Kişisel veri güvenliği, dijital dönüşüm teknolojilerinin yaygınlaşması ile sürekli gündeme gelmekteydi. Teknoloji ile kişisel veri güvenliği arasından yasal sınırlar çekilmiş ve KVKK yönetmeliği ile koruma altına alınmıştı. Ancak Coronavirüs Salgını önlemleri kapsamında otoriteler kişisel verilere belki de hiç olmadığı kadar ihtiyaç duydu. Akla gelen soru;

Verilerimiz ne kadar gizli kalacak?

Pandemi haline gelen kovid-19 salgını ve buna karşı alınan önlemler ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Kimi ülke yayılmayı durdurmayı başarabildi, kimisi de durdurmaya yaklaşıyor ancak çoğu ülke için mücadele daha yeni başlıyor.

Birey ve toplum düzeyinde can güvenliğimizin derdine düştüğümüz bu dönemde verilerimizin gizliliği ne durumda?

Hatırlayacağımız üzere geçmişte terör tehditleri ile karşılaşan toplumlar, güvenlik gerekçesi ile pek çok veriye erişim, izleme ve takip yasalarına rıza gösterdi.

Şimdi bir virüs tehdidi söz konusu ve gizlilik konusundaki benzerlikler dikkatimi çekiyor.

Kaynakları en altta liste halinde sundum.

Ülkelere Göre Pandemi Önlemleri

Çin

Devreye aldığı katı önlemler ve kurallar ile Çin akıntıyı tersine çevirmiş durumda.

Çin’deki vakalar merkezi sistem üzerinden kayıt altına alınıyor. Bu veriyi yüz tanıma teknolojisi ile birleştirerek insanları ve özellikle de şüpheli veya hastalık taşıyan kişileri gerçek zamanlı takip ederek, sokağa çıkma yasağını ihlal edenler tespit edildi, insanların hareketleri kısıtlandı ve düzenlendi [1].

Kore Cumhuriyeti

Olabildiğinde çok test yaparak Güney Kore (Kore Cumhuriyeti) hem vakaların tespitinde başarılı oldu, hemde elindeki verileri kullanarak insanlara etraflarında bilinen vaka konumlarını ve hareketlerini bildirdi.

Cep telefonu sinyalleri, konum bilgileri, kredi kartı hareketleri, güvenlik kamerası kayıtları kullanılan veriler arasında.

Böylelikle insanlar bilinen vaka olan konumlara gitmeyerek, yayılmanın önü alınmaya çalışıldı [2].

İsrail

İsrail hükümeti, emniyet gücü Shin Bet’e ülkedeki tüm cep telefonu bilgilerine erişim izni verdi ve şüpheli veya kesinleşmiş Covid-19 hastalarının yakınlarında bulunan kişilere “Merhaba, koronavirus hastası birinin yakınlarında bulundunuz, derhal kendinizi 14 gün…” şeklinde SMS mesajları iletilmeye başlandı [3].

ABD

Koronavirüs vaka sayısının artması ile aynı tarihlerde, EARN IT olarak bilinen bir yasa tasarısı gündeme geldi. Bu yasa ile tüm şifreli iletişim teknolojilerine, yetkili mercilere erişim verme zorunluluğu getirilmek isteniyor. [4]

ABD’de ve dünyada vaka sayısının tırmanmaya devam etmesi ile birlikte, ABD hükümetinin Silikon Vadisi şirketleri ile vatandaşlarının konum bilgilerini kullanarak virüs ile daha etkin mücadele etme yöntemlerini araştırdığı da haberler arasında.

Bir diğer husus ise, yabancı devletlerin ABD’den, Silikon Vadisi firmalarının topladığı veriler üzerinden kendi vatandaşlarının bilgilerine erişmek için başvuruda bulunmuş olması… [5]

Kişisel Veri Güvenliği Pandemi Önlemleri ve Avrupa Birliği

Avrupa Birliği

Avrupa Birliği GDPR’ın kamu sağlığı sebebiyle veriye erişime engel olmadığını ancak veri işleyicisinin sorumluluklarını hatırlatan “Covid-19 salgını kapsamında kişisel verilerin işlenmesine ilişkin duyuru” metnini 19 Mart 2020 tarihinde yayınladı [6].

Avusturya ve Almanya’da telekom operatörleri GDPR uyumu içinde anonimleştirilmiş verileri hükümetin erişimine açarak salgın takibine imkan sağlamış oldular [7].

Ülkemizdeki Pandemi Önlemleri

Türkiye

Ülkemizde alınan önlemler, bilinç düzeyi ve kaygılar giderek artarken bu konuların daha çok gündeme alınacağı aşikar. CİMER üzerinden yapılan başvurular henüz şu an vaka ihbarından ziyade piyasa fırsatçıları konularında. Kişisel Veri Güvenliği ?

Sağlık Bakanlığı’nın e-Nabız uygulaması ile bir çözüm olabilir mi? Kan şekeri, hareket ve konum, sağlık geçmişi, nabız verilerine erişebilen bir uygulama. Ateş ölçümü veya semptom takibinde kitlesel katılım ile bir salgın önleme aracı haline dönüşebilir mi?

Belki de dünyada gördüğümüz diğer yaklaşımlara benzer bir uygulama ile karşılaşırız?

Sizlerin görüş ve yorumlarını merak ediyorum.

#evdekal Türkiye.

Kaynaklar:

[1]How China is using technology to fight coronavirusThe Wuhan coronavirus outbreak has become a global calamity, leaving thousands dead, millions vulnerable, supply lines…www.geospatialworld.net

[2]A ‘travel log’ of the times in South Korea: Mapping the movements of coronavirus carriersSEOUL – The novel coronavirus outbreak has produced at least one new star in South Korea: the “virus patient travel…www.washingtonpost.com

[3]Israel Begins Tracking And Texting Those Possibly Exposed To The CoronavirusHundreds of Israelis were startled Wednesday by an unsolicited text message. “Hello. According to an epidemiological…www.npr.org

[4] Yasa tasarısının PDF versiyonuna erişim linki de bu adreste bulunabilir:The EARN IT Act: How to Ban End-to-End Encryption Without Actually Banning ItIn the ’90s the Internet was created. This has made a lot of people very angry and been widely regarded as a bad move…cyberlaw.stanford.edu

[5]Trump administration wants to use Americans’ location data to track the coronavirusThe Trump administration is in discussions with the tech industry, including Facebook and Google, about how to use…edition.cnn.com

[6]Statement of the EDPB Chair on the processing of personal data in the context of the COVID-19…Governments, public and private organisations throughout Europe are taking measures to contain and mitigate COVID-19…edpb.europa.eu

[7].RKI bekommt Handydaten von Deutscher TelekomDie Deutsche Telekom will das Robert-Koch-Institut bei der Eindämmung der Coronavirus-Pandemie mit Handydaten…www.tagesspiegel.de

Yazar: Abdullah GulabiYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: gdpr, koronavirüsü, kvkk, pandemi, veri güvenliği



Yeni Normal COVID-19 (YNC19) – Pandemi Sonrası Yaşam Normalleri Analizi

Okunma Süresi: 15 Dakika Yazar: Gokhan Yanmaz Güncelleme: Ocak 22, 2021 21:22Yorum yapın Kategori: Makaleler Etiketler: corona virüs, covid-19, dijital dönüşüm, kovid-19, pandemi, yeni hayat

Abone ol


Yeni Normal COVID-19 (YNC19); COVID-19 Mayıs 2020’nin ilk haftasını geride bıraktığımız bugünlerde, dünya genelinde 4 Milyona dayanan aktif hasta sayısı ve 270 bin e ulaşmış ölüme hayatımızın bir gerçeğe olduğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş durumunda.

Nisan 2020 başında yakın bir arkadaşım COVID-19 ile ilgili bir yazı yazar mıyım sorusunu sordu ve yazının başına geçtim. Dürüst olmam gerekir ki, konu daha çok yeni, 2 – 3 hafta geçmiş ve yeni yeni alışmaya başladığımız yeni normal durumuyla ilgili hiçbir şey aklıma gelmedi. İstemeden de olsa yazamayacağımı ifade ettim.

Bugün durum çok farklı. Pek çok kişi gibi kendi deneyimlerim oluştu ve çok sayıda kanaldan bilgi birikimi oluştu sonunda. Peki ne yaşıyoruz bugünlerde?

Pandemi ile Yeni Normal COVID-19 (YNC19)

Pandemi ilan edilmesinde sonra ortaya atılan kimi bilgiler ve çözümler ağırlıkla ticari kaygı ve reklam amacı taşıdığını pek çoğumuz gördü. Halen bugünlerde de kurumlar kendi çözümlerinin reklamını yapar ve YNC19 a karşın size nasıl hizmet sunacağını ifade eder. Peki siz ne istiyorsunuz veya bekliyorsunuz? Bunu soran oldu mu? Neler yaşadığınızı veya neler yapanız gerektiği konusunda yol gösteren, YNC19 döneminde yapmanız gerekenleri en uygunu hangisi olduğu ve değerlerinizin kaybını en aza nasıl indirebilirsiniz konusunda bir destek oluştu mu?

YNC19’un Bize Bugün Getirdikleri

Yıllar önce evden çalışalım denildiğinde şirket yöneticileri bize şeytan görmüş gibi bakıp, neden olmamasını gerektiğini anlatan uzun uzun nutuklar çekerdi. Aradan birkaç sene geçince ise bu OLMAZ denileni, BELKİ ama bir gün bilemedin iki günü geçmesine döndü, ki o günde bile kontrolü elden bırakmaz, sürekli bizi evden kontrol ederdi.

Bunlar BUGÜN tümüyle değişti. BİZLER de tümüyle değişmeye zorlanıyoruz.

YNC19 bize özellikle uzaktan çalışmaya, dijital dönüşümün zorunlu olduğunu, kalabalık ortamlardan neden uzak durulması gerektiğini, mahalle marketlerin ve bakkalının değerini, sosyal sorumluluklarımızın hatırlatılmasını vb. gösterdi.

Virüsün olumsuzluklarını herkes uzun uzun anlatırken ben size birkaç olumlu konudan söz etmek isterim.

Yeni İş Fırsatları ve Millileştirme Atağı

Evet, YNC19 bize pek çok olumlu aktiviteleri geliştirmemize neden oldu. Bunlardan birkaç tanesini sizinle paylaşacağım.

Yerli Tıbbi Malzemelerin Üretilmesi

Özellikle suni solunum önde olmak üzere, her gün yeni bir Tıbbi Cihaz yerli kaynaklarla üretilebildiği bilgisini duymaktayız. Milli kaynakların ve değerlerin yurtdışına çıkmadan, aslında bizim kendi uzmanlarımız tarafından geliştirilebileceği, iş birliği yapılması halinde neler başarılacağını hep beraber gördük.

Tıbbi Maske ve Koruyucu Giysi

Günlük kıyafet üreten firmalar, üretim bandında yapılan kimi küçük ayarlarla maske ve koruyucu kıyafet üretmeye başladı. Hem kendi personeline yeni fırsatlar sundu, hem de bugünlerde işten atılan kimi çalışanımız için yeni umut oldu.

YNC19 için Teknoloji Desteği

Gözde teknoloji çözümleri YNC19 için yeniden yorumlayarak, değişik ortamları algılayan, uyaran, bizleri koruyabilen teknolojilerin yeninde yorumlanmasıyla kalabalıkların yönetimi artık söz konusudur.

Sadece bununla kalmayıp, yerli şirketlerimiz daha fazla ortaya çıkıp görev almakta, yabancılardan alınan kimi çözümleri yerlileştirerek, milli değer haline getirmektedir.

YNC19’dan Etkilenenler

Hiçbir şey Mart 2020 öncesi gibi olmayacağını herkes tarafından ifade edilmektedir. Peki neler etkileniyor veya değişmeye zorlanmaktadır? Size kısa bir derleme yapmaya çalıştım. Elbette bu sonuç liste değil, ancak bugünkü bilgimiz doğrultusunda oluşturulmuştur.

Toplu Yaşam

Bir arada olduğumuz ve yoğun olan yerlerde eskisi gibi bulamayacağız.

Toplu Taşıt kullanımı

%50 kuralı ve maskesiz kullanım olmayacak, ki bu aslında biz insanlar olarak dikkat etmeniz gereken bir konuydu. Siz de yaşamışsınızdır, araçlarda hapşıran veya aksıranlar elleriyle yüzünü kapatsa bile, yanı eli üstüne siler ve sonra yeninden tutunmaya devam ederdi. Bu değişmeli ve bilinç oluşmalıdır.

İmalat Sanayii

Ağırlıkla insana dayalı ve otomasyona geçmek için direnen kurumlar, istemeden de olsa dijital dönüşüme geçmeli, ki üretimler aksamasın.

Günlük Çalışma Hayatı

Sabah erken saatlerinde yoğun ve aşırı kalabalık araçlar yerine, yaşadıkları yerlerde iş fırsatları geliştirilmeli, kapalı ortamdan ve merkezi alanlardan yaşam alanlarına yönlendirilmelidir.

Alış-Veriş Merkezleri (AVM’ler)

Sanırım en kritik ve üzerinde düşünülmesi gereken konu AVM ler. Sosyalleşme alanı haline gelen, tüm dükkanların bir araya geldiği ve saatlerce dolaşılan bir yer haline geldi. Buralarda kalabalık izleme, uzun zaman kalanları dışarıya davet edilmesi ve kabul edilebilir bir doluluk oranda çalışmalarına izin verilecektir.

Spor Karşılaşmaları

Sadece Futbol değil, kimsenin konuşmadığı Basketbol ligleri, Voleybol vb. boks (ki daha dar bir alanda bulunur, spor salonları gibi alanlarda kapasiteler düşürülerek icra edilecek. Sporcularımız daha korumalı olmalı, soyunma odaları düzenlenmeli. Küçük şehirlerde bunu nasıl sağlayacağımız da ayrı bir sıkıntı.

Konserler

Eskisi gibi konser verilmeyeceği benziyor. Kalabalık, topluluk halinde sarmaş dolaş şarkıları söylediğimiz, dans ettiğimiz, zıpladığımız organizasyonlar geride kalacak. Hatta bazı örneklerini internetten yaşadık. Türkiye de MANGA, ABD de ROLLING STONES ve METALLICA benim hatırladıklarım.

Kongre ve Fuarlar

Gene yoğun kalabalık yaşanan alanlar, sanala dönüşmesi ve kayıt yapılarak dolaşılacak yerler haline gelecek, görsellerle beraber ek bilgi sunulan, sanal bir gezinti ortamına alışmaya başlayacağız.

Bunlara Müzeleri, Kütüphaneleri (ki Vikipediya dışındaki GERÇEK kütüphaneler) bu kategori de değerlendirilebilir.

YNC19 da hazırlıksız yakalananlar

İyi örnekler yanında ne yazık ki hazırlıksız yakalanan sektörler de var ne yazık ki. Hem maliyet baskısı ve karlılık odaklı bakarak, aşırı yoğunluk nedeniyle geride kalarak ayak uyduramayan sektörleri ele almak isterim. Burada amaç onları yermek değil, doğrularla yol göstermek.

Internet Servis Sağlayıcıları

Temel olarak ev kullanımı için olsa olsa varsayımıyla çalışırken, iş yerlerinde ise yüksek kapasiteli internet erişimi sağlayan sektör, daha merkezi bir şebeke sistemi geliştirilmiş, yoğun iş yerlerin olduğu yerlerde ise daha güçlü altyapılar mevcuttur.

Bu ne yazık ki YNC19 ile tersine döndü. Eğitimi uzaktan yapmak zorunda kalan öğrenciler, evden çalışmak zorunda kalan biz çalışanlar, evde zaman geçirmek için internetten yararlanan ortamlar bir anda her bir hane bir iş yeri, bir sınıf haline geldi.

İstanbul da 6,5 Milyon üzerinde konut var, toplam bina sayısı ise 1,6 milyonun üzerinde. 16 Milyona dayanan nüfus ile konutlarda ortalama 3 civarında kişi var, bina başına da daire sayısı ortalama 4 civarında. Size benim binadan örnek vermek isterim. 20 civarında daire var ve bizim evde hanım ve çocuklar dahil 10 un üzerinde istemci var (telefon, bilgisayar, tablet v.b.)!!! Elbette bu varsayılan yükün çok üzerinde ve evden bağlanılırken ciddi aksamalara neden oluyor. Daha önce bunları Okullarda ve İş yerlerinde kullanılan cihaz sayısı ise 7 – 8 iken, bir anda evlere taşınmış oldu. Zaman zaman nöbetleşe internet kullanımını bile yapmamız gerekiyor.

Kamu Hizmeti

Bunlara Elektrik, Su, Gaz, kışın ısıtma sayabiliriz. Gene elektrik e bağlı cihaz sayısı yukarıda anlatıldığı gibi arttı, konutları besleyen elektrik şebekesi zorlanmakta ve daha hızlı YAŞLANMAKTA dır. Bugün olmazsa ilerleyen zaman içinde sıkıntıları yaşanabilir, önlem alınması zorunlu hale gelmiştir.

Su ve Gaz keza aynı şekilde. Havaların ısınmasıyla beraber yük gaz dan suya geçmekte ve konular alanı özellikle belediyeleri zorlayacaktır.

Telefon hizmeti veren sabit ve mobil hatlarda keza aynı kapsama girerek, zorlanmakta. Temel hesaplanan kullanım değerlerin çok çok üzerine çıkılmaktadır.

Kargo ve Kurye şirketleri

İnternetten alışveriş ağırlık kazanırken, doğal bir uzantısı olan kurye ve kargo şirketleri de hazırlıksız yaşandı. Ciddi sorunlar yaşanmakta ve dün benim şahit olduğum bir kargo şubesinde müşteri ile kargo yetkilisi arasında ciddi atışmalar yaşanıyor. Zamanında teslim edilememekte ve bunu da hemen hemen tüm kargo şirketleri web sayfalarında duyurmakta. Aynı sayıda personel, daha fazla müşteriye hizmet edilmeye mecbur bırakılmakta, yeni personel alımları ise “geçici” dönem nedeniyle yapılmamaktadır. Bazı firmalar bu sorunları erken keşfederek, kendi kurye ve kargo hizmetleriyle müşterilere ürünleri ulaştırmaktadır.

Bu listesi daha uzatabiliriz. Size bazı yeni normalleri anlatmak isterim. Yakın bir gelecekte göremeye çok alışacağımız ortamları derledim.

YNC19; Dijital Yaşam Demektir

Beni yakından tanıyanlarınız bilir, iş yerim bilgisayarım için elektrik ve internet bulabildiğim her yerdir derim. Son birkaç senedir uzaktan çalışmaya alışkanlık haline getirmiş ve hemen hemen her ortamda işimi yapabilen birisiyim. Bu yavaşça yeni bir normal haline gelecek. Gelin bunları biraz açmak ve neler NORMAL olarak kabul edilecek derlemeye çalıştım:

Yeni Normal: Evden Çalışma / Uzaktan Çalışma

Evet, yakın bir zamana kadar şirketler tarafından olumsuz gözle bakılırken, getirdikleri katma değerler hep görmezlikten gelindi. Uzaktan çalışma adından da anlaşılacağı üzere, bulunduğu ortamda çalışabilen bizler demektir. Her daim ulaşılabilir (telefon, tablet vb.) ve internet kovalayan bir çalışma kitlesi gelişti.

Avantajlar:

Şirketler ofis alan kiralama ve sahip olma maliyetlerinden, maliyetlerle beraber soğuk gider denilen elektrik, su, temizlik, bedelsiz olarak çok zaman sağlanan sıcak ve soğuk ikramlıklar, masa, sandalye gibi ofis ekipmanları, çalışma alanlarına ulaşmak için ödenen ulaşım gideri (ister aracın kendisi ister kiralık araç ve yakıt vb.) azaltılır, evimizin veya çalışmak istediğimiz ortamın konforunda bulunmak, bir araya gelmeye zorunlu değil, istediğimiz kişilerle bir arada olabilme olanakları sıralanabilir

Dezavantajlar:

Şirketler çalışanlarını kontrol etme alışkanlıkları, ya çalışmıyorsa düşüncesi, evden çalışırken oluşacak rehavet, iş dışı konuların dikkat dağıtması vb. sıralanabilir. Çoğu konular kendi kendini eğiterek geliştirilebilir.

Yeni Normal: Ulaşım ve Toplu Taşıma

Aşırı yoğun, neredeyse sarılarak gidilen toplu taşıma araçlarına hepimiz binmişizdir. Yukarıda anlatılan uzaktan çalışma sayesinde bunlardan kaçınarak mümkün, ancak toplu taşıma yapan kuruluşlar, azalan gelir nedeniyle sorun yaşamak. Aynı şekilde aynı alanda daha az kişi taşımak sorunda kalan ulaşım sektörü olumsuz etkilenmekte ve çoğu zaman belediyelerden gerçekleştirilen faaliyetlerin gelirler azalmaktadır.

Bunlara hava ve karayolu taşımacılığı, raylı sistem taşımacılığı da eklenebilir.

Avantajlar:

Daha rahat ve konforlu yolculuk, sağlık sorunu olmadan dilediğimiz yerlere gidebilme.

Dezavantajlar:

Yeni iş ortamların geliştirilmesi, belki de iş yerlerini farklı alanlara taşıma zorunluluğu, azalan ulaşım gelirleri ve ister istemez artan ulaşım giderleri. Toplu taşımalardan endişe duyularak kişisel araçlara yönlenilmesi.

Yeni Normal: Dijital İmalat ve Üretim Sektörü

Ağırlıkla insana dayalı üretim yapılan imalat sektöründe kısmen otomasyon yani literatürde kullanıldığı üzere Endüstri 3.0 de bulunmakta olduğumuz ifade ediliyor. Kimi müşteriyle konuşurken gerçeklerin öyle olmadığı, kimi 2.0 hatta birileri yok yok biz daha 1.0 dayız diyenleri de gördüm.

Dijitalleşme özellikle insana dayalı olan üretimlerde artık bir lüks değil, zorunluluk haline gelmiş ve dönüşüm hesapları yapılmalıdır. Başlangıçta maliyetleri biraz korkutucu olsa bile, ilerleyen zamanlarda sahip olma maliyetleri hızla azaltacağı ve daha öncesine göre daha düşük maliyet ve nispi yüksek karlılık söz konusudur.

Avantajlar:

Daha ucuz üretim ve kontrolü yapılabilen çalışma ortamları, bulunulan her yerden üretimi izleyebilmek ve denetleme fırsatı, personeli daha etken kullanmak, sağlık koşullarında ve virüs bulaşma risklerin minimize edilmesi

Dezavantajlar:

İlk uygulama maliyeti kısmen yüksek olması ve zaman alması, mevcut personelin yeninden eğitim zorunluluğu, var olan profilin yetersiz olması ve iş akitlerinde sorunların yaşanması.

Yeni Normal: Değişen Sosyal Alanlar

Dijitalleşme evlerimize kadar ulaşmış ve sosyal medyadan bolca yararlanmaktayız. COVID-19 nedeniyle buna eğitim ve öğretim de eklendi. Fiziksel ortamdan sanal ortama taşınacak pek çok uygulama görülmekte ve görülecek. Birkaç örnek:

Evden eğitim (EBA benzeri ortamlar), sanal toplu sanat aktiviteleri (Müze gezintileri, konserler, spor karşılaşmaları v.b.), daha seyrek yapılanan ibadethaneler, spor merkezleri, market vb. alanlar.

Avantajlar

Elimizin ucunda her şeye ulaşmak, daha güvenli ortamların oluşturulması.

Dezavantajlar

Sosyalleşme şeklinin değişmesi ve asosyal ortamların kurgulanması, yeni maliyetlerin kurgulanması.

Yeniden keşfettiğimiz eski teknolojiler

Yıllardır var olduğunu bilmememiz karşın, çok da kullanılmayan veya önemsenmeyen bazı teknolojileri YNC19 ile yeninden keşfettik ve bunlara ne kadar da gerek duyduğumuz ortaya çıktı. Size birkaç teknolojileri derlemeye çalıştım.

Kişisayar

Özellikle marketlerde ve kalabalık kapalı alanlarda metrekare başına olması gereken kişi sayısını anlık olarak izlenmesi için kullanılır. Düne kadar daha çok alanlarda çalışanları ve müşterileri izlemek (ısı haritası, müşteri ile çalışan ilgileniyor mu vb.) amacıyla kullanılan kimi çözümü sosyal mesafe için kullanılmasını yeniden keşfettik

Uzaktan çalışma ortamları

Pek çok veri taban benzeri sistemi, kütüphaneler vb. yıllardır az sayıda çalışanlar tarafından kullanılması izin ve yetkilendirilirken, bu sayı YNC19 ile daha yüksek sayılara ulaşmış, uzaktan çalışılması nedeniyle yeni katma değerler keşfedilmeye başlanıldı veya yeninden hatırladık

Sanal Toplantı ve Derslikler

İster toplantı (video konferans) ister ders amacıyla olsun, dijital ortamlarda topluca görüşmek uzun zamandır vardı. Ağır ekipmanlar yerini daha çok her bilgi işlem donanımında kullanılan yazılımlara geçiş ve daha esnek ortam sağlanmaktadır.

Perimetrik Uygulamalar

Kişilerin birbirine yakınlıklarını ölçümleyen ve aşırı yakınlık gelmeye başlayınca uyarı veren cihazlar. Aslında araç park sistemlerinde kullanılan çözümlerine çok yakın bir uygulamadır.

Risk Ölçer

Özellikle Sağlık Bakanlığın geliştirdiği #hayatevesigar uygulamasıyla yeninden hatırladığımız ve kimi Belediye tarafından da kullanılan Risk Ölçer, bulunulan ortamda değişik riskleri sıralanmak ve kullanıcılara kritik alanlara gelindiğinde uyarı vermektedir (ses ve titreşimle).

Dijital Dönüşüm

Özellikle maliyetler nedeniyle çoğu zaman görmezlikten gelinen dönüşüm projeleri zorunlu olmak yolunda ilerliyor. Kimi firma bu kavrama Dijital Transformasyon, Akıllı Fabrika veya İmalat, Endüstri 4.0 vb. kavramlar altında derlenmektedir.

Dijital ortam sayesinde insanların sağlık risklerini en aza düşürme şansı yükselir. Yakın bir zamanda devlet tarafından zorunluluk hale gelebilecek bir konu başlılığı olacağını düşünüyorum.

YNC19 ile Yeni İş Fırsatları ve İş Kolları

Sağlık malzemeleri dışında da yeni iş fırsatları oluşmakta ve yeni normallere katılmaktadır. Tüm yukarıdakileri gerçekleyebilmek için bazı yol göstericilere, danışma kanalları vb. gerek duyulacaktır. Peki bunlar neler olabilir? Kısa bir liste hazırlamak istedim:

  • Sosyal Ortam Çözüm Sağlayıcıları
  • Tıbbi ürün sektörü / yerlileştirilmesi
  • Uzaktan çalışma ortamları / Takım çalışma teknolojileri
  • Sanal Toplantı / Okul / Derslik Çözüm sağlayıcıları
  • Kameralı Çözüm Sağlayıcıları
  • Dijital Dönüşüm Danışmanlıkları
  • Rehberlik hizmetleri (sınırlı sosyalleşmede yol gösterme vb.)
  • Sanal Okul çözümleri için eğitim personeli için danışmanlık (ekran karşısında nasıl davranılmalı, konular nasıl anlatılmalıdır vb.)
  • Sayısal / Dijital Fuar ve Müze Ortamları (ücretli ve ücretsiz)
  • Sanal ortamda reklamları kontrol etme (ad remove) yazılımları
  • Çalışma Ortamların kurgulanması (Bilgisayar İşletim sistemlerinin ve paket programlarının yapamadıkları)

Değişen yaşamlarımız ve YNC19 Çağı

Biraz iddialı olacak ama yeni bir yaşam tarzı ve çağla karşı karşıyayız. Günlük alışkanlıklarımız ciddi anlamda değişecek ve bilmediğimiz ortamlardan daha çok dikkatle yaklaşılacak, tercihler içinde uzaklaşılmaya çalışacağız.

Alışkanlıklarımız da temelli olarak değişeceği ve bu YNC19 döneminde kendimizi konumlandırmayı zamanla öğrenmek zorundayız, ki yaşamımız devam ettirelim.

Yeni Normal de kaliteli bir yaşam sürebilmenizi dileklerimle.

Gökhan Yanmaz

Mayıs 2020 / İstanbul

Yazar: Gokhan YanmazYorum yapınKategori: MakalelerEtiketler: corona virüs, covid-19, dijital dönüşüm, kovid-19, pandemi, yeni hayat



Koronavirüs Salgını Kapsamında Elektrik ve Doğalgaz Dağıtım Hizmetleri

Okunma Süresi: 3 Dakika Yazar: Coşkun TEZEL Güncelleme: Mayıs 5, 2020 08:21Yorum yapın Kategori: Analiz Etiketler: covid-19, doğalgaz faturası, elektrik faturası, koronavirüsü, pandemi, salgın

Abone ol


Koronavirüs Salgını Kapsamında Elektrik ve Doğalgaz Dağıtım Hizmetleri

02.04.2020 tarihli Habertürk Gazetesinde Olcay Aydilek’in haberine https://www.haberturk.com/son-dakika-haberi-elektrik-ve-dogalgaz-faturasinda-yeni-donem-haberler-2632566-ekonomi göre;

Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında şehir içi dağıtım hizmetlerinde sayaç okuma hizmetlerinde görevli çalışan personellerin abonelerle teması kesilerek salgınla mücadeleye katkısı sağlanacak. Bu kapsamda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)’nun Elektrik ve Doğal gaz faturalandırılmasında bazı batı ülkeleri örneklerinde olduğu gibi, aylık düzenli sayaç okuma hizmetini geçici süre askıya alarak;

Tüketicilerin son 2 yıllık ortalama tüketimlerini, Geçmiş dönem tüketimi olmayanlar için de emsal tüketimler dikkate alınarak fatura düzenlenebilmesi için bir çalışma içerisinde olduğu bildirilmektedir.

Bu uygulama, 30.05.2018 tarih ve 30436 sayılı Resmi gazetede yayımlanan, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 31.maddesinde; 2.11.2013 tarih ve 28809 sayılı Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 35.maddesinde belirtilen mücbir sebep halleri kapsamında yasal olarak uygulanabilir olsa da;

Pratikte, salgın nedeniyle ticari faaliyetlerde kapasite düşmesi sonucu veya faaliyetlerini askıya alan işletmelerin tüketimlerinin düşmesi ile; bu işletmelerin önceki dönem tüketimlerine göre kıyas fatura yapılması ile olmayan tüketim faturalandırılacak ve tam bir karmaşaya neden olacaktır.

Ayrıca elektrik şirketleri fatura bilgilerinin elektronik ortamda gönderebilmesi için tüketicilerin e-fatura bilgilerini güncellemiş olsalar bile özellikle son dönemde devreye giren e-arşiv fatura uygulaması tam oturmadan, e-mail veya GSM numaraları tam olarak güncellenmeden tüketicilerin fatura ve borç bilgilerinin tüketiciye iletilmesi ayrıca bir sorun olacaktır.

Koronavirüs Salgını Kapsamında Elektrik ve Doğalgaz Faturaları

Bu arada;

26.03.2020 tarihinde bir internet sitesinde; https://www.tarafsizhaberajansi.com/2020/03/26/bakan-donmezden-elektrik-ve-dogal-gaz-aciklamasi/ yayınlanan haberde Enerji Bakanı Fatih Dönmez’in atfedilen açıklamaya göre;

Koronavirüs’le mücadele kapsamında, vatandaşların evde kaldıkları süre boyunca; (konut dışı tüketimler konusuna bir açıklık getirilmemiştir.) elektrik ve doğal gaz hizmetlerinin kesintisiz devam edeceği bildirilmektedir.

Bu açıklamaya rağmen son günlerde bazı illerde konut abonelerinde borçtan dolayı elektrik kesintisi yapıldığı medyada yer almaktadır.

Bu durumda ya bu açıklama ilgili kurumlara genelge olarak gönderilmemiş veya bazı dağıtım şirketleri, genelgeye aykırı işlemler yapmaktadır.

Bu durumda, dağıtım şirketlerinin enerji tedarikinden kaynaklanan tedarikçiye olan borçları ertelenir veya yapılandırılırsa dağıtım şirketleri de faaliyetlerini sürdürebileceklerdir.

Bazı batı ülkeleri ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde olduğu gibi belli bir süre boyunca tüketicilerin elektrik, doğalgaz ve su faturaları devlet tarafından karşılanmayacaksa; zaten gelir kaybına uğramış tüketicilerin faturaları ödeme sıkıntısına etkili bir çözüm bulunmaması durumunda ekonomik ve sosyal etkileri çok daha yıkıcı olacaktır.

Saygılarımla

Coşkun Tezel

Yazar: Coşkun TEZELYorum yapınKategori: AnalizEtiketler: covid-19, doğalgaz faturası, elektrik faturası, koronavirüsü, pandemi, salgın



Corona Virüsü Salgınından Neler Öğrenmeliyiz?

Okunma Süresi: 12 Dakika Yazar: Sertaç Şamioğlu Güncelleme: Mayıs 24, 2020 09:22Yorum yapın Kategori: 5G Etiketler: 5g, AIoT, corona virüs, corona virüs etkileri, evde hayat var, evdekal, hayat eve sığar, insan hatası, IoT, pandemi, salgın, teknolojik çözümler

Abone ol


‘Hayat eve sığar‘ , ‘Evde Hayat Var‘ , ‘Evde Kal‘ gibi kampanyalar ile zaruri halde hayatımızın işleyişini şu an için değiştiren ve 11 Mart itibariyle DSÖ tarafından ‘Pandemi‘ kategorisine alınan Korona Virüsü (Coronavirus COVID-19) teknoloji ve iş dünyasında neleri kalıcı olarak değişitirdi ya da değiştirecek? ‘ 5G ve corona virüsü (COVID-19) ‘hakkında internette bir araştırma yaparsanız; Corona Virüsü (COVID-19) 5G ticari savaşları yüzünden peyda olduğunu ileri sürenleri de farkedeceksiniz.

komplocu virüs,
5g virüsü,
5g yatırımlarını engelleme çalışmaları,
Teknoloji, koronavirüs'ün tetikleyicisi olabilir mi?
Corona Virüsü Salgını, Aslında 5G'den mi Kaynaklanıyor
Corona, 5G kaynaklı mı?
5G teknolojisiyle virüsleri tetikleyip, insanları zombiye çevirebiliyorlar
çin virüsü
COVID-19 5G teknolojisinin yaygınlaşmasını etkileyecek
Reddit’te bulunan bir görsel, yazarın kim olduğu bilinmiyor.

Corona Virüsü (covid-19) Neleri Değiştirdi?

Corona Virüsü dünya genelinde neleri değiştirdiğine değinmeden önce Consulta firmasının linkedin paylaşımını burada sizlerle paylaşmak isterim. Çünkü korona virüsü hakkındaki bu çalışma ile bence ortaya çıkan en önemli mesaj; ‘insan hatası’. Araştırma Pearl Harbour ile Covid 19 arasındaki bir bağlantı kurmuş.

Bu bağlantı ile iki mesaj verilmiş;

1-Hepimiz aynı gemide olmadan durumu ciddiye almıyoruz.

2- Uyarıcı veri oluşmasına rağmen karar mercileri durumu ciddiye almakta gecikmişlerdir.

Korona Virüsü (Corona Virüs COVID-19) Etkileri

Sosyal Etkileri; Banka hesabınız, ırkınız, itibarınız, mesleğiniz, gücünüz, bulunduğunuz mevki ne olursa olsun aslında tüm insanlığın bir şekilde birbiri ile bağlantılı olduğunu ispatlamıştır. Teşhis konulan hastaların toplumun her kesiminden olması ile virüs; bizlere hepimizin aslında dünya denilen aynı gemide olduğumuzu hatırlatmıştır. Ancak bununla birlikte Sosyal Mesafe mottosunun bu kötü günlerin ardından da bir kültür olarak kalacağını düşünmekteyim.

Ekonomik Etkileri; Ürettiğiniz ürünlerin ne kadar kaliteli, pahalı, ucuz vs daha bir çok sıfat ile genişletilebilir bir tanım yapabilirsiniz ürün ya da servislerinize ancak bu ürünleri alacak, tüketecek müşteriniz bir başka deyişle sokakta dolaşırken para harcayan insan olmayınca ürünlerinizin de bir önemi kalmıyor.

Çevresel Etkileri; Virüsün Pandemim olarak değerlendirilmesi ile birlikte enfekte olan ülkeler sokağa çıkma yasağı, üretimin durdurulması ve evde kal gibi yaptırımlar ile hayat normal akışından uzaklaştı. Bu durum bir çok çevreci tarafından dünyamızın nefes alması için bir fırsat olarak nitelendirildi. Aşağıdaki görselde aylara sair corona virüsünün çevresel etkisini incelyebilirsiniz.

Covid 19 çevreye etkisi
dünya temizleniyor mu
karbondioksit oranı düştü mü
Korona Virüsü (Coronavirus COVID-19) Çevresel Etkileri
Kaynak: dailymail.co.uk

Yasal Düzenlemelere Etkileri; Virüsün yayılma hızlı ve yolları izlediği rota incelenerek ülkelerin kendi ülkelerine girişlerdeki kontrolleri sıkışlaştıracak ve belki de artık vize şartı olarak detaylı kan testleri vb sağlık belgeleri talep edebilecek.

Politikaya Etkisi; Başka ülkenin problemi düşünce ve söyleminden uzaklaşarak, yazının başında belirttiğimiz aynı gemide olduğumuz bilinci ile, özellikle sağlık alanında daha hassas ve uzlaşmacı olacaklardır.

Şu ana kadar PESTEL ( Political, Economical, Social, Technological, Enviromental, Legal) methodolojine uyarak bu başlıklardaki fikirlerime yer verdim. Daha detay olarak inceleyebileceğimiz başlık ise; Teknolojiye olan etkisi.

Korona Virüsü (Covid-19)’un Teknolojiye Etkisi

11 Mart 2020 tarihi itibariyle pandemic olarak nitelendirilen korona virüsü salgını sebebi ile Mobile World Kongresi gibi bir çok teknoloji fuarı iptal edilmiş ya da ileri tarihte yapılmak üzere ötelenmiştir.

Bu yıl 5G yılı olacaktı, öyle öngörülüyor ve SA’da kullanımlarının artacağını bekliyorduk ancak; Covid-19, 3GPP Release 16’nın yayımlanması ve 5G’nin SA’de kullanım durumlarının ilerlemesini yavaşlatacak. 3 Aylık bir gecikme ile 3GPP, Haziran 2020’de 5G’nin ikinci aşaması olan Release 16’yı yayımlayacağını duyurmuştu. 5G Release 16 ile 5G’de bir sonraki faza URLLC ( ultra güvenilir-düşük gecikmeli iletişim) için kilometre taşı olmakla birlikte 5G’nin SA tabanlı senaryoları üzerine inşa edilmişti.

Mart 2020’nin başlarında, 3GPP Technical Specification Group (TSG) yönetimi Mayıs 2020 için ayarlanmış tüm yüzyüze toplantıları iptal ettiklerini duyurdu. Bu toplantılara binlerce delegenin katıldığını düşünürsek, alternatifi uzaktan video toplantılarla çok bir ilerleme kat edemeyeceklerini düşünmek yersiz olmayacaktır. Sonuç olarak bu durum 5g Release 16’nın yayım tarihini geciktirecektir.

Telekom operatörleri e-MBB özelinde kullanım senaryolarını 5G SA’ye taşıyabilir ancak bir çok operatör e-MBB dışı kullanım senaryolarını 2020 yılı içerisinde hayata geçireceklerini duyurmuştu.

Analysys Mason‘a göre; Çin 5G Stratejesine ödün vermeden kaldığı yerden devam edecek. Üstelik Çin’de bir çok şirket evden çalışma uygulamaya başlamışken! 2019 yılı içerisinde Çin’deki üç büyük operatör China Mobile, China Telecom ve China Unicom toplamda 130 binden fazla 5G baz istasyonun kurulduğunu duyurmuştu. Covid-19 etkilerine rağmen Çin 2020 yılı bitmeden 600000 yeni 5G baz istasyonu kurma hedefinde…

Corana Virüsü 5G ve IoT Teknolojilerinin Değer Teklifini Anlamamızı Sağladı.

Covid 19 ile aslında bir çok işin fiziki insan gücü olmadan yapılabileceğini, eğitimler için sanal sınıfların oluşturulmasının nasıl işleyeşeceğini, kriz anında şehirlerin altyapılarının bir koordinasyon merkezinden görüntülenmesi gerektiğini, üretimde endüstri 4.0 ve dijital ikiz kavramının eksikliğini, toplantıların yüz yüze olmak zorunda olmadığını ve daha bir çok şeyi yeri geldikçe anlayacağız.

Corona Virüsü ile Mücadelede Hayata Geçmiş 5G ve IoT Çözümleri

Huawei Corona Virüsü
covid-19
Corona Virüsü İle Mücadele Senaryolarının Veri İhtiyaçları

IBM ve The Weather iş birliği ile corona virüs haritası çıkarılmış. Harita ile bulunduğunuz bölgedeki vaka sayılarını ve artışlarını detaylı görmenize olanak sağlıyor.

corona
Corona virüs nedir
IBM ve The Weather
IBM ve The Weather Corona Virüs Haritası

AGV Robotlarla Korona Virüs Hasta Tespiti

Corona Virüs ile mücadelede en önemli noktalardan bir tanesi de hasta tespitinin görevli çalışanların hastalıktan etkilenme riskini taşımaları ve bu durumun bir kısır döngü olarak devam etmesi. Bu sebeple 5G ve IoT burada bizlere çözüm sunmaktadır. Görselde gördünüz robot uzaktan kontrol edilebilir halde tepesinde ateş ölçer ve görüntü taşıyıcısına sahiptir.

Robot ile hasta kontrolü çin,
havalimanı hasta takibi,
Korona ne demek nasıl takip edilir
AGV Robotlar ile Corona Virüsü Etki Tespiti
Kaynak:BBC

Böylelikle havalimanları, otogar ve tren istasyonları gibi toplu taşıma alanlarındaki tespitlerin yapılması için bir kontrol merkezi kurulabilir ve merkezden görseldeki gibi ekranlar üzerinden hasta tespiti yapılabilir.

Corona robot, robot ile hasta teşhisi
Corona Virüsü Devriye Robotları

Guangzhou Gosuncn Robot Co. 5G tabanlı robotu ile hasta tespit robotlarını denemelere başladı.

Covid-19 Termal Kamera Çözümü
Corona Termal kamera turkcell
5G Covid-19 Hasta Tespiti

Elinizin hijyeninden sorumlu olmaya aday yeni bir girişim, Soapy Care! Bu girişim evlerde, ofislerde ve daha bir çok bir yerde konumlandırılabilir. Bu çözüm ile elinizi dezenfekte etmek için gerekli süreyi hesaplıyor, gerekli kimyasalları kullanıyor ve tercihe bağlı yüz tanıma özelliği ile ellerini yeteri süre temizlemeyen kişilerin telefonuna alarm göndererek eller dezenfte olana kadar çalması sağlanıyor.

soapy
akıllı sabunluk
IoT Hijyen takibi
Soapy Care

Korona Virüsü ile Mücadelede Ülkemizde Alınan İnsiyatifler

Elimden geldiğince hızlıca korona virüsü ile mücadelede dünya genelinde neler yapıldığına yer vermeye çalıştım. Ancak ülkemizde de korona virüsü ile mücadelede insiyatifler alınmaya başlandı. Öncü olarak karşımızı www.coronathonturkiye.com çıkmaktadır.

Korona virüs ile mücadelede 5G ve IoT ( Nesnelerin İnterneti) teknolojilerinin faydalarını sadece virüse karşı alınan ya da uygulanan yöntemlerde olduğunu düşünmemek lazım. 5G’nin hayatımızda yer aldığı bir dönemde böyle bir salgın daha kolay atlatılabilir olduğu varsayılıyor. Çünkü 5G ile birlikte şu an en çok kullanılan bir çok teknoloji hali hazırda 5G’nin değer teklifi içerisinde yer alıyor. Örneğin; Uzaktan eğitim, uzaktan toplantılar, robot yönetimleri, drone yönetimi ve daha bir çok uygulama.

Aynı anda uzun saatler boyunca internet erişiminin çok daha fazla kullanılması, netflix vb içerik sağlayıcılarına olan talebin inanılmaz artışı gibi durumlar da mevcut telekom altyapısının sınırlarını zorlamaktadır. Ancak 5G ‘de bu durumun üstesinden gelmek çok daha kolay olacaktır.

4G ve 5G Kıyaslaması
Huawei
korona virüsü
4G ve 5G Kıyaslaması

5G’nin Covid-19 salgınına yol açtığına inanmamakla birlikte, korona virüsü salgının dünyanın dijital dönüşümünü ve 5G yatırımlarının hızlandıracağını düşünüyorum. Salgın şu andan itibaren iş yapış şeklimizi değiştirmiş ve bu değişimin kalıcı olacağını düşünmekteyim.

Akıllı Şehirler Dönüşümü Olsaydı Ne Olurdu?

Öncelikle şehir altyapısının uçtan uca sensörlerle donatılıp izlendiği durumda sahadaki personel sayısını minimize etmiş olacaktık. Bununla birlikte alt yapılardaki olası hatalar da önceden tahmin edilebilir olacaktı.

Ayrıca kronik hasta takibi, panik buton gibi akıllı şehirlerin sağlık ve yaşlı takip uygulamaları ile bakıma ihtiyaç duyacak ve salgında riskli grup daha hızlı belirlenebilir.

Hava Kirliliği, risk haritası, göç ve etkileşim haritası gibi elzem haritalar dijitalleşmiş şehirlerde elde edilmesi kolay olacaktır.

Dijital Reklam Tabelaları

Evde Kal çağrısının başladığı andan bugüne gördüğüm reklam tabelaları güncelliklerini koruyor ancak bu reklam tabelalarının insanlar tarafından bilfiil değiştiriliyor olası ile reklamın evde kal çağrısı yapıyor olması çözemediğim bir paradoks yaratıyor.

Korona Virüsü İş Modellerini Değiştirecek Mi?

Daha önce işimizde başarlı olabilmek için yenilikçi iş modellerine ihtiyaç duyduğumuzu yazmıştık. Nesnelerin İnterneti İş Modelleri ve 5G İş Modellerini de yazılarımız arasına eklemiştik.

Bu yazılarımızda değişen teknoloji taleplerine uygun olarak yenilikçi iş modelleri ile tutundurulmasının olanaklı olduğunu paylaşmıştık ancak korona virüsü etkisi ile IoT ve 5G nin değer teklifinin anlaşılır ve kabul gördüğü gerçeği ile iş modellerinde revizyon olacaktır.

Bu revizyon temelinde sahiplik değil aidiyet temelli bir yaklaşımı benimsetecek kullandıkça öde gibi ticari iş modellerini gerçekleştirecektir.

Korona Virüsü salgını ile mücadelede farkedilen bir başka noktada; telekom operatörlerinin her ne olursa olsun oluşacak ya da ihtiyaç duyulan teknolojik çözümlerde telekom operatörlerinin tek elden ve merkezi konumda çözüm tabanlı ekosistemi ile sunabildiğidir.

Telekom operatörleri, insanlara evden çalışma imkanı sağlamakla birlikte internet tabanlı sağladıkları içerikler ile sosyal mesafe ve evde kal kampanyalarının gerçekleşebilmesini sağlamıştır. Aynı zamanda analitik yetkinlikleri ve sahip oldukları veri havuzları ile virüsün yayılmasını önlemek ve etki alanlarını tespit etmede gerekli kaynağını devlet mercilerine sağlayabilir.

Telekom Almanya, Telefonica İspanya, A1 Telekom Avusturya ve Vodafone Grup gibi telekom operatörleri, hastalığın tedavi sürecini güçlendirmek ve yayılmasını önlemek için yoğunluk ve grup hareketlerini kapsayan anonimleştirilmiş verileri araştırma yapan devlet onaylı mercilerle paylaştı. Bu veriler ışığından hastalığın yayılması ve etki alanının ısıl haritası İtalya’nın Lombardiya için çıkarıldı. Öte yandan, bazı operatörler de oluşabilecek olumsuz algıdan dolayı bu tür insiyatifleri almamaktadır.

Tüm bu verilerin sadece veri kullanım iznine sahip aboneler üzerinden yapılabilmesi de yeterli veri havuzunun oluşmasını zorlaştırıyor. Ancak GDPR 9.maddesi devletlerin onaması durumunda olağanüstü koşullarda izinsiz verilerin de kullanmasına olanak sağlar. Ancak bildiğim ve araştırdığım kadarıyla 9.Maddeyi onayan ve aktifleyen bir ülke olmadı henüz.

Sonuç olarak yaşanan bu vahim günleri, ilerisi için birer ders olarak almalı ve dijital hayata telekom operatörlerinin merkezde olacak şekilde çözüm ekosistemi ile geçilmesinin hızlandırılması gerekmektedir.

Covid-19 İle Ortaya Çıkan Teknoloji Yatırım İhtiyaçları

Dijital Platformlar – IoT Platformları ve Büyük Veri (Big Data) Platformları ile ülke genelinde dijitalleşme

Akıllı Şehirler Yatırımları – Şehirlerin Dijitalleşmesi ve Altyapıların takibi ile şehir merkezlerinin yığın yoğunluğunun seyreltilmesi çalışmaları

Dijital Sağlık Yatırımları – Çevrimiçi Sağlık Hizmetleri (Online Video Muayeneler, Ev Kitleri ile Veri Gönderme vb) ile birbiri ile haberleşen ve analitik işlem yeteneğine sahip hasteneler yönetimi

Dijital Eğitim / Etkileşim Yatırımları – Çevrimiçi Sınıflar ve eğitim, çevrimiçi toplantılar ve etkinlikler, 5G Endüstri Uygulamaları, İnsansız ticaret ve servisler (Drone Paket, Roboservis vb), Taze temiz gıda zinciri takibi gibi uygulamalar ile temassız iş uygulamaları ve servisleri

Dijital Üretim/Tedarik/Tüketim Yatırımları- Üretimde insansızlaşma ve dijitalleşme, tedarik zincirinde IoT uygulamaları, satın alma deneyiminin dijitale taşınması gibi uygulamalar ile daha az insan gücü gerektirecek stratejilerin hayata geçirilmesi

Korona Virüsü (Coronavirus COVID-19) mücadelede bizlere kalan ders, 5G AIoT (Artificial Intelligence of Things) gibi teknolojilere yatırımlarımızı hızlandırmak olmalı. Yaşam akışımızın birbirimize bağlı olduğunun ve anlık gecikmelerin milyonları etkileyebildiğinin gerçekleştiğini görmüş olduk. Elimizdeki tüm imkanlarla veri noktalarımızı artırmalı ve kriz yönetimimiz güçlendirmeliyiz.

Yazar: Sertaç ŞamioğluYorum yapınKategori: 5GEtiketler: 5g, AIoT, corona virüs, corona virüs etkileri, evde hayat var, evdekal, hayat eve sığar, insan hatası, IoT, pandemi, salgın, teknolojik çözümler



Birincil kenar çubuğu

Sosyal Hesaplarınızda Bize de Yer Verin!

+30.000 okuyucumuza teşekkür ederiz. Siz de aramıza katılarak ekosisteme katkıda bulunun...

Eposta adresinizi paylaşmak istemiyor musunuz? Size uygun platformlar için ↓↓↓

  • Facebook
  • Google+
  • Instagram
  • LinkedIn
  • Medium
  • Pinterest
  • RSS
  • StumbleUpon
  • Tumblr
  • Twitter
  • YouTube

En’ler

  • Tek ve Çok Zamanlı Tarife Nedir?
  • Elektrik Faturası Açıklamaları

Köşe Taşı İçeriklerimiz

EÜAŞ nedir, eüaş ne işe yarar, tetaş,teiaş,teaş,tedaş,ektb,enerji bakanlığı,elektrik üretim kurumu, santral dairesi,hidroelektrik santral kurumu,elektrik üretmekten sorumlu kurum, enerji üretimi kimin sorumluluğunda, elektriğ kim üretiyor, elektrikten sorumlu devlet kurumu

Elektrik Üretim Anonim Şirketi

Copyright © 2022 - akillisebekeler.com | Yeni Nesil Akıllı Teknolojiler -Giriş